• Sonuç bulunamadı

Basın özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Beyannamesi’nde ilân edilen ve ülkemiz tarafından kabul edilen bir haktır. Basın özgürlüğünün, demokrasinin işleyişi için bireyleri çok yakından ilgilendirdiği ve yaşamsal öneme sahip olduğu hem AİHM hem de Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtilmektedir. Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanır. Demokratik toplumlarda, devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir523. Temel hak ve özgürlükler arasında basın özgürlüğü de tıpkı

ifade özgürlüğü gibi görsel ve yazılı medya araçları yoluyla fikir, düşünce ve haberlerin yayılmasını sağlayan kullanılma araçlarından biri olarak Anayasal güvence altına alınmıştır. Nitekim, AYM bir kararında524, “basın özgürlüğü, yalnız bu alanda çalışanlar yönünden

değil, herkes için geçerli ve yaşamsal bir özgürlüktür.”

Demokratik bir sistemde, kamu gücünü elinde bulunduranların yetkilerini hukuki sınırlar içinde kullanmalarını sağlamak açısından basın ve kamuoyu denetimi en az idari ve yargı denetimi kadar etkili bir rol oynamakta ve önem taşımaktadır525. Zira, düşünceyi

açıklama ve yayma özgürlüğünün en olağan yollarından biri basındır. Basının, düşünce ve kanaatlerin açıklanmasında oynadığı bu önemli rol göz önünde tutularak, çağdaş anayasalarda

522Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesi kararı, E. 2005/105, K.2006/26, K.T. 14.02.2006. 523 İçel, s.94.

524

AYMK. T.23.10.1997, E.19, K.66. (RG. T. 16.01.1999, S.23585); Yüzer, s.175.

525

Turabi, s.6.

basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerin özel bir türü olarak düzenlenmiştir526

. Bu anlamda basın özgürlüğü, demokratik toplumlarda olmazsa olmaz nitelikteki “ifade özgürlüğü” hakkının en önemli uzantısı olup, sadece basının özgürlüğünü değil, tüm medya araçlarının özgürlüğünü ifade etmektedir. Anayasamız da, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünü düzenlediği 26. maddesinin ardından 28.maddesinde “Basın Hürriyeti” başlığı altında “basın hürdür; sansür edilemez” hükmünü getirmiştir. Anayasa’da basın özgürlüğü düzenlenirken, hem özgür basının varlığını koruması, hem de basının sorumluluk içinde hareket etmesini sağlamak için sınırlama ve düzenlemelere yer verilmiştir. Benzer bir hüküm de, 5187 sayılı Basın Kanununun 3. maddesinde yer almaktadır. Buna göre, “basın özgürdür.

Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir”.

Söz konusu maddede bu özgürlüğün içerdiği haklar sayılarak kapsamı ortaya konmuştur. Basın kavramı yazılı basın ve görsel-işitsel basın olarak ikiye ayrılmaktadır527. Basın

özgürlüğünün, Anayasa’da ve Basın Kanunu’nda yasal bir tanımı verilmemiştir. Basın özgürlüğü, düşüncelerin basın yoluyla serbestçe açıklanabilme özgürlüğüdür, başka bir deyişle düşünceyi açıklama özgürlüğünün bir türüdür528

.

Basının en önemli görevi, toplum menfaatini ilgilendiren olay ve konularda açıklamalar yapmak, haber ve bilgi vermek, eleştiri ve değer yargıları sunmak suretiyle kamuoyunu oluşturmak, toplumu aydınlatmaktır529. Zira demokratik toplumlarda basına, halkı yasama, yürütme ve yargı gibi devlet faaliyetlerinden, sosyal ve ekonomik alandaki oluşum ve gelişmelerden bilgi sahibi yapmak, bu alandaki aksaklık ve yolsuzlukları ortaya koymak hususunda büyük bir görev düşmektedir530. Yargıtay’ın, basın özgürlüğü kavramını açıklamak

için basının görevine ve basın özgürlüğüne yönelik olmak üzere verdiği bir karar oldukça önemlidir. Karara göre, “basının başlıca görevlerinden birisi ve en önemlisi, zamanında,

gereken ayrıntıları ile ve doğru olarak ulaştırılmasında kamu yararı bulunan haberleri toplayarak halka, topluma ulaştırmakböylece toplumun düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve kamuoyunun serbestçe oluşumunu sağlamak, kamu gücünü elinde tutanlar üzerinde toplumun denetimine aracı olmaktır”531

.

526

Eren (Genel Hükümler), s.800; Tüfek, s.51; Belli, s.59,60.

527

Çolak, s.21.

528 Kılıçoğlu (Hukuksal Sorumluluk), s.175; Tüfek, s.52.

529 Eren (Genel Hükümler), s.801; Akarcalı, Sezer, “Basının Görevleri ve Basın Özgürlüğü”, makale

www.dergipark.ulakbim.gov.tr) s.267,268.

530 Kılıçoğlu (Hukuksal Sorumluluk), s.175.

531 Eren (Genel Hükümler), s.801; Koçyıldırım/Göktan, Medya Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırıdan Doğan Hukuki

Sorumluluk; www.ankarabarosu.org.tr .

Basın özgürlüğü ve bu özgürlükten yararlanma hakkı da tüm hak ve özgürlükler gibi mutlak ve sınırsız değildir532. Anayasal temele dayanan bu özgürlüğün de, özel hukuk

açısından belli bir kullanma sınırı ve makul bir ölçüsü vardır. Anayasa’nın 26 ve 27’nci maddeleri ile özel hukuk bakımından TMK m. 24 ve TBK m.58 hükümlerinin getirdiği düzenlemeler, bu sınır ve ölçüyü tayin ve tespit amacına yöneliktir533. Yargıtay’ın bir

kararında534

bu husus; “… basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırlarından biri

gerçeklik ilkesidir. Söz konusu olan bir iddianın gerçek olmaması, kişilik hakkına saldırı niteliğindedir” ifadesiyle açık bir şekilde dile getirilmiştir.

Uluslararası hak bildiri ve anlaşmalarında, genel olarak “düşünce açıklama

özgürlüğü” ve özel olarak “basın özgürlüğü” geniş ve kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir.

Buna göre, İHEB (İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi) m.19’da “araştırmak, elde etmek ve

yaymak” hakkı; AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) m.10’da düşünce ve basın

özgürlüğü geniş kapsamlı olarak yer almıştır.

Basın, görevi gereği, kamu yararı taşıyan olaylarda “toplumun bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkı”nın gerçekleştirilmesini sağlayan bir değer olarak görülür. Bu hakkın varolabilmesi, somut doğruluk ilkesini öngören yasal yapının gerçekleştirilmesine bağlıdır.

532 Koçyıldırım;

www.ankarabarosu.org.tr ; Tüfek, s.53.

533 Günay, Erhan, Yayın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı ve Basında Sorumluluk, Ankara Seçkin Yayınevi, 1999, s.150;

Tüfek, s.53.

534

4.HD. 14.4.2016 T., 2015/6354 E., 2016/5112 K. “Davaya konu haberde “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle kirli bir dönem görülmedi. 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra 4 bakan hakkında fezleke hazırlanmıştı. Ardından yargıya müdahale gerekçesiyle Bakan Bozdağ için fezleke gönderildi. CHP’li…, eski….ve …. Hakkında da fezleke olduğunu iddia etti……. Genel Başkan Yardımcısı …. Günlerdir Türkiye gündeminden düşmeyen 17 Aralık yolsuzluk operasyonuna dair şok bir iddiada bulundu. Partisinin Merkezi Yönetim Kurulu (MYK) gündemiyle ilgili basın toplantısı düzenleyen Tekin, haklarında fezleke hazırlanan bakan sayısının 5 değil 7 olduğunu öne sürdü” İfadelerinin olduğu anlaşılmaktadır.Dosya kapsamından, davacı tarafından 5.2.2014 tarihinde ……’e noter aracılığıyla ihtarname ile davaya konu haberde yer alan iddialar ile ilgili olarak, başlatılacak hukuki sürece esas olmak üzere; haberde yer alan şekilde davacının ismini de zikretmek suretiyle hakkında fezleke olduğuna dair bir iddiada bulunup bulunmadığının, böyle bir iddiası yok ise, bahse konu yayın organından bu konuda Basın Kanunu gereği herhangi bir düzeltme talep edip etmediğinin bildirilmesinin istendiği, sözü geçen ihtarnamaye …tarafından yine noter aracılığı ile gönderilen cevabı ihtarnamede ise, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Merkezi Yönetim Kurulu (MYK) gündemiyle ilgili düzenlediğim basın toplantısında, haklarında fezleke düzenlenen bakanların isimlerini zikretmedim. 2.2.2014 tarihli Sözcü Gazetesi’nin 4.sayfasında yer alan haberde, hakkında fezleke düzenlenen bakanların isimlerini vermediğim açık ve net bir şekilde belirlenmiştir. Bu bana yöneltilen iddiaları kabul etmiyorum” şeklinde açıklama yaptığı, Sözcü Gazetesi’nin 2.2.2014 tarihli nüshasında yer alan “Yazıcı’nın fezlekesi yokmuş” başlıklı haber ile davaya konu haberin yalanlandığı anlaşılmaktadır. Anayasal güvence altında bulunan basın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırı TBK m.58 ve TMK m.24 hükümleri ile belirlenmiştir. Bu bağlamda haber verme hakkı; gerçeklik, kamu yararı, güncellik, konu ile ifade arasında düşünsel bağlılık temel kuralları ile sınırlıdır. Bu kurallardan birisine aykırı davranış durumunda, haber verme hakkının kullanıldığından ve hukuka uygunluk nedeninin varlığından söz edilemez. Somut olayda; davaya konu haberde davacı Bakan hakkında fezleke bulunduğuna dair iddialarda bulunulduğu, haberin kaynağı olarak da … Genel Başkan Yardımcısı…’ın basın açıklamasının gösterildiği, yapılan habere dair herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, ancak söz konusu basın açıklamasında davacının isminin geçmediği gibi davalı gazete tarafından da iddianın gerçek olmadığına dair haber yapıldığı anlaşıldığına göre bu durumda, davaya konu haberde geçen iddialar davacının kişilik hakkına saldırı oluşturmaktadır. Mahkemece manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. www.kazancı.com.

Televizyon yoluyla kişilik hakkı ihlâlinde, bir yanda yayın yoluyla serbestçe açıklamada bulunmaya ilişkin yarar; diğer yanda ise, bireyin kişilik hakkı korumasına ilişkin yarar yer alır. Hâkim, televizyon yoluyla kişilik hakkı ihlalinde haber ya da açıklamanın hukuka uygun olup olmadığını değerlendirirken, basın özgürlüğünü göz önünde tutmak zorundadır. Burada basın özgürlüğü, kişilik hakkını koruyan TMK m. 24 ve TBK m.58 ile sınırlandırılmaktadır. Televizyon yoluyla kişilik hakkına dokunulmayacağına ilişkin kural mutlak ve sınırsız değildir. Başka bir deyişle, kişiliği korumaya yönelik hükümlerle, basın özgürlüğü sınırlanabilir. Sınırlamalar, kötüye kullanmayı karşılamak amacı dışında özgürlükten yararlanma sınırını azaltmak amacıyla getirilmiş yasaklardır. Gerek Anayasa’nın 26 ve 28. maddeleri, gerek AİHS m.10, gerekse AİHM kararları dikkate alındığında basın özgürlüğünün sınırlarını, “başkalarının şöhret ve haklarının korunması”, “devletin ve toplumun korunması” ve “ahlâkın korunması” olmak üzere üç genel kategori altında toplamak mümkündür535.

B. TANIMI

Basın özgürlüğü, elektronik veya basılı medya veya basın araçlarıyla (radyo, gazete, dergi, televizyon, internet, v.s.) görüş ve düşüncelerin iletilmesini ve yayılmasını gerçekleştirerek bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlayan bir ifade özgürlüğü aracıdır. Bu bağlamda, basın özgürlüğü bir yönüyle halkı ilgilendiren haber ve görüşleri iletme özgürlüğü iken, diğer yönüyle de halkın bu bilgi ve görüşleri alma özgürlüğüyle ilgilidir536. Bu bağlamda, basın özgürlüğü gazete, dergi, kitap gibi araçlar ile düşünce ve görüşleri açıklama, yorumlama, bilgi, haber ve eleştirilerin yayın ve dağıtım haklarını kapsar. Basın özgürlüğünün kapsamının belirlenmesi için onun sınırlarının bilinmesi gerekir.

C. KİŞİLİK HAKKININ KORUNMASI BAKIMINDAN BASIN