• Sonuç bulunamadı

Ad Üzerindeki Kişilik Hakkının İhlâl

§ 9 TELEVİZYON YOLUYLA KİŞİLİK DEĞERLERİNİN İHLÂLİ IV TELEVİZYON YOLUYLA KİŞİLİK DEĞERLERİNİN İHLÂLİ

B. SOSYAL KİŞİLİK DEĞERLERİNİN İHLÂLİ 1 Şeref ve Haysiyetin İhlâl

3. Ad Üzerindeki Kişilik Hakkının İhlâl

Ad üzerindeki hak, kişilik hakkını oluşturan manevi kişilik değerleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla, ad hakkı da bir kişilik değeri olarak, Türk Medeni Kanununun kişiliğin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanır459

.

Kişiyi ayırt etmeye yarayan tüm ad ve işaretleri hukuki koruma altına alınmıştır. Gerçek kişilerde olduğu gibi tüzel kişilerin de isimleri Medeni Kanun, Dernekler Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda korunmaktadır460. İsim hakkının dışa karşı korunması bakımından TMK

m. 24, m. 25 dışında TMK m. 26 özel bir düzenlemedir461

.

Ad üzerindeki hak, adın doğru olarak anılmasını ve hitâp edilmesini gerektirir. Dolayısıyla, adın kullanılmasının çekişmeli olması veya haksız kullanılması, isim üzerinde kişilik hakkı ihlâlidir (TMK m. 26). İsim gerçek dışı bir yayında kullanılan bir kişinin adı üzerinde sahip olduğu kişilik hakkı, haksız kullanım nedeniyle ihlâl edilmiştir462

. Buna, isim gaspı da denilmektedir. Ad gaspı, adın yalnızca başka bir kişi tarafından haksız olarak kullanılmasıyla değil, aynı zamanda bir eşyaya verilmesi veya bir marka olarak kullanılması halinde de mümkündür. TMK m. 26’ya göre isim hakkının ihlali ya ismin kullanılmasının çekişmeli olması ya da haksız kullanılması hallerinde gerçekleşmektedir463. Bu iki tür saldırı

şekli dışındaki diğer tüm saldırılar, TMK m. 24 çerçevesinde korunmaktadır. Adın çekişmeli olması; bir adı taşıyan kimsenin bu adı kullanmaya hakkı olmadığı itirazı karşısındaki durumdur. Yayınlanan bir haberde özellikle kişiliğe saldırı niteliğinde bir olayda başkasının isminin yanlışlıkla ve gerçeğe aykırı olarak kullanılması, hem isim hakkına, hem de şeref ve haysiyete saldırı teşkil eder464. Bu anlamda, ismin bir eserde veya yazıda, hayvanlar, eşyalar

vs. için kullanılması durumunda da, isme ve kişinin şeref ve haysiyetine saldırı söz konusu olmaktadır465

.

Adı haksız kullanılan kişinin korunmaya değer menfaatinin ihlâl edildiğini ispat etmesi gerekir466. Bu husus Türk Medeni Kanununda hem genel hem de özel düzenlemeler mevcuttur. Özel bir hüküm olarak kabul edilen TMK m. 26, adı haksız olarak kullanılan

459 Tüfek, s.97; Çolak, s.354; Akipek/Akıntürk/Ateş, s.433; Yüzer, s.150. 460 Helvacı, s.140; Çolak, s.355.

461 Akipek/Akıntürk/Ateş, s.433.

462 Avşar/Öngören, s.84; Tüfek, s.114; Serdar, s.96; Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, s.124. 463 Helvacı, s.140; Serdar, s.96; Çolak, s.355; Ayan/Ayan, s.140.

464 Helvacı, s.140; Tüfek, s.114. 465 Helvacı, s.141; Tüfek, s.114.

466 Belli, s.40; Helvacı, s.191; Özdemir, (

www.dergiler.ankara.edu.tr ) s.587.

kişinin açacağı davaları düzenleyen özel bir hükümdür. Buna göre adı haksız olarak kullanılan kişi, adı üzerinde hakkının tespiti ile adının haksız kullanıldığının tespitini, haksız kullanmanın önlenmesini, ihlâl (haksız kullanma) başlamışsa, buna son verilmesini, haksız kullanma kusurlu ise, uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesini isteyebilir.

Bir kişinin isminin rızası olmadan reklam amacıyla kullanılması, kişinin ismi üzerindeki hakkının ihlâlidir. Örneğin, bir sinema yıldızının belirli bir marka araba kullandığı veya belirli bir marka giydiği haberinin ismi verilerek reklam konusu yapılması hukuka aykırıdır467

.

Bir açıklamanın, bu açıklamayla hiçbir ilgisi olmayan bir kişinin isminin kullanılarak yayını halinde, bu açıklama, şeref ve haysiyeti ihlal edici nitelikte olmasa bile, kişinin rızası dışında kullanılması nedeniyle, isim hakkının ihlali sayılır. Hiç kimse isminin hiç ilgisi olmayan bir açıklamada kullanılmasına katlanmak zorunda değildir. Bir kişinin isminin, bu ismin kime ait olduğu anlaşılacak şekilde, bir romanda, piyeste, hikâyede kullanılması, “isme saldırı” olarak kabul edilir ve hukuka aykırıdır468

. Kişilerin isimleri, tarihsel incelemeler, adli olaylarla ilgili inceleme ve araştırmalarda kullanılabilir. Ancak, böyle bir durumda dahi olay gerçeklere uygun olmalı, çalışma amacını aşmamalıdır469. Örneğin, bir hikaye

yarışmasının yayınlandığı televizyon programında, yarışmaya katılan kişinin, o hikaye kendisine ait olmadığı halde yarışmayı kazandığı ilan edilerek, hikayenin yayınlanmaya başlanmasında durum böyledir. Zira, bu hikayede mafya bağlantılı bir ailenin gerçek yaşamı anlatıldığı için kişinin ismine hukuka aykırı saldırı oluşturur.

Bir kimsenin adının veya adı ile ilgili tanıtma işaretlerinin ticari amaçla televizyon yayınlarında izinsiz kullanılması hukuka aykırıdır, dolayısıyla böyle bir halde kişilik hakkı ihlâl edilmiş olur. Alman Yüksek Mahkemesi, vermiş olduğu bir kararda, ünlü sinema sanatçısı Marlene Dietrich’in adını bir parfüm markasına ve Fiat otomotivin o devirde çıkardığı bir modele verilmesi halinde sanatçının adı üzerindeki kişilik hakkının ihlâl edildiğine ve bu suretle sanatçının mirasçısının zarara uğratıldığına hükmetmiştir470

. Bunun gibi örneğin, Sabancı veya Koç adları herhangi bir ticari malın, söz gelimi bir gömlek tanıtımında izinsiz kullanılarak reklam yapılamaz. Eğer yapılırsa hem kullanan firma hem de reklamı yayınlayan medya kuruluşu sorumlu olur. İzin alınmak suretiyle Sabancı veya Koç adının herhangi bir mal reklamında; Hülya Avşar adının çocuk bezleri tanıtımında

467

Tüfek, s.114; Yüzer, s.150.

468

Tüfek, s.114; Serdar, s.96; Yüzer, s.151.

469

Tüfek, s.114,115; Yüzer, s.151.

470 Avşar/Öngören, s.84.; Özdemir, s.585.

kullanılması mümkündür. Bir açıklamanın, bu açıklamayla hiç ilgisi olmayan bir kişinin izni alınmadan adı kullanılarak yayımlanması halinde de, kişilik hakkının ihlâli vardır471

.

C. DUYGUSAL KİŞİLİK DEĞERLERİNİN İHLȂLİ