• Sonuç bulunamadı

GENÇL‹K VE FORMEL E⁄‹T‹M S‹STEM‹

Nurhan Yentürk

GENÇL‹K VE FORMEL E⁄‹T‹M S‹STEM‹

Yukar›da genç yoksullu¤u bafll›¤› alt›nda yoksullukla mücadelede genç- lerin e¤itimde kalmalar› için devletin katk›s›n›n düflük oldu¤una de¤i- nilmiflti. Burada, kamunun do¤rudan e¤itime ay›rd›¤› kayna¤›n düflük- lü¤ü ele al›nacakt›r. OECD verilerine göre, 2002 y›l›nda, Türkiye, tüm e¤itim seviyelerinde yap›lan kamu harcamalar›n›n GSY‹H’ya oran› ba- k›m›ndan OECD ortalamas›n›n alt›ndad›r ve birçok geliflmekte olan ül- kenin arkas›nda kalmaktad›r. Benzer flekilde, kamu sabit sermaye yat›- r›mlar› içinde e¤itimin pay› 2006 için %11.2’dir. Bu oran 2002’den iti- baren düflme göstermektedir (‹statistiklerle Gençlik, 2007).

2006 y›l›nda merkezi hükümetin bütçesi olan konsolide bütçe harcamalar›, Maliye Bakanl›¤› verilerine göre, 175.303.995 milyar YTL’dir. Bunun 45.945.232 milyar YTL’si borç faizi ödemeleridir. Merkezi hükümetin bütçeden tüm e¤itim ve sosyal güvenlik hizmetle- rine ay›rabildi¤i miktar ise 48.394.863 milyar YTL’ dir (‹statistiklerle Gençlik, 2007). Her ne kadar borçlar›n azalmas›yla birlikte bu rakam- lar 2004 y›l›na göre faiz ödemeleri azalma gösteriyorsa da, hali haz›r- da y›llar önce al›nm›fl ve kötü kullan›lm›fl borçlar› nedeniyle ülkenin gençlerinin e¤itim ve sosyal güvenlik haklar› uzun dönemli olarak ipo- tek alt›na girmifltir. Borçlar›n yüksek olmas› nedeniyle uzun y›llar da böyle sürmesi beklenmelidir. Di¤er yandan, ilginç bir flekilde, 2004- 2006 aras›nda di¤er harcama kalemleri artarken e¤itim harcamalar› yerinde saymakta, göreli olarak azalmaktad›r.

Hükümet bütçesinden e¤itime yap›lan harcamalar ve yat›r›mla- r›n çok düflük olmas›, kalabal›k s›n›flar, e¤itim için gerekli teknik do- nan›mlar›n ve kütüphanelerin çok yetersiz olmas› gençlerin yetiflmele- ri için olumsuz bir ortam yaratmaktad›r. Kamu taraf›ndan e¤itim ala- n›na yap›lan harcamalar ve yat›r›mlar›n art›r›lmas› e¤itim kalitesinin artmas›na katk›da bulunacakt›r. Ancak tek bafl›na maddi kaynak ay›r- man›n e¤itim kalitesini art›rmakta yeterli olmayaca¤› rahatl›kla söyle- nebilir. Türkiye’de e¤itim reformu yap›lmas› gere¤i çok boyutlu olarak tart›fl›lmaktad›r. Ezberci e¤itim anlay›fl› ve yarat›c›l›¤›n desteklenme- mesinden e¤itim sisteminin gençlerin yarat›c›l›klar›n› gelifltirebilecekle- ri bir ortam yaratmamas›na, zorunlu e¤itimin süresinden meslek okul- lar›n›n yeterli ve güncel mesleki e¤itim verememesine, lise ve üniversi- te girifl sisteminden üniversitelerin yeterliliklerine kadar her alanda tar- t›flmalar sürmektedir. E¤itim sistemiyle ilgili elefltiriler ve reform çal›fl- malar› bu kitapta hedeflenen politika önerilerinin kapsam› d›fl›ndad›r. Bu kitapta gençlik çal›flmalar›na önemli etkileri olmas› nedeniyle for- mel e¤itimin iki önemli elefltirisine yer verilecektir. Bunlardan biri e¤i- tim sisteminin ayr›mc›l›k ve yabanc› düflmanl›¤›yla mücadelede zay›f kald›¤› hatta birçok ders kitab›nda ayr›mc›l›¤› pekifltirici ögelerin ol- mas› konusudur. ‹kincisi ise e¤itim sisteminin sosyal muhafazakâr, sos-

yal d›fllanmay› k›ramayan ve dezavantajl›lar lehine iflleyemeyen yap›- s›yla ilgilidir.

Üstel bu kitapta yer alan çal›flmas›nda ortaya ç›kan bulgulara göre, gençlerin okuduklar› ders kitaplar›nda yabanc› düflmanl›¤›, ulusal kahramanl›kla ilgili önyarg›lar, savafla övgü, devlet otoritesinin yücel- tilmesi ve kutsallaflt›r›lmas›, etnik, dinsel ya da toplumsal cinsiyete da- yal› ayr›mc›l›¤›n meflrulaflt›r›lmas›, iç ve d›fl düflmanlardan gelen tehdit ve tehlikelere yönelik güçlü saptamalar yayg›nd›r. Benzer flekilde, genç- ler üzerinde yap›lan çeflitli araflt›rmalar ö¤renciler aras›nda sorgulama- dan ve elefltirel düflünmeden otoriteye biat etme, ayr›mc›/d›fllay›c› ve ya- banc› düflman› e¤ilimlerin ne denli güçlü oldu¤unu ortaya koymakta- d›r. Gençler aras›nda birbirlerinden kuflku duyulan çat›flmac› bir siyasal kültür hakimdir. Gençler aras›nda giderek hakim olan hoflgörüsüzlük, yabanc› düflmanl›¤› ve “ötekilefltirme” ruhu yayg›nd›r.

Üstel makalesinde ders kitaplar›n›n “Temel insanl›k haklar›na ayk›r›l›k tafl›yamaz. Cinsiyet, ›rk, din, dil, renk, siyasî düflünce, felsefî inanç, mezhep ve benzeri ayr›mc›l›k içeremez.” hükmüne (3 Mart 2007 tarihli ve 26451 say›l› Resmi Gazete) ra¤men e¤itimde kullan›- lan ve ö¤retim programlar›n›n/ders kitaplar›n›n endoktrinasyon ve psikolojik harekât alan› olarak görülmesinin devam etti¤ini çeflitli ör- neklerle göstermekte ve gelecekte devam edebilece¤i alanlar› vurgula- maktad›r. Türkiye’de “okul”un bar›fl, uzlaflma ve birlikte yaflama kül- türünü esas alan bir dönüflümden geçmesi ve bu ba¤lamda ö¤retim programlar›/ders kitaplar›n›n demokratik de¤erlerin aktar›m›n›, iç ba- r›fl ve uluslararas› bar›fl›n teflviki ve siddetin bertaraf edilmesini sa¤la- yacak bir biçimde radikal bir de¤iflikli¤e u¤ramas› gereklili¤i aç›kça ortaya ç›kmaktad›r. Benzeri uygulamalar 1980’lerden itibaren Bat› ül- kelerinde yap›lm›flt›r.

Bu kitapta formel e¤itim sisteminin elefltirisine yönelik ele al›- nan ikinci nokta, e¤itim sisteminin toplumun dezavantajl› kesimleri le- hine de¤ifltirilemeyen ve varolan haliyle bu kesimlerin sosyal eflitsizlik- le mücadele için yeterli ifllev göremeyen niteli¤iyle ilgilidir. ‹demen’in makalesinde ele ald›¤› gibi, Bourdieu’nün yaklafl›m›, varolan e¤itim

sisteminde egemen kültürün ö¤retildi¤i ve sosyal eflitsizli¤in yeniden üretildi¤ine yöneliktir. Bu yaklafl›m›n›n en temel önermelerinden biri aktar›lan bilginin ya da kültürün elefltirel bir flekilde ele al›nmas› gere- ¤idir. Ancak, egemen kültürü yüceltmek kadar tâbi kültürü yüceltmek de elefltiriye maruz kalabilmelidir. Var olan e¤itim sisteminin sosyal eflitsizli¤i yeniden üretti¤ine yönelik yaklafl›m›n iflaret etti¤i noktalar›n bafl›nda, çocu¤un ailede ald›¤› birincil e¤itimde toplumdaki güç denge- lerini yeniden üretme rolünün öneminin büyük oldu¤u ve birincil e¤i- timin sistematik bir flekilde sosyal kökene ba¤l› oldu¤u gelmektedir. E¤itimli ailelerden gelen çocuklar, okulda geçerli kültürle aflinal›klar› ve daha fazla güvenleri nedeniyle okulda baflar›l› olabilmek için daha avantajl›d›rlar.

Elimizde her ne kadar Türkiye için e¤itim ve sosyal d›fllanma iliflkisini ele alan ve Türkiye’de yap›lm›fl bir çal›flma yoksa da Pultar’›n bu kitapta yeralan çal›flmas› etnik kökenin ve bölgesel eflitsizliklerin e¤itimden d›fllay›c› yan›n› bize gösteriyor. Örne¤in Pultar’›n araflt›rma- s›na göre, 18-28 yafl aral›¤›nda anket yap›lan 6.621 gencin cevaplar›- na, yafl grubu içinde okuma yazma bilmeme ve ilkokul mezunu olma durumlar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda en yüksek oran Arap ve Kürt/Zaza kökenli gençlerde ç›kmaktad›r. Lise ve üniversite mezunu olmak aç›- s›ndan en düflük oran aç›s›ndan yine Arap ve Kürtler/Zazalar bafl› çek- mektedir.

Son 15-20 y›lda neo-liberal politikalar›n etkisiyle Türkiye’de kaliteli e¤itimin özel okullarda sa¤lan›r hale gelmesi, ö¤renci yerlefltir- me s›navlar›nda mezun olunan okullara göre katsay› uygulamalar›, e¤itim sisteminin toplumsal tabakalaflmay› koruyucu etkisini, eskiden olmad›¤› kadar art›rmaktad›r (Aktay, 2007). Türkiye’de gençlerin ve çocuklar›n ilkokuldan itibaren farkl› ekonomik ve sosyal konumlar› do¤rultusunda farkl› okullarda e¤itim görmeleri, mahallelerin ve ya- flam mekânlar›n›n bu flekilde bölümlenmifl olmas› farkl› sosyo-ekono- mik kökenli gençlerin karfl›laflmalar›n› olanaks›z k›lacak s›n›rlar olufl- turmaktad›r. Bu olgu, ya bölgesel farkl›l›klar nedeniyle ya da büyük fle- hirlerdeki yerleflim dokusunun sosyal kesimlere göre de bölünmeleri

nedeniyle, ortaya ç›kmaktad›r. Geliri yüksek olan yüksek sosyal kesi- min çocuk ve gençleri ilk-orta ve yüksek okul süresince e¤itimlerini özel okullarda tamamlamakta ve çocukluk ve gençlikleri süresince farkl› sosyal kesimlerin kamusal bir ortamda karfl›laflma ve deneyim paylaflma olanaklar› ortadan kalkmaktad›r. Yap›lan çal›flmalar›n orta- ya koydu¤u gibi, olgunlukta yaflanan ilk karfl›laflmada ise s›n›rlar çize- lerek d›fllama (Kentel, 2005) ya da farkl›l›¤› ahlaki ve dini de¤erler üzerinden aç›klama ön plana ç›kmaktad›r (Alemdaro¤lu, 2005).

Yukar›da aktar›lanlardan yola ç›karak sosyal eflitsizli¤i azaltma- ya hizmet edebilecek politika önerilerinin bafl›nda, okullarda eflitlikçi e¤itim verme hedeflerinin ö¤rencilerin sosyal kökenlerindeki farklar›n göz ard› edilmedi¤i bir eflitlikçilik olarak alg›lanmas› gelmektedir. Ay- r›ca, sosyal kökenlerin etkilerinin azalt›lmas› için, e¤itim sisteminin elefltirel düflünce al›flkanl›klar›n› ödüllendirmesi, bilginin ö¤renilmesi ve edinilmesi d›fl›nda bunlar›n elefltirel sentezi ve bunlara elefltirel yak- lafl›m becerisini gelifltirmesi önemlidir. Bilgi yerine beceri ö¤renimine, pasif bilgi ediniminin yerine aktif ve ba¤›ms›z çal›flmaya, kültürler ara- s› ö¤elere, çok boyutlu bir dil kavray›fl›na a¤›rl›k vermek gerekir. Gele- nekselleflmifl, dallara ayr›lm›fl ders programlar›na farkl› disiplinleri or- taklaflt›ran dersler eklenmesi önemlidir. Ö¤rencilerin okullara girifl ve ç›k›fllar›nda baflvurulan s›navlar›n tek bir temel s›nav olmas› yerine s›k s›k baflvurulan, sürekli de¤erlendirmeler haline dönüfltürülmesi önem- li bir katk› yapabilir. Bir okul bitirme s›nav›nda ölçülmesi gereken, edi- nilen bilgi birikimi de¤il, bunlar›n farkl› durumlarda uygulanabilmesi becerisidir ve s›navlar bu beceriyi ölçecek flekilde yeniden tasarlanma- l›d›r. E¤itim seçeneklerinin ço¤alt›lmas›, çeflitli e¤itim kurumlar› aras›n- daki hareketlili¤in art›r›lmas› e¤itime devam etmek aç›s›ndan dezavan- tajl› kesimlerin alternatiflerini art›rabilir. Uzaktan e¤itim kurumlar›n›n gelifltirilmesi, bölgesel farkl›l›klar gibi dezavantajlar›n azalt›lmas›na katk›da bulunabilir. Yaflam boyu e¤itim programlar›, e¤itimi erken b›- rakan dezavantajl› gençler için ikinci bir flans sunmaktad›r.

Di¤er yandan, sosyal d›fllanma ve eflitsizli¤i azalt›c› etkisi olabi- lecek politikalar konusunda dikkat çekilmesi gereken bir di¤er nokta,

farkl› ekonomik ve sosyal gruptan gençlerin birarada olmas›n›n teflvik edilmesinin en önemli unsurlar›ndan biri burs ve yurt olanaklar›n›n ar- t›r›lmas› ve gençlerin özellikle yüksek e¤itim süresince birarada yurt- larda yaflayabilmeleri konusudur. Dezavantajl› gençlerin sanat ve kül- tür alan›ndaki ilgilerinin ve bilgilerinin art›r›labilece¤i aile d›fl› sosyal ortamlar›n art›r›lmas›, farkl› sosyo-ekonomik kökenleri olan gençlerin yine birarada kültür ve sanat al›flkanl›klar›n› paylaflabilecekleri kültür ve sanat üretimi ve tüketimini gerçeklefltirebilecekleri f›rsatlar yarat›- labilmesi sosyal eflitsizli¤i azalt›c› etki yapmak bak›m›ndan önemlidir. Bu önerilerin gerçekleflmesi için sadece okulun de¤il, ayn› za- manda ö¤retmenlik mesle¤inin de genifl çapl› bir reformdan geçmesi gerekir. Daha fazla disiplinleraras› yönelimli bir e¤itimden geçmifl ö¤- retmenler gereklidir. Bunun için hem yeni iletiflim araçlar›na ve teknik- lere hakim olmalar›, hem de kat›labilecekleri gelifltirici e¤itim olanak- lar›na sahip olmalar› gerekir. Ö¤retmenlerle ö¤renciler aras›nda yafla- nan bir di¤er sorun bilgi ve bilgi aktar›m›yla ilgili teknolojilerin h›zl› de¤iflimi nedeniyle kuflaklar aras› e¤itimin giderek etkinsizleflmesi ve ö¤retmen-ö¤renci iliflkisinde yaflanan kuflaklar aras› çat›flman›n artma- s›d›r. Okullarda, ya da okul d›fl› formel olmayan yöntemlerin kullan›- laca¤› e¤itim ve sosyalleflme ortamlar›nda akran e¤itiminin kullan›l- mas› önem kazanmakta ve yayg›nlaflmaktad›r.

Kaya bu kitapta yer alan makalesinde çocuklar›n bilgiyi esas olarak ö¤retmenlerinden (atalar›ndan) edindi¤i kültür kadar gençlerin bilgiyi akranlar›ndan edindi¤i ve hatta eriflkinlerin bilgiyi çocuklar›n- dan edindi¤i kültürü vurgulamaktad›r. Kendilerine sunulandan farkl› bilgi kaynaklar›na eriflimi olan bu gençler, sadece ebeveynlerinin ken- dilerine ö¤retebilece¤i fleyleri de¤il, ayn› zamanda e¤itmenlerini de et- kileyebilecek sa¤lam bir altyap›ya sahiptir (Mead, 1970). Yap›lan bir- çok araflt›rma, bilginin h›zla de¤iflmesi ve bilgi edinme kanallar›n›n de- ¤iflmesi ve artmas› (örne¤in resmi e¤itim programlar›n ve okullardan çok internet, medya, film yap›mc›lar›, reklam dünyas›n›n öncüleri, te- levizyon programlar›, müzik albümleri, flark›lar, video oyunlar›, elekt- ronik oyuncaklar, çizgi romanlar vs..) günümüz yetiflkinlerinden daha

dinamik ve de¤iflimiyle geliflime çok daha yatk›n gençler yarat›lmakta oldu¤unu göstermektedir. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, okul içi e¤itimlerde, ö¤rencilerle e¤itmenler aras›ndaki diyalog ve iletiflim önemli bir konu oldu¤u kadar, akran e¤itiminin rolünün de bir etkileflim, deneyim pay- laflma, bilgi al›flverifli ve dönüflümün gerçekleflmesinde önemli oldu¤u- nu vurgulamak yerinde olacakt›r. Bu anlamda birbirinden ö¤renebile- cek gençlerin bir araya gelebilece¤i okul ve ev d›fl› ortamlar›n önemi ön plana ç›kmaktad›r.