• Sonuç bulunamadı

Yazma baskı ustası Yusuf Gökyıldız’ın kişisel bilgileri şunlardır:

Tablo 12.

Yusuf Gökyıldız'a Ait Kişisel Bilgiler

Ad Soyad : Yusuf GÖKYILDIZ

Yaş : 55

Eğitim Durumu : Lise

Annesinin Eğitim Durumu : İlkokul Mezunu Babasının Eğitim Durumu : İlkokul Mezunu

Medeni Durumu : Evli

Çocuk Sayısı ve Eğitim Durumları : 3 çocuğu var. 2’si üniversite okuyor. Diğeri sübyan okulunda.

Yazma baskı ustası Yusuf Gökyıldız ile yapılan görüşmede sorulan sorular ve alınan yanıtlar şunlardır:

Soru: Tokat yazma baskı sanatının tarihsel süreci hakkında neler söyleye bilirsiniz bize bildikleriniz ile ilgili?

Yanıt: Osmanlılardan beri geldiğini Osmanlılar zamanından beri yapılıyormuş. O zamanları sarayın perdesi nevresimi çarşafı onların üzerine baskı yapılıyormuş. Yastık ondan sonra yöresel yazma olaraktan başlamış ve günümüze kadar gelmiş işte şuanda da aksesuar olaraktan yazma olaraktan evin dekarasyonunu tamamlayan ürün olaraktan hizmet sunuyoruz.

Soru: Peki yazma baskı sanatı yaparken çırak ve öğrencinize bu baskı sanatını öğretirken daha çok hangi yöntemi kullanıyorsunuz? Nasıl öğretiyorsunuz?

Yanıt: valla şuanda çırak yetişmiyor. O tarihler kayboldu. Ailecek çalışıyoruz şuan da dikkat ettiyseniz gezdiğiniz yerlerde. Yetişmiyor yani hem sistemden hem ekonomik durumdan yetişmiyor.

Soru: Peki yetiştirirken diyelim?

Yanıt: Daha önceden yetiştirdiğimde geliyordu buraya çırak olarak çalışıyordu bizimle birlikte eğer melekesi varsa yani becerisi varsa yetişiyordu. Hepimiz çıraklıktan geldik bu

mesleğe ha ekmek yemek isteyenler sevenler meslekte kaldı bundan bir üç beş ekmek yiyip de hizmette kalanlar kaldı kalmayanlarda terk etti başka mesleklere döndü.

Soru: Yazma baskı ustalarına göre bu sanatta farklılık gösteriyor mu? Yani şöyle söyleyim mesela bir usta yazma bakıyı öğretirken bir usta farklı bir usta farklı mı öğretir yoksa bütün ustaların öğretimi aynı mı?

Yanıt: Temel de aynıdır ama öğretme tarzları farklıdır. Nasıl bayanlar mutfakta yemek pişirirken herkesinki aynı lezzette olmazsa burda da aynı uygulamalar geçerlidir.

Soru: Peki farklılık gösterme sebepleri nelerdir size göre?

Yanıt: ustanın yeteneğidir. Nasıl öğretmen derste çocuklara konu anlatırken sevdirerek anlatır kimisi de robot olaraktan anlatır bilgi nasıl aktaracağını bazıları daha iyi bilir bazıları da periyodik olaraktan geçer aynı burada da öyledir. Yani sistem değişmez kişinin pisikolojik yapısıyla öğretim kabiliyetine bağlıdır.

Soru: Siz bu yazma baskı sanatında şunu söyleye bilir misiniz bugünkü durumunun nasıl gittiğine dair bir analiz yaparak konuşa bilir misiniz?

Yanıt: Çok iyi gidiyor. Gittikçe de ilerliyor yani şimdi biz niyetimizi halis tutup da eğer ki niyetimizi karşımızda ki insanlara iyi bir hizmet vere bilirsek başarıya ulaşırız eğer ki veremezsek konumuzla yapımızla iş gücümüzle hizmet verebilir isek ileriye gidiyor. Yani tanıtımla harika bir şekilde devam ediyor. Devlet olaraktan olsun iyi vatandaşların ilgisi olaraktan olsun iyi yani.

Soru: Yazma baskı sanatında eğitimin nasıl olmasını isterdiniz?

Yanıt: Çıraklıktan gelmesini isterdim art bide üniversiteye giden öğrencilerin güzel sanatlar da özellikle buraya gelip araştırma yapıp hizmet vermeleri lazım yani nasıl ki bir ziraattan ayrılan öğrenci fakülteden ayrılan öğrenci nasıl bölümündeki uzmanlık tatbiki yapıyorsa burda da gelip yapıp bizi daha ileri geliştire bilirler. Üniversitede ki öğretmenler bir geçen sene bir arkadaş gelmişti ben bu mesleği öğreneceğim dedi geldi burada bizimle birlikte boya yapmayı öğrendi işte çıraklık yaptı kalıp temizledi onu etti bunu etti fakat aldığı bilgiler yeterli geldiğinden dolayı mı devem etmedi veya hatta başka sebepler mi vardı bilemiyorum uzaklaştı hatta arada sırada telefonlan görüşüyoruz. Yani görüşmemizde sebep ne teknik bilgilerden yana onun bizim periyodik pratik olaraktan tatbik etmek istiyoruz. İşinin sıklığından acizleniyor veya da zamanının olmadığından acizleniyordu yani kısacası uzun vadede çalışmak kimsenin işine gelmiyor. Konum bu yani.

Soru: Yazma baskı sanatının eğitimini alan kişilere bu eğitimin neler katacağını düşünüyorsunuz? Ya da kattığını az önce örnek verdiğiniz kişiye mesela neler katmıştır? Yanıt: Kişiye ne kadar ne katmıştır. Geliştirmesinde biraz daha ufku açılmıştır. Ufkunun açılması teknik olaraktan bilmediğimiz çeşit dünya kadar boya çıktı şimdi kimyasal o boyaları bize lanse etmeleridir veya hatta kendi yeteneğini sunup lansetmeleri şu anda biz birbirimizden kopyacı olaraktan görüyoruz Şurada çarşıda mesela Orhan değişik bir ürün yapıyor biz onu nasıl yapa biliriz diye ya onun yanındaki adamdan öğrenmeye çalışıyoruz veya hutta kısacası kopyacılık yapıyoruz kişi kendi kendine araştırma yapamadığından bu teknik bilgileri araştırmacılar bize lansetmediğinden dolayı bizde burada kapalı kalıyoruz bilgi alamıyoruz alamadığımız içinde yerimizde ancak ki bildiklerimizden ufkumuzu açmaya çalışıyoruz mesela burada ki bir tur düzenleye bilirler fabrikalara veya huttane biliyim seminerler verebilirler burada ki çalışan personele kurslar düzenleye bilirler mesela bizim yeni daha dernek kuruyoruz. Yazmacılar derneği olaraktan derneği kurduktan sonra onun çatısı altında yani ders kurslar verile bilir. Eğitim verile bilir burada ki yeni yetişen genç arkadaşlara dinamik arkadaşlara ha onlarında istekleri olması lazım

Soru: Sizce kurs ve kâğıt kalem üzerinde alınan eğitim mi alması yoksa çıraklıktan mı yetişmesi gerekir?

Yanıt: Yani ikisi de birleştiricidir. Birleştiricidir nasıl yemeği yapmadan yiyemezsen buda tatbiki ilen teknik olaraktan öğrenmek birbirini birleştirir. Ben endüstri meslek lisesi öğrencisi olduğum için yani bu konularda bilgim fazla niye bilgim fazla şimdi teknik olaraktan öğrenirsin sanayiye gelirsin sanayideki usta pratik olaraktan sana söyler aynı terziye benzer çıraklıktan yetişen terzi bayanın üzerine ölçü almadan diker biçer tak diye oturur ama teknik olarak onu daha da dizayn etmek için kalıbını çıkarır seri üretime çıkarır aynı bu da ona benziyor yani bizim mesele burada ilkel olaraktan çalışıyoruz şuan da ki modern çağa göre fabrikaya bazen gidiyoruz burada ki has özgen tekstil var oraya gidiyoruz e orda tekstil mühendisi insanlar gelmiş çalışıyor onların yapmış olduğu icraatlara bakıyoruz makineler biz burada duruyoruz çamaşır makinasın da sıkma yapıyoruz adam çok küçük bir aparat yapmış bizden daha seri çalıştırıyor. Örnekte daha net çıkarıyor bunun gibi daha nice sayabileceğim örnekler var yani bunları bizim öğrenmemiz lazım yani bilgi öğrenmekle devam ediyor geliştirmekle onla devam ediyor. Yusuf Gökyıldız ile yapılan görüşme sonucunda elde edilen bulgular şunlardır:

 Yazma baskı sanatı Osmanlılar dönemine kadar uzanmaktadır. Yusuf Gökyıldız, geçmişte perde, nevresim, yastık ve benzeri üzerine yapılan baskıların zamanla yöresel yazmaya dönüştüğünü, şimdilerde evin dekorasyonunu tamamlayan bir ürün olarak yazma baskı yaptıklarını belirtmektedir.

 Yusuf Gökyıldız artık çırak yetişmediğini belirterek ailecek yazma baskı yaptıklarını, ekonomik zorluklardan dolayı kimsenin çırak olarak bu mesleği seçmediğini belirtmektedir. Yazma baskı ustalarının gelir durumlarının düşmesi, bu mesleğin cazibesini yitirmesine de neden olmuştur.

 Yazma baskı temelinin aynı olmasına karşılık ustaların öğretme tarzlarının farklı olduğunu belirten Yusuf Gökyıldız, her ustanın kendine özgü yöntemlerle çıraklarını yetiştirdiğini ifade etmektedir. Öğrenme işi biraz da kişinin öğretme kabiliyetine ve psikolojisine bağlıdır.

 Yusuf Gökyıldız mesleğin her geçen gün daha iyiye gittiğini belirtmekte, devletin ve vatandaşların ilgisinin iyi düzeyde olduğunu ifade etmektedir. İyi hizmet verildiğinde işin de iyi olacağını söylemektedir. Yusuf Gökyıldız’ın bu tespiti, yazma baskı ustaları arasında mesleğin durumu ile ilgili farklı görüşlerin olduğunu göstermesi açısından önemli bulunmuştur.

 Yusuf Gökyıldız’a göre yazma baskı eğitimi çıraklıkla başlamalıdır. Okullarda alınacak eğitim, ustaların yanına gelerek geliştirilebilir. Ancak işin yoğunluğu ve öğrenme sürecinin uzunluğu yüzünden birçok kişi öğrenmeye niyet edip başlasa bile uzun süre dayanamamaktadır.

 Yusuf Gökyıldız meslekte gelişebilmek adına seminer ve kursların faydalı olacağını belirtmektedir. Yazmacılar Derneği adı altında yeni bir dernek kuruluşu yaptıklarını, bu dernek çatısı altında kurslar verilebieceğini ve yeni kişiler yetiştirebileceklerini ifade etmektedir.

 Yusuf Gökyıldız’ın yaptığı önemli bir tespit, kurs ve uygulamanın bir arada olduğunda kişinin daha iyi yetişeceğini belirtmesidir. Teknik bilgi olduğunda kişinin uygulamada çok daha iyi şeyler öğrenebileceğini, teknik açıdan mesleğe yenilikler getirebileceğini ifade etmektedir.

BÖLÜM 6

SONUÇ VE ÖNERİLER

Anadolu, tarihler boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugün Anadolu’nun her köşesinde, farklı medeniyetlerin tarihi, sosyal ve kültürel etkileri görülmektedir. El sanatları açısından bakıldığında, kuşaktan kuşağa el sanatı ustalığı ve mesleğin incelikleri aktarılmış, ekonomik açıdan gelir getirici olduğu sürece bu sanatlar yaşamlarını devam ettirebilmiştir. Tarihin derinlikleri, bu güne kadar yaşayabilme olanağı bulamayan ve yok olan el sanatları ile doludur.

Toplumsal kültüre sahip çıkmak, değerleri gelecek nesillere aktarabilmek büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda yöresel el sanatlarının desteklenmesi, sanat ustalarının sorunlarına çözümler üretilebilmesi, ekonomik açıdan cazibesini yitiren veya yitirmek üzere olan sanatlara destek olunması gereklidir. Cazibe oluşturmak, insanların ilgisini bu alanlara yöneltebilecek, böylece yeni ustaların yetişmesine de olanak sağlanmış olacaktır. Bu çalışma, Tokat ilinde yazma baskı sanatını incelemek üzere yapılmıştır. 600 yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinen bu sanat dalının var olan durumunu ortaya koyarak yarınlarına, doğru bir bakış sağlamak hedeflenmiştir.

Tahta kalıplarla ince tülbent üzerine desen basılarak üretilen yazmalar Tokat yöresinde çeyiz sandıklarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Farklı isimlerle adlandırılan yazmalar daha çok bir şeyin etrafının çevrilişi anlamına gelmektedir. Yazmacılık sanatı, oyma yöntemi ile şekillendirilen kalıplarla farklı boyaların kumaşlara resmedilmesi, basılması ile yapılan bir kumaş süsleme sanatı olarak tanımlanmaktadır. Tokat yazmalarının karakalem ve elvan olarak adlandırılan iki türü bulunmaktadır. Siyah beyaz yazmalar karakalem, renkli yazmalar ise elvan yazmalardır. Elvan yazmalarda çoğunlukla koyu kırmızı, siyah, patlıcan moru, kahverengi gibi renklerin tercih edildiği görülmektedir.

Baskı tekniklerinin gelişmesi, el sanatları ile üretimi özellikle ekonomik açıdan olumsuz yönde etkilemiştir. Fabrikasyon baskıların daha ucuza üretilmesi, el yapımı ürünlerin

pazardaki rekabet şansını önemli oranda düşürmektedir. Bu durum mesleğin cazibesini azaltmaktadır.

Yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılarak yazma baskı sanatçıları ile yapılan görüşmelerin genel olarak değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:  Yazma el sanatı ile uğraşan kişiler, bu sanatın geçmişi hakkında genel olarak bir

bilgiye sahiptirler.

 Bu sanatla uğraşan ustaların büyük bir çoğunluğu ata ve baba mesleği olarak yazma baskısı işini devam ettirmektedir. Çırak olarak başladıkları işi ustaların yanında, alabilecekleri kadar bilgiyi ustalarından alarak, kalan detay bilgilere ise yap-boz yaparak ulaşmışlardır.

 El baskısı yazma sanatı ile uğraşan ustaların büyük bir çoğunluğu, günümüzde çırak olmaya gönüllü çok fazla kişi olmadığını belirtmişlerdir. Çırak olarak yetiştirilen kişilere ise ileride rakip olabileceği gibi düşüncelerle bilginin tamamı gösterilmemektedir.

 Ustalar arasında çırak yetiştirme yöntemleri önemli farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar ustanın kişiliğinden, kalıp kullanma biçiminden, kendine özgü stilinden kaynaklanmaktadır. Günümüzdeki ustaların bir kısmı, çıraklık ve kalfalık dönemlerinde birden fazla usta ile çalıştıklarını, her birinden farklı bilgiler öğrendiklerini ve bunları harmanlayarak kendi biçimlerini oluşturduklarını ifade etmektedir.

 Mesleği öğrenmek isteyen kişilerle ilgili genel yaklaşım, bu işin uygulama ile öğrenilebileceği yönündedir. Ancak görüşme yapılan ustaların tamamına yakını, eğitimin de büyük önem taşıdığını, mesleki eğitim alan kişilerin uygulama ortamında daha başarılı olduklarını, meslek eğitim sayesinde öğrencilerin daha geniş bir ufka sahip olduklarını belirtmişlerdir.

 Yazma baskı sanatına yönelik üniversitelerde bir bölüm olmaması, meslek liselerinde bu alana yönelik özel bir çalışma yapılmıyor olması da ustalar tarafından özellikle dile getirilmiştir. Türk kültüründe önemli bir yeri bulunan yazma baskısının sürdürülebilir olması açısından eğitim alanında bu konuya yönelik özgün çalışmalar yapılması gerekliliği, yapılan görüşmelerden çıkartılan önemli bir sonuçtur.

 Çırak ve kalfalarda aranan “önce ustaya saygı” özelliği, geçmişte kalan Ahilik felsefesinin günümüz el sanatlarında halâ geçerliliğini koruyor olduğunu göstermesi açısından önemlidir.

 Yazma baskı sanatının geçmişi ile bugünü arasında önemli farklar olduğu, makinalaşma ve serigraf baskı teknikleri yüzünden el baskısının ekonomik anlamda rekabet edebilirliğinin ortadan kalktığı, tüketicinin kaliteli-pahalı yerine kalitesiz-ucuz ürünlere yöneldiği, bundan dolayı mesleğin cazibesini yitirmeye başladığı, yeni ustaların bu nedenden dolayı yetişmediği ve insanların bu mesleği kazanç kapısı olarak göremediği görüşmelerden elde edilen önemli bir sonuçtur.

Yapılan çalışma, araştırma ve görüşmeler sonucunda yazmacılık sanatının sürdürülebilir olması, yaşamını devam ettirebilmesi açısından aşağıdaki öneriler sunulmuştur:

 İlköğretim okullarının 4. Sınıfından itibaren resim ve iş dersi öğretim programlarına “Geleneksel El Sanatları” başlıklı ünitelerin eklenmesi, eğitimin ilk yıllarından itibaren öğrencilerin Türk Halk Sanatları konusunda bilinçlenmelerine yol açacaktır. Bunun uzun vadede etkisinin, yok olmakta olan geleneksel sanatların yaşamlarını daha uzun süre devam ettirebileceği şeklinde görüleceği düşünülmektedir.

 İlköğretimden ortaöğretim kurumlarına geçiş ile ilgili sınavlarda görsel sanatlar ile ilgili soruların konulması ile öğrencilerin görsel sanatlara yönelik ilgi düzeyleri artırılabilir. Ayrıca ortaöğretim kurumlarında uygun görülecek derslerde öğrencilere, geleneksel el sanatlarına yönelik çalışmaların verilmesi ile öğrencilerin bu alanda bilgilenmeleri sağlanabilir. Milli Eğitim Bakanlığı gözetiminde geleneksel el sanatları ile ilgili ödüllü yarışmaların düzenlenmesinin, öğrencilerin konuya yönelik motivasyonlarını artırıcı yönde etki yaratacağı da düşünülmektedir. İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin katılımına yönelik atölye gezilerinin düzenlenmesi, öğrencilerin ustaları çalışırken izleyebilmelerinin sağlanması, konuyla ilgili müzelerin, sergilerin grupça ziyaret edilmesi, öğrencilerin konuya yönelik görsel ilgilerinin artmasını sağlayacaktır. Eğitim öğretim sürecinin özellikle ilk yıllarında öğrencinin geleneksel el sanatlarına yönelik ilgisini planlı bir şekilde etkilemenin, kişinin bütün yaşamı boyunca konuya yönelik ilgi ve algısını üst boyutta tutacağı bilinmektedir.  Diğer geleneksel el sanatlarında olduğu gibi yazma sanatının da yaşamını devam

ettirebilmesi, ancak ekonomik anlamda sanatçıların iyi bir gelire sahip olmaları ile sağlanabilecektir. İyi bir gelir elde edebilmek ise ürünlerin değerleri üzerinden

alıcılara satılabilmesi ile mümkün olabilecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ortak destekleyecekleri bir proje ile geleneksel el sanatları ürünlerinin bütün dünya ülkelerinde internet üzerinden satışının yapılabileceği, buradan elde edilecek gelirin sanatçılara önemli bir gelir kaynağı oluşturacağı düşünülmektedir. Gelir düzeyinin yükseltilmesi, yeni kuşakların da bu sanatlara daha fazla ilgi duymalarına, meslek olarak el sanatlarına yönelmelerine yol açacaktır.

 Geleneksel el sanatlarının yaşatılması için ev kadınlarına ve hapishanelerdeki tutuklu/hükümlü kişilere yönelik meslek edindirme kursları gibi projeler hazırlanıp uygulamaya konularak iki yönlü bir kazanç elde edilebilir. Bu tarz projeler ile hem kaybolmaya yüz tutmuş el sanatlarının daha uzun süre yaşamasını sağlayacak yeni ustalar yetiştirilebilir, hem de atıl durumdaki iş gücü ekonomik değere dönüştürülebilir. Ev kadınları açısından konuya bakıldığında, evin ekonomisine destek olabilecek ve onları üretken duruma getirecek bir süreç başlatılmış olacaktır. Tutuklu ve hükümlüler açısından ise rehabilitasyon ve topluma uyumlandırma programları içerisinde bu tarz kursların düzenlenmesi, özellikle el işçiliğine kabiliyeti olan kişileri özendirebilecektir.

KAYNAKLAR

Açıkel, A. & Sağırlı, A. (2005). Osmanlı döneminde Tokat merkez vakıfları-vakfiyeler. Tokat: Gaziosmanpaşa Üniversitesi.

Altuntaş, S. (2007). Eğitim temel kavramlar. Zuhal Cafoğlu (Ed.) Eğitim bilimine giriş İçinde. Ankara: Grafiker.

Arseven, C. E. (1956). Türk Sanatı Tarihi. İstanbul: Maarif.

Aslanderen, M. (2016). Esnaf ve sanatkârların ahilik değerlerine sahiplik düzeylerinin değerlendirilmesi (Kırşehir örneği). Yüksek Lisans Tezi, Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kırşehir.

Atasoy, A. T. (2004). Gazi üniversitesi mesleki eğitim fakültesi el sanatları eğitimi bölümü öğretmenlik programlarında yer alan sanat eğitimine yönelik derslerin ürün tasarımına katkısı. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Balcı, A. (2009). Sosyal bilimlerde araştırma: Yöntem, teknik ve ilkeler. (7. Baskı). Ankara: Pegem.

Bilgin, T. (1998). İstanbul müze ve saraylarında bulunan yazma eserlerin koleksiyonu. Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, İstanbul. Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E. K., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. & Demirel, F. (2015).

Bilimsel araştırma yöntemleri. (Geliştirilmiş 19. Baskı). Ankara: Pegem.

Cevizci, A. (2005). Paradigma felsefe sözlüğü içinde (s. 1479-1480). İstanbul: Paradigma. Christensen, L.B., Johnson, R. B. & Turner, L. A. (2015). Araştırma yöntemleri: desen ve

analiz. (Ahmet Aypay, Çev). Ankara: Anı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. (2016). Tokat Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, http://www.csb.gov.tr/iller/tokat/index.php?Sayfa=sayfa&Tur= webmenu&Id=2643 sayfasından erişilmiştir.

Çınar, D. (2015). Derslerin öğretiminde kullanılan özel öğretim yöntem, teknik ve metotları, nasıl öğretmeliyim: Öğretim strateji, yöntem ve teknikleri, https://www.ogretmenler.com/images/PDFLER/dogm/2015haziran_fizik_dersi_tebl igler.pdf sayfasından erişilmiştir.

Çubuk, B., Şahin, M., Akdağlı, D., Kılıç, S., Çevik, Ş., Ertürk, Ü., Özyer, A., Alkaş Dere, P., Altunsoy, D., Duyum, H., Sürener, T. & Demirci, M. (2011). Tokat il çevre durum raporu. Ankara: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.

Demirel, Ö. & Kaya, Z. (2005). Öğretmenlik mesleğine giriş. Ankara: Pegem. Doğan, İ. (2007). Sosyoloji kavramlar ve sorunlar. (7. Baskı). Ankara: Pegem. Duman, A. (1999). Yetişkinler eğitimi. Ankara: Ütopya.

Durkheim, E. (1956). Education and sociology. Illionis: Free. Dülger, İ. (1989). Mesleki yaygın eğitim ve Türkiye. Ankara: MEB.

Erarslan, H. (2016) Kadın tahta baskı kalıp ustası. http://www.kirikhanolay.com.tr/kadin- tahta-baski-kalip-ustasi/125881/ sayfasından erişilmiştir.

Erdoğan, İ. (2002). Yeni bir bin yıla doğru Türk eğitim sistemi. İstanbul: Sistem.

Erkan, N. (1990). Tokat yazma baskı sanatı. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Ertürk, S. (1981). Eğitimde program geliştirme. Ankara: Yelkentepe.

Ferahoğlu, N. S. (2007). İlköğretim okulları 8. sınıflarda Tokat yazma motiflerinin özgün baskı çalışmalarında uygulama etkililiği üzerine bir araştırma. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Glesne, C. (2012). Nitel araştırmaya giriş. (A. Ersoy ve P. Yalçınoğlu, Çev.). (1. Baskı). Ankara: Anı.

Gökaydın, N. (1987). Tahta baskı tekniği; dünü, bugünü, eğitimdeki yeri. Türkiye’de ve Almanya’da Ağaçbaskı Sanatı. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları. 6, 45-53.

Gultek, L. G. (2006). Eğitimde felsefi ve ideolojik yaklaşımlar, (N. Kale Çev.). Ankara: Ütopya.

Hünerel, Z. S. & Uysal, S. (2012). Ağaç Baskı Tekniği ile yapılan Tokat yöresi yazmaları kullanılarak oluşturulan kadın giysi tasarımları. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat Sempozyumu Bildirileri, 1.

İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu. (2016). Baskı Yöntemleri http://teknikbilimlermyo.istanbul.edu.tr/basimyayin/wp-content/uploads/2016/09/ Bask%C4%B1-Teknikleri-01-Bask%C4%B1-01.pdf sayfasından erişilmiştir. Karasar, N. (1998). Bilimsel araştırma yöntemi. (8. Baskı). Ankara: Nobel.

Karasar, N. (2014). Bilimsel araştırma yöntemi: kavramlar, ilkeler, Teknikler (26. Baskı). Ankara: Nobel.

Karoğlu, H. (1999). Tokat yöresi ağaç baskı yazmalarının grafiksel gelişimi ve düzeni, Doktora Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.

Kaya, R. (1974). Türk yazmacılık sanatı. İstanbul: Türkiye İş Bankası. Kaya, R. (1988). Türk yazmacılık sanatı. İstanbul: Türkiye İş Bankası.

Kılınçeri, Ü. (2004). Serigrafi baskı tekniği ve eğitimde kullanım alanları. Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.

Kilci, M. (2015). Tokat ili Niksar ilçesi ceviz üretim ve pazarlama yapısı. Yüksek Lisans Tezi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tokat.

Koç, S. (2010). Yazma baskı tekniklerinin çağdaş moda tasarımına yansımaları. Yüksek Lisans Tezi, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Korana, O. (2010). Türkiye’deki sanat eğitiminin bir yansıması olarak 1977-2009 yılları arasında gerçekleşen sempozyum ve kongrelerin tespiti. Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale.

Kuzgun, Y. (2000). Meslek danışmanlığı. Ankara: Nobel.

Küçükcan, B. (2006). Dünden bugüne matbaanın serüveni.

http://eprints.rclis.org/8770/1/BerrinKucukcan.pdf sayfasından erişilmiştir.