• Sonuç bulunamadı

D. ÇALIŞMALARINDA KENDİSİNDEN İSTİFADE EDENLER

III. ESERLERİ

Moğultay b. Kılıç’ın kaynaklarda ifade edildiğine göre çok sayıda eseri bulunmaktadır. Ancak pek çoğuna bu gün maalesef sahip değiliz. Adlarına baktığımızda eserlerinin çoğunun hadis, siyer, tabakat ve lügata dair olduğunu görmekteyiz. Ulaşabildiğimiz matbu, yazma ve kendisine ait olduğu ifade edilen eserleri aşağıda tanıtmak istiyoruz:

A. MATBU OLANLAR

1. Şerh

el-İ’lâm bi sünnetihî aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm şerh-u sünen İbn Mâce İmâm

a. Baskıları

Kaynaklarda verilen bilgilere göre Moğultay b. Kılıç söz konusu İbn Mâce

şerhini tamamlayamamıştır.431

el-İ’lâm yazma nüshaları karşılaştırılarak eksik haliyle yayınlanmıştır. Üç ayrı baskısı bulunmaktadır:

1. Mekke’de 1419/1999 tarihli ilk baskısı. Bunu görme imkanı bulamadık. Mektebetü Nazzar marifetiyle yayınlanmış, tahkikini Kamil Uveyda neşrini ise

Mustafa Bâz gerçekleştirmiştir.432

Kahire ve Beyrut’ta yapılan iki ayrı baskısında muhakkikler, bu baskıda hatalı ve noksan kelimelerin çok fazla olduğu kanaatindedir.433

2. Kahire’de gerçekleştirilen 1427/2007 tarihli beş ciltlik baskısı. Mektebet-ü İbn Abbas tarafından yayınlanmıştır. Tezde incelediğimiz nüsha budur. Eserin tahkiki Ebû Abdullah Ahmed b. İbrahim b. Ebî’l Ayneyn tarafından yapılmıştır.

431

İbn Hacer, ed-Dürerü’l kâmine, IV, 216; İbn Hacer, Lisanu’l mizan, VII, 16; Suyûtî, Tabakatu’l

huffaz, 538; Suyûtî, Zeylü tabakâti’l huffaz, s. 365; Şevkani, el-Bedrü’t-tâli’, II, 313

432 Türcan, Zişan, Hadis Literatüründe Şerh Geleneği ve Özellikleri, s. 41; Ankara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı Hadis Bilim Dalı, Ankara, 2008 (Basılmamış doktora tezi)

433 Şerhu Süneni İbn Mâce, I, s. 21 Dâru’l kütübi’l-ilmiyye, Lübnan, 2007, 1. Baskı (thk.Ebû Abdullah

Muhammed Ali Semmâk); Şerhu Süneni İbn Mâce, I, 22, Mektebetü İbn Abbas, Kahire, 2007, 1. Baskı (thk. Ebû Abdullah Ahmed b. İbrahim b. Ebi’l-Ayneyn)

Muhakkikin verdiği bilgilere göre Kahire Dâru’l-kütübi’l-Mısriyye, Haydarâbad, Süleymaniye Feyzullah Efendi, Câmiatü’l-İslâmiyye nüshaları karşılaştırılarak basılmıştır.

3. Beyrut’ta 1428/2007 tarihinde basılan üç ciltlik baskısı. Daru’l kütübi’l- ilmiye tarafından yayınlanmıştır. Tahkiki Ebû Abdullah Muhammed Ali Semmak ve Ali b. İbrahim b. Mustafa tarafından yapılmıştır. Bu baskıda Daru’l-kütübi’l-ilmiyye nüshası esas alınmıştır. Muhakkikler, girişte Sünen sahibi İbn Mace hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, şârih Moğultay hakkında İbn Hacer’in ed-Dürerü’l- kâmine’sinden derledikleri bilgileri zikrederler. Riyad baskısında nüsha hataları olduğunu beyan ederek , hata sevap cetveli olarak bir de tablo verirler.

Son iki çalışmada hadislerin tahric ve tahkiki yapılmıştır. Her iki şerhte ilk konu Kitâbü’t-tahare’nin abdest suyunun miktarı ile ilgili bölümle başlar. Son konu Kitâbü ikâmeti’s-salat ve’s-sünne’nin erkek ve kadınların namazda tesbihleri bölümü ile sona erer.

b. Muhtevası

Mektebet-ü İbn Abbas’ın neşrettiği beş ciltlik eserde yapmış olduğumuz

değerlendirmeler şu şekildedir: 434

İlk cildin istinsah tarihinin 807/1405 olarak ifade edildiği435

İbn Mâce şerhi Kitabü’t-tahare ile başlamaktadır.436

Temizlik, misvak kullanımı, tuvalet, istinca, istibra, abdest ile ilgili meseleler, hayız, nifas ve bunlarala ilgili konular, mesh, cünüplük, abdestli olarak Kur’ân okumak, namaz vakitleri, ezan, ikamet, mescit ve cemaat ile ilgili konular, mescitlerin temizliği, namazdaki kıraat, beş vakit namazda okunacaklar, secde ve rükû ile alakalı tesbihat, Hz. Peygambere (s.a.s) salat ve selam, namazdaki imametlik, safların tertip ve düzeni, kıble gibi konularla ilgili hadisler bölüm (bab) adı altında nakledilmektedir. Eserdeki en son hadis, cemaate namaz kıldıran bir imamın hata yaptığında nasıl uyarılacağına dair zikredilen şu hadistir:

434

Mektebet-ü İbn Abbas, Kahire, I-V,1427/2007, 1. Baskı (thk. Ebû Abdullah Ahmed b. İbrahim b. Ebî’l Ayneyn)

435 Moğultay b. Kılıç, el-İ’lâm, I, 565 436 Moğultay b. Kılıç, el-İ’lâm, I, 67

“Resulullah (s.a.s) kadınlar için tasfîke (el çırpmaya), erkekler için de sübhanellah demeye izin verdi.”437

Her ciltte hadisler ayrı numaralandırılmıştır. Birinci ciltte 210, ikinci ciltte 96, üçüncü ciltte 91 hadis bulunmaktadır. Dördüncü cildin 68, beşinci cildin 258 hadisi numaralanan bu baskısında toplam 723 hadis olduğu görülmektedir. el-İ’lâm’daki bu numaralandırmaya göre Moğultay, toplam 723 hadisin şerhini yapmıştır. İbn Mace’nin Sünen’ini neşreden Muhammed Fuad Abdülbâkî’nin vermiş olduğu bilgileri dikkate alırsak, Sünen’de mukaddimesi hariç 4341 hadis bulunduğuna göre438

Moğultay, İbn Mace’nin Sünen’inin yaklaşık olarak % 17’sini şerh etmiş demektir.

c. Önemi

Makdisî’ye (507/1113) kadar “Kütübi hamse” adıyla bilinen beş temel hadis kaynağı vardır; Buharî, Müslim, Ebû Davud, Tirmizî ve Nesâî. Onun Sünen-i İbni Mâce’yi Etrâf’ına dahil etmesiyle Kütüb-i Sitte (Altı Kitap) kavramı meşhur olmaya başlar. Makdisî’nin İbn Mâce’nin Sünen’ini Etrâfu’l-kütübi’s-sitte ve Şurûtü’l- eimmeti’s-sitte439

adlı eserinde en sahih 6. hadis kitabı olarak zikretmesi bu bakımdan önemlidir.

Moğultay b. Kılıç devrinde Sünen-i Erbea bağlamında İbn Mâce’nin Sünen’inin ricali ile ilgili Zehebî’nin (748/1347) el-Mücerred’i, Ebû’l-Hüseyn Ahmed b. Ahmed el-Hakkârî’nin (763/1361) Ricâlü’s-Süneni’l-Erbea adlı eseri gibi

bazı rical çalışmaları bulunmaktadır. 440

Ancak şerh özelliği taşıyan Moğultay’ın kaleme almış olduğu el-İ’lam’ı, bildiğimiz kadarıyla ilk şerhtir. Nitekim Kâtip Çelebi ve Fuad Sezgin de İbn Mâce’nin şerhlerini zikrederken ilk şerh olarak Moğultay’ın

kitabını zikreder ama eksik olduğunu vurgular.441

437 Buharî, el-Amel fi’s-salat, 5; Müslim, Salat, 107; Ebû Davud, Salat, 169; Tirmizi, Mevâkît, 155;

Nesai, Sehv,15; İbn Mâce, İkâme, 65

438 Abdülbâkî, Muhammed Fuad, Mukaddimetü Süneni İbni Mâce, s. 1519, Dâru ihyâi’l-kütübi’l-arabî,

1373/1953

439 Bkz: Makdîsî, Şurûtu eimmeti’s-sitte, s. 24

440 bkz. Eren, Mehmet, Hadis İlminde Rical Bilgisi ve Kaynakları, s. 308, 309

Sünen’in meşhur şerhleri Moğultay b. Kılıç’ın vefatından sonra yazılmıştır. İbnü’l-Mülakkin’in (804/1401) Mâ temessü ileyhi’l-hâce, Ebû’l Bekâ Muhammed b. Musa Demîrî’nin (808/1405) Dîbâce fî şerhi sünen İbni Mâce, Sıbt İbnü’l-Acemî Burhaneddin Halebî’nin (841/1437) Şerhu süneni İbni Mâce, Sûyûtî’nin (911/1505) Misbâhu’z-zücâce, İbnu’l-Hasen Zebîdî’nin (913/1507) Mâ ted’u ileyhi’l-hâce, Sindî’nin (1139/1726) Kifâyetü’l-hâce, Abdülganî Dihlevî’nin (1273/1856) İncâhu’l- hâce, Mevlevî Vahîdüzzaman’ın (?) Ref’u’l-ucâce, Muhammed b. Abdullah Bencâbî’nin (?) Miftâhu’l-hâce, Ali b. Süleyman Bâcem’avî (1306/1888) Nuru misbâhi’z-zücâce adlı şerhleri hep Moğultay b. Kılıç sonrası çalışmalardır.442

2. Siyer-i Nebî

el-İşâre ilâ sîreti’l-Mustafa / ez-Zehrü’l-bâsim

Peygamberimizin (s.a.s) sîretine dair bir takım işaretlerin, hatırlatıcı mahiyette bilgilerin verildiği bu eser, müellifin yaşadığı devre kadar yapılan bazı eserlerin bir nevi özeti mahiyetindedir. Moğultay b. Kılıç, bu çalışmasında uzun uzun bilgiler vermez. Bunun yerine ehline malum olan ancak ihmal edildiğini düşündüğü konulara işaret etmektedir.

el-İşâre ilâ sîreti’l-Mustafâ ve târîhu men ba’dehû mine’l-hulefâ” adlı eser, Dâru’l-Kalem ve Dâru’ş-Şâmiyye tarafından müşterek olarak 1416/1996 yılında basılmış, tahkik, tahric ve ta’liki Ebû Abdullah Muhammed Nizâmüddin Futeyyih tarafından yapılmıştır.

Kaynaklar Moğultay’ın bu çalışmasını el-İşâre fi’sîreti’n-nebeviyye443

, el-İşâre ilâ sîreti’l-Mustafâ ve târîhu men ba’dehû mine’l-hulefâ444

, Kitâbü’l-işâre fî telhîsi sîreti seyyidinâ Resûlülillah (s.a.s) ve âsâri men ba’dehu mine’l-hulefâ445

, ez- Zehrü’l-bâsim fî sireti’l-Mustafâ Ebi’l-Kâsım446

, Muhtasaru sîreti’n-nebî447, es-

442

Geniş bilgi için bkz. Kettânî, er-Risaletü’l-mustatrafe, (ter. Yusuf Özbek), s. 404-405 Sezgin, Fuad,

Târihu’t-türâsi’l-arabî,Ulûmü’l-hadis, I, 287-289; Katip Çelebi, Keşfü’z-zünûn, II, 1004; Türcan,

Zişan, Hadis Literatüründe Şerh Geleneği ve Özellikleri, s. 41; Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı Hadis Bilim Dalı, Ankara, 2008, (Basılmamış doktora tezi)

443

Ziriklî, el-A’lâm, VII, 275

444 Katip Çelebi, Keşfu’z-zünûn, I, 98; Kehhâle, Mucem, XII, 313 445 Kettânî, er- Risaletü’l-mustatrafe, (ter. Yusuf Özbek), s. 221

Sîretü’l-muhtasara448

, es-Sîretü’s-suğrâ449, es-Sîretü’n-Nebeviyye450 gibi farklı

isimlerle zikretmektedir.

Moğultay b. Kılıç’ın kendi eserlerinde de bazen ez-Zehrü’l-bâsim fî sireti Ebi’l-Kâsım 451

bazen de el-İşâre ilâ sîreti’l-Mustafâ 452 isimleriyle atıflarda

bulunduğunu görebiliyoruz. a. Baskısı

Pek çok nüsha arasından mutemet olanlarını karşılaştıran Ebû Abdullah Muhammed Nizâmüddin Füteyyih tahkik, şerh ve tahricleri ile eseri ilim dünyasına kazandırmış bulunmaktadır. Matbu olan bu eser tek cilt halinde basılmış olup el- İşâre ila sîreti’l-Mustafa ve men badehu mine’l-hulefa adını taşır.453

Muhakkik şöyle diyor: “el-İşâre’yi hazırlarken, muhtelif nüshaları karşılaştırdım. İmla ve nahivle ilgili hataları inceledim. Metni Arapça’ya uygun şekilde zabt ettim. Ayetleri belirttim, hadisleri tahric ettim. Bazen garib ifadeleri açıkladım. Parantez içinde küçük konu başlıkları koydum. Bir de eserin sonuna

fihrist ekledim.”454

b. Muhtevası

“Mukaddime”sini incelediğimizde eserin hazırlanmasında yakın dostu ve ilimde kendine çok itibar ettiği ve zaman zaman da “şeyhimiz” dediği Celâleddin

Hatîb Kazvînî’nin (739/1338) etkisi ve teşviki olduğunu görmekteyiz.455

Müellif; eserini büyük hacimli kitaplardaki kadar faydalı olacak şekilde hazırlamış; bunu yaparken de -adından da anlaşılacağı üzere- bir takım işaretlerde bulunmayı asıl gaye edinmiştir. Hedefi, bütün Müslümanların bir başvuru eseri olacak, hatta ilim sahibi olanların da müstağnî kalamayacakları bir eser vücuda getirmektir. İki bölümden meydana gelir:

447 İbn Fehd, Lahzu’l-elhâz, 139; İbnü’l-Irâkî Ebû Zür’a, ez-Zeyl ale’l-ıber, I, 73 448

Şakir Mustafa, et-Târîhu'l-arabî ve’l-müerrihûn, III, 218

449

Takıyyüddin el-Fâsî, el-Ikdü's-semîn, I, 217

450 İbnü’l Irâkî Ebû Zür’a, Zeyl ale’l-ıber, I, 73 451 Moğultay b. Kılıç, İkmâl-ü tehzibi’l-kemâl, I, 4 452 Moğultay b. Kılıç, el-İ’lâm, II, 581

453

Moğultay b. Kılıç, el-İşâre ilâ sireti’l-Mustafa ve men badehu mine’l-hulefa, Dâru’l-kalem, Dâru’ş-şâmiyye, Beyrut, 1416/1996, 1. Baskı

454 a.g.e, s. 23-24 455 a.g.e, s. 41

Sîretü’n nebeviye: İlk bölümü Peygamberimizin (s.a.s) isimleri, künyesi, nesebi şerifleri ile başlar. Vilâdeti, peygamberlik öncesi meydana gelen olaylar, vahyin başlaması, evliliği, Habeşistan’a ve Medine’ye yapılan hicret, İsra ve Miraç, İslam’a davet yılları, Medine’ye hicret sonrası olaylar, gazalar, seriyyeler ve elçilerin gönderilmesi, Mekke’nin fethi, Huneyn, Tebük gazveleri ve Efendimizin (s.a.s) ahirete irtihali gibi temel siyer konularını ihtiva etmektedir. Bölüm Peygamberimizin (s.a.s) hizmetçileri, kullandığı binitleri, savaş malzemeleri, giysileri, kâtipleri, zevceleri ve ahlakı, fazileti, mucizeleri ile hasâise dair konularla bitirilmektedir.

Târihu’l hulefa: İkinci bölümü Hulefâ-i raşidin Hazreti Ebûbekir, Ömer, Osman, Ali ve Hasan (r.anhüm) devrine ait verilen özet bilgilerle başlamaktadır. Emevî ve Abbasî halifelerine dair malumat ile son bulmaktadır.

Son kısmında Abbasî halifelerinden Mu’tazıd-Billah’ın vefat tarihi 763/1362

olarak verilmektedir.456 Bu tarih düşündürücü olmakla birlikte, kaynakların pek

çoğunun Moğultay b. Kılıç’ın vefat tarihini 762/1361 yılı olduğu hatta bazı

kaynakların457

hicri 762 yılının (kamerî) ay farklarını beyan ederek vefat tarihini zikrettiği dikkate alınırsa, Moğultay b. Kılıç’ın bu eserini ahir ömründe yazmıştır veya daha kuvvetli bir ihtimalle bu bilgi kitaba bir başkası tarafından ilave edilmiştir.

c. Önemi

Mukaddimesinde de belirtildiği gibi bu kitap, pek çok Müslümanın elinden düşürmediği ve ilim ehlinin kendisinden müstağnî kalamadığı bir çalışma olmuştur. Nitekim nazma çekildiği, şerhedildiği, ihtisarının yapıldığını, siyer-i Nebî

çalışmaların başvuru eseri olduğunu yine kaynaklardan öğreniyoruz.458

Taşköprîzâde Moğultay’ın bu eserine İbn Hişam ile İbn İshak’in siyer ve megazisine dair

çalışmalar arasında yer verir.459

456 Moğultay b. Kılıç, el-İşâre, s. 564; Ebû Bekir b. Süleyman Ebû'l-Feth Mu’tazıd-Billâh (763/1362)

Mısır’daki Abbasî halifesidir. 1352-1362 yılları arasında görev yapmıştır. Memlûk tarihi kaynaklarının övgüyle andıkları Mu’tazıd-Billâh hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Hilâfete geldiği yıl, Halep naibi ve yandaşlarının isyanını bastırmak amacıyla Suriye'ye doğru sefere çıkan Sultan Melikü's-Sâlih'le birlikte Dımaşk'a giden Mu'tazıd'a, huzurunda bir hadis cüzü okuduğunu söyleyen Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr onu güzel konuşan ve keskin zekâlı bir kişi olarak tanımlar. Cemâziyelevvel 763’te (Mart 1362) vefat etmiştir. bkz. Câsim Ubâdî, “Mu’tazıd- Billah”, DİA, XXXI, s. 385

457 Suyutî, Tabakâtü’l-Huffaz, 538; İbnü’l-Imâd, eş-Şezerât, VIII, 337 458 Takıyyüddin el-Fâsî, el-Ikdü's-semîn, I, 218

Moğultay b. Kılıç, ez-Zehrü’l-bâsim fî sireti Ebi’l-Kâsım’ını, Süheylî'nin

(581/1185) Ravdü'l-ünüf’ ünü tenkit ve tashih etmek amacıyla yazmıştır.Süheylî’nin

verdiği bilgilerin neredeyse tamamının İbn Abdilberr’in (463/1071) ed-Dürer fî ihtisari’l-megâzî ve’s-siyer’ine dayandığı kanaatindedir. “Benim ez-Zehrü’l-Bâsim

ile el-İşâre’ye bakanlar kitapta daha çok bilgiye ulaşacaklardır” 460 der. Bu

düşüncesini bazen Kitâbü’s-sahabe (Ma’rifetü’s-sahabe)461

adlı eseriyle İkmâlü tehzibi’l-kemâl’inin başvuru kaynaklarından Ebû Ahmed Askerî’den (382/992) yaptığı alıntıda gösterir. Ravi hakkında daha geniş rical bilgisini ez-Zehrü’l-Bâsim’de

zikrettiğini söyler.462

Bazen de İbn Mâce şerhinde ravi hakkında doyurucu bilgiyi ez- Zehrü’l-Bâsim’de açıkladığını ifade eder.463

Moğultay hem İkmâlü tehzibi’l-kemâl de olsun hem de el-İ’lâm adlı İbn Mâce şerhinde olsun, Süheylî’nin verdiği ricalle ilgili bilgileri yeterli görmemekte ve geniş bilgi için ez-Zehrü’l bâsim’i referans göstermektedir.

Çalışması ilim ehli tarafından ilgi görünce müellif, hocası Hatîb el-Kazvînî’nin isteği üzerine kitabını el-İşâre ilâ sîreti'l-Mustafâ ve târihi men ba’dehû mine'l- hulefâ adıyla ihtisar etmiştir.464

Buna göre de ez-Zehrü’l-bâsim daha geniş, İşâre ise onun kısaltılmış şekli olmaktadır.

el-İşâre’nin; Bedreddin Aynî (855/1451) tarafından şerh edildiği söylenir.465 Kitap 1000 beyit halinde iki alim tarafından nazma çekilmiştir. Bunlardan ilki

Moğultay’ın öğrencisi Irâkî (806/1403)466

diğeri Muhammed b. Ahmed el-Bâğûnî ed-Dımaşkî (870/1465)’dir. el-Bâğûnî’nin eseri Minhatü’l-lebîb fî sîreti’l-Habib adını taşır.467

Necmeddin İbn Fehd (885/1480) el-İşâre’yi başvuru kaynağı olarak ele

zikredip ondan alıntılar yapmıştır.468

İbn Hacer de bu kitabı referans olarak gösterir.469 460 Moğultay b. Kılıç, İkmâlü tehzibi’l-kemâl, I, 4 461 a.g.e. III, 70 462 a.g.e. III, 186

463 Moğultay b. Kılıç, el-İ’lâm, II, 399 464 Moğultay b. Kılıç, el-İşâre, s. 42 465 Bağdatlı, Hediyyetü’l-ârifin, II, 421 466

Takıyyüddin el-Fâsî, el-Ikdü's-semîn, I, 218; Sehâvî, el-İ’lân bi’t-tevbîh, s. 163, 164

467 Sehâvî, el-İ’lân bi’t-tevbîh, s. 164; ed-Dav’u’l-lâmî, VII, 114 (249) 468 İbn Fehd, İthâfu’l-verâ, I, 123

el-Hasâisü’n-nebeviyye

“Hasâisü'r-resûl”, “Mu’cizâtü'r-resûl” adları ile de anılan ve Resûl-i Ekrem'in (s.a.s) hasâisine ait bazı konuların kısaca anlatıldığı bu risaleyi; Brockelmann Hasâisü'l-Mustafâ adıyla Kahire’de 1319/1901 yılında yayımlandığı kaydetmiş ise

de, maalesef eseri görme imkanımız olmadı. 470

Kitap hakkında tezin yazma eserler kısmında ayrıca bilgi vereceğiz.

3. Rical ve Tabakat

 el-İnâbe ilâ ma’rifeti’l-muhtelef fîhim mine’s-Sahabe

Hz. Peygamber’in (s.a.s) hayatı, sözleri, fiilleri ve davranışlarına dair her türlü bilgiye sayelerinde ulaştığımız Sahabe-i kiram hakkında telif edilmiş pek çok eser vardır. Biyografilerini, rivayetlerini, faziletlerini v.b. konuları kadınıyla erkeğiyle ele alan eserlerden farklı olarak bu çalışmada Moğultay b. Kılıç, sahabi olup olmadığı konusunda ihtilaf edilenler hakkında malumat vermeyi asıl gaye edinmektedir.

Günümüzde matbu olarak sahip olduğumuz Moğultay b. Kılıç’ın el-İnâbe ilâ ma’rifeti’l-muhtelef fîhim mine’s-Sahabe” adlı eseri üzerinde yapmış olduğumuz çalışmalarda ulaştığımız bilgileri şöylece özetleyebiliriz:

a. Baskısı

Seyyid İzzet Mürsî, İbrahim İsmail Kâdî’nın tahric ve tahkiki ile ilim dünyasına kazandırılmış olup, 2 cilt halinde 1420/2000 yılında “Mektebet-ü Rüşd” tarafından Riyad’da ilk baskısı yapılmıştır.

Moğultay’ın kitabında bizzat adını zikrettiği el-İnâbe ilâ ma’rifeti’l-muhtelef fîhim mine’s-Sahabe471

, Kahire’deki yazma nüsha esas alınarak hazırlanmıştır. Müellif hattı ile yazılmış olan nüshasının iki cilt halinde tab edildiği eserde Moğultay b. Kılıç, el-İnâbe’yi cüzlere ayırmıştır. Birinci cildi 5, ikinci cildi de 4 olmak üzere

470 Brockellmann, GAL, Suplement, II, s. 48

çalışma dokuz cüzden müteşekkildir.472

Eserde her bir biyografi için muhakkikler

tarafından numara verilmiştir. Toplam 1203 kişi hakkında malumat vardır.473

b. Muhtevası

Moğultay b.Kılıç bu eserinde adından da anlaşılacağı üzere hakkında sahabe olup olmadığında ihtilaf edilen kişileri incelemektedir. Söz konusu olan kişileri alfabetik sıralamaya tâbi tutar. Kendilerinden nakledilen hadis rivayetlerini ve bu rivayetlerin isnadlarını, muteber hadis eserlerinden örnekler vermek suretiyle zikreder. Daha sonra bu bilgileri değerlendirir. Hatalar varsa tashih eder. Eserde kimi zaman ravinin rivayeti verilirken, kimi zaman da sadece ravi tanıtımı ile iktifâ edilmektedir.

c. Önemi

Senedlerde adı geçen ravinin, sahabi olup olmadığına dair bir araştırmanın muteahhirun uleması tarafından yapılması gerçekten zordur; ama bu tür bir çalışma özellikle ricalu’l hadis yönüyle çok önemlidir.

Kaynakların ifade ettiği gibi Moğultay b. Kılıç; kaleme aldığı eserle titiz çalışmalar yapması, değerlendirmelerinde ise müdekkik bir kişiliğe sahip olması ile tanınmaktadır. Kaynaklar onu müdekkik, muhakkik ve çok sayıda esere sahip bir

alim olarak tavsif etmektedir.474

Bir hadis ravisinin sahabi olduğunu beyan edebilmek için, sahabe hakkında kendi devrine kadar yazılan eserleri iyi tanıması gerekir. Moğultay’ın kendi devrinde bunu yapabilmek için kitap yazması anlamlıdır. Tezin sonunda ekler bölümünde ayrıca verileceği gibi Moğultay’ın kitaplarında istifade ettiği veya geniş bir kütüphaye sahip olduğu sonucunu çıkardığımız eserlerin sayısı hiç de az değildir.

Hiç kuşkusuz sahabilerin sayısı hakkında kesin bir tespit yapılamamıştır. Sahabe biyografileri için yazılan kitaplardaki sayı, takdir edilen sayının onda birine

472 Moğultay b. Kılıç, el-İnâbe, I, 41-113 (1. Cüz); 114-158 (2. Cüz); 159-210 (3. Cüz); 211-316 (4.

Cüz); 317-399 (5. Cüz); II, 5-? (6. Cüz); ?-138 (7. Cüz); 139-215 (8. Cüz); 216-288 (9. Cüz)

473 a.g.e, II, 288

474 İbn Fehd, Lahzu’l-elhâz, 134; Safedî, A’yânu’l-asr, V, 435; İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, IV,

bile ulaşamaz. Üstelik bu kitaplarda, Hz. Peygamber (s.a.s) hayatta iken ölen ve muasırı olduğu halde onu görememiş olan Müslümanlar ile sahabeden olmadığı bilinenler de zikredilmektedir. Hatta mükerrer olanlar da bulunmaktadır. Mesela Ebû Abdullah b. Mende’nin Marifetü’s-sahabe’sinde 3800, İbn Abdilberr’in el- İstîâb’ında 3500 ve ona zeyl yazan İbn Fethun’un kitabında da 3502’ye yakın kişi olduğu bilinmektedir. Önceki kitapların çoğunu bir araya getiren İbnü’l Esîr’in Üsdü’l-ğâbe’sinde 7554, onu ilavelerle ihtisar eden Zehebî’nin Tecrid’inde yaklaşık 8000 ve nihayet bu konuda en geniş telif olan İbn Hacer’in el-İsâbe’sinde de 12294

kişi bulunmaktadır.” 475

Elbette sahabe biyografileri hakkında malumat veren “Tabakat”, “Siyer” gibi başka eserler de vardır. Bütün bunlara vakıf olan bir muhaddisin, ancak bir ravi hakkında onun Hz. Peygamber’le (s.a.s) sohbeti olup olmadığını ortaya koyabileceğini dikkate aldığımız zaman, iki ciltlik bir eser de olsa Moğultay b. Kılıç’ın; alanında ne kadar mühim bir çalışmaya tevessül ettiği aşikardır. O, bu eserinde çok geniş bir tetebbuata sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

Eserini hazırlarken Moğultay b. Kılıç; Arap dili, kıraat, hadis ricali ve râvileri hakkında zamanın ileri gelen âlimlerinden istifade etmektedir. Mesela özellikle hattıyla meşhur olan Ebü’l-Hasen Alî b. Ahmed b. Halef b. Bâziş Ensârî Girnâtî

(528/1133) 476 bunlardan biridir. Onun kaleme aldığı nüshalardan bahsettiğini

görmekteyiz.477

Aynı şekilde Moğultay; el-İnâbe’de Ebû Saîd İbn Yunus Mısrî’nin

(347/958) Tarihu’l-gurebâ478, Tarihu’l-Mısriyyîn479, gibi bazı eserlerin farklı

475 Geniş bilgi için bkz. Eren Mehmet, Hadis İlminde Rical Bilgisi ve Kaynakları, s. 230

476 İbnü’l-Bâziş, Endülüs'ün üç büyük nahiv âliminden biridir. Ayrıca onun, zamanında Kitâbü

Sîbeveyhi'yi ezbere bilen sayılı dilcilerden biri olduğu kaydedilir. bkz: Çelebi Muharrem, “İbnü’l-

Bâziş”, DİA, XX, s. 528)

477 Moğultay b. Kılıç, el-İnâbe, I, 178 478

a.g.e, I, 145, 258

479

Moğultay b. Kılıç, el-İnâbe, I, 145, 189 (Ebû Saîd Abdurrahmân b. Ahmed b. Yûnus Sadefî el- Mısrî’nin (347/958) ailesi ilim ehlidir. Dedesi Yûnus, Müslim, Nesâî, İbn Mâce gibi muhaddislere hocalık yapmıştır. İbn Yûnus babasından ve Nesâî’den hadis dinlemiştir. Nehhâs ve Ebû Abdullah İbn Mende onun önemli talebeleridir. Hadisleri ve hadis ricalini iyi bilirdi. İbn Mâkûlâ'nın İkmâl'i ve İbn Hacer'in el-İsâbe'si başta olmak üzere pek çok kitaba kaynaklık etmiş olan İbn Yûnus'un

Târîhu Mısr ile Mısır'a dışarıdan gelenleri konu edinen Kitâbü'l-gurebâ adını taşıyan iki eserinin

günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Geniş bilgi için bkz. Akyüz Ali, “İbn Yunus”, DİA, XX, s. 450

nüshalarına vâkıf olduğunu480

, Buharî’nin et-Tarihu’l-kebir’ine ait farklı nüshaları

incelediğini, bazı nüshalarına sahip bulunduğunu söyler.481

Bu verilerden anlıyoruz ki, çalışmasını ikmal ederken bu gün matbu veya