• Sonuç bulunamadı

Ermenistan’ın Güvenlik Endişeleri ve İç Dinamikleri

52

53

arasındaki uçurumun daha da artması şeklinde geçirmiştir.133 Her devlet kendi iç problemlerinden sıkıntı çekmesine rağmen aynı zamanda ortak bir dizi problemlere sahip olmuştur. Sovyet tipi kapalı ekonomi ve otoriter siyasi sistemden geçiş tahminlerden daha zor ve karmaşık olmuş, bağımsızlık sonrası ekonomik güçlükler bölgesel anlaşmazlıklarla birleşince Kafkasya devletleri etkili devlet kurumları geliştirememiştir. Parlamenter sistem ve seçim mekanizmaları yaratmadaki başarılara rağmen, hükümetlerin meşruluğu zayıf kalmış, hükümetler sıklıkla Sovyet dönemi metodlarını kullanarak devlet aygıtlarını kontrol etmeye, seçimleri manipüle edip, muhalefeti bastırma gibi otoriter uygulamalara başvurmuştur.134

Karabağ meselesi, dış politikayı belirlediği gibi iç politikayı da belirlemiş ve birçok siyasi örgütün oluşmasını sağlamıştır. Başlangıçta bunlardan en etkilisi Ermeni Ulusal Hareketi (ANM) olmuştur. ANM’nin lideri Levon Ter-Petrosyan 16 Ekim 1991’de Ermenistan’ın ilk devlet başkanı olarak seçilmiştir. Ter-Petrosyan, iktidara geldiğinde; piyasa ekonomisinin gelişimi, demokratikleşme, tarihin yüklerinden (Ermeni soykırımı ve Rusya’ya geleneksel bağlılık) arınmış gerçekçi bir dış politika ve Karabağ sorununun çözümü olmak üzere dört temel noktaya dayanan bir program benimsemiştir.135 Ter-Petrosyan devletin inşası sürecinde “Ermeni Soykırımı”nın Ermenistan’ın politik gündeminden çıkarılmasından yana olmuş ve bu nedenle Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi metnine soykırım şartının eklenmesine politik ve diplomatik sebeplerle karşı çıkmıştır. Fakat şartın kaldırılmasını sağlayamamış ve Ermeni davasına (Hay Tad) ihanet etmekle suçlanmıştır.136

133Mikael Zolyan, “Armenia’s Velvet Revolution: Successes and Failures”, South Caucasus 20 Years of Independence”,Friedrich-Ebert-Stiftung,2012,s.47,<http://library.fes.de/pdf

files/bueros/georgien/08706.pdf>(05.03.2017).

134Fiona Hill, “Areas for Future Cooperation or Conflict in Central Asia and the Caucasus”, Yale University Conference, ‘The Silk Road in the 21 st Century’,

<http://www.brookings.edu/speeches/2002/0919asia_hill.aspx>, (03.03.2017).

135Stephan H. Astourian, “From Ter-Petrosian to Koçaryan: Leadership Change in Armenia”, Berkeley Program in Soviet and Post Soviet Studies Working Paper Series, Winter 2000-2001 s.2 http://iseees.berkeley.edu/bps/publications/2000_04-asto.pdf (18.11.2017).

136 Ibid, s. 20.

54

Zayıf ekonomi ülke içinde, ülkenin gerçek sorunları üzerinden değil, geçmiş üzerinden politika yaparak gündem oluşturan aktörlerin güç kazanmasına neden olmuştur. Ter-Petrosyan iktidarının ilk dönemlerinde dış politika üzerinde etkili olan diaspora gruplarının etkilerini önlemeye çalışmıştır. Diaspora topluluklarındaki en etkili siyasi örgütlerden olan Daşnaksutyun’la hükümet arasında, Azerbaycan ve Karabağ anlaşmazlığına yönelik önemli ölçüde anlaşmazlıklar belirmiştir. Daşnaksutyun’un ülke dışından yönetilip finanse edildiği, bu durumun da Ermeni yasalarına aykırı olduğu öne sürülerek Ermenistan’daki faaliyetleri yasaklanmıştır. Sonrasında, Daşnaksutyun’un bazı üyeleri hükümet üyelerine suikast tertip etme suçlamasıyla tutuklanmıştır.137

Esasında, Ermenistan hükümeti ve diasporanın en etkili partisi Daşnaksutyun arasındaki anlaşmazlıktan ayrı olarak, Ermeni siyasi sisteminin şekillenmesinde ve Ermenistan’da çok partili siyasi hayatın oluşumunda büyük katkı sahibi olan diasporayla ilişkiler, birçok mesele yüzünden bozulmuştur. Bunlar; Türkiye ile ilişkilerdeki farklılıklar, Ermenistan’ın diaspora Ermenilerine çifte vatandaşlık vermeyi reddetmesi ve çok daha genel olarak Sovyet sonrası Ermenistan’ın gerçekleriyle, diaspora Ermenilerinin hayalindeki anavatan imajı arasındaki farklılıklar olmuştur.138

1995’teki parlamento ve 1996’daki başkanlık seçimleri iktidardaki Ter-Petrosyan hükümetinin kesin zaferiyle sonuçlanmış fakat muhalefet hükümeti tesirle oy toplamakla suçlayıp resmi sonuçları tanımayı reddetmiştir. 1995’teki parlamento ve 1996’daki başkanlık seçimleri iktidardaki hükümetlerin sahip oldukları nüfuzla oy topladıkları tartışmalarını başlatmış ve bu durum, sonrasında her seçim boyunca özellikle de 1998, 2003 ve 2008 başkanlık seçimlerinde Ermenistan’da tekrarlanan bir

137Mikael Zolyan, “Armenia’s Velvet Revolution: Successes and Failures”, South Caucasus 20 Years of Independence”,Friedrich-Ebert-Stiftung,2012,s.51,<http://library.fes.de/pdf

files/bueros/georgien/08706.pdf>(05.03.2017).

138Boris Navasardian, Politics and Governance in Armenia: The Prospects for Democracy, South Caucasus 20 Years of Independence, Friedrich-Ebert-Stiftung,2012 s. 95-96, http://library.fes.de/pdf-files/bueros/georgien/08706.pdf (05.03.2017).

55

model oluşturmuştur. 1996 başkanlık seçimlerinde eski Başbakan Vazgen Manukyan sadece resmi sonuçları kabul etmeyi reddetmekle kalmayıp, binlerce kişinin protesto gerçekleştirmesini sağlamıştır. Bu protesto 10 yıl sonra gerçekleşecek renkli devrimlerin provası niteliğinde olmuş, protestocular güvenlik güçleri tarafından dağıtılmış ve Erivan’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir.139

Muhalafet ANM’yi oyları çalmakla suçlarken ANM muhalefeti darbe girişimiyle suçlamıştır. 1996 seçimleri sonrasında ANM siyasi olarak zayıflamış, toplumun büyük kesimleri Ter-Petrosyan ve ANM hükümetine yabancılaşmıştır. Eylül 1997’de Minsk Grubu arabulucuları her iki tarafa da Karabağ anlaşmazlığına yönelik olarak aşamalı planı sunmuştur. Buna göre, Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu yedi bölgenin önemli bir kısmından çekilmesi, Türkiye ve Azerbaycan ile kapalı olan Ermenistan sınırının yeniden açılması ve Dağlık Karabağ’ın statüsünün ise bu gelişmelerin ardından tartışmaya açılması kararlaştırılmıştır. Ter-Petrosyan 26 Eylül 1997’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, uluslararası toplumun Karabağ’ın bağımsızlığını veya Ermenistan’la birleşmesini hiçbir zaman tanımayacağını, bu nedenle mevcut durumu devam ettirmeyi düşünmediğini, Karabağ Ermenilerinin temel çıkarlarına ihanet etmeyen aşamalı bir çözümden yana olduğunu belirtmiştir. Bu söylem Karabağ’a ihanet ettiği eleştirilerine maruz kalmasına neden olmuştur.140

Eleştirilere cevaben, Ter-Petrosyan 1 Kasım 1997’de yayınladığı ‘Savaş veya Barış? Düşünceli Olma Zamanı’ başlıklı makalesinde, Karabağ anlaşmazlığının sadece uzlaşma yolu ile çözülebileceğini, Karabağ’daki mevcut durumun sonsuza dek sürdürülemeyeceğini, buna ne uluslararası toplumun ne de Ermenistan’ın ekonomik kapasitesinin izin vermeyeceğini dile getirmiştir. Anlaşmazlığın çözümsüz kalmasının

139Mikael Zolyan, “Armenia’s Velvet Revolution: Successes and Failures”, South Caucasus 20 Years of Independence”,Friedrich-Ebert-Stiftung,2012,s.53,<http://library.fes.de/pdf

files/bueros/georgien/08706.pdf>(05.03.2017).

56

ne Ermenistan’ın ne de Karabağ’ın çıkarına olmadığını, çünkü bu durumun Ermenistan’ın ekonomik gelişimini etkilediğini, uluslararası toplumla özellikle de komşularıyla olan ilişkilerini zorlaştırdığını belirttiği makalesinde, ayrıca mevcut durumun uluslararası toplum tarafından uzun süre daha tolere edilmeyeceğini çünkü anlaşmazlığın bölgesel güvenlik ve işbirliğinin yanısıra Batı’nın petrol çıkarlarına da tehdit oluşturduğunu ifade etmiştir.141

1998’de Ter-Petrosyan, hükümetinin üç etkili üyesiyle; Robert Koçaryan, Vazgen Sarkisyan ve Serj Sarkisyan’la Karabağ’a ilişkin barış planı üzerindeki farklı yaklaşımları nedeniyle ters düşmüş ve istifa etmek zorunda kalmıştır. Petrosyan’ın 3 Şubat 1998’deki bir Ermeni vekilin deyişiyle ‘kadife darbe’ şeklindeki zorunlu istifası Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmazlığın çözümü için Batı’nın ümitlerine büyük bir darbe vurmuştur. Karabağ konusundaki ılımlı yaklaşımı, zorunlu istifasının temel nedeni olan Ter-Petrosyan’ın iktidardan ayrılması, uzlaşmaya çok az meyilli savaş yanlılarını güçlendirmiştir.142

Ter-Petrosyan’dan sonra ikinci devlet başkanı Robert Koçaryan olmuştur. Karen Demirciyan seçim sonuçlarının meşruluğuna itiraz etmiş fakat 1996’daki muhalefetin aksine hükümetle müzakere ve uzlaşmayı tercih etmiştir.143 Koçaryan’ın devlet başkanı olmasıyla birlikte, Ter-Petrosyan döneminde faaliyetleri yasaklanan diaspora kuruluşlarının faaliyetleri serbest bırakılmıştır. Koçaryan hükümetin etkili çalışmasını

140 Thomas De Waal, Black Garden; Armenia and Azerbaijan Through Peace and War, s.258-259

141Levon Ter-Petrosyan, “War or Peace? Time for Thoughtfulness" ,1 Kasım 1997,<

http://khosq.com/en-us/article/2009/08/06/war_or_peace_time_for_thoughtfulness_by_levon_ter_petrossian_1998>, (03.03.2017).

142Stephan H. Astourian, “From Ter-Petrosian to Koçaryan: Leadership Change in Armenia”, Berkeley Program in Soviet and Post Soviet Studies Working Paper Series, Winter 2000-2001 s.1 http://iseees.berkeley.edu/bps/publications/2000_04-asto.pdf (18.11.2017).

143 Mikael Zolyan, “Armenia’s Velvet Revolution: Successes and Failures”, South Caucasus 20 Years of Independence”,Friedrich-Ebert-Stiftung,2012,s.53-54,<http://library.fes.de/pdf

files/bueros/georgien/08706.pdf>(05.03.2017).

57

sağlamak için diasporanın ekonomik gücünden faydalanma amacında olmuştur.144 Koçaryan’la birlikte Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı duruşu sertleşmiştir. Ne soykırımın ne de onun tanınmasının Ermenistan dış politikasının temeline ve Türkiye ile ilişkilerin zeminine yerleştirilmesini doğru bulmayan Ter-Petrosyan’ın aksine Robert Koçaryan, soykırımın uluslararası alanda tanınması çabalarını Türkiye’ye karşı bir silah gibi kullanmaya başlamıştır.1451998’de Ter-Petrosyan’ın düşüşünü izleyen dönemde Ermenistan ve Azerbaycan arasında yeni bir soğuk döneme girilmiş, Rusya ve Batı arasında artan kutuplaşma diyalog eksikliğine yansımıştır. Azerbaycan Türkiye ile askeri işbirliği anlaşması yapmış ve ABD ile bağlarını kuvvetlendirmiştir. Karşıt kutup olarak Ermenistan-Rusya ittifakı güçlenmiştir.146

Mayıs 1999 parlamento seçimlerinden sonra Koçaryan, Vazgen Sarkisyan’ı başbakan, Karen Demirciyan’ı da parlamento başkanı olarak görevlendirmiştir. Azerbaycan’la Karabağ görüşmelerinin devam ettiği ve anlaşmaya yaklaşıldığı sırada 27 Ekim 1999’da bir grup silahlı terörist parlamentoyu basmış ve Başbakan Vazgen Sarkisyan ve Parlamento Başkanı Karen Demirciyan dahil sekiz kişiyi öldürüp, sekiz kişiyi yaralamıştır.147 1999 güzünde Ermeni parlamentosunda gerçekleşen cinayetler, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki barış sürecini öldürmüş ve bu saldırının Koçaryan’ın Ermenistan politikasında kendisinden daha popüler ve daha fazla siyasi güce sahip başlıca rakiplerini bertaraf ederek tek güç sahibi olmasını sağladığına ilişkin yorumlar yapılmasına sebep olmuştur.148 Cinayetler, ülkenin en

144Talin Papazian “From Ter-Petrosian to Koçaryan:Explaining Continuity in Armenian Foreign Policy 1991-2003”,Demokratizatsiya, 2004, s.247, <http://demokratizatsiya.pub/archives/DEM%2014-2%20Papazian.pdf >, (12.12.2017).

145Sergei Markedonov, “A Nonlinear Reconcilliation”, 27 Mart 2011, Russia in Global Affairs. , http://eng.globalaffairs.ru/number/A-Nonlinear-Reconciliation-15148 (03.03.2017).

146 Thomas De Waal, Black Garden, s. 261

147“Armenia’as Prime Minister Killed in Parliament Shooting”, CNN, 27 Ekim 1999, http://articles.cnn.com/1999-10-27/world/9910_27_armenia.04_1_demirchian-parliament-building-armenian-leaders?_s, (03.03.2017).

148“Armenia’s Presidental Elections: Selected İssues and Analysis,” Temmuz 2008, Policy Forum Armenia, s.10 <http://www.pf-armenia.org/fileadmin/pfa_uploads/PFA_Election_Report--FINAL.pdf>, (03.04.2017)

58

büyük iki partisini liderlerinden yoksun bırakarak Ermenistan’ın siyasi hayatını felce uğratmıştır. Çoğu araştırmacı, teröristlerin tek başına hareket etmediğini, siyasi cinayetlerin ardında başka güçlerin olduğunu düşünmüş, fakat cinayetlerin ardında kimin olduğu hala açığa çıkmamıştır.149

Koçaryan’ın devlet başkanlığı döneminde çözüme dönük girişimler bir şekilde kilitlense de yine de çözüme dönük belli çerçeveler çizilmiştir. Bunlardan ilki, ABD, Fransa ve Rusya’nın arabuluculuk ettiği Azeri ve Ermeni Dışişleri Bakanları arasında yapılan bir dizi görüşmeden oluşan ve 2004 yılında başlayan Prag süreci olarak bilinen yaklaşım olmuştur. Buna göre, taraflar arasında bir anlaşmanın sağlanması halinde Ermeni güçlerinin Kelbecer ve Laçin150 dışında beş bölgeden çıkması ve bu bölgede uluslar arası barış gücünün yer alması, Kelbecer ve Laçin’in askersiz bölge haline getirilerek Laçin üzerinden Karabağ ve Ermenistan arasında bir koridor oluşturulması ve Karabağ’ın statüsünün belirlenmesi ile ilgili bir referandum gerçekleştirilmesi planlanmıştır.151 Ancak, gerçekleştirilmesi öngörülen referandumun sonucunda ortaya çıkacak statünün, son derece hassas bir konu olması ve anlaşmazlığa neden olması sürecin önünü tıkamıştır.152

Koçaryan dönemindeki ikinci önemli, gelişme Madrid Prensipleri’nin ortaya konulması olmuştur. 29 Kasım 2007’de açıklanan ve aşamalı çözüme dayanan Madrid Prensipleri, ilk aşamada Ermeni kuvvetlerin Dağlık Karabağ çevresinde işgal edilen yedi bölgeden beşinden çekilmesini, Dağlık Karabağ Ermenilerine gerekli güvence verilerek kendilerini idare etme hakları tanınmasını, barış gücünün işlevini yerine

149 Thomas De Waal, Black Garden, s. 265.

150 Laçin ve Kelbecer bölgeleri, Karabağ’ın ayrılmaz bir parçası olarak görülmekte ve bölgelerle birlikte Karabağ’ın varlığı Ermenistan’ın güney bölgesini sürekli tehditten yoksun bırakan bir garanti olarak görülmektedir.. Bu nedenle Laçin ve Kelbecer, Ermenilerin hata yapma hakkı olmadığı bir güvenlik meselesi olarak algılanmakta ve müzakerelerin konusu yapılmamaya çalışılmaktadır. Talin Papazian,“From Ter-Petrosyan to Koçaryan: Explaining Continuity in Armenian Foreign Policy, 1991-2003”, s. 244

151 Benjamin A.T. Graham, “Nagorno-Karabakh in Limbo”, Middle East Quarterly, Fall 2009, Volume 16, Number 4, s.57 , <http://www.meforum.org/2483/nagorno-karabakh-limbo>, (04.03.2018).

152 Ibid, s. .58

59

getirecek uluslararası güvencenin sağlanmasını öngörmüştür. Sonraki aşama, yerlerinden edilmiş kişilerin topraklarına dönmesi ile işgal edilen diğer iki bölgenin Azerbaycan’a dönmesini ve Ermenistan ile Dağlık Karabağ’ın irtibatını sağlayacak koridorun açılmasını öngörmüştür. En son aşama ise Karabağ’ın gelecekteki statüsüne ilişkin referandumu içermiştir.153

Madrid Prensipleri adını alan aşamalı plan üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. 2007’den itibaren çok sayıda toplantı gerçekleşmiş olmasına rağmen sorunun çözümü konusunda bir ilerleme kaydedilememiştir. Çünkü, barış koruma faaliyetleri dahil uluslararası güvenlik garantisinin BM’nin mi veya bölgesel örgütlerin mi vekaleti altında olacağı, hangi ülkelerin kuvvet göndereceği, hangi tipte kuvvetlerin konuşlanacağı muğlak kalmıştır. Azerbaycan’a ilk aşamada dönmesi öngörülen bölgelerin ne zaman ve ne kadarının döneceği, Karabağ ile Ermenistan arasında bağlantı sağlayacak Laçin koridorunun ne genişlikte olacağı ve geri kalan Laçin bölgesine ne olacağı belirsiz kalmıştır.Yerinden edilmiş insanların referandumdan önce mi ve nasıl dönecekleri, tazminat ve mülk değişimi konuları da muğlak kalmıştır. Karabağ’ın nihai statüsüne ilişkin, Azerbaycan’ın öngörüsü referandumun tüm Azerbaycan nüfusunun katılımıyla gerçekleşmesi ve Azerbaycan içinde kalacak şekilde otonominin derecesinin belirlenmesi iken, Ermenistan ise Karabağ’ın bağımsızlığına yol açacak bir oylama istemiştir. Azerbaycan referandumu mümkün olduğunca ertelemeye çalışırken, Ermenistan beş yıl içinde gerçekleşmesini talep etmiştir.154Tarafların tutumundan, Azerbaycan’ın savaş öncesi statükoya geri dönmeyi isterken, Ermenistan’ın savaş sonrası kazanımlarını korumaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Ermenistan’ın bu tutumu,

153“Madrid Ministerial Council Document,”OSCE, 29-30 Kasım 2007,

<https://www.osce.org/mc/36562>, (03.05.2018).

154“Medvedev Momentum Falters in Nagorno-Karabakh”, İİSS Strategic Comments, 17 August 2011,

<http://www.iiss.org/publications/strategic-comments/past-issues/volume-17-2011/august/medvedev-momentum-falters-in-nagorno-karabakh/mobile-edition/?locale=en >, (06.03.2017).

60

genel olarak Koçaryan döneminde izlenen statüko yanlısı politikaların bir yansıması şeklinde olmuştur.

İktidarı boyunca Ermenistan’da statüko yanlısı bir politika izleyen Koçaryan’ın 2008 yılında görev süresi sona ermiştir. Ardından 19 Şubat 2008’de yapılan başkanlık seçimlerinde Serj Sarkisyan % 52.8’lik oy oranıyla galip gelmiş ve Ermenistan’ın üçüncü devlet başkanı olmuştur. 2008 yılında gerçekleşen başkanlık seçimleri de Ermenistan’ın bağımsızlığından itibaren gerçekleşen seçimlerde adeta model haline gelen tartışmaları beraberinde getirmiştir. Fakat 2008 seçimleri Sovyet sonrası Ermenistan tarihinde en şiddetli siyasi krize neden olduğu için bir adım öne çıkmıştır.

Tuhaftır ki, 2008 olayları muhalefet lideri olarak Ter-Petrosyan ve Petrosyan’ın hükümetinin üyeleri olan Başkan Koçaryan ve Başbakan Serk Sarkisyan arasında gerçekleşmiştir. Petrosyan başkanlık için adaylığını koymuş, Koçaryan’ın favori adayı Sarkisyan’a meydan okumuştur. Sarkisyan’ın seçimleri kazandığının ilan edilmesinden sonra % 21.5 oranında oy alan Petrosyan liderliğindeki muhalefet, resmi sonuçlara itiraz etmiş ve hükümetin şiddet kullanarak bastırdığı büyük protestolar başlamıştır. 1 Mart 2008’de hükümetin aldığı sıkı önlemler nedeniyle 10 kişi ölmüş ve onlarcası yaralanmıştır.155

Serj Sarkisyan her ne kadar Şubat 2008’de tartışmalı seçimlerle işbaşına gelse de güçlü bir lider imajı çizebilmiştir. Göreve geldikten sonra değişen dengeler Serj Sarkisyan’ın politikalarında da bazı değişiklikleri beraberinde getirmiştir.156 Sarkisyan dönemindeki değişikliklerin en önemlisi, Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi adına atılan adımlar olmuştur. Bu amaca yönelik, Serj Sarkisyan’ın 9 Temmuz 2008 tarihinde Wall Street Journal Europe’ta ‘Türkiye ile Konuşmaya Hazırız’ (We are Ready to Talk

155“Armenia’s Presidental Elections: Selected İssues and Analysis”, Temmuz 2008, Policy Forum Armenia, s.5-11, <http://www.pf-armenia.org/fileadmin/pfa_uploads/PFA_Election_Report--FINAL.pdf>, (05.04.2018).

156 Richard Weitz, “İnternational Challenges Arise From Armenia’s Problematic Elections”, Central Asia-Caucasus Analyst, 5 Mart 2008, s.12-13, <http://www.cacianalyst.org/?q=node/4806>, (05.04.2018).

61

to Turkey)157 adlı makalesi yayınlanmıştır. Makalede, Türkiye ile kapalı olan sınırların sadece Türk ve Ermeni vatandaşları arasındaki iletişimi kesmediği aynı zamanda Doğu ve Batı arasındaki ticareti, ulaşımı ve enerji akışını kestiği, bu nedenle mevcut durumdan sadece Ermeni halkının değil, tüm bölge halkının, daha genel olarak Avrupa toplumlarının ulaşım, ilerleme ve işbirliği önündeki doğal olmayan bu sınırlar nedeniyle mağdur olduğu ifade edilmiştir. Serj Sarkisyan, kimseye faydası dokunmayan bu açmazdan kurtulmak için yeni bir başlangıç gerektiğini ve Ermenistan devlet başkanı olarak Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi ve ortak sınırın açılması için bu öneriyi teklif etme sorumluluğunu aldığını ifade etmiştir. İki ülke arasında normal ilişkilerin kurulmasından başka bir alternatifin olmadığını belirttiği makalesinde Sarkisyan,

‘ümidim her iki hükümetin yeni açılan bu kapının eşiğinden geçebilmeleridir’, demiştir.

Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti devlet başkanı Abdullah Gül’ü 6 Eylül 2008’de Türkiye ve Ermenistan arasında Erivan’da oynanacak olan Dünya Kupası maçına davet etmiştir.158

Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı ‘U’ dönüşünün çeşitli nedenleri olmuştur. En önemli sebep Karabağ anlaşmazlığının, Ermenistan’ın ekonomik ve jeopolitik izolasyonuna neden olması olarak öne çıkmıştır. Karabağ yüzünden gerçekleşen ablukayla Ermenistan’ın İran ve Gürcistan olmak üzere dünyaya açılan sadece iki kapısı kalmış, bu kapıların her ikisi de yeterince güvenli olamamış, İran büyük oranda ABD destekli yaptırımlara maruz kalmıştır. Gürcistan Ermenistan’ın dünyaya açılan diğer çıkış kapısı olmuş ve bu durum Ermenistan’ı, Rusya-Gürcistan ilişkilerinde rehine çevirmiştir. Rusya’nın 2006’da Gürcistan’a ambargo uygulaması ve doğal gazı kesmesi ve sonrasında Rusya ile Gürcistan arasında Ağustos 2008’de gerçekleşen Beş Gün

157Serzh Sargsyan, “We are Ready to Talk to Turkey”, Today’s Wall Street Journal Europe, 9 Temmuz 2008, <http://online.wsj.com/article/SB121555668872637291.html>, (07.05.2018).

158Serzh Sargsyan, “We are Ready to Talk to Turkey”, Today’s Wall Street Journal Europe, 9 Temmuz 2008, <http://online.wsj.com/article/SB121555668872637291.html>, (07.05.2018)

62

Savaşı, Ermenistan’ın savunmasız pozisyonunu daha da belirginleştirmiştir. Bu çerçevede, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinde belirli bir iyileşmenin Karabağ anlaşmazlığının çözümüne Ermenistan’ı daha az bağımlı hale getirebileceği öngörülmüştür.159 31 Ağustos 2009 tarihinde, iki ülke arasında biri Ermenistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına, diğeri ise iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin olan iki protokol parafe edilmiştir. Diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin protokolle taraflar, protokollerin yürürlüğe girmesinden sonra diplomatik ilişki kurma konusunda anlaşmışlar, uluslararası hukukun ilgili anlaşmaları tarafından tanımlanan iki ülke arasındaki sınırların tanındığını teyit etmişlerdir. 10 Ekim 2009 tarihinde Zürih’te imzalanan protokollerle Türkiye ve Ermenistan arasında normal diplomatik ilişkilerin kurulması için asgari şartlar sağlanmıştır.160 Protokoller iki komşu ülke arasındaki ilişkilerde kilometre taşı ve tüm Kafkas bölgesinin istikrarını olumlu yönde etkileyen başlıca faktör olarak nitelendirilmiştir.161 Bununla birlikte, Ermenistan’da protokoller, anayasaya uygunluğu açısından incelenmek üzere Anayasa Mahkemesi’ne iletilmiş;

Anayasa Mahkemesi 12 Ocak 2010 günü, Protokollerin Ermenistan Anayasası'na uygun bulunduğunu açıklamakla birlikte, 18 Ocak 2010 tarihli gerekçeli kararında protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı önkoşullara ve kısıtlayıcı hükümlere yer vermiştir.162 Protokoller her iki ülke kamuoyunda “soykırım” ve Karabağ meselesini içermemesi nedeniyle tartışmalara sebep olmuş ve 2010 yılında işlevsiz hale hale

159Sergei Markedonov, “A Nonlinear Reconcilliation: Normalization of Armenian-Turkish Relations in the Past and in the Future”, 27 Mart 2011, Russia in Global Affairs,

<http://eng.globalaffairs.ru/number/A-Nonlinear-Reconciliation-15148>, (03.03.2017).

160“Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol” ve “Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında İlişkilerin Geliştirilmesine Dair

Protokol”, TC Dışişleri Bakanlığı, 10 Ekim 2009,

<http://www.mfa.gov.tr/data/DISPOLITIKA/t%C3%BCrkiye-ermenistan-turkce.pdf>, (06.05.2018)

161 Gevorg Ter-Gabrielyan, “Armenia-Turkey Rapprochment:The Most Significant Positive Event in the Region Since 1994 (If İt Happens)”, Caucasus Analytical Digest, 23 Kasım 2009 No:11, s.3-4

<http://www.res.ethz.ch/analysis/cad/details.cfm?lng=en&id=110011>, (04.03.2017).

162Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan Şubat 2015’te sözkonusu Protokolleri Ermenistan Parlamentosu’ndan geri çekmiş, 1 Mart 2018 tarihinde ise Protokolleri hükümsüz ilan etmiştir.

63

gelmiştir. Fakat uluslararası kamuoyunda Türkiye ve Ermenistan’ın normalleşmeye yönelik adımları takdir toplamış protokoller Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki ilişkilerin dinamiklerini değiştirme potansiyeline sahip tarihi bir anlaşma olarak kabul edilmiştir.163

2008'den 2018'e kadar Ermenistan'ı yöneten Sarkisyan 2014 yılında Cumhurbaşkanı'na verilen yetkileri önemli ölçüde Başbakan ve Parlamentoya devredecek anayasa değişikliği için baskı yapmaya başlamış ve Ermenistan’ı cumhurbaşkanlığı sisteminden parlamenter sisteme geçirecek olan Aralık 2015 referandumuna öncülük etmiştir. Sarkisyan’ın ve müttefiklerinin görev süresini uzatmak için anayasa değişikliğinin gerçekleştirildiği eleştirileri yapılmış ve bu eleştiriler yalnızca geniş bir sivil toplum kesiminden veya siyasi muhalefetten değil, aynı zamanda önceki Cumhurbaşkanı Koçaryan da dahil olmak üzere siyasi ve ekonomik seçkinler arasından gelmiştir.164 Ermenistan'ın 2010 yılından itibaren AB ile müzakerelerini sürdürdüğü Ortaklık Anlaşması’nı imzalamaktan ani bir kararla vazgeçmesi ve bunun yerine Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılmayı tercih etmesi ve buna rağmen ekonominin durgun seyrinin devamı eleştirilerin dozunu yükseltmiştir. Nitekim Rusya'dan gelen para transferleri azalmış ve Ermeni Merkez Bankası Ocak ve Kasım 2016 arasında faiz oranlarını yedi kez düşürmek zorunda kalmıştır. Erivan’ın, Rus liderliğindeki Avrasya Ekonomik Birliği'ne (EEU) üyeliğinden faydalanamadığı şeklinde görüşler dile getirilmeye başlanmıştır.165

163Thomas Ambrosio, “Unfreezing the Nagorno-Karabakh Conflict? Evaluating Peacemaking Efforts under the Obama Administration”, Ethnopolitics: Formerly Global Review of Ethnopolitics, 10/1 (2011), s. 103.

164“Thousands Rally In Armenia Against Plan To Change Constitution”, Radio Free Europe, 1 Aralık , 2015, < https://www.rferl.org/a/armenia-protests-sarkisian/27401008.html,>, “ Armenian President Sets Date Of Constitutional Referendum”,Radio Free Europe, 8 Ekim 2015,

<https://www.rferl.org/a/armenia-president-constitutional-referendum/27295710.html>, (07.05.2018).

165Paul Stronski, “Armenia at Twenty-Five: A Rough Ride”,Carnegie Endowment, 7 Aralık 2016,

<https://carnegieendowment.org/2016/12/07/armenia-at-twenty-five-rough-ride-pub-66351>, (08.05.2018).

64

Sarkisyan döneminde öne çıkan bir diğer gelişme Nisan 2016’da Azerbaycan’la gerçekleşen 4 Gün Savaşı olmuştur. 22 yıllık ateşkes sürecinde pek çok ateşkeş ihlali ve ufak çaplı çatışma yaşanmış olmasına rağmen, sonuçları ve ortaya çıkardığı durum nedeniyle 4 Gün Savaşı öncekilerden daha farklı bir niteliğe sahip olmuştur.

Azerbaycan’ın Karabağ’ın kuzey ve güneyinde üçer tane stratejik öneme sahip tepeyi geri alması ve Ermeni tarafının 87 asker kaybetmesine neden olan “4 Gün Savaşı”,

“donmuş ihtilaf” olarak adlandırılan ve dünya kamuoyunun gündeminden düşmeye başlayan Karabağ sorununu yeniden hatırlatmıştır.166 Savaş birçok Ermeni'yi şoke etmiş ve Ermeni kayıpları, hükümetin meşruiyetinin dayanaklarından biri olan ülkenin güvenliği hususunda soru işaretleri yaratmıştır. Kayıplar ayrıca, yolsuzluğun ülkenin güvenliği üzerindeki aşındırıcı etkisine ilişkin bir tartışma başlatmış ve uzun süredir görevde olan savunma bakanının birkaç ay sonra görevden alınmasına neden olmuştur.167

Ekonominin büyük kısmı üzerindeki oligarşik kontrol, yolsuzluk, % 20’lere varan işsizlik oranı, nüfusun % 30’unun ayda 3 doların altında yaşaması, tehlikeli derecede düşük bir doğum ve göç oranına rağmen Sarkisyan’ın ve lideri olduğu Ermenistan Cumhuriyetçi Partisi’nin her şeyin yolunda olduğu vurgusu 4 Gün Savaşı’nın sonrasında tepkileri daha da arttırmıştır. Cumhurbaşkanlığının ikinci döneminin sona ermesiyle Başbakanlık görevine aday olmayacağına dair söz veren, ancak sözünde durmayarak 17 Nisan 2018'de Başbakan olarak göreve başlayan

166Neil MacFarquhar, “Azerbaijan Claims to Halt Violence in Nagorno-Karabakh, but Warns Armenia”

The New York Times, 3 Nisan 2016,< https://www.nytimes.com/2016/04/04/world/europe/azerbaijan-armenia-nagorno-karabakh-conflict.html>, (08.09.2018).

167Paul Stronski, “Armenia at Twenty-Five: A Rough Ride”,Carnegie Endowment, 7 Aralık 2016,

<https://carnegieendowment.org/2016/12/07/armenia-at-twenty-five-rough-ride-pub-66351>, (08.05.2018).