• Sonuç bulunamadı

Libya’da ekonomik, sosyal ve siyasal kurumların tahrip edilmiş ol- ol-ması, ekonomisini yeniden yapılandırması önündeki en önemli engeli

oluşturmaktadır. Ekonomik yapıdaki dönüşüm her şeyden önce eko-nominin devletçi yapısının dönüştürülmesi ile başlayacaktır.

Giriş

Libya, 40 yılı aşkın bir süre otoriter ve baskıcı bir rejim tarafından yönetildikten sonra, bir yı-la yakın bir süre iç savaş yaşadı ve şimdi radikal bir politik değişim ile birlikte yeni bir ekonomik, sosyal ve siyasal geçiş sürecine başladı. Bu süreç, güçlükleri yanında, yeni olanakları da içermek-tedir. Libya ekonomisinin temel özelliklerinin bi-linmesi bu sürecin daha iyi değerlendirilmesine katkı sağlayacaktır.

Libya ekonomisini bir hidrokarbon ekonomisi o-larak adlandırmak mümkündür. Libya ekonomi-si enerji sektörü temeline dayanmakta, bu sektör ihracat gelirlerinin tamamına yakınını, gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık üçte ikisini ve hükümet gelirlerinin yaklaşık beşte dördünü oluşturmaktadır. Düşük nüfus ve yüksek enerji sektörü geliri sayesinde Libya, kişi başına gelir temelli Dünya Bankası sınıflandırmasında yük-sek orta gelirli ülkeler gurubunda yer almaktadır.

Libya 1951 yılında bağımsızlığını elde etti. 1969 yılında yaptığı darbe ile yönetime el koyan Albay Muammer Kaddafi, 2011 yılında çıkan iç savaş sonrası öldürülünceye kadar ülkeyi Üçüncü Yol adını verdiği bir otoriter rejim ile yönetti. 1988 yılında bir Amerikan uçağının İskoçya’da düşü-rülmesinden şüpheli iki Libyalının iadesini sağ-lamak amacıyla bir baskı aracı olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Libya’ya ambargo konulmasını kararlaştırdı. Bu ambargo, Libya’nın ekonomik kalkınma çabalarının önünde önemli bir engel oluşturdu ve 1990’lar ile başlayan kü-reselleşme süreci ile birlikte dünya ekonomi-si ile bütünleşme şansını engelledi. Ambargo, Libya’nın şüphelileri iade etmesi ve uçağın

dü-şürülmesi ile ilgili sorumluluğu kabul ederek 2.7 milyar dolar tazminat ödemesi sonucu 2003 yı-lında kaldırıldı.

2000’li yılların ikinci yarısı ile birlikte Libya ulus-lararası ekonomi ile bütünleşebilmek için bir re-form çabası içine girdi. Bu süreç özellikle enerji sektörüne yönelik yabacı sermaye yatırımlarını hızla artırdı. Buna karşın, Kaddafi sonrası süreç-te oluşacak yeni rejimin ve yönetimin bu reform çabalarını bir piyasa temelli ve dışa açık ekonomi oluşturma yönünde geliştirip geliştirmeyeceğini görmek için zamana ihtiyaç vardır. Devletçi ve kabile temelli bir ekonomik ve sosyal yapının li-beral ve ulusal bir ekonomik ve sosyal yapıya dö-nüşmesi, bu yöndeki karlı bir çaba olsa dahi uzun bir zamanı gerektirecektir. Öte yandan Libya’nın bu yeni dönemde karşı kaşıya olduğu temel zor-luk, çeşitlenmiş ve yüksek istihdam yaratma ka-pasitesine sahip bir ekonomi yaratmak olacaktır.

Libya Ekonomisinin Temel Yapısal Özellikleri Vandewalle ve Castel (2011)1 tarafından da vur-gulandığı gibi, Libya’da ekonomik, sosyal ve siya-sal kurumların tahrip edilmiş olması, ekonomi-sini yeniden yapılandırması önündeki en önemli engeli oluşturmaktadır. Ekonomik yapıdaki dö-nüşüm her şeyden önce ekonominin devletçi yapısının dönüştürülmesi ile başlayacaktır. Bu adım ekonominin işleyişindeki etkinlik ve verim-liliğin sağlanmasının ön koşulunu oluşturmakta-dır. Ekonominin çeşitlendirilmesi, enerji sektörü dışında kalan sektörlerin yenilenmesini ve/veya yeniden yaratılmasını gerektirmektedir. Bu süreç yüksek oranlı ulusal ve yabancı yatırımları ve bu yatırımların finansmanı için yüksek yurtiçi ve yabancı tasarruflara ihtiyaç doğuracaktır.

Lib-ya ekonominsin en önemli sorunlarından birisi genç nüfusuna istihdam yaratmaktır. Ekonomik yapıdaki dönüşüm, istihdam yaratacak bir eko-nomik yapının oluşturulması yönünde olmalıdır.

Tüm bu dönüşüm ise, istikrarlı bir politik siste-min ve yasal ve kurumsal yapının hızla oluşturul-masını zorunlu kılmaktadır. İç savaşın yarattığı sosyal bölünmüşlük, aslında temelinde ekono-mik bölünmüşlüğü de barındırmaktadır. Bu ise, sözü edilen ve toplumsal dönüşüm şemsiye altın-da toplayabileceğimiz reformların gerçekleştiril-mesini zorlaştırmaktadır.

Mevcut ekonomik yapının bilinmesi, dönüşü-münün yönünü anlamamızı kolaylaştıracaktır.

Libya ekonomisi ile ilgili sağlıklı ve zamanlı veri elde etmek olanağı oldukça sınırlıdır. Birçok veri

tahmin niteliğindedir. Biz burada analizimi Dün-ya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Amerika Birleşik Devletleri Merkezi Haber Alma Teşkilatı verilerine dayandırmaktayız. Ama bu veri kay-naklarının verileri de çoğu kez bir birlerleriyle örtüşmemektedir. Bu durumda Dünya Bankası verilerini esas aldık. Analiz dönemi olarak 2005 yılını başlangıç aldık ve veri elde edebildiğimiz yıla kadar yakın zamanı kapsadık. Tablo 1, 2005-2009 dönemi için Libya GSYH’sına ilişkin çeşitli büyüklükleri yansıtmaktadır. Küresel ekonomi-deki konjonktürel dalgalanmalar enerji fiyatları yoluyla Libya GSYH’sına yansımakta ve Libya GSYH’sının büyük istikrarsızlık göstermesine neden olmaktadır. Bu ise kişi başına gelirde ve böylece Libyalıların ekonomik refahlarında dal-galanmalara yol açmaktadır.

Tablo 1: GSYH’ya İlişkin Büyüklükler

Büyüklükler 2005 2006 2007 2008 2009

GSYH(Cari ABD $) 44.0 56.5 71.8 93.2 62.4

GSYH Büyüme Hızı (Yıllık %) 9.9 5.9 6 3.8 2.1

Kişi Başına GSYH (Cari ABD $) 7626 9584 11921 15150 9957

Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org

İktisatçılar GSYH’nın sektörel dağılımından yo-la çıkarak ekonomik yapıyı tanımyo-lamaktadıryo-lar.

Şekil’de 2005-2008 dönemi için tarım, sanayi ve hizmetler alt sektörlerinin GSYH’nın yaratılma-sındaki katlıkları yansıtılmaktadır. Tarım sek-törünün GSYH içerisindeki payının küçüklüğü modern ekonomiler için bir gelişmişlik gösterge-sidir. Oysa Libya örneğinde durum farklıdır: Lib-ya topraklarının tarıma elverişli olmaması, tarı-mın GSYH içindeki payının oldukça düşük kal-masına neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak da Libya gıda maddeleri ihtiyacının tamamına yakınını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Bu du-rum tarım sektörünü ve gıda ürünlerini stratejik sektörler haline getirmektedir. Gıda ürünleri için sağlanan sübvansiyonlar yoksulluk sorununun gündeme gelmesini önlemekte ve toplumun bu kesimlerinin yönetime desteğini almada bir rüş-vet niteliğine dönüşmektedir. Hizmetler

sektörü-nün gelişmişliği de önemli bir refah düzeyi ölçü-tüdür. Hizmetler sektörünün GSYH içerisindeki payı dikkate alındığında Libya’nın bir refah dev-leti olmanın uzağında olduğu söylenebilir. Ancak hizmetler sektörünün payının bu ölçüde düşük gözükmesine neden olan şey, enerji sektörünün sanayi sektörü içerisinde sınıflandırılmış olma-sıdır. İmalat sanayinin GSYH’ya katkısına ilişkin bilgi, Libya’nın sanayi alt yapısı hakkında daha iyi bir fikir verecektir. İncelenen dönemde imalat sanayi alt sektörünün GSYH içerisindeki payı or-talama olarak %4.6’dır. Bu oran, Libya’da mevcut durumda ekonominin çeşitlendirilmesi için uy-gun bir sanayi alt yapının olmadığı anlamına gel-mektedir. Bu çerçevede ekonomik dönüşümün ilk adımının, ekonomi politikalarının sanayi alt yapısı için gerekli yatırımların yapılmasını sağla-yacak biçimde dizayn edilmesi olması gerektiğini ileri sürebiliriz.

Şekil: 2005-2008 Döneminde Alt Sektörlerin GSYH İçerisindeki Payları



   

   

   





















   

 

 

  

Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenen verilerden yola çıkılarak çizilmiştir:

http://databank.worldbank.org.

Tablo 2, ekonomik yapının bir diğer önemli un-suru nüfus ve işgücüne ilişkin bilgiler içermek-tedir. Blanchard (2011)2 tarafından da ifade edil-diği gibi, iç savaş işgücünü, özellikle de iyi yetiş-miş, teknik işgücünü olumsuz etkiledi. Sağlıklı veri olmamasına karşın, Libya’da işsizlik oranı-nın %25’in üzerinde olduğu yönünde tahminler yapılmaktadır. 2010 yılı itibariyle Libya 6.6 mil-yon nüfusa sahiptir. Ortadoğu’da kimi ülkelerin temel sorunlarında biri olmasına karşın, dini ve etnik anlamda Libya’nın homojen bir nüfus ya-pısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. İstihdam oranı yaklaşık olarak %50 olan Libya’da kadın ve erkeklerin işgücüne katılım oranları büyük bir farklılık göstermektedir: kadınların işgücüne katılımı ancak erkeklerin üçte biri düzeyinde-dir. Yapısal dönüşümün ekonomi politikaları-nın bu durumu göz önüne alarak, kadınlar için eğitim ve iş programları geliştirilmesi, modern bir ekonomik yapının oluşturulabilmesi için zo-runludur. Libya’nın yaş piramidi de gelişmiş ül-kelerden oldukça farklıdır. Libya oldukça genç bir nüfusa sahiptir: nüfusun üçte biri 14 yaş ve altındadır. Bu durum yeni dönemde temel

ön-celiklerden birisinin Libya’da eğitim altyapısının yenilenmesi olduğunu göstermektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, tek sektörlü bir ekonomi, iş-gücünün yaklaşık olarak dörtte birinin atıl kal-masına neden olmaktadır. Bu durum istihdam programlarının ekonomi politikaları öncelikle-rinden olması gerektiğini göstermektedir. Tarım sektörünün ve dolayısıyla tarımsal sanayi alt sek-törlerinin gelişmemiş olması, nüfusun kentlerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Libya’da nü-fusun dörtte üçünden çoğu kentlerde yaşamak-tadır. Bu ise kentsel hizmetlere yönelik talebi artırmaktadır. İç savaşın kentlerin alt yapıların-da büyük tahrifat yaratmış olması nedeniyle, alt yapı hizmetlerinin de yeni dönemde yoğun kay-nak gerektirecek sektörlerden biri olduğunu ileri sürebiliriz. Libya’da nüfus artış hızının zaman içerinde yavaşlamasına karşın, halen ortalama olarak %2 olması, Libya için yakın gelecekte genç nüfus baskının süreceğini göstermektedir. Öte yandan yaşam beklentisinin yükselmesi, nüfus piramidinin çatısını büyüterek, sosyal güvenlik hizmetlerine talebi artıracaktır.

Tablo 2: Nüfusa ve İşgücüne İlişkin Büyüklükler

Büyüklükler 2005 2006 2007 2008 2009

İstihdam Oranı (15+ Nüfusun Yüzdesi) 48.1 48.1 48.2 47.8 48.2

Silahlı Kuvvetler Personeli(Toplam İşgücünün Yüzdesi) 3.6 3.5 3.5 3.4 3.3 Kadınların İşgücüne Katılım Oranı 15+ Kadın Nüfusun Yüzdesi) 24.3 24.3 24.1 23.8 24.7 Erkeklerin İşgücüne Katılım Oranı 15+ Erkek Nüfusun Yüzdesi) 77.8 78.2 78.3 78.4 78.9

İşgücüne Katılım Oranı (15+ Nüfusun Yüzdesi) 52.3 52.4 52.3 52.2 52.8

0-14 Yaş Nüfus (%) 30.6 30.4 30.3 30.3 30.3

15-64 Yaş Nüfus (%) 65.6 65.7 65.7 65.6 65.5

65+ Yaş Nüfus (%) 3.8 3.9 4.0 4.1 4.2

Nüfusun Büyüme Oranı (Yıllık %) 2.0 2.1 2.2 2.1 1.8

Kırsal Nüfus (%) 23.0 22.8 22.6 22.5 22.3

Kent Nüfusu (%) 77.0 77.2 77.4 77.5 77.7

Yaşam Beklentisi (Kadın, Yıl) 76.3 76.5 76.8 77.0 77.2

Yaşam Beklentisi (Erkek, Yıl) 71.1 71.3 71.6 71.8 72.0

Yaşam Süresi Beklentisi (Yıl) 73.6 73.9 74.1 74.3 74.5

Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Libya 2000’li yılla-rın ikinci yarısında ekonomisini dünya ekonomi-si ile entegre etmeyi amaçlayan reform girişimle-rinde bulunmuştur. Açık bir ekonominin temel göstergesi, ihracat ve ithalatın toplamını ifade e-den dış ticaret hacminin GSYH içerisindeki payı-dır. İncelenen dönemde Libya’da ihracatın GSYH içerisindeki payı ortalama olarak %68.2, ithalatın payı %27.6’dır. Bu durum asıl olarak tümüyle açık bir ekonomi görüntüsü vermektedir. Ancak bu durum, tek mallı bir ekonomi için, o malın üreti-minin hem GSYH hem ihracatın yaratılmasının yegane kaynağı olmasından kaynaklanmaktadır.

Enerji sektörünün tek sektör olduğu mevcut

e-konomik yapının dönüştürülmesi, yeni dönemin temel önceliklerinden bir olmalıdır. Dışa açık-lığın bir diğer göstergesi, yabancı sermaye yatı-rımlarının GSYH’ya oranıdır. Giderek artmasına karşın, doğrudan yabancı sermayenin GSYH’ya oranı incelenen dönemde ortalama olarak %5’in altındadır. İç savaşın altyapı ve enerji sektörün-de yarattığı tahrifatın ortadan kaldırılması için, yakın gelecekte yabancı sermaye girişlerinin ar-tacağını ileri sürebiliriz. Ancak Libya’da geçiş süreci ekonomi politikaları, çeşitlendirilmiş bir ekonomik yapının temellerinin atılmasında ya-bacı sermayeden yararlanılmasını sağlayacak bi-çimde dizayn edilmelidir.

Tablo 3: Dış Ticaret ve Yabancı Yatırımlar

Büyüklükler 2005 2006 2007 2008

Cari İşlemler Dengesi (GSYH’nın Yüzdesi) 34.0 39.2 39.7 38.3

İthalat (GSYH’nın Yüzdesi) 28.3 25.5 29.4 27.5

İhracat (GSYH’nın Yüzdesi) 66.4 71.3 67.6 67.4

Yabancı Doğrudan Yatırımlar (GSYH’nın Yüzdesi) 2.4 3.7 6.5 4.4

Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Libya ekonomisi tek sektörlü bir ekonomi niteliğindedir. Bu sektör enerji sektörüdür. Libya iç savaş öncesinde gün-lük yaklaşık olarak 1.3 milyon varil petrol üretme ihraç etme kapasitesine sahipti. Savaş sonrasında petrol üretimi günlük yarım milyon varil düzeyi-ne kadar geriledi. Uluslararası edüzeyi-nerji uzmanları, teknik altyapıdaki aksaklıkların giderilmesi, sek-törde çalışan, ancak iç savaş nedeniyle Libya’yı terk eden işgücünün yerine konarak enerji üre-timinin iş savaş öncesi döneme yükseltilmesinin bu yılın sonunu bulacağını öngörmektedirler.

Hükümet gelirlerinin tamamına yakınının enerji kaynaklarından elde edildiği göz önüne alındı-ğında, yukarıda sözünü ettiğimiz yeniden inşa ve yeni bir ekonomik yapı oluşturulması için gerek-li harcamaların finansmanının enerji sektörünün eski üretkenliğine hızla dönmesine bağlı oldu-ğunu vurgulayabiliriz. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, batılı ülkelerin Lib-ya enerji sektörüne gösterdikleri ilgi dikkate alın-dığında, bu sektörün hızla eski üretim düzeyine dönelebileceğini ileri sürebiliriz.

Sonuç

Libya ekonomisi bugün tek sektörlü, dışa açık, ancak işsizlik ve etkinlin başta olmak üzere birçok sorunun olduğu bir ekonomidir. Arap Baharı’nın erken ulaştığı Libya’da iç savaş sonrası 40 yıllık diktatörlüğün devrilmesi, çeşitlendiril-miş, genç nüfusuna istihdam yaratabilen ve etkin işleyen yeni bir ekonomik yapının oluşturulabil-mesi ümidini artırmıştır. Ancak, yeni bir

eko-nomik altyapı uygun bir politik ve kurumsal üst yapı ile yaratılabilir. Libya, politik ve ekonomik yapısal dönüşümün gerektirdiği finansal kaynak-ları sahip olduğu büyük enerji kaynakkaynak-larını etkin biçimde değerlendirerek elde edebilir. Bunun yanında, yeni dönemin ilk adımı, etkin ve istik-rarlı bir makro ekonomik çerçeve oluşturmak olmalıdır. Böyle bir çerçevenin oluşturulması, aile/yandaş ekonomisinden, açık ve kurumsal bir ekonomi yönetimine geçmek ile başlamalıdır.

Bu yönetim anlayışı hem merkezi hükümet hem de yerel hükümetler düzeyinde yaşama geçiril-melidir. Modern ekonomilere özgü kurumların oluşturulması ve bunların faaliyetlerinin koor-dine edilmesi bir diğer önceliği oluşturmakta-dır. Makro ekonomik kurumların oluşturulması, modern ekonomilerin sahip oldukları piyasaların oluşturulması ile desteklenmelidir. Bütün bunlar, bir yandan ekonomik kaynakların yeninde dağı-lımı gerektirecek, diğer yandan ise, eski yapıdaki ekonomik çıkar gruplarının çözülmesine ve yeni grupların oluşmasına yol açacaktır. Bu durum yeni çatışma potansiyellerini içinde taşımakta-dır. Bu nedenle, bu süreç doğru ve dikkatli yö-netilmelidir. Bu sürecin temel araçlarından biri doğal olarak özelleştirme olacaktır. Özelleştirme bir yandan devlete ait varlıkların halkın mülkiye-tine geçmesi, diğer yandan ise, ulusal varlıkların yabancıların eline geçmesi biçiminde olacaktır.

Bu el değiştirme de, yolsuzluk başta olmak üze-re birçok diğer sorunu bünyesinde barındırır.

İstikrarlı bir ekonomi-politik yapının oluşturu-labilmesi, bu sorunların çözüm yöntemlerine ve hızlarına bağlı olacaktır.

1 Vandewalle, Diederik., and Vincent Castel. (2011), “Libya: Post-War Challenges”, African Development Bank, Eco-nomic Brief, September.

2 Blachard, Christopher M. (2011), “Libya: Transition and US Policy”, Congressional Research Service, CRS Report for Congress.

DİPNOTLAR

O

Kuveyt’te halk kitleleri, iktidardaki El- Sabah ailesine birtakım imtiyazlarından vazgeçmesi için baskı yapıyor.

Outline

Benzer Belgeler