• Sonuç bulunamadı

dur Bey 'i $ikayet etmek i�in bir def a mektepte topland1k

B�ka hi�bir $ey bilmiyorom. "

Ben o zaman bol�eviklik ve sosyalizm hakkmdaki bu tisttink6rti bilgiyi Meclis'teki memurluium masmda, Ka­

z1m Karabekir Pa�a'dan gelen bir telgraf tizerine ktirstide konu�an milletvekillerinden 6irenmi�tim; arkad�lardan .;oiu bu kadarc1k da yazamam1�lar.

Birkat; gtin sonra okula, Bakanl1im, "landon" veya

" fayton" dedikleri ath arabas1yla (0 tarihte bakanl1k oto­

mobilleri yoktu) Maarif Vekili R1za Nur Bey geldi. Yuka­

n kat holde, dilekt;ede imzas1 bulunan 6irencileri toplad1 ve elindeki uiman bir karar okudu: Ytiksek sm1flardan ilk dilekt;ede imzas1 olanlardan alt1 6irencinin okuldan ke­

sin olarak t;1kanlmasma, it;lerinde benim de bulunduium 6teki alusmm da

"Konya Su/tanisi'ne nefyedilmesine "

ve btittin diierlerine de hirer "tekdir'i aleni" cezas1 verilme­

sine karar verilmi�. Bizier de tard edilecekmi�iz, ama t;a­

h�kan olduiumuz it;in bu defahk affedilip ba�ka liseye nakledilmi�iz. (Sonradan 6teki arkad�lan da affedip, ki­

misini Kastamonu Lisesi'ne, kimisini de 6iretmen okulu­

na g6nderdiler.)

Maarif Vekili R1za Nur Bey elindeki ui1d1, yani bi­

zim htiktimltiltik karanmm okuyup bitirdikten sonra ba­

iird1, .;aiird1:

"Mudure mutldk itaat ldz1mgeldiRini, ica­

bederse biitiin otrenci/eri kovarak bO$kO yerden otrenci getirteceRini "

s6yledi ve aynld1 gitti.<•>

(•) Liseden tard edilen arkad�lanmmn sorunu TBMM'de de sOz konusu edilmi�.

Meclis'in 4 . 1 2 . 1 920 ( 1 336) gtlnltl toplanttsmda- lzmit Milletvekili Hamdi Na­

mtk &y kon�malan arastnda sOzlere de yer veriyor: " . . . sonra efend1ler, ge,en de Mek1ebi Sultani 'den (Lise) yedi lalebe (benim bildilime giJre a/11 Dl­

renci) bu hususla $ikiiye11e bulunuyorlar ve Maanf Vekili Bey, bu meselenin 1ahkikini emrediyorlar. Maarifmuduriyelinin haks1:/1l1na kani olduklari ha/.

de bu yedi la&!beyi lard ediyor, sokak ortasina a/lyor. "

Ktlrstlde bulunan Maarir Vekili Rtza Nur Bey, konu�malartm stlrdtlrerek bu noktaya yarut vermeyince, Hamdi Namtk &y, "Lui/en, 1ard edilen 1alebehak­

k1nda bir $CY lulfelmediniz" diyor.

Ma.arir Vekili R.iza Nur Bey, buna kar�t �Oyle konu�uyor: "Mesele istihzahta (Sensoruya) dahil deAildir. Onu da istizah buyurun, cevap verelim. Hep sual, sual, sual ( . . . i lstizah Ankara mektepleri hakktnda idi. Araya uzun uzadtya b�ka i�ler de koydunuz ( . . . ) olmaz ki."

Hasan Basri &y (Karesi) (yani Bahkesir Milletvekili) bir Onerge vererek tard edilen OA:renciler sorununun da gensoru kapsamtna ahnmastnt istedi. Bu

Oner-Ne hazindir ki, Yozgat Lisesi'nden beri Milli Milca­

dele ile yakmdan ilgilenmeyi kendileri icin hava, su, ek­

mek kadar gerekli bir ihtiyac halinde gOren, daha birkac ay·Once o kutsal milcadeleye eylemli olarak kat1lmak icin Kuva}'l Milliye'ye b�vuran ve -kabul edilince- gidip, sonra yarah ve gazi olarak okula dOnen hemen bi.ltiln i.11-ki.lci.l liseliler, �imdi ceza gOrenler arasmda idi. Buna kar­

�1hk, mi.ldi.lre dalkavukluk, yaltakhk edenler, espiyonluk yapanlar el i.lsti.lnde tutuluyordu.

Acaba ya�amda da bu hep bOyle mi olacakt1? !

BIR A C/MAS/ZUK ORNE(;/ VE YOLCUL UK

Bizlere 'surgun ' ve 'tard ' kararlanm tebli� eden Mil­

li E�itim Bakam Dr. Rua Nur Bey okula sabaherken gel­

mi�ti. 0 gidince mi.ldi.lr hemen bi.lti.ln hademeyi toplad1;

car�aflar getirtti; yatakhane dolaplarmdaki e�yamlZI car­

�aflara doldurtarak bohca yapt1rd1. Bunlan ve bo� bavul­

lanmlZI elimize verip bizi bir polis e�li�inde faytonlarla is­

tasyona gOnderdi. Ellerimize de 'tesviye denilen ve beda­

va tren bileti yerini tutan birer ka�1t (paso) verdi.

Anl�1hyor ki bunlarm hepsi Onceden haz1rlanm1�.

tren saati ayarlanm1� ve bOylece bizim kimse ile gOri.l�me­

mize olanak b1rak1lmadan yolcu edilmemiz sa�lanm1�t1.

0 s1rada okulun kar�1smdaki Numune Hastahanesi'n­

de hasta yatan ki.lci.lk karde�im Fahri (Bugi.ln Say1�tay uz­

mam denetcili�inden emekli) ile gOri.l�meme bile izin

ve-11e kabuJ edildi. Bunun Uzerine Maarif Vekili R1z.a Nur Bey �Oyle konu�1u:

"Efendim, bendenizi Basri Bey yine i1ham euiler. Dediler ki: 'Sultani'ye (lise binarina) lcadar gidiyor ve roculclan lard ediyor Vallahi iflihar enirn. BununJa b<!ni 1akdir euiler. <;:unkU 1eferrua1la da ulras1yorum. Bahkesir'de olsa yine giderim. Her yere gi1mek is1erim"" dedi.

Meclis'i;e kabul edilmi� clan gensoru Onergesi bir daha gOrU�Ulemedi, i;UnkU Rua Nur Bey uzun sure 1oplan11lam ka1 1Imad1� ii;in 16 Arahk 1920'de yerine An1alya Milleivekili Hamdullah Suphi (TannOver) yeni Maarif Vekili (Milli Eli1im Bakani) ser;ildi. (TBMM Zabu Cc:ridesi. Dc:vrc: Cih 6, s. 207, 209, 210, 2 1 8, 392)

171

rilmedi; ben hastahaneye do�ru ko�mak isteyince Miidiir Ali Haydar:

"Polis efendi, sonra mesul o/ursunuz. bunu bir yere b1rakmaym "

diye ba�mp beni zorla arabaya sok­

turdu.

Bu davram� insanhkd1�1 i�rem; bir ac1mas1zhkt1.

Trenle Ankara'dan u.:.akl�irken kompammanm pen­

ceresinden geriye dotru bak1yordum. Kili;ilk karde�imin yatt1�1 hastahane ve ii;inde binbir heyecanla be� ay

i;ah�t1-�1m Meclis binas1 sei;ilmiyordu. Ankara Kalesi, biitilnily­

le daha gOrkemli ve heybetli gOrilnilyor, onun kar�1S1nda­

ki a�ai;s1z ve sarp tepenin doru�unda eski Roma tapmak­

larma benzedi�ini evvelce anlatt1�1m, �imdi yerinde yeller esen, siltunlu kili;ilk yap1, gittiki;e daha da kili;iilerek, ufukta minyatilr bir biblo gOrilnilmilnil ahyordu.

0 zaman odunla i�leyen trenler Ankara'dan Konya'­

ya iii; giinde vanrd1. Kimi zaman geceleri yol almmazd1.

Nitekim bir gece Eski�ehir'de lise binasmda barmdmlm1�.

ertesi gilnil yeniden trene binmi�tik.

Bizim Ankara'dan silriildii�ilmilz giinden yakl�1k bir y1l Once Mustafa Kemal Pa�a'y1 Ankara'da kar�1lam1�t1k.

Bir an babamm ara ma evde anlatt1�1 Abdiilhamit silr­

giinleri akhma geldi. Herhalde o devirdeki silrgiinler bu ya�taki okul i;ocuklarma ve bu denli insanhktan uzak bi­

i;imde uygulanmazd1 sanmm.

* * *

Ne�emizi ve canhh�1m1z1 yitirmemi�tik. Yalmz okul-dan biisbiitiin i;1kanlan alt1 arkada�1m1za ilziiliiyorduk.

Kompart1manda yamm1zdaki polis, temiz yilrekli bir insand1; bizlere birtak1m O�iitler verdikten sonra Polath ' -da indi.

Trende kalorifer yoktu; kas1m ay1 sonlarmda oldu­

�umuz ii;in il�ilyerek yol ahrken bir a�1zdan mar�lar, �ar­

k1lar sOyliiyorduk. Hepimizde zulme ba� kaldirm1� hirer

kahraman edas1 vard1. Nitekim bu ruhsal durumla Kon­

ya'da bir fo1ograf\:1da toplu olarak resimler \:ektirdik.

Bu siirgiin yolculu�muzun en ilgin\: olayi, trenimiz Eski�ehir'e yanas1rken ve ertesi giinii Eski�ehir'den son­

ra,

'ihtiyat z.abiti' (yani

yedeksubay) oldu�nu s()yleyen bir ki�inin kompart1mamm1za gelip bizlere bol�eviklikten, Eski�ehir'de yay1mlanan Yenidtinya gazetesinden, bu ga­

zetenin basyazan Arif Oru\:'tan s()z a\:mas1 oldu. Sezdir­

meden birbirimizin yilziine bakt1k. Bir hafta ()ncesi sorgu suale g()re herhalde aiz1m1z1 arayan bir hafiye olacakt1 . Arkadaslardan \:Ogu ne b u ismi, ne de Yenidiinya gazete­

sini biliyordu. Sadece

'Hokimiyeti Mil/iye'

gazetesini bi­

liyorlard1.

Ben Eski�ehir'de yay1mlanan ve admm altmda

"TiJrk bol�evik gaz.etesidir"

ciimlesini tas1yan

"YenidiJnya "

ga­

zetesini birka\: kez Meclis'teki memurlugum masmda g()r­

mii� ve Arif Oru\: adnu da orada okumu�tum. Fakat ya­

mm1zdaki yabanc1 adama, ()teki arkada�lanm gibi ne ga­

zeteyi ne de ba�yazanm tammad1g 1m1 s()y!edim. Bayag1 iiziildii. Sonra <;erkes Etem'den s()z a\:U. Onun kahraman­

hg1m, vatana hizmetini ()vdu ve bunun hi\: takdir edilme­

digini s()y!edi. 0 zaman hemen, yine Meclis memurlugum masmda Ba�katip Recep Bey' in bana temize \:ektirdigini yukanda anla tm1� old ugum

giz./i '

yaz1daki cumleler hat1-nma geldi. Hi\: renk vermeyerek Etem Bey' in hizmetleri­

nin elbet bir gun takdir edilecegini s()y!edim . Etem Bey'i Atatiirk'iin yanmda g()rdugumii, Meclis' te alk1�land1g111a tamk oldugumu, bu milletin kendine hizmet edenlere kar�1 nank()r olmad1g1111 s()zierime ekledim. Adamm g()zierin­

de bir memnunluk 1�11t1S1 parlad1. Anla�1ld1 ki bizim ku�­

kuland1g1m1z gibi casus filan degil, <;erkes Etem 'in adam­

larmdan biriydi ve onun propagandas1111 yap1yordu.

Sonralan kafamda <;erkes Etem ile Yenidiinya gaze-173

tesi arasmda bir ili�ki kurdu�um zaman, bunu daha iyi anladun. Afyonkarahisac'a vannadan, birka\: istasyon On­

ce adam trenden indi gitti .

VII. MILLI MOC ADELE S/RASINDA KONY A VE KONY A LISESI

Kanya Lisesi Mi.idi.iri.i Mustafa Nuri Bey:

"Efendi­

ler, biliniz ki buras1 son merhalenizdir"

diyerek bizi \:Ok sert kar�1lad1.

Okulda, ders aralannda o�rencilerden kimse yarum1za yana�m1yordu; birbirimizle dola�1yordu k.

O�retmenlerimiz bizlere hi\: yi.iz vermiyordu . Aradan bir iki ay ge\:li. tlk yaz1h smavlar yap1ld1. He­

pimiz iyi dereceler ald1k. Zaten sm1ftaki gi.inli.ik odevleri­

mizi Je iyi yap1yordu k. Bir gi.in, �akac1 ve babacan bir in­

san olan cebir o�retmenimiz -kendisine Ar�imed dedi�imiz- Hi.isni.i (Ulu�) Bey dayanamad1, bizleri \:a�1r­

d1:

'Y ahu, gelditinizden beri bi r uygunsuz/ugunuz gorul­

medi. Derslerde de rok iyi net ice allyorsunuz. Neden sizi buraya surgun ettiler. Sunun esasm1 bir an/aim "

dedi ve biz anlatt1�1m1z zaman Ankara'daki mi.idi.ir i\:in aynen:

"Haa iU Loz Haydar m1, iimdi anlad1m "

diyerek bizlere yakmhk gosterdi. Me�er Ankara Lisesi Mi.idi.iri.i Ali Hay­

dar'1 lstanbul Yi.iksek O�retmen Okulu'ndan tamyormu� . S1ruf arkadru;1ym1�lar. Herhalde u�ad1�1m1z haks1zh�1 ote­

ki O�retmenJere anJatml� oJacak ki bizJere kar�I tutumJan de�i�ti. Fizik o�retmeni Salih �evket Bey (y11lar once Yoz­

gat Lisesi ' nin Orta k1smmda benim do�a bilgisi o�retme­

nim olmu�tu), geometri o�retmenimiz Hilmi (Erdim) Bey bizlerin yeti�memize ayn bir ozen gosterdiler.

Konyah o�rencilerle de arkad� olduk. Sonradan po­

litikay1 meslek edinen Prof. Dr. Sadi (lrmak), matematik

oiretmeni olan Nuri, Kanya Barosu B�kanJ1i1'm yaprru�

olan Tahir, rahmetli sanat tarih\:isi Durhan Toprak bun­

lar arasmdayd1.

Konya'ya gitmeden once bu kent hak lunda bildiiim, Sel\:uklulann merkezi olu�u. Mevlana'nm ttirbesinin bu­

rada bulunu�u idi. "Konyaltm yurii " �ark1s1ru da duymu�­

tum. Bozk1r ve Deliba� isyanlan bizim oraya gitmemiz­

den birka\: ay once olmu�tu. Konya'da bunun belirtileri­

ni, kimi resmi binalann ve h apishane duvanmn yiJzeyin­

deki kur�un \:entiklerinde gordtik . Konyah arkada�lar da olaym aynnt1lanm ve bu arada bilgin bir zatm yanh�hkla isyanc1lar tarafmdan oldiJriJlduiuniJ iJziJlerek anlatt1lar.

Ebtizziya Tevfik Bey'in, Abdtilhamit doneminde Konya'da siJrgiJnde iken oturmu� olduiu ko�kiJ d1�mdan gordtik. Bu Turk diJ�iJniJriJniJn ad1m yeni duyuyordum.

"Herhalde Nam1k Kemal'in arkada�lanndan biri olacak"

diyordum, kendi kendime.

Konya'da bir kez Mevlevi ayinine, Konyah bir arka­

da�1mm bulduiu

'iltimasla ' {!)

girebilmi� (\:tinkii yer bu­

lunmazd1) ve ayini zevkle seyretmi�tim. Bunu hi\: unuta­

mam.

Bir de Meram Deresi'ni unutarruyorum. Oraya arka­

da�larla yalruz iki kez gidebilmi�tik. Ankara'nm Bent De­

resi'nden \:Ok daha giJzeldi.

En biJyiJk zevkim AJaeddin Tepesi'ne \:Ikmak, ayrr­

ca Sel\:uk kahnt1lanru ve Sel\:uklu sultanlanmn mezarla­

nm ziyaret etmekti. Mevlana Ttirbesi'ne de cumalan (o zaman okulun hafta tatilleri cuma giJniJ olurdu) s1k s1k giderdim.