• Sonuç bulunamadı

1.5. ASUR TOPLUMUNDA ÇOCUK

1.6.2. Eski Mezopotamya Tıbbında Kadın Hastalıkları ve Doğum

1.6.2.4. Doğum

Eski Mezopotamya’da normal ve kolay doğumu ifade etmek için “iyi

olmak/gitmek” anlamında Sumerce “SI.SÁ” Akadca “ešēru” fiilleri kullanılmıştır. Zorlu

doğum ise “sıkıntı/güç durumda olmak” anlamında Sumerce “la.ra.aḫ” Akadca “pušqu/

pašāqu” fiilleri ile açıklanmıştır593. Ancak burada “zorlu doğum” ile neyin

kastedildiğine dair kesin bilgiler bulmak zordur. Yine de hastalık, yetersiz beslenme ve vitamin eksikliğinin neden olduğu kemik yumuşamasına bağlı olarak ortaya çıkan zarar görmüş bir leğen kemiği (pelvis) bu durumla ilgili olabilir. Hatta doğumda fetüsün yanlış bir durumda olması594, kadının pelvisinin küçük olması ve bebeğin büyük olması da doğumu zorlaştıran ciddi sorunlar arasında yer almaktadır595. Zorlu doğumun tedavisi için BAM 381 iii 17-36 numaralı tablette önerilen bazı bitkiler ise şunlardır: “köpek dili bitkisi” (lišān kalbi) ya da onun kökü, “tilki üzümü” (karān šēlibi) ve “ata’išu” (medikal bir bitki). Tablette bu bitkilerin hangi hastalığa iyi geldiği belirtilse de uygulama kısmı kırık olduğu için nasıl kullanıldıkları açık değildir596. Bununla birlikte daha geç döneme tarihlendirilen tıbbi kaynaklarda (BAM 248597, IV 19vd.) bir kökün özüyle karıştırılan susam yağının karnın alt kısmına aşağıya doğru yedi defa sürülmesi tavsiye edilmiştir598.

Tıbbi kayıtlar bir yana mitolojik kayıtlar da Eski Mezopotamya’da doğumun anlaşılmasında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle bu kayıtlar doğumu yakından ilgilendiren ebelik, göbek bağı kesme, doğum tuğlası gibi unsurları bize yansıtmaktadır.

590 J. Scurlock, B. R. Andersen, a.g.e., 2005, s. 265-266. 591 J. Scurlock, a.g.e., 2014b, s. 256.

592 J. Scurlock, B. R. Andersen, a.g.e., 2005, s. 267.

593 M. Stol, a.g.e., 2000, s.129.; Miguel Civil, “Medical Commentaries from Nippur”, Journal of Near

Eastern Studies, Vol.33, No.3, 1974, s. 331.

594 J. V. Kinnier Wilson, “Babil’de Hastalıklar: Örnek Metinlere Dayalı bir İnceleme”, (çev: Gökhan

Kağnıcı), Tarih incelemeleri Dergisi, C. 23, S. 2, 2008, s. 268.

595 J. Scurlock, B. R. Andersen, a.g.e., 2005, s. 270. 596 M. Stol, a.g.e., 2000, s. 54.

597 Yeni Asur dönemine aittir. Bkz. M. E. Couto-Ferreira, a.g.m., 2014, s. 296. 598 J. V. Wilson, a.g.m., 2008, s. 268.

Sumer mitolojisinde Enki’nin dünya düzenini sağlaması ve çeşitli tanrıçalara verilen görevlerden bahseden mitte şunlar kaydedilmiştir:

“…Enlil’in kız kardeşi Aruru (Nintu) Doğum kraliçesi Nintu

Kutsal doğum tuğlasını alan En599-liği için

Ve göbek kordonu neşterini kazanan, İmman taşını, pırasaları

Yeşilimsi lacivert taşından silagarra kabını ala Ve takdis edilmiş kutsal ala-kabını kazanan Ülkenin ebesidir şimdi.

Kralların doğumu, En’in doğumu onun elinde olur…”600.

Eski Babil Atrahasis Miti’nde ise insanın yaratılışının anlatıldığı bölümde Tanrıça Mammi, doğum, ebelik ve doğum tuğlasıyla ilgili bilgiler yer almaktadır. Aşağıda ele alacağımız kısım mit’in Asurbanipal Kütüphanesi’nde bulunan bir parçasındandır:

“… Böylece Mammi çizdi

İnsanların doğurulma kurallarını: ‘Doğum yapacak kadının yattığı odada

Yedi gün yerinde duracak tuğladan bölme duvarı. Tanrıların Hanımı’na

Uzman Mammi’ye hürmet edilecek Ebe yatakta doğum bekleyen kadının Odasında rahat olacak

Kadın doğum yaptığında

Genç anne yatağında kalacak istediği kadar’…601

Eski Babil kaynaklı parçada ise ebenin doğum için yaptığı hazırlıklar daha açık bir şekilde anlatılmıştır:

“…Rahimler bir araya getirildiğinde

599 “Bey, yani Sumercede bir yetki unvanıdır,” bkz. Samuel N. Kramer, Sümerlerin Kurnaz Tanrısı Enki,

(çev: Hamide Koyukan), Kabalcı Yayınevi, İstanbul 2000, s. 432.

600 S. N. Kramer, a.g.e., 2000, s. 117-118.

601Jean Bottero, Samuel Noah Kramer, Mezopotamya Mitolojisi, (çev: Alp Tümertekin), Türkiye İş

Nintu oradaydı: Hamilelik aylarını sayıyordu… Bu onuncu ay geldiğinde

Sopayı? karnından çıkardı ve Göbek altını? açığa çıkardı: Yüzü ışıldadı sevinçten!

Sonra başını örttü ve ebelik yaptı: Böğrünü sardı, Hayır duası etti Bir un çizgisi çekti

Tuğladan bir bölme duvarı yerleştirdi (şunu diyerek) “Onu ben ürettim, ben yaptım ellerimle!

Kutsanmış kadının evinde, ebe kadın sevinsin! Herhangi bir hamile kadının doğuracağı her yerde Ya da herhangi bir genç annenin kendi başına Doğum yapacağı her yerde

Tuğladan bölme duvar yerinde kalmalı tam dokuz gün Bu süre boyunca Nintu-Rahim

Ve söz edilen […] Mammi hürmet görmeli…602”

Mitolojik bilgiler dışında ebelik mesleğinin pratiklerini yansıtan bilgiler ne yazık ki açık değildir. Ancak yukarıda geçen ifadelerden de anlaşılacağı üzere doğum yaklaştığında ebe başını örtüyor ve kadının belini kuşatıyordu. Ayrıca kadını kutsuyor ve unla bir çizgi çizerek (belki de) doğumun gerçekleşeceği yerde doğum tuğlasını hazırlıyordu. Her şey yolunda giderse bebek kendi becerisi ile güvenli bir şekilde ebenin kucağına doğacaktır. Ama doğum sırasında komplikasyonlar olursa ebe kadın Ašipu’yu çağırmak zorunda kalacaktır. Aslında ebenin görevleri bebeğin güvenli bir şekilde doğmasıyla pek tamamlanmış sayılmaz. Çünkü bebek göbek bağının dikkatli ve güvenli bir biçimde kesilmesi de gerekmektedir. Göbek bağının kesilmesi de bir bıçak ya da keskin ince bir kamışla yapılmıştır603. Sumer III. Ur Dönemi’ne ait çeşitli malzemelerin

sıralandığı idari listede ise göbek bağının kesilmesi için ½ šeqel (4 gr) ağırlığında gümüş bir makastan bahsedilmiştir604. Ayrıca çivi yazılı kaynaklarda Sumerce

“SAL.ŠÀ.ZU” Akadca “šabsūtu”605 şeklinde tanımlanan ebe hakkında silindir

602 J. Bottero, S. N. Kramer, a.g.e., 2017, s. 616-617. 603 J. Scurlock, B. R. Andersen, a.g.e., 2005, s. 263.

604 Markus Hilgert, Drehem Administrative Documents From The Reign Of Šulgi, The University of

Chicago Oriental Institute Publications, Vol. 15, Chicago 1998, s. 19.

mühürlerde ve bazı listelerde de bilgiler bulmak mümkündür. Sumer Erken Sülaleler Dönemi’nin sonlarına ya da Akad Dönemi’ne ait bir silindir mühürde doğum yapan kadın ve ebe şu şekilde tasvir edilmiştir: “Mührün alt kısmında uzun bir giysi giymiş

olan kadın boğa bacakları ile dekore edilmiş yatak üzerinde saçındaki topuzla uzanmaktadır. Eğimli yatak başının ucundaki iki insandan biri uzun saçlı diğeri kısa saçlı ya da saçsızdır. Saçları benzer bir topuz biçiminde olan bir kadın da yatağın alt ucunda çömelmekte ve elini gerdirerek yatmakta olan kadının ayaklarına doğru uzatmaktadır. Yatağın altında doğurganlık simgesi olarak bir akrep, üstünde ise bir yıldız ve hilal vardır”606. Burada belirtmek gerekir ki, akrep Sumer Dönemi’nden

itibaren Eski Mezopotamya sanatında kullanılan bir semboldür. Hatta akrep figürü üreme ve doğurganlıkla alakalı olarak Tanrıça İšhara ile yakından ilişkilidir607. Yine de

ebelik mesleğinin eski zaman insanları için taşıdığı önem sadece gebe kadına doğumda yardımcı olmak ile sınırlı değildir. Zira ebeler aile soy çizgisini meşrulaştırmada önemli roller üstlenmişlerdir. Bu duruma dair en önemli delil de Eski Babil zamanına ait bir hukuki davadan gelmektedir. Davaya göre Ninurta-rā’im-zêrim adlı şahıs amcaları tarafından mirastan mahrum edilmek istenmektedir. Annesi ona gebeyken babasının ölmesi ve sonra da annenin ölmesi üzerine babasının Enlil-bāni olduğunu şahitler göstererek mahkeme huzurunda ispat etmeye çalışmıştır. Özellikle hayatta olmayan büyükannenin gözetiminde gebelik süreci ve doğumun gerçekleştiği anlatılmış, hatta ebenin (hayatta değildir) büyükanne tarafından getirildiği şahitler tarafından da tekrar edilmiştir. Elbette ki ebenin hayatta olması hukuki açıdan Ninurta-rā’im-zêrim’in daha çok lehine olurdu. Ancak görülen o ki ebe bu davada tanıklık edemese de diğer şahitler tarafından doğum sırasındaki varlığı onaylanmıştır608. Ebe ile ilgili başka bir kayıt yine Eski Babil Dönemi’nden gelmektedir. Bu döneme ait bir listede kadın doktor ve ebe tarafından Larsa Bölgesi’ndeki ‘kadın evi’ için arpa teslim alınmıştır609.

606 Adelheid Otto, “Professional Women and Women at Work in Mesopotamia and Syria (3rd and early

2nd millennia BC): The (rare) Information From Visual Images”, The Role of Women in Work and Society

in The Ancient Near East, (ed.) Brigitte Lion, Cécile Michel, De Gruyter, Boston-Berlin 2016, s. 135-136.

607 H. Hande Duymuş Florioti, “Arkeolojik ve Yazılı Kaynaklar Işığında Eski Mezopotamya’da Akrep

Sembolü”, Tarih Okulu Dergisi, S. XIX, İzmir 2014a, s. 351.

608 M. Stol, a.g.e., 2000, s. 173-175.; Martha T. Roth, “Reading Mesopotamian Law Cases PBS 5 100: A

Question of Filiation”, Journal of the Economic and Social History of the Orient, Vol. 44, No. 3, Brill, 2001, s. 256-281.