• Sonuç bulunamadı

Doğal Ortamında Sürdürülebilir Koruma (In-Situ)

G. KOMİSYONA SUNULAN ÖNERGELER

1.9. ULUSLARARASI MEVZUAT

2.1.1. Doğal Ortamında Sürdürülebilir Koruma (In-Situ)

İKİNCİ BÖLÜM

TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİNİN KORUNMASI Türkiye biyolojik çeşitlilik açısından küçük bir kıta özelliği göstermektedir. Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olarak isimlendirilen üç fitocoğrafik bölgesi (bitki coğrafi bölgesi), iki kıta arasındaki konumu, kısa aralıklarla değişen iklimsel ve coğrafi özellikleri, ülkemize çok çeşitli orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemleri kazandırmıştır.

Tüm Avrupa kıtasında 12.500 açık ve kapalı tohumlu bitki türü varken, sadece Anadolu’da bu sayıya yakın bitki türü olduğu bilinmektedir. Bunların yaklaşık üçte biri Türkiye’ye özgü (endemik) türlerdir. Coğrafi bölgelerden, Doğu Anadolu ve Güney Anadolu bölgeleri; bitki coğrafyası bölgelerinden ise İran-Turan ve Akdeniz bölgeleri endemik bitki türleri bakımından zengin olanlarıdır.

Ülkemizde, 100’den fazla bitki türünün geniş yayılım gösterdiği ve çok sayıda önemli kültür bitkileri gibi ekonomik açıdan değerli bitki türlerinin menşei ya da çeşitlilik merkezi olan 5 mikro-gen merkezi bulunmaktadır. Bu merkezler dünyada kültüre alınan çok sayıda bitki türünün tarımının gelecekteki sürdürülebilirliği açısından önemli genetik kaynaklar sunmaktadır.

2.1. KORUMA

Biyolojik çeşitliliğin korunması adına yerinde yani doğal ortamında (in-situ) ve yeri dışında (ex-situ) koruma yaklaşımları izlenmektedir. Her iki yaklaşım da uluslararası alanda yaygın kabul görmektedir. İn-situ koruma; türlerin yaşamlarını sürdürebilmek için doğal çevreye bağımlı olduklarını, bu nedenle kendi ekosistemlerinde korunmaları gerektiğini kabul eden bir yaklaşımdır. Ex-situ koruma; gen bankaları, tohum bankaları, botanik bahçeleri vb. kuruluşlarla gerçekleştirilmektedir. Ancak ex-situ korumada türler ile çevre arasındaki etkileşim devam etmediğinden evrimleşme süreci durmaktadır.

2.1.1. Doğal Ortamında Sürdürülebilir Koruma (In-Situ)

Biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi hususunda orman ekosistemleri büyük öneme haizdir. Bu amaçla özellikle korunan alan olarak ayrılan orman parçalarının sayısı, alanı ve dağılımı gün geçtikçe artmaktadır. Ancak biyolojik çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi için, korunan alanlar dışındaki alanlara da gereken önemin verilmesi ve bu alanların planlanmasında çevre ve biyoçeşitliliğin amaçlarını dikkate alan “Ekosistem Tabanlı Çok Amaçlı Planlama” yaklaşımlarının benimsenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası düzeyde farkındalık oluşmuş olup “Ekosistem Tabanlı Çok Amaçlı Planlama” çalışmaları ilgili tüm bakanlıklarda ve kamu kurumlarında başlamıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 159)

 

Ülkemizde doğal ortamında (in-situ) korumaya iyi bir örnek sulak alanlardır. Sulak alan olarak ilan edilen alanlar; “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” kapsamında korunmaktadır. Türkiye’de doğal ortamında sürdürülebilir koruma kapsamında korunan alanlar mevzuat ve ilgili kurum ayrımına göre aşağıda belirtilmektedir.

6831 Sayılı Orman Kanunu Kapsamında Orman Genel Müdürlüğü Bünyesinde 2018 Yılı İtibariyle Korunan Alanlar

1. Muhafaza Ormanları (55 adet, 251.519 ha.)

Arazi kayması ve yağmurlarla yıkanma tehlikesi olan yerlerdeki ormanlar ile meskûn mahallerin havasını, şose ve demiryollarını, toz ve kum fırtınalarına karşı muhafaza eden ve nehir yataklarının dolmasının önüne geçen veya memleket müdafaası için muhafazası zaruri görülen ve bu gerekçelerle ayrılan devlet ormanları, maki veya fundalarla örtülü yerlerdir.

2. Gen Koruma Ormanları (312 adet, 42.329 ha.)

Bir türün genetik çeşitliliğinin doğal ortamında korunması amacıyla yönetilen doğal meşcerelerdir.

3. Tohum Bahçeleri (197 adet, 1.457 ha.)

Yüksek kaliteli bol tohum üretmek üzere yetiştirilen bahçelerdir.

4. Tohum Meşcereleri (317 adet, 41.992 ha.)

Orman ağacı ve ağaççığı türlerinde tohum üretmek amacıyla koordinatları Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen ve bu amaçla yönetilen alanlardır.

5. Şehir (Kent) Ormanları (137 adet, 10.363 ha.)

Ormanların öncelikle sağlık, spor, estetik, kültürel ve sosyal fonksiyonlarını halkın hizmetine sunmak, aynı zamanda yurdun güzelliğine katkı sağlamak, toplumun çeşitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, turistik faaliyetlere imkân vermek ve teknik ormancılık faaliyetleri ile flora ve faunanın da tanıtılarak, özellikle çocuklar ve gençlere orman sevgisi ve bilincini aşılamak maksadıyla izcilik, doğa yürüyüşü, bisiklet, binicilik ve benzeri etkinlikler ile kır lokantası, kır kahvesi, kültür evi, yöresel ürün sergi ve satış yeri, amfi tiyatro, çeşitli mini spor alanları ve diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden, il ve ilçelerde ayrılan yerlerdir.

2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu Kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Bünyesinde 2018 Yılı İtibariyle Korunan Alanlar

1. Milli Parklar (44 adet, 866.684 ha.)

Bilimsel ve estetik yönden, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 159)

 

2. Tabiat Anıtları (112 adet, 7.488 ha.)

Tabiat ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değere sahip, milli park esasları dâhilinde korunan tabiat parçalarıdır.

3. Tabiatı Koruma Alanları (30 adet, 46.794 ha.)

Bilim ve eğitim açısından önem taşıyan nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup sadece bilimsel ve eğitici faaliyet amacıyla kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarıdır.

4. Tabiat Parkları (243 adet, 106.453 ha.)

Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarıdır.

2872 Sayılı Çevre Kanunu Kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Bünyesinde 2018 Yılı İtibariyle Korunan Alanlar

1. Ramsar Alanları (14 adet, 184.487 ha.)

Ramsar Sözleşmesi’nin 2 nci maddesi gereğince ilan edilerek “Ramsar Listesi”ne dâhil edilen sulak alanlardır.

2. Ulusal Öneme Haiz Sulak Alanlar (48 adet, 714.133 ha.)

Flora ve faunanın özellikleri ile kalitesinden dolayı bir bölgenin ekolojik ve genetik çeşitliliğini sürdürebilmesi adına özel bir değere sahip olan alanlardır.

3. Mahalli Öneme Haiz Sulak Alanlar (9 adet, 10.289 ha.)

Ulusal öneme haiz sulak alan ve Ramsar alanı listesinde bulunmayan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce onaylanan alanlardır.

 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Kapsamında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Bünyesinde 2018 Yılı İtibariyle Korunan Alanlar

1. Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları (81 adet, 1.172.421 ha.)

4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununa göre; av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma plânı çerçevesinde avlanmanın yapılabildiği sahalardır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tarafından Yönetilen 2018 Yılı İtibariyle Korunan Alanlar

Bu alanlar 3 ana başlık altında ele alınmaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 159)

 

1. Özel Çevre Koruma Bölgeleri (16 adet, 2.458.749 ha.)

Özel çevre koruma bölgesi; ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi ve bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin tek elden hazırlanması amacıyla Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen bölgelerdir.

2. Doğal Sit Alanları (2.450 adet, 2.017.549 ha.)

Doğal oluşumlar sonucu ya da insan müdahalesi ile yapılan düzenlemeler sonucu koruma değerine sahip olan yer üstünde, yer altında ya da su altında bulunan alanlardır.

3. Tabiat Varlıkları (4.065 adet, 9.961.046 ha.)

Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan değerlerdir.

2018 Yılı İtibariyle Korunan Alan Statüsüne Sahip Olmayan ve Biyolojik Çeşitliliğin Korunmasına Dolaylı Olarak Katkı Veren Alanlar

1. Meralar (10.984.566 ha.)

Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri tanımlamaktadır.

2. İçme Suyu Havzaları (3.871.273 ha.)

İçme ve kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan yerüstü su kaynaklarının tabii su toplama alanıdır.

3. Korunan Alan Dışında Kalan Tabiatı Koruma Fonksiyonu Olarak Ayrılan Orman Alanları (9.947.839 ha.)

Mevcut amenajman planlarına göre koruma fonksiyonu olarak ayrılan alanlardır.