• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: BULGULAR

3.1. Dini Gruplara Yönelme, Katılma ve Bağlanma Nedenleri ile İlgili Bulgular

3.1.3. Dinî Gruplara Bağlanma Nedeni

3.1.3.2. Dinî Sohbetlerin Önemi

Bütün tarikatlarda, çoğunlukla haftada bir kez düzenli olarak bir araya gelinmektedir (Kreiser, 2008: 323). Gözlemlediğimiz kadarıyla bu toplantılar, dergâhlarda veya camilerde olabildiği gibi evlerde de yapılabilmektedir. Grup üyelerini bir araya getiren en önemli aktivitedir.

Dinî sohbetlerin katılımcılar açısından önemi, aşağıdaki tabloya yansıtılmaya çalışılmıştır:

Tablo19: Dinî Sohbetlerin Önemi

Kodlar (Dinî Sohbetlerin Önemi)24 İ M R S G N

Psikolojim Düzeliyor 1 4 1 2 8 Mutlu Oluyorum 4 2 1 7 Psikolojik Açıdan Önemi Kendimi Yeniliyorum 1 2 3 1 1 8 Huzurlu Oluyorum 2 2 2 2 8 Maneviyatımı Tazeliyor 2 1 3 3 9

Hatalarımın Farkına Varıyorum 3 2 2 2 2 11

Dinî ve Manevî

Önemi İbadete Yöneltiyor

3 2 1 3 9

Dinî Bilgi Ediniyorum 3 3 4 1 11

Katılımcıların dâhil oldukları sohbet ortamlarının önemine dair alınan yanıtlar,

psikolojik açıdan önemi ve dinî ve manevî önemi olmak üzere iki kısımda

değerlendirilmiştir. Tablo 19’a göre katılımcılar psikolojik açıdan önemi kategorisinde en çok “Psikolojim düzeliyor” (8 kişi) ifadesini kullanmıştır. Bunun dışında “Mutlu oluyorum” (7 kişi), “Kendimi yeniliyorum” (8 kişi) ve “Huzurlu oluyorum” (8 kişi) gibi açıklamalarda bulunmuşlardır. Dinî ve manevî önemi bölümünde ise “Maneviyatımı tazeliyor” (9 kişi), “Hatalarımın farkına varıyorum” (11 kişi), “İbadetlere yöneltiyor” (9

24

kişi) ve en çok “Dinî bilgi ediniyorum” (11 kişi) gibi ifadeler kullandıkları tespit edilmiştir.

İsmailağa cemaatinde “Hatalarımın farkına varıyorum” (3 kişi), “İbadetlere yöneltiyor” (3 kişi), “Dinî bilgi ediniyorum” (3 kişi); Menzil tarikatında “Psikolojim düzeliyor” (4 kişi)“Mutlu oluyorum” (4 kişi); Rifaî tarikatında “Kendimi yeniliyorum” (3 kişi); “Dinî bilgi ediniyorum” (4 kişi); Gülen cemaatinde ise “Maneviyatımı tazeliyor” (3 kişi), “İbadetlere yöneltiyor” (3 kişi) gibi ifadeler ağırlıktadır.

3.1.3.2.1. Dinî Sohbetlerin Psikolojik Açıdan Önemi

Tarikatlar, müntesiplerinin dinî ihtiyaçlarını karşılamak ve manevî problemlerine cevap bulmak için sohbet ve vaazdan faydalanmışlardır. Ayrıca sohbet edilen kişiyle manevî bir iletişim kurulduğuna inanılmaktadır (Akot, 2014: 39). Mülakatlardan anlaşıldığı üzere aynı durum cemaatler için de geçerlidir. Dinî sohbetler ile tarikat ve cemaatlerde görevlendirilen kişilerin düzenli aralıklarla dinî içerikli konuşma yapması kastedilmiştir. Ancak tarikatların cemaatlerden farklı olarak zikir meclisleri de olduğu bilinmektedir. Katılımcılar arasında sohbete katılanlar olduğu gibi sohbeti yapanlar da vardır.

Katılımcılar, sohbet ortamlarında bulunmanın ve sohbetlere devam etmenin onları mutlu ettiğini; onlara huzur verdiğini, kendilerini yenilediklerini, ruhlarını arındırdığını ve psikolojik tedavi işlevi gördüğünü aktarmıştır:

“Şöyle: İnsanlar arasında pozitif enerji oluyor ki o ortamdan mutlu ayrılıyorlar. Bir tür terapi. Hatme de öyle bir türlü rahatlatıyor insanı.” (M- Bahar/43/Y.Okul-Üniversite).

“Muhteşem psikolojik terapi oldu. Aynı görüşten, aynı hisleri paylaşıyorsun, aynı sıkıntılar içindesin. Her şey… Gülüyorsun, eğleniyorsun. Muhteşem psikolojik terapi…” (G-Semra/59/İlköğretim).

“Sohbet dinlediğinde etkileniyorsun, yenileniyorsun. Zaten ayet var: ‘Ancak kalpler Allah’ı zikretmekle mutmain olur’.” (İ-Rabia/48/İlköğretim).

“Kendini yeniliyorsun. Mesela, hoca sana format atıyor, formatlanıyorsun...”(R-Canan/28/Lise ve dengi).

“Bir sıkıntın var mesela, ‘Hocam cevap ver!’ diyorsun. Yemin ederim, sanki yüzüne bakıp o olayla ilgili cevap veriyor.”(R-Deniz/25/Y.Okul-Üniversite).

Öte yandan katılımcılardan bazıları sohbetlere katılmadıklarında kendilerini huzursuz, eksik veya boşlukta hissettiklerine dair açıklamalarda bulunmuştur:

“Sohbet de olsa ders de olsa, haftada bir gün Fatih’e gidiyorum. Kendimi kötü hissediyordum. Hayatına soktuysa artık, bırakınca huzurlu olmuyorsunuz; huzurun bitiyor.” (İ-Rabia/48/İlköğretim).

“Gitmediğim zaman orada bir boşluk oluşuyor sanki.” (G-Semiha/40/İlköğretim). “Huzursuz oluyorum… Oraların feyzi insana bir başka oluyor. Dünyaların şeyini yapayım yine de oraya gideceğim. Mesela bugün gitmedim, sanki dünyalar üstüme yıkılmış gibi… Bugün bir sıkıntım olsa sanki o hoca bizim evdeydi. Misal, yani farklı farklı düşünüyorum. O sohbeti duyunca gene sabır insan kendisini biraz daha rahat hissediyor yani.” (İ-Halime/48/İlköğretim).

“Sohbete çağrılan gider. Demek ki ben bir şey yaptım edepsizlik yaptım ki gidemedim, diye düşünürüm. Çok şükür çağrıldım diyorum. Bir buçuk saat öncesinden gidiyoruz. Bir kere heyecandan uyuyamıyorum. Sabah namazından sonra onun için hazırlanıyorum. O gün daha güzel giyinmeye dikkat ediyorum. Belki beni görür, güzel görsün, diye. Sonra erkenden gidiyorum. Ondan sonra sohbet başlıyor... Huzur… Tamamen huzur! Hocam, ‘Bitti!’ dediği zaman ‘Daha on dakika oldu. Ne zaman bitti?’ diyoruz. Sohbetten aldığımız şey, öyle ki sanki miraca yükseliyor gibiyiz. Yüzde doksan böyle hissettim. Ondan konuşan Allah’tır; bir eksiklik yok onda. Bende vardır, hissedemiyorsam.” (R- Filiz/28/Üniversite). “Kaymak çok kolay ya çok basit, bir ana bakıyor. Yani bir anda kendini deli gibi sinirli, birisine bağırırken ya da oturup şikâyet ederken buluyorsun; ama sohbete gitmek yeniliyor seni” (R-Canan/28/Lise ve dengi).

“Gitmediğim zaman tamamen dünya işlerine daldığıma inanıyorum. Hani okul, çocuklar, öğrenciler, veliler ama o sohbete gittiğim zaman en azından namazlarımı, bunu itiraf etmek doğru mu bilmiyorum ama kaçırmamaya... (çalışıyorum)” (G-Selda/38/Y.Okul-Üniversite).

Yorumlara göre, sohbetlerin, katılımcıların hayatında önemli bir yeri vardır. Onlar için, sohbetlere katılmak psikolojik açıdan iyi hissettirdiği gibi devam etmemek onları huzursuz etmektedir.

3.1.3.2.2. Dinî Sohbetlerin Dinî ve Manevî Önemi

Sohbet ortamlarının dinî ve manevî bir atmosfere sahip olması nedeniyle katılımcılar açısından sohbetlere gitme ve devam etme dinî ve manevî gerekçelerle açıklanmıştır. Bununla birlikte sohbet içeriklerine baktığımızda genelde her grubun kendine özel müfredatı olduğunu söyleyebiliriz. Gözlemlediğimiz üzere Rifaî tarikatı üyeleri gençlerle yapmış oldukları sohbetlerde, Mesnevî Şerhi’nden ve Kenan Rifaî’nin kitapları üzerinden sohbet yapmaktadır. Gülen cemaatinde ise sohbet yapan kişiler, belirledikleri sohbet içeriklerini Risale-i Nur külliyatı üzerinden örneklerle anlatmaktadır. İsmailağa cemaati, Menzil tarikatı ve Süleyman Efendi cemaati de aynı şekilde kendi dinî gruplarına bağlı yazarlara veya yayınevlerine ait kitaplardan veya dergilerden faydalanmaktadır:

“Eşinle, komşunla nasıl irtibat kurarsın?… Hayat üniversitesi gibi gerçekten biz orada birçok şey öğrenebiliyoruz. ‘Bu olmaz, dinde yok!’ dediğimiz şeyleri duyuyoruz.‘Dinde ne güzel şeyler varmış.’ diyoruz. Bakıyoruz, Ashab nasıl

yaşamış, Peygamberimiz nasıl yaşamış, bunları öğreniyoruz.”

(M-Ayda/53/İlköğretim).

“Sohbetlerde de mesela öfkenin yenilmesiyle ilgili çok anlatımlar oluyor.” (İ-Reyhan/20/Y.Okul-Üniversite).

“Çünkü bizde çok sohbet var. Dinlemek de zorunlu. Dinledikçe artık kazaya bırakmıyorsunuz, namazlarınızı mesela.” (İ-Keriman/34/İlköğretim).

“Tabii dinî eksenli olmak üzere işte genelde bizim Risale-i Nur’lardan, onu yorumlamak ya da Hoca Efendi’nin kitapları üzerinden giderek veya ne bileyim? Yine kendi kaynaklarımızdan olan kitaplar üzerinden yorumlar yapıyoruz.”(G-Melike/23/Y.Okul-Üniversite).

“Genel olarak herkesin anlayabileceği namaz, zekât, oruç, ramazan aylarında, zaten genelde bununla alakalı. Daha sonra dini vecibelerimiz birazcık fıkha dayanarak tabii ince noktasına kadar anlatılmıyor bayanlara. Anlamayacakları için...” (S-Behice/21/İlköğretim).

Katılımcılardan bazıları sohbetlerin manevî anlamda kendilerini canlı tuttuklarını ifade etmiştir:

“Uzaklaşacağım korkusu oluyor. Uzaklaşırım, nefsime yenik düşerim. Çünkü nefis var insanda. Hemen mesela biraz ara kalıyor. Mesela regl olduğum dönemlerde

Kur’an-ı Kerim okuyamıyorum ya? Çok fazla bir ibadet edemiyorum ya? Vicdan yapıyorum kendimde. Kendimi iyi hissetmiyorum o zamanlar.” (S-İlknur/32/Lise ve dengi).

“Onu açıp bir yarım saat, bir saat dinlediğim zaman o yaşadığım düşünceler tamamen boyut değiştiriyor. Yani kendimi eksik görüyorum bulamadığım zaman, katılmadığım zaman.” (R- Şerife/47/Lise ve dengi).

“Belli aralıklarla sohbete katılmak insan ruhunu temizliyor. Arındırıyor. Çok daha güzel bir şekilde yeni bir haftaya başlamış oluyoruz… Haftada bir kendini yenileyebiliyorsun. Haftanın sonuna doğru fark ediyorum ki bende bir kibir yükselmiş; diyorum ki benim sohbet vaktim gelmiş.” (R- Nagihan/18/Lise ve dengi).

“İnsanın maneviyatını tazeleyen en önemli şeylerden birisi... Ufkumu açıyor.” (S- Suzan/26/Y.Okul-Üniversite).

“Sohbete gittiğimde yeni bir elbise giymiş gibi yenilendiğini hissediyorum. Ağrılarım geçiyor, kendimi çocuk gibi hissediyorum.Gitmezsen ihlas gider,kendini eskimiş bir elbise gibi hissedersin. Manevîterapidir oraya gitmek.” (M- Melisa/42/İlköğretim).

“İki gün beni gaza getiriyor, üçüncü gün namazlarda yine gidiyor oraya buraya. Koltukların rengi ne renk olsa, yeni alcağım eşarp gri mi olsun yeşil mi olsun, ayakkabı ihtiyacım var indirip başlamış mı vs... Sohbetler manevi hayatını tetikliyor yani insanların.”(G- Hatice/30/Y.Okul-Üniversite).

Sohbet yapan katılımcılar ise sohbet vermenin mutluluğu ve sorumluluğundan bahsetmiştir:

“…Anlatmaktan da zevk alıyorum. Anlatınca çok acayip aşkım artıyor, seviyorum.”(R-Esma/34/Y.Lisans).

“Sohbet vermek rahatlatıyor, amacımı yerine getirdiğimi düşünüyorum. Şahsımdan dolayı iptal edilse, vicdanen çok huzursuz oluyorum.” (S- Feyza/40/İlköğretim). Sonuç olarak sohbetlerin dinî etkisiyle birlikte manevî etkisinin daha baskın olduğu görülmüştür. Ayrıca sohbet ortamlarının, dinî gruba bağlılıkta önemli etkenler arasında yer aldığını; sohbet ortamlarından uzaklaşmanın dinî gruptan uzaklaşma anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Sohbetlerin içeriği ve kaynakları farklı da olsa cemaate/tarikata bağlı olan kişilerde ortak etkilere neden olduğu görülmektedir. Bu ortak etkilerin en

önemlilerinin ise kişinin kendisini iyi hissetmesi, sorunlarına cevaplar bulabilmesi, ibadetlere yönelmesi, görevini yerine getirmenin hazzı gibi durumlar olduğu ortaya çıkmıştır.