• Sonuç bulunamadı

MEMURLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ, HAKLARI VE YASAKLARI

II. DEVLET MEMURLARININ TABİ OLDUĞU YASAKLAR

Kural olarak b r memur k nc görev alamaz. Bu yasağın mantığı şudur; k görev de layıkıyla yapamaz d ye. B r k mse d yel m k ; hem öğret m üyes hem beled yen n başkan yardımcısı olsa k s n b rden uhdes nde tutarsa k s n de yarım yamalak yapab l r d ye düşünülmüş. Fakat bazılarının k nc görev sayılamayacağına l şk n düzenlemeler var. Mesela hem öğret m üyes hem dekan olab l r. Hem öğret m üyes hem rektör olab l r. N ç n? Bu, k nc görev sayılmaz d ye bakıyor. Aynı görev n farklı aşamaları d ye bakıyor. Ama k nc görev

196 yasağı, tam gün steyen başka b r şte bulunmamayı gerekt r yor. Böylel kle k görev b rden üzer ne almak suret yle görev n de körelmes ne engel olmaya çalışılıyor.

T caret ve d ğer kazanç get r c faal yetlerde bulunma yasağı, 27. maddede var. "…(Tac r) veya (Esnaf) sayılmalarını gerekt recek b r faal yette bulunamaz." En fazla tartışılan noktalardan b r s bu. B r dönem vardı; lkokul öğretmen pazarda l mon satıyor. Devlet yeter nce maaş verm yor veya maaş hayat standardını karşılamıyor, ne olacak? Böyle durumlar ç n gel şm ş b r hukuk değerlend rme var. Bunu d kkat n ze sunmak ster m. Kanun olmakla meşru olmanın b rb r nden ayrıldığı durumlar var. Kazanç get r c faal yette bulunmak kanunen yasak. Ama bazı haller n toplum ve s stem meşru sayıyor. Meşru saymasını nasıl anlıyoruz?

Tak bata g r şm yor. Mesela lkokul öğretmen , sınıfındak öğrenc ye parayla ders ver rse bunu gayr meşru sayıyor. Çünkü geçeb lmek ç n ondan ders alma yükümlülüğü g b kend not verme gücünü kullanacak. Ama lkokul öğretmen pazarda l mon satınca bunu meşru sayıyor. Çünkü bu, görev n n devam ett ğ zamanlar dışında ek gel r elde etmek ç n kanunen yasak olmasına rağmen, görev n n gücünü kullanmak anlamına gelmed ğ ç n kanuna aykırı ama meşru kabul ed l yor. Gayr meşru kabul ed len ne? Görev n n gerekler yle bu ş yapması. Mesela bu, tıpta çok tartışıldı. Esk den kl n k şefler , kl n ğe yatırılacak hasta ç n önce muayenehanes nde muayene olmayı f len arıyordu veya nsanlar öyle düşündüğü ç n amel yat olmak ç n b r kl n ğe yatmadan önce kl n k şef n n muayenehanes ne g d yor, orada baksa da bakmasa da b r v z te ücret ödüyordu. Sonra kl n ğe yatış yapıyordu. Böylel kle kamu h zmet nden yararlanab lmek ç n k ş n n özel kazanç get r c faal yet nden geçmes gerek yordu. Bunu yasaklamak ç n kanun tedb rler oldu, muayenehaneler kapatıldı. Dışarıda mesa dışı çalışma zn alab lenler n kl n k şef olamaması g b kurallar get r ld . Dolayısıyla kanun l k ve meşruluk arasında b r fark oldu. Hukuk devletler nde bu makas açık olmaz ama hukuk hayatı canlı olmayan ülkelerde meşru sayılanla kanuna aykırı sayılan b rb r nden g derek ayrılır. B r şey kanuna aykırıdır ama herkes meşru sayıyordur. O zaman makas açılır ve b r problem var demekt r. Kanun l k ve meşruluk arasında b r fark var ve bu da zedelenm ş b r lke ama t caret ve d ğer kazanç get r c faal yetlerde bulunma yasağı kanunen var ve devam ed yor. Memurun esas lg s n n, vakt n n yoğunluğunu mesleğ ne vereb lmes ç n get r lm ş b r kural. Başka b r

şle uğraşmaması ve mesleğ n n gerekler n yer ne get rmes ç n.

Bu kapsamda eşler n n ve çocuklarının yaptıkları şlere l şk n de benzer b ld rme yasakları var. Bu kapsamda lg nç b r yasak da grev yasağı d . Grev yasağında da kanuna uygunluk ve meşruluk arasında problemler var. İşç ler 54. madde gereğ grev hakkına sah p ama memurlar ç n bu tartışılıyordu. Çünkü Anayasa madde 128 gereğ aslî ve sürekl görevler

197 devlet memurları yaptığı ç n h zmet n sürekl l ğ etk leneceğ gerekçes yle grev yasağı söz konusu d . Yan grev yasağı, kamu h zmet n n sürekl l ğ n korumak ç n get r lm ş b r mantıktı.

Burada da anlayış değ ş kl ğ oldu. Dend k ; b r h zmette problem varsa, grev yapmasının yasaklanması yer ne grev yapılması daha y olur çünkü h zmettek aksamayı d le get r r ve kalıcı sürekl l ğ sağlar d ye bakılmaya başlandı. D yel m k ; eleman azlığı, malî mkanların azlığı neden yle yapılamıyor. O zaman esasında grev yapmak h zmettek aksamayı d le get r r.

Dolayısıyla yasaklanmamalı, h zmet n sürekl l ğ n sağlamak ç n grev mkanı tanınmalı d ye b r anlayışa dönüştü. D kkat ed n, yasak aynı. Yasağın kapsamı konusunda anlayış değ şt . Esk den grev, devlet memurluğundan çıkartma cezasını gerekt ren b r unsur olarak hem meşruluk hem kanuna uygunluk bakımından öneml b r yasaktı. Ş md bu yasak çeş tl b ç mlerde değ şt r l yor. Çok da lg nç b r bu yasağı delme yöntem var. Mesela bu yasağı delme yöntemler nden b r s kanuna uygun davranmak. İlg nç değ l m ? Mesela, İETT şoförler grev yapma ht yacı duydukları takd rde bu ş kayetler d le get rmek ç n tamamen kanun gereklere uyma grev yapıyorlar. Ne demek d yeceks n z? 30 km hızla g d lmes gereken yolda 30'dan yukarı g tm yor. Bu sefer herkes ş kayet ed yor. Ne yapalım? Kanun 30 km emred yor.

İşte hız sınırı 50 km olan yerde bunun üzer ne çıkmıyor. D yorlar k ; "Ben grev yapıyorum."

Nasıl grev yapıyor? Kanuna uyuyor. Böylel kle ş kayet n d le get r yor. "Mesa şartları düzelt ls n, ben de kanuna uymamaya başlayayım artık." d yor. Böyle gar p şeyler oluyor. Yan grev yasağı ded ğ n z ve bazı emn yet supabları get rmed ğ n z zaman statüdek ortaya çıkan baskıyı h ssedem yorsunuz, problem duyamıyorsunuz, gerekl tedb rler alamıyorsunuz.

Dolayısıyla bu anlayış, hızla bu kuralı da değ şt recek. N tek m bu s stem aldığımız Fransa'da grev, yasak olmaktan çıkmış b r yöntem.

Başka b r yasaktan bahsedel m. Hed ye alma, menfaat sağlama yasağı. Bu yasak, kamu görev n kullanmayı etk leyecek b r şey yapmamak anlamına gel yor. Bulunduğu poz syon dolayısıyla çıkar sağlamamayı gerekt r yor. Bu ş n temel kuralı orada. O görevde olmasan sana bu hed ye gel r m yd ? Bunu değerlend rmek lazım. Bu yasağın mantığı, kamu gücünü kullanma konumunda olan k mseler etk lememes . S ze belk daha önce de bahsett m.

As stanlığımız sırasında b r mütalaa durumu oldu. Marlboro Fabr kası, Tekel'e Tekel tekn syenler n Amer ka'ya götürüp s gara fabr kalarını gezd rme hed yes tekl f etm ş. Bunun da hed ye alma yasağına aykırı olup olmadığı soruluyor. Sonunda da hukuk fakültes nden görüş stend . Baktığımızda b r hed ye g b ama b r yandan da o konuda çalışan k mseler n tekn k şley ş görmes n sağlamak ç n. B r yandan f rmanın onu vermes etk lemeye yönel k b r şey.

B r yandan da h zmete katkıda bulunab lecek b r şey. Bulduğumuz çözüm şöyleyd ; hed ye

198 alma yasağı kapsamına g rmemes ç n k mler n g deceğ ne, davet eden ş rket n değ l Tekel' n karar vermes lazım. Ve g denler n de karar mevk nde olmayan tekn k nsanlar olması lazım.

Yan onların hed ye alması, kararı etk lemez. Karar ver c ler g tmeyecek, Tekel Genel Müdürü g tmeyecek. Ama s gara fabr kası konusunda çalışan mühend sler, tekn syenler g deb l r. Onu da ş rket değ l İdare seçt ğ nde hed ye alma yasağına g rmez d ye o zaman düşünülüp yazılmıştı.

Dolayısıyla hed ye alma yasağının amacına bakıldığı zaman bazı mkanların etk lemeyecek şek lde kullanılmasının meşruluğu yaklaşımı olab l r.

S yas part lere g rme yasağı. Bu, DMK'da var fakat ün vers te öğret m üyeler ç n st sna var. Buradak temel yaklaşım da şu; s yaset esasında toplumdak sorunlara çare üretmeye yönel k b r alan, kavga etme gerekçes değ l çözüm üretme mekan zması. Çözüm üretme mekan zmasında toplumun eğ t ml kısmı memurların bulunmaması da b r nsan sermayes eks kl ğ . İnsan sermayes n n oralarda da bulunması lazım. Bu faal yetler n kal tel olması, kal tel nsanlarla b rl kte yapılması le lg l . Dolayısıyla zaten eğ t m şartına bağlı olarak g r len memurluk, zaten kamunun sorunlarıyla uğraşarak yükselmeyle sonuçlanmış b r kar yer n ç n s yaset n oluşumuna f k r üret m ne dah l olmasın yaklaşımı oldu. Orada da b r ayrım yapıldı ve ün vers te öğret m üyeler katılsın ama d ğer memurlar ç n bu yasak devam ets n şekl nde oldu. Ben nanıyorum k bu da aşılacak. Memurların da s yas part lere g rmes k gerekçeyle artık mümkün olacak. B r; tarafsızlığı sağlamak ç n taraf olmasına mkan vermes lazım. Daha doğrusu tarafını gösterme mkanı vermes lazım, yetk s n nasıl kullandığını anlamak ç n. İk ; gerçekten de s yaset n çözüm üretme mekan zmalarında bu şle uğraşan k mseler n de f k rler n n katılması lazım. Herkes bulunduğu konum dolayısıyla her konuda f k r üretemez. B r esnafın s yasete g reb ld ğ g b o sorunlarla uğraşan b r memur da s yasete g rs n. Görev n aksatmamak şartıyla, mesa saatler dışında katkıda bulunsun. Bu, aynı zamanda kal te ve sev ye get reb lecek b r şey olduğu ç n de hararetle yapılması gereken b r değ ş kl k. Tek korkulan nokta nsanların çok pol t ze olması ve meslekler nde de s yas çek şme ve tartışmaya g rmes . Zaten o korkulan şey, s yas part lere g rse de g rmese de oluyor.

Dolayısıyla bu ş normalleşt rmeye yönel k b r yaklaşım gel şecek.

G zl b lg ler açıklama yasağı. DMK'da 31. maddede düzenlenm ş. Görev dolayısıyla sah p olduğu g zl b lg ler memur açıklamayacak. Zaten g zl olmayan b lg ler, B lg Ed nme Hakkı Kanunu kapsamında ortaya çıkacak. Bu da hukukumuzdak b r tartışmayı gündeme get r yor. "Devlet sırrı" problem gündeme gel yor. Ney n g zl b lg olduğuna l şk n b r mevzuat düzenlemes olmadığı ç n b lg ler n g zl n tel kte olup olmadığının nasıl bel rleneceğ tartışılıyor. Geçenlerde Mak ne K mya Endüstr s genel müdürü s lah planlarını sattığı

199 gerekçes yle tutuklandı. Mesela ş md o dava devam ederken muhtemelen bu tartışma da yaşanacak. O, büyük b r ht malle bunun b r g zl b lg olmadığını dd a edecekt r ve s lah planlarının g zl b lg olup olmadığı tartışılacaktır. Zaten bütün ans kloped lerde f lan olan b r şeyse, g zl l k n tel ğ yoksa suç gerçekleşm ş olmayacak ama g zl l k özell ğ varsa suç oluşacak. Bu nedenle de Devlet Sırları Kanunu d ye b r kanuna ht yaç olduğu söylen yor.

Basına b lg ve demeç verme yasağı. Bu da tartışılan noktalardan b r s . Yetk l olan memurlar dışında basına b lg ve demeç vermek yasaktır. Bunun da b r özell ğ var, İdare adına b lg ve demeç vermek. Mesela öğret m üyeler , b r İdare Hukuku sorusu sorulsa ve cevap verse z n almaya gerek yok. Çünkü b l msel, şahs görüşünü açıklıyor. Ama d yel m k ; hukuk fakültes n n 5 seneye çıkartılması konusunda ün vers ten n ne düşündüğüne l şk n basına b r açıklama yapsa, ün vers ten n böyle b r rades olup olmadığını söylemeye yetk l değ l. Bu konudak karar merc ler nden b r s değ l. Dolayısıyla basına b lg ve demeç verme ve ün vers ten n adını kullanarak b lg verme bakımından probleml b r şey. B r nsanın kurum adına b r şey söylerken kurumunun yetk l ler nden z n almasını, kurum çer s nde olmasına rağmen kurumun b r faal yet yle lg l olmasına rağmen kend şahs görüşünü d le get r yor se, yan kurum adına değ l kend f kr n söylüyor se o zaman bu yasağın kapsamına g rmed ğ yargı kararları le ortaya çıkmış durumda. Dolayısıyla yargı kararlarının temel mantığı, basına b r memurun h ç b lg ve demeç verememes değ l, kurumu adına b r şey söyleyememes . Kend adına konuşab l r.

Memurların dernek kurma ve derneklere üye olması yasaklanab l r. Esk den zne tâb d . Ş md dernek kurma hürr yet kapsamında buna mkan var. Buna l şk n yasaklar get r leb l yor.

Burada yasaklar get rmes n n mantığı da elbette, görev n etk leyecek n tel kte olmasına yönel k değerlend rmeler olab l r.

Ayrıldığı kuruma karşı görev alma yasağı. Ayrıldığı tar hten öncek son 2 yıl ç nde çalıştığı kuruma karşı ayrıldığı tar hten t baren 3 yıl süre le ş yapamaz. Bu kanun b r yasak.

Neden , esk görev dolayısıyla manev baskı yapmasına engel olmak. Yan n ye 2 yıl önces dem ş? Son k yıldır görev yaptığı yerde dostluklar kurmuştur, dolayısıyla karar verme durumunda olan k mseler üzer nde manev b r baskısı olur. Emekl b r ağabey ablasıdır. Daha önce onun y l kler n görmüştür. Onun tak p ett ğ b r şte, kurumun gelenekler ne ve karar usulüne göre değ l hatır ç n ş yapab l r. Hatır rüşvetten daha etk l b r şeyd r. H ç rüşvet almayan dürüst b r nsan b le k m zaman hatır kıramaz. Bunun ç n de görev n gerekler n yer ne get remez. Buna engel olab lmek ç n böyle b r şey konulmuş.

200