• Sonuç bulunamadı

Destancılık Mektepleri

1. ANA HATLARIYLA ÖZBEK TÜRKLERİ VE ÖZBEK TÜRKLERİNİN

1.2. Özbek Türklerinin Destan Anlatma Geleneği

1.2.4. Destancılık Mektepleri

Özbekistan’daki halk destancılık geleneği tarihin derinliklerine kadar uzanır. Destan anlatımı ve bahşı adı verilen anlatıcıların yetişmesi konusunda köklü geleneklere ve çok zengin bir repertuvara sahiptir. Ayrıca bahşıların icra sanatlarına göre oluşmuş çeşitli destancılık mektepleri vardır.

“Özbek destancıları arasında mazisi iki-üç yüzyıla kadar dayanan “bahşılık mektepleri” teşekkül etmiştir. Bu mektepler, hem Özbek, hem de Türkmen, Karakalpak, Uygur, Kazak destan anlatıcıları arasında bir nev’i destanların geçmişini ve sözlü dolaşımını sağlayan köprü vazifesi görmüş ve aynı zamanda bahşı repertuvarının

102

zenginleşerek, destan icra şeklinin okullaşıp gelişmesine yardımcı olmuştur. Bugün Özbekistan’da, “Bulungur, Kurgan, Şahrisabz, Kamay, Şerobad, Harezm ve Cenubî Tocikistan” gibi her biri aynı gelenek içinde ayrı bir üslup kudretine erişmiş mektepler bulunmaktadır. Söz konusu mekteplere mensup bagşıların repertuarlarında en az on-on beş destan bulunur ve bagşılar bu destanların birkaçını da mükemmel şekilde baştan sona kadar icra ederler.”103

Jirmunskiy104 Özbek halk destanlarının sadece Ekim Devriminden sonra toplanarak öğrenilmeye başlandığını; Taşkent’te Özbekistan Fenler Akademisinin arşivinde elli farklı şair ve bahşılar tarafından kaydedilmiş yüz elli tane Özbek destanının mevcut olduğu bilgisini vermiştir. Ayrıca bahşılar arasında Özbekistan’ın tüm illerinden üyeler olmakla birlikte Semerkand bölgesinin bahşılar bakımından zengin olduğunu, ünlü şairlerden Ergaş Cumanbülbüloğlu, Fazıl Yoldaşoğlu, Polkan Şair ve İslam Şair’in bu ilden olduğunu belirtmiştir. Bahşıların iki büyük okulundan birinin Nurata ilçesinin Korgan köyünde, diğerinin Bulungur ilçesinin Layka köyünde olduğu; birinci okul temsilcisinin Ergaş Cumanbülbül, ikinci okul temsilcisinin Fazıl Yoldaşoğlu olduğunu yine Jirmunskiy’nin verdiği bilgilerden öğrenmek mümkündür.

“Özbek Türklerinin destancılık geleneğinin oluşum ve gelişiminde önemli görevler ifâ eden destancılık mektepleri üzerinde kısaca durmak gerekmektedir. Her bir Türk grubunun âşıklık ya da destancılık geleneğinde olduğu gibi, Özbek Türklerinin destancılık geleneğinde de destancı ya da destancı gruplarının birbirlerinden icra tarzı, icra sırasında kullandıkları müzik aleti, destanlarda işledikleri konular bakımlarından ayrılmaları neticesinde çeşitli mektepler ortaya çıkmıştır. Hadi Zarif, V. M. Jirmunskiy, K. İmamov, B. Sarimsakov, A. Seferov, Töre Mirzayev gibi araştırıcılar, Özbek Türklerinin destancılık geleneği içindeki mektepleri genellikle şu şekilde sıralamaktadırlar: Bulunğur, Korğan (Nurata), Narpay (Şehrisebz), Kamay, Serabad, Güney Türkistan, Harezm, vs. V. M. Jirmunskiy, Turkskiy Geroiçeskiy Epos adlı eserinde, Türkistan destancılarının sanatlarında profesyonel bir şekilde eğitildiklerini ve destan terennüm edecek adayların iki ya da üç yıl boyunca usta (ustaz) destancıların eğitiminden geçtiklerini yazmaktadır. Jirmunskiy, 19. Yüzyılla 20. Yüzyılın başlarında Özbekistan’da destancılarıyla meşhur iki mektepten söz etmektedir. Bunlar Bulungur ve Nurata (Korğan) mektepleridirler ve

103

İsa Özkan, Yusuf Bey- Ahmet Bey Bozoğlan Destanı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1989, 37-38.

104

Vladimir Jirmunski, “Eposning Umumi Nazari Muammaları Esasıda Özbek Halk Dastançılığıni Örgeniş Toğrısıda”, Özbek Tili ve Edebiyatı Meseleleri, 4, 3-10.

birbirlerinden önemli noktalarda ayrılmaktadırlar. Bulungur mektebi, Alpamış gibi kahramanlık konulu destanlarla ön plana çıkmaktadır ve temsilcilerinin icra ettikleri destanlar şekil açısından daha katı ve gelenekseldir. Nurata mektebinde ise daha çok aşk konulu destanların terennüm edildiği görülmüştür. Bu mektebe mensup destancıların üslubu romantik konulara uygun bir şekilde daha lirik ve süslüdür. Nurata (Korğan) mektebinin üslup özelliklerinin şekillenmesinde, Tacik ve Özbek kıssalarıyla Fars klasik destanlarının etkisi açıktır. Bulungur mektebinin en önemli temsilcisi Fazil Yoldaşoğli iken diğer mektebin en büyük temsilcisi de Ergaş Cumanbülbül oğli’dir. Ergaş ile öğrencilerinin büyük birçokluğu, okumuş insanlardı ve adlarının başında bir de mulla tabiri yer almaktaydı. Nurata mektebinin merkezi, Ergaş’ın doğduğu köy olan Korğan’dır. Köy, bir kaç geniş aileden müteşekkil olmasına rağmen Özbek Türkü folklorcuların tespitlerine göre, on ikinin üzerinde destancının yetiştiği bir merkez olmuştur. Bir diğer önemli destancılık mektebi de Narpay (Şehrisebz) mektebidir ve en önemli temsilcisi de 1874- 1953 yılları arasında yaşamış olan İslam Nazar oğli’dir. İslam şair, 19. yüzyılın en büyük şairlerinden Receb şairin öğrencisidir. İslam şair, Özbek kökenli bazı araştırıcılarca, hem Narpay hem de Korğan mekteplerinin ortak bir temsilcisi olarak gösterilmektedir. En büyük temsilcisi olarak Şernazar Beknazar’ı gördüğümüz Şerabad mektebi ise 19. Yüzyılın ikinci yarısı ile 20. Yüzyılın başlarında etkili olmuştur. Mektebin en büyük temsilcisi, Şernazar Beknazar oğlidir. Şernazar’ın yanı sıra Merdankul, Evliyakul oğli, Ümir Sefer oğli, Narmurad bahşi, Ahmed bahşi, Nurali Baymet oğli, Memedrayim bahşi, Böribay Ahmed oğli, Yusuf Ötegen gibi isimler de mektebin temsilcilerindendirler.”105

“Bahşılar, gaye ve repertuvar birliği, sınıfı mensubiyet, icra ve küylerin benzerliği, destancılığın asrî ananeleri cihetinden umumliğe, birliğe sahip olsalar bile, her bir destancı veya destancılar grubu kendine has poetik yol, üslup, repertuvar karakteri, icra usulleri ile birbirinden ayrı ve farklı hususiyetlere sahiptir. Bir başka deyişle umumileşen epik anane dairesinde bilinen bahşı veya bahşılar grubunun, kendilerine has ferdî icadî hususiyetlere sahip ve aralarında değişik yollar, üslup farklılığı, üstad talebe münasebetleri mevcuttur. Bu gibi farkları göstermek için Özbek Sovyet folkloristikasının kurucusu Hadi Zarif, folklorşinaslıkta destancılık (bahşılık) mekteplerine mensup olanların şeceresini tesbit etmişti. Uzun seneler devam eden ekspediya çalışmaları ve toplanan malzemeler Özbekistan’ın pek çok yerinde çeşitli destancılık mekteplerinin bahşılık sanatının mühim merkezleri bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu mektepler Bulungur, Kurgan, Nurata,

105

Şahrisabz, Narpay, Şerabad, Kamay gibi usta bahşıların yetiştiği merkezlerdir. Tabii bu adlandırmalar, nihayet bir belirlemeden ibarettir. Çünkü bu merkezlerden çıkan bahşılar, sadece oralarda yaşamamıştır; onların dolaştıkları saha bundan daha geniş ve büyüktür.”106

Özbek Destan Geleneği ve Rüstem Han adlı doktora çalışmasında S. Fedakâr,

Özbekistan’ın muhtelif bölgelerindeki destan mektepleri hakkında dikkate değer bilgiler vermiştir. Fedakâr’ın verdiği bilgilere dayanarak Bulungur, Korgan ve Narpay gibi önde gelen destan mektepleri dışında Kamay, Şerabat, Piskent, Özbek-Lakay, Şehrsebz ve Harezm destan mekteplerinin de varlığı bilinmektedir.