• Sonuç bulunamadı

2.6. DENETMEN ROL ve YETERLĠKLERĠ

2.6.1. Denetmen Rolleri

2.6.1.1. Denetmenin Yöneticilik Rolü

Örgütlerde madde ve insan kaynaklarını, örgütsel amaçlar doğrultusunda en verimli Ģekilde kullanmak, yönetimi tanımlamaktır. Yönetimin, buna paralel olarak pek çok tanımı yapılabilir. Esas olan, yönetimin dolayısıyla yöneticinin örgütsel amaçları gerçekleĢtirmesi ve çalıĢanlarına yaĢamı kolaylaĢtırabilmesidir. Bu yönetsel eylemler için güçlü yönetim bilgisine, liderliğe ve iletiĢim becerisi gibi rollere ihtiyaç vardır (Cemaloğlu, 2005, s.249).

Bir kurumda roller, makamda bulunan yöneticiden beklenen, görevi ile ilgili özel davranıĢ biçimlerini belirler. Makam, esas olarak hiyerarĢik kademeyi, bu kademenin diğerlerine ve bir bütün olarak sisteme olan iliĢkisi yönünden tanımlayan bir kavramdır. Her makamın belirli eylemleri ve beklenen davranıĢları vardır. Bu eylemler makamda bulunan yöneticinin oynayacağı rolleri oluĢturur (Taymaz, 1986, s.123). Bu anlamda, yöneticinin baĢat görevi, örgütü amaçları yönünde yaĢatmaktır. Bu amaçla yönetici kararlar verir, bu kararları uygulayabilmek için planlar yapar, planların yürütülmesi için gerekli örgütsel düzenlemeleri yapar, örgütsel faaliyetlerin yürümesi için yetki ve etkisini kullanır, iĢgörenler arasında iletiĢim kurar, çalıĢmaları eĢgüdümler ve yapılanları değerlendirir. Bu deneysel eylemler, yönetim süreçleri olarak adlandırılmıĢlardır (BaĢar, 1995, ss.29-30).

Yönetim süreçlerinin kalbi ve diğer süreçlerin ekseni ―karar‖ sürecidir. Karar verme, en basit anlatımı ile eyleme yönelik birden çok seçenek arasından birinin seçilmesi olarak nitelendirilebilir. Çünkü yönetim süreçleri temelde karar süreçleridir (Bursalıoğlu, 2002, ss.80-82). Karar, yönetim süreçlerinde hem baĢlangıç hem de sonuç olarak yer almaktadır. Bu anlamda yöneticilerin temel görevi karar vermektir (Yılmaz, 2008, s.168). Eğitim denetmenleri de yöneticilik rolleri nedeniyle karar verme durumunda olup, problem süreci olarak görülmesi gereken karar aĢamalarını bilmeli ve kullanabilmelidir (BaĢar, 1995, s.30).

Bazı amaçlara ulaĢmak için gelecekte uygulanacak bir dizi kararları hazırlamaktan oluĢan bir süreç olarak tanımlanabilecek ―planlama‖, geleceğe yönelik bir çalıĢma olup, daha çok eylem üzerinde duran bir uygulamadır (Adem, 2008, s.30). Eğitim denetmeninin planlama etkinlikleri; denetim, hizmet içi eğitim, araĢtırma ve soruĢturma alanlarındaki faaliyetlerinden ibarettir (BaĢar, 1995, s.31).

Yönetim sürecinin üçüncü öğesi olan ―örgütleme‖, yapıyı kurma, kadrolama ve donatım eylerimden oluĢur. Eğitim sistemimizde denetmenlerin denetim görevleri içerisinde, örgütlenmeye iliĢkin olanlar sınırlı düzeydedir. Bu olgu, denetmenin yöneticilik rollerinde kesinti yaratarak bu rolün tüm süreçleriyle oynanmasını engellemektedir (BaĢar, 1995, s.31; Bursalıoğlu, 2002, s.109).

ĠletiĢim, örgütte bir haberleĢme ağı kurarak, kiĢi ve gruplar arası iliĢkileri geliĢtirmek, insan davranıĢını değiĢtirmek amacıyla, her türlü kavram ve sembolün iletilme sürecidir (Bursalıoğlu, 2002, ss.110-113). Herhangi bir örgütle çalıĢanlar arasındaki bağlantıyı sağlayan kilit adam denetmendir. Denetmen, örgütün amaçları ile çalıĢanların amaçlarını birbiri ile birleĢtirip uyarlamada tamamlayıcı-birleĢtirici rol oynar ve daha üst düzeydeki yönetimin amaç ve hedeflerini yorumlar, açıklar, aĢağıya iletir. Bunun için denetmenin iĢlevlerinden biri de etkili iletiĢimdir (Yalçınkaya, 1992, s.211).

Bir kurumda çalıĢan bireylerin rolleri arasındaki iliĢki, yaptıkları iĢlere göre yetki ve sorumluluklarını da birlikte belirler. Bir yöneticinin rolü, emrinde ve yanında çalıĢan tüm personelin rollerinin yönetimsel olanlarını kapsamına alır (Taymaz, 1986, s.124). Etkili olmak yöneticinin görevidir. Nerede çalıĢıyorsa çalıĢsın, en doğru Ģeyleri yapması beklenen kiĢi yöneticidir. Daha basit bir ifadeyle, yönetici kendisinden etkili olması beklenen kiĢidir (Drucker, 1994, Akt. Karslı, 2004, s.92). Eğitim denetmeni, insan öğesinin egemen olduğu eğitim örgütlerinde çalıĢtığından, yetkilerinden çok etkisini kullanabilmeli, yetkiyi bir çözüm olarak düĢünmelidir. Çünkü, yasal güç, emir verme, eyleme geçme ya da geçmeme konusunda baĢkalarına emir verme hakkı olarak tanımlanan yetki, bir isteksizliğe karĢı koymaya neden olabilir. Oysa hedefi karar süreci olan etki, güdüleme ve özendirme yaratabilir (Aydın, 1998, s.156; BaĢar, 1995, s.31; Bursalıoğlu, 2002, ss.119-133).

Örgütleme sürecinde yapılan iĢbölümü sonucu ortaya çıkan iĢlerin birleĢtirilmesi süreci olan ―eĢgüdüm‖, çabaları verimlileĢtirir, iĢbirliğini anlamlı kılar, amaca giden yolu kısaltır. Eğitim denetmeni, eĢgüdümü denetime iliĢkin bütün etkinliklerde gerçekleĢtirebileceği gibi, özellikle aynı dersi okutan veya aynı sınıfta dersi olan öğretmen çabalarını ve aynı sorunları çözmeye yönelik yönetici etkinliklerini de eĢgüdümleyebilir (BaĢar, 1995, ss.31-32; Yılmaz, 2008, s.178).

Yönetim süreçlerinin sonuncusu olduğu söylenebilecek ―değerlendirmenin‖ amacı, uygulamanın baĢarı derecesini tarafsız olarak belirleyebilmektir (Bursalıoğlu, 2002, s.125). Örgütün, programın ve etkinliklerin gerçekleĢtirmeye çalıĢtıkları amacı, ne ölçüde ya da ne kadar iyi gerçekleĢtirdiklerinin saptanmasıdır (Aydın, 1998, s.162). Eğitimin planlama sürecinde eğitimin etkinliğinin ölçüldüğü aĢama değerlendirme aĢamasıdır. Sistematik bir yaklaĢımla gerçekleĢtirilen eğitim planlama süreci doğrusal bir süreç değildir, sürekli geliĢen bir döngü Ģeklinde algılanmalıdır. Değerlendirme süreci, bizi planlamanın baĢladığı noktaya götürmektedir (Özdemir, 2002).

Denetmenlerin görevleri arasında, en önemlilerinden biri olan değerlendirme; öğretim amaçlarına ne ölçüde ulaĢıldığını belirlemeye dönük eylemleri içerir. Bu amaçla, baĢlangıçta geliĢtirilen objektif ve güvenilir ölçütlere göre öğrenme hedeflerine ulaĢma düzeyleri test edilmelidir. Değerlendirme, öğretim yöntemine, sürece, sonuca, konuya ve amaca göre farklı Ģekillerde yapılabilir. Ancak sağlıklı Ģekilde dönüt alınmayan bir değerlendirme etkinliğinin, beklenen yararı sağlayamayacağı açıktır. Bu anlamda, sağlıklı bir değerlendirme etkinliği, giriĢ davranıĢları ile sonuç davranıĢları arasındaki değiĢimin niteliği ve yönünü yansıtmalıdır (Sarı, 2005).

Denetmenlerin değerlendirmedeki görevi, yeni öğretim yaĢantılarının planlanması ve hedef davranıĢların belirlenmesinde öğretmene yol gösterecek nitelikte olmalıdır. Değerlendirme, değerlendiren ile değerlendirilen arasındaki ortak bir etkileĢim olduğuna göre, denetmenler, denetim sonuçlarını öğretmenlerle paylaĢmalı ve onların görüĢlerine önem verdiklerini göstermelidirler. Böylece, öğretmenlerin öğretim yaĢantılarına güdülenmesinin yanı sıra öğretim hedeflerinin daha gerçekçi bir biçimde belirlenmesi de sağlanabilir (Aydın, 1998, s.79; Bursalıoğlu, 2002, s.125; Sarı, 2005).

Öğretmen değerlendirme sürecinin genel amacı, öğretimin değerini ve öğretmenin verimlilik düzeyini belirlemektir. Öğretmen değerlendirmenin dar kapsamlı amacı ise, öğrencileri korumak, öğretmenlere iĢlerini iyi yaptıkları konusunda güven vermek, öğretmenin performansı ile ilgilenen okulun diğer paydaĢlarına güven vermek, öğretmen eğiticilerini bilgilendirmek, okul iĢgörenleri ile ilgili karar almak ve gelecekteki öğretimsel yaĢantıları Ģekillendirmektir. Öğretmen değerlendirme sürecinin diğer bir amacı da öğretmen baĢarısını, okuldaki etkinliğini ve mesleki etkinliklerini belgelemek ve onaylamaktır (Peterson, 2000, ss.36-37).

Denetmen; profesyonel yönetici rolünde, yönetici, uzman, öğretmen ve diğer personelin çalıĢmalarını koordine ederek örgütün amaçlarına katmalıdır. Ayrıca denetmen, grubun çalıĢmalarına yön vermekte ve bütünlük kazandırmakta, gerektiğinde yol göstermekte ve hükmetmektedir. Bu anlamada denetmenlerin yöneticilik rolüne gereksinim vardır (Bilir, 1989, Akt. Eyi, 2006, s.23).