• Sonuç bulunamadı

Yurt DıĢında Yapılan AraĢtırmalar

AraĢtırma konusu ile ilgili yurt dıĢında yapılmıĢ araĢtırmalardan bazıları aĢağıda özetlenmiĢtir.

 Pierson, D. H. (1993), Öğretmen Denetleme ve Değerlendirme: Öğretmenlerin ve Yöneticilerin Tutum ve Algılarının KarĢılaĢtırmalı Analizi‖ baĢlıklı çalıĢmasında, öğretmenlerin ve yöneticilerin, öğretmenlerin denetlenme ve değerlendirilmesindeki mevcut uygulamalara iliĢkin algılarını belirlemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırma örneklemine, ABD‘nin New England bölgesinde seçilen 6 ilköğretim okulunda görev yapan 76 öğretmen ve 13 okul yöneticisi alınmıĢ ve veriler anket tekniği ile elde edilmiĢtir. Önemli görülen sonuçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

1. Öğretmenlerin genel anlamda, mevcut denetim uygulamalarının sınıf yönetimi ve öğretimsel uygulamaları desteklemediğine inandıkları görülmüĢtür.

2. Öğretmenlerin, denetim uygulamalarının kendi geliĢimleri için ―çok az‖ ya da ―hiç‖ yarar sağlamadığına inandıkları görülmüĢtür.

3. Yöneticilerin, sınıf yönetimi ve öğretimsel uygulamaların geliĢtirilmesinde yeterince geliĢme olduğunu kabul ettikleri, ancak denetim ve değerlendirmelerin sınıf ziyaretleri ve öğretmen geliĢimi için yeterli olmadığını belirttikleri görülmüĢtür.

4. Yöneticilerin öğretmenlere göre, denetim uygulamalarının öğretimsel uygulamalarda geliĢme gösterdiğine daha fazla inandıkları görülmüĢtür.

 Oustun, Fidler ve Early (1997), ―Okullar, Eğitim Standartları Ofisi (OFSTED)‘nin TeftiĢinden Önce veya Sonra Neler Yapmaktadırlar‖ baĢlıklı araĢtırmalarında, denetimin okul üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlamıĢlardır. 1993 yılında denetim görmüĢ olan 283 okul ile 1994 yılında denetim görmüĢ olan 399 Ġngiliz okuluna, 1994, 1995 ve 1996 yıllarının Haziran aylarında uygulanan anket tekniği aracılığıyla veriler toplanmıĢtır.

AraĢtırmada aĢağıda verilen sonuçlara ulaĢılmıĢtır.

1. Okulların % 32‘si yapılan denetimin tüm okul üzerinde ―çok olumlu‖ etkisinin olduğunu,

2. Okulların % 40‘ı yapılan denetimin tüm okul üzerinde ―genel olarak olumlu‖ etkisinin olduğunu,

3. Okulların % 3‘ü yapılan denetimin tüm okul üzerinde ―olumsuz‖ etkisinin olduğunu belirtmiĢlerdir.

4. Katılımcılar, denetim sonrasında okullarda; üst yönetimin sorumluluklarında, kiĢisel ve sosyal eğitimde, eğitsel programlarda, sağlık ve güvenlikte, özel eğitim ihtiyaçlarında ve okul geliĢtirme programları ile bütçe arasındaki iliĢkilerde ilerleme kaydedildiğini belirtmiĢlerdir.

5. Ayrıca, denetmenlerin yapmıĢ oldukları soruĢturmaların doğruluğuna iliĢkin güven eksikliğinin olduğu, denetimin, her düzeydeki personelde stres ve moral bozukluğu oluĢturduğu ve okul örgütünde negatif etkilere yol açabildiği, denetim raporlarının zaten bildikleri Ģeyleri söylediğini, denetmenlerden önerilerinin nasıl baĢarıya ulaĢtıracağı hakkında yol gösteren daha geliĢimci bir yaklaĢım istenildiği de elde edilen sonuçlar arasındadır.

 Britton, Goodman ve Rak (2002), bir iĢyerinde kullanılabilecek öğretici, kuramsal ve deneysel bir denetim modelini sunabilmek için, ABD‘de yapmıĢ oldukları deneysel bir araĢtırmada, ―denetim‖ kavramının nasıl algılandığını ve neleri çağrıĢtırdığını ortaya çıkarmaya çalıĢmıĢlardır. Veriler görüĢme tekniğiyle elde edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre:

1. Katılımcılar, denetim kavramını ―kontrol‖, ―yardım‖, ―danıĢmanlık‖ ve ―kaygı‖ gibi kavramlarla iliĢkilendirmiĢlerdir.

2. Bireysel ihtiyaçların farklı olması, denetim konusunda da farklı beklentileri ortaya çıkarmıĢtır.

3. Göreve yeni baĢlayan eğitimcilerin mesleki geliĢimini sağlamada, denetmenlerin etkilerinin istenilen düzeyde olmadığı anlaĢılmıĢtır.

4. Etkili bir denetimde ne yapılması gerektiği konusundaki rehberliğin eksik olması, katılımcıların, hassasiyetlerini ifade etmede sık sık direnç göstermelerine neden olmuĢtur.

Ayrıca, çalıĢma sonucunda yapılan değerlendirmede;

1. KarĢılıklı güven ve iĢbirliğine dayalı bir denetimin daha etkili olduğu, 2. Denetimin bir danıĢmanlık süreci gibi olması gerektiği,

3. Etkili bir denetmenlik eğitiminin, çok güç bir süreç gerektirdiği ifade edilmiĢtir.

 Hillyer, D. (2005), ―Yüksek Performans Gösteren Bir ġehir Ġlköğretim Okulunda Öğretmen Değerlendirme ve Denetlemeye ĠliĢkin Bir Örnek Olay Ġncelemesi‖ baĢlıklı çalıĢmasında, yüksek baĢarı gösteren Ģehir okullarında öğretmenlerin uygulamalarını etkileyen mevcut öğretmen değerlendirme sürecini ve diğer eğitimsel denetim faktörlerini tanımlamayı amaçlamıĢtır. AraĢtırmanın örneklemine, Güney California‘daki Orange Country bölgesinde yüksek baĢarı gösteren bir ilköğretim okulunda görev yapan yönetici ve öğretmenler alınmıĢ ve veriler görüĢme ve gözlem teknikleri ile doküman incelemesinden elde edilmiĢtir.

1. Katılımcılar, okuldaki liderliği çok olumlu ve yetenekli bulmuĢlardır.

2. Denetimde, değerlendirme yaklaĢımları, öğretmenin performansını geliĢtiren bir metot olarak görülmüĢtür.

3. Katılımcılar, denetim ve değerlendirme süreçlerini öğretmenlerin geliĢimi için önemli bir araç olarak görmüĢlerdir.

4. Son birkaç yıl boyunca süren profesyonel geliĢimin öğretmenlerin baĢarıları üzerinde olumlu etki yaptığı gözlenmiĢtir.

 Blumberg, Weber ve Amidon (1967), ―Denetmenler ve Öğretmenler Tarafından Görüldüğü ġekliyle Denetmen EtkileĢimi‖ baĢlığını taĢıyan araĢtırmalarında, denetmenlerin ve öğretmenlerin, denetmenlerin davranıĢlarına ve etkileĢimlerine iliĢkin algılarını açığa çıkarmayı amaçlamıĢlardır. AraĢtırma verileri anket tekniği aracılığıyla toplanmıĢ olup, 164 öğretmen ile 64 denetmen örnekleme alınmıĢtır. AraĢtırmada elde edilen sonuçlardan önemli görülenler Ģunlardır:

Denetmenler, sergilemiĢ oldukları davranıĢlar ile etkileĢimleri bakımından öğretmenlere göre kendilerini daha yeterli düzeyde algıladıkları görülmüĢtür. Bu davranıĢlar;

* Öğretmenlere özgürce tartıĢma imkanı sağlama,

* Öğretmenlerin, kendi öğretme davranıĢlarını öğrenmede yardımcı olma, * Öğretmenlerin kiĢisel geliĢimini sağlamada yardımcı olma,

* Öğretmenlerle empati kurabilme,

* Yeterli düzeyde değerlendirmeler yapabilme.

Ayrıca denetmenlerin, kendi davranıĢlarının dürüstlüğü ve öğretmenlerle yapmıĢ oldukları görüĢmelerden elde edilen ürün konusunda da öğretmenlere göre daha olumlu düĢündükleri görülmüĢtür.

 Florence, G. W. (2005), ―Virginia‘daki öğretmen Denetim Yöntemleri‖ baĢlığını taĢıyan araĢtırmasında, Virginia‘daki mevcut öğretmen denetim türlerini ve

öğretmenlerin bu metotlara iliĢkin algılarını belirlemeyi amaçlamıĢtır. ABD‘nin Virginia eyaletinde seçilen 58 okulda görev yapan 229 öğretmen örneklem olarak alınmıĢ ve veriler anket tekniği aracılığıyla elde edilmiĢtir. UlaĢılan sonuçlardan önemli görülenleri Ģunlardır:

1. Öğretmenlerin yarıdan fazlası, bir dönemde veya bir yılda birkaç kez geliĢtirici geribildirim alabildiklerini ifade ederken, sadece % 43‘ü günlük, haftalık veya aylık geliĢtirici geribildirim alabildiklerini ifade etmiĢtir.

2. Öğretmenlerin % 85‘i, denetmenlerin güvenilir, dürüst, yardımsever, saygıdeğer, yaratıcı, risk alabilen ve denetmen yeterliklerine güvenilebilir kiĢiler olduklarını belirtirken, birkaç öğretmen ise (n=39), denetmenlerin bu kiĢisel özellikleri sergileyemediklerini belirtmiĢtir.

3. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu (n=201), geliĢtirici (formative) ve genel (summative) geribildirimin, mesleki geliĢim ve iyileĢtirme amaçlarını içeren iĢbirlikli denetim sürecinin bir parçası olması gerektiğini ifade etmiĢtir.

 Maslak ve Jackson (1981)‘un ―Deneyimli TükenmiĢlik Ölçümü‖ adlı çalıĢmaları, tükenmiĢlik konusunda otorite olarak kabul edilmektedir. Maslach TükenmiĢlik Envanteri (MBI), kamu hizmeti çalıĢanlarının tükenmiĢlik sendromuna iliĢkin bakıĢ açılarını ölçmek amacıyla tasarlanmıĢtır. Ortaya çıkan ilk tükenmiĢlik ölçeği (MBI) 47 maddeden oluĢmuĢ ve içinde polis, öğretmen, hemĢire, sosyal hizmetler uzmanı, psikiyatrist, psikolog, avukat ve doktorun yer aldığı 605 kiĢiye (% 56‘sı erkek, % 44‘ü kadın) uygulanmıĢtır. Bazı maddeleri elenen ölçek 22 maddeye indirgenerek 402 kamu çalıĢanına uygulanmıĢtır. AraĢtırma sonucunda Ģu sonuçlar elde edilmiĢtir:

1. Cinsiyet değiĢkenine göre, kadınların erkeklere göre daha fazla duygusal tükenme yaĢadıkları görülmüĢtür.

2. YaĢ değiĢkenine göre, genç yaĢtakilerin daha fazla duyarsızlaĢma ve duygusal tükenme yaĢadıkları ortaya çıkmıĢtır.

3. Medeni durum değiĢkenine göre, bekar veya boĢanmıĢ olanların evli olanlara göre duygusal tükenme düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüĢtür.

4. Öğrenim düzeyi değiĢkenine göre, yüksek okulu bitirenlerin duygusal tükenme ve kiĢisel baĢarı boyutlarındaki tükenmiĢlik düzeylerinin daha yüksek olduğu sonuçlarına ulaĢılmıĢtır.

 Rizzo, J. F. (2004), ―Öğretmenlerin ve Denetmenlerin Mevcut ve Ġdeal Denetim ve Değerlendirme Uygulamalarına ĠliĢkin Algıları‖ baĢlıklı araĢtırmasında, sınıf öğretmenlerinin ve denetmenlerin denetim ve değerlendirmeye iliĢkin algılarını incelemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırma kapsamına ABD‘nin Massachusetts eyaletindeki 58 (devlet, özel ve dini) okulda görev yapan 345 öğretmen ve bu eyalette görev yapan 58 denetmen alınmıĢ ve veriler anket tekniği aracılığıyla toplanmıĢtır.

AraĢtırmada aĢağıda verilen sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

1. Denetimin ilk amacının öğretme ve öğrenmeyi geliĢtirmek olduğu, tanıĢmak olmadığı bilgisine ulaĢılmıĢtır.

2. Öğretmenler ve denetmenler, ideal ölçülerde denetimin daha sıklıkla yapılması gerektiğini belirtmiĢlerdir.

3. Hem öğretmenler hem de denetmenler ideal denetimin, öğretmen ve denetmen arasında daha fazla iĢbirliği, güven ve daha sıkı ziyaretlerden oluĢması gerektiğini ifade etmiĢlerdir.

4. Ġdeal denetime yönelik algılarda hem öğretmen hem de denetmenlerin diğer öğretmenlerden, velilerden ve öğrencilerden elde edilen girdilerin denetim sürecinde yer alması gerektiğine dolayısıyla sürece daha çok kiĢinin dahil olmasını destekledikleri görülmüĢtür.

 Gmelch ve diğerleri (1994), ―Yönetici TükenmiĢliğinde KiĢisel, Mesleki ve Örgütsel Özelliklerin Etkisi‖ adlı çalıĢmalarında, amacını, yöneticilerin tükenmiĢliğinde en çok göze çarpan örgütsel, kiĢisel ve mesleki faktörlerin katkısını tanımlamak ve bu değiĢkenlerin, tükenmiĢliğin her üç boyutuyla aralarındaki iliĢkiyi belirlemek olarak bildirmiĢlerdir. AraĢtırmanın kapsamına 495 okul yöneticisi ve 161 denetmen alınmıĢtır. AraĢtırma verileri, Yönetici ĠĢ Envanteri, Maslach TükenmiĢlik Envanteri ve

Yönetimsel Rol Anketini içeren toplam altı farklı ölçme aracı kullanılarak elde edilmiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

1. Katılımcıların çoğunluğu tekrar Ģans verilse yine yöneticiliği seçeceklerini ve yöneticilikten tatmin olduklarını belirtmiĢlerdir.

2. ĠĢinden memnun olan katılımcılarda tükenmenin özellikle duygusal tükenme boyutunda düĢük olduğu ve yine iĢ memnuniyeti ile görev kaynaklı stres arasında ters bir iliĢki olduğu görülmüĢtür.

3. TükenmiĢlik boyutlarından olan duyarsızlaĢma ve düĢük kiĢisel baĢarı duygusunun en çok rol çatıĢmasından etkilendiği, rekabetçi yaklaĢımı benimseyen katılımcıların, daha yüksek stres yaĢamaya eğilimli oldukları ortaya çıkmıĢtır.

 Sargent, S. (2003), ―Orta Düzey Kıdemli Öğretmenlerin Öğretmen Denetim Deneyimleri: Bir Nitel ÇalıĢma‖ baĢlıklı çalıĢmasında, 15 yıldan 25 yıla kadar mesleki kıdemi olan öğretmenlerin, öğretmen denetim sürecindeki deneyimlerine iliĢkin algılarını incelemeyi ve öğretmenlerin denetime iliĢkin istek ve ihtiyaçlarını ortaya çıkarmayı amaçlamıĢtır. AraĢtırmanın örneklemine, 2‘si erkek 4‘ü kadın toplam 6 öğretmen alınmıĢ ve veriler görüĢme tekniğiyle elde edilmiĢtir.

AraĢtırmada elde edilen sonuçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

1. Katılımcılardan hiçbirinin öğretmen denetimini iyi karĢılamadıkları, fakat daha iyi bir öğretmen olmak için kiĢisel ve mesleki geliĢim açısından denetimi iyi bir fırsat olarak gördükleri anlaĢılmıĢtır.

2. Öğretmen denetimine iliĢkin önemli görüĢlerden biri de sağlanan geribildirimlerle geliĢmenin ilerletilmesidir. Geribildirim, önemli bir görüĢ olarak ortaya çıkmıĢsa da katılımcılar, geribildirimin nadiren yapıldığını belirtmiĢlerdir.

3. Katılımcıların çoğu, öğretmen denetiminden okul yöneticilerinin sorumlu olması gerektiğini ve yöneticilerin onlara daha fazla zaman ayırmalarını istedikleri görülmüĢtür.

4. Katılımcıların, denetim sürecinin orta düzey kıdemi olan öğretmenler için farklı olması gerektiği konusunda hem fikir oldukları sonucuna ulaĢılmıĢtır.

 Robinson, S. G. (1998), ―En Yüksek Düzeyde Mesleki GeliĢim Ġçin Denetimin ÇeĢitlendirilmesi: Ġyi Denetlenen Bir Öğretmen Tatmin OlmuĢ Bir Öğretmen midir?‖ baĢlıklı çalıĢmasında, Klinik Denetim ile öğretmenlerin iĢ tatminine iliĢkin belirli öğeler arasındaki iliĢkiyi araĢtırmıĢtır. Bir literatür taraması olan bu araĢtırmanın ilk bölümünde öğretmenlerin iĢ tatmini ve denetimin tarihçesi ele alınmıĢtır. Ġkinci bölümde ise, Barbara Pavan‘ın denetim modeli açıklanmıĢtır. Bu model beĢ aĢamayı içermektedir: Eylemsel gözlem için planlama, gözlem, toplanan verilerin analizi, geribildirimi içeren görüĢme, denetimdeki tüm öğelerin bireysel veya grup olarak incelenmesi.

AraĢtırmada varılan sonuçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

1. Öğretmenin denetlenmesinden sorumlu olanların, Klinik denetim sürecinde öğretmenin iĢ tatminini geliĢtirmek için öğretmenin mesleki sorgulama, mesleki özerklik ve meslektaĢlarıyla etkileĢim içinde olmalarını sağlama konularında beceri sahibi olmaları gerektiği vurgulanmıĢtır.

2. Klinik denetim döngüsü, öğretmenin iĢ tatminini sağlayan etmenlerin Klinik denetimin bir parçası olarak denetleyen tarafından sağlanan geribildirim, ödüller ve destekler olduğunu göstermiĢtir.

3. Son olarak, alanyazın, Klinik denetim ile öğretmenin yetkilendirilmesi arasında, öğretmenin iĢ tatminini olumlu yönde etkilemesi bakımından bir iliĢki olduğunu ortaya koymuĢtur.

 McCaffrey, D. L. (2000), ―Florida Eyaletinin GeliĢimsel AraĢtırma Okullarındaki Denetim ve Değerlendirmeye ĠliĢkin Öğretmen Tutumları‖ baĢlıklı araĢtırmasında, Florida‘nın geliĢimsel araĢtırma okullarında denetim ve değerlendirmede yönetimsel uygulamalara iliĢkin öğretmenlerin tutumlarını incelemeyi amaçlamıĢtır. Florida Eyaletinde 4 okulda görev yapan 114 öğretmen araĢtırmanın örneklemine alınmıĢ ve veriler anket tekniği ile elde edilmiĢtir. Önemli görülen sonuçlar Ģunlardır:

1. Formal veya informal gözlemler, öğretmenler tarafından, öğretmen etkililiğini değerlendirmede doğruluğu veya geçerliliği düĢük araçlar olarak

algılanmıĢtır. Buna karĢılık, geribildirim veya değerlendirme sonrası tartıĢmalar ise, öğretmenlerin güvenini, refahını ve Ģevkini olumlu yönde etkileyen uygulamalar olarak görülmüĢtür.

2. Öğretmenler, portfolio ve kontrol listeleri gibi bireysel değerlendirme biçimlerini öğretmen etkililiğini değerlendiren doğru araçlar olarak görülmüĢtür.

3. Öğretmenlerin, denetim ve değerlendirme gibi uygulamaları, cezalandırıcı tedbirler olarak algıladıkları görülmüĢtür.

 McCrone ve diğerleri (2007), ―Denetimin Etkilerinin Değerlendirilmesi‖ adlı araĢtırmalarında, denetim sürecinin ve sonuçlarının okul etkililiği ve okul geliĢtirme üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlamıĢlardır. AraĢtırma örneklemine, Ġngiltere‘de Ocak 2005 ve Mart 2006 yıllarında denetlenen 36 okul alınmıĢ ve veriler doküman incelemesi, alan araĢtırması ve anket tekniği aracılığı ile toplanmıĢtır.

AraĢtırmada ulaĢılan sonuçlar Ģu Ģekilde özetlenebilir:

1. Okulların büyük çoğunluğu, denetim sürecinden memnun olup, bu süreci genellikle okul geliĢtirmede bir katkı olarak algıladıkları görülmüĢtür.

2. Katılımcıların büyük çoğunluğu, denetim raporlarının ve değerlendirmelerinin doğrulama, öncelikli olma ve aydınlanma alanlarında okul geliĢimine katkısının olduğunu kabul etmiĢlerdir.

3. Tamamlanması zaman alsa da, okulun kendi kendisini değerlendirmesi, denetim sürecinin etkililiği açısından bir anahtar olarak algılanmıĢtır.

4. Katılımcıların büyük çoğunluğu, özellikle ―kiĢisel geliĢim‖, ―kaygı ve rehberlik‖ alanlarında yazılan denetim raporlarını adil, doğru, ulaĢılabilir ve yararlı bulduklarını ifade etmiĢlerdir.

 Clark, P. L. (1998), ―New Hempshire‘deki Öğretmen ve Denetmenlerin Öğretmen Denetimine ĠliĢkin Algıları‖ baĢlıklı çalıĢmasında, New Hempshire eyaletinde görev yapan öğretmen ve denetmenlerin, mevcut ve ideal öğretmen denetim sistemlerine iliĢkin algılarını incelemeyi amaçlamıĢtır. ABD‘nin New Hempshire

eyaletinde seçilen 45 okulda görev yapan 305 öğretmen ve bu eyalette görev yapan 73 denetmen araĢtırma örneklemine alınmıĢ ve veriler anket tekniği ile elde edilmiĢtir.

AraĢtırmada aĢağıda verilen sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

1. AraĢtırma bulguları, öğretmen ve denetmenlerin ideal öğretmen denetim sistemlerine iliĢkin algılarının ortak olduğunu göstermiĢtir.

2. Yapısal olarak, ideal denetim sistemi hem denetmen hem de öğretmenler tarafından bilinen, açık bir Ģekilde belirtilmiĢ ve yazılmıĢ öğretmen performans standartlarını içermelidir.

3. Sınıf içi gözlem döngüsü, denetmen ve öğretmenin, performansın gücünü tanımlamak ve iyileĢtirme alanlarını belirlemek için, birlikte çalıĢarak çeĢitli gözlemleri analiz etmelerini ve yorumlamalarını içeren iĢbirlikli bir süreçtir.

4. Ġdeal denetim sisteminde öğretmenler, geliĢme ve uygulama sisteminde katılımcı olarak yer almaktadırlar.

5. Ġdeal denetim sisteminde, öğretmen ve denetmenlerin, büyüme ve geliĢme ile sonuçlanan düzeylerde sisteme katılımlarını artırmak ve kolaylaĢtırmak için eğitim imkanı sağlanmaktadır.

6. AraĢtırma bulguları, öğretmen ve denetmenlerin mevcut öğretmen denetim sistemlerine iliĢkin algılarının farklı olduğunu göstermiĢtir.

7. Denetmenler, öğretmenlere göre, mevcut denetim sistemini yapısal ve kültürel açıdan ideal denetim sistemine daha yakın görmekle beraber, amaçları gerçekleĢtirmede de daha etkili görmüĢlerdir.

8. Denetmenler ve öğretmenler, mevcut denetim sisteminin yetersiz öğretmenleri ayıklamada çok az etkili olduğu noktasında aynı görüĢü paylaĢmıĢtır.

9. Denetmenler özellikle, yönetimsel görevlerin onları sık olarak öğretmen denetimine yeterince zaman ayıramamalarına neden olmasında ve etkili denetim sergilemede bazı durumlarda öğretmenler tarafından engellenmelerine iliĢkin rahatsızlıklarını belirtmiĢlerdir.

10. Öğretmenlerin, mevcut denetim sistemini, bazen tutarsız, Ģeklen yapılan, iĢbirliği ve diyalog için çok az zaman sağlayan bir yapıda gördükleri anlaĢılmıĢtır.

 Perryman, J. (2007), ―Denetim ve Duygular‖ baĢlıklı çalıĢmasında, denetimin öğretmenler üzerindeki duygusal etkilerini araĢtırmıĢtır. AraĢtırma örneklemine iki okulda, iki eğitim-öğretim yılı boyunca gözlemlediği 20 öğretmen alınmıĢ ve veriler görüĢme tekniği ile elde edilmiĢtir.

AraĢtırmadan elde edilen bulgular Ģunlardır:

1. Öğretmenler, sürekli denetim ve gözlem altında stres, kızgınlık, endiĢe vb. olumsuz duyguları çok yoğun bir Ģekilde yaĢadıklarını belirtmiĢlerdir.

2. Öğretmenler, yaĢadıkları bu olumsuz duyguların okul geliĢimini de olumsuz yönde etkilediğini söylemiĢlerdir.

 Atkins, A. O. (1996), ―Öğretmen Değerlendirme Sürecine ĠliĢkin Öğretmen GörüĢleri‖ baĢlıklı çalıĢmasında, öğretmenlerin, değerlendirme sürecine iliĢkin görüĢlerini belirlemeyi amaçlamıĢtır. Devlet okullarında görev yapan 44 öğretmen araĢtırma örneklemine alınmıĢ ve veriler anket tekniği ile elde edilmiĢtir. Önemli görülen sonuçlar Ģunlardır:

1. Öğretmenlerin % 95‘i değerlendirmenin öğretimi geliĢtirmesi, % 93‘ü sınıf ortamını geliĢtirmesi ve % 75‘i de öğrenci baĢarısını geliĢtirmesi yönünde bir beklenti içinde olduklarını belirtmiĢtir.

2. ġaĢırtıcı bir Ģekilde, öğretmenlerin % 77‘si okul yöneticilerinin akran değerlendirmeleri yapmasını beklediklerini ifade ederken, sadece % 57‘si öğrencilere öğretmenleri değerlendirme fırsatı verilmesi yönünde bir beklenti içinde olduklarını ifade etmiĢtir.

3. Öğretmenlerin %100‘ü değerlendirme sürecinde geri dönütlerin yapıcı ve olumlu olmasını beklemiĢtir.

4. Öğretmenlerin % 79‘u kendi öğretim yöntem ve tekniklerini anlatmak için değerlendirme sonunda bir toplantı yapılması yönünde beklentilerini ifade etmiĢtir.

5. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu, değerlendirme sürecinde gözlem ve planlama aĢamalarına daha çok katılmak istediklerini belirtmiĢlerdir.

 Houk, T. A. (1999), ―Göreve Yeni BaĢlayan Öğretmenlerin Klinik Denetim Deneyimleri: Bir Nitel ÇalıĢma‖ baĢlıklı çalıĢmasında, göreve yeni baĢlayan öğretmenlerin Kliniksel denetim deneyimlerini incelemeyi ve bu denetimin onların mesleki ve kiĢisel geliĢimlerine olan etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlamıĢtır. AraĢtırma örneklemine, Kanada‘nın Saskatchewan eyaletinde mesleğinin ikinci yılında olup, Klinik denetim deneyimi olan 5 öğretmen alınmıĢ ve veriler gözlem ve görüĢme teknikleri ile elde edilmiĢtir.

AraĢtırmada ulaĢılan sonuçların önemli görülenleri Ģu Ģekilde özetlenebilir: 1. Öğretmenler, öğretme yeterliklerinin geliĢmesi konusunda son derece istekli olup, geliĢimleri konusunda meslektaĢları tarafından desteklenmeyi umut etmiĢlerdir. Öğretimsel geliĢimleri için denetmen ve öğretmen arasında pozitif bir iliĢkinin kurulması da kaçınılmaz görülmüĢtür.

2. Katılımcılar, çoğu denetmenin rollerini iyi gerçekleĢtiremediklerini ve genellikle denetmenlerin bilgi, beceri ve yetenekleri konusunda yetersiz olduklarını ifade etmiĢlerdir.

3. Öğretmenlerin, denetmenlere ve denetim sürecine iliĢkin güvensizliklerinin olduğu ortaya çıkmıĢtır.

4. Kliniksel denetimin, profesyonel anlamda öğretmenin davranıĢları üzerinde çok etkili olmadığı ancak kiĢisel anlamda olumlu etkilerinin olduğu sonucuna varılmıĢtır.

 Bennet, D. D. (1995), ―Öğretimsel Denetimde Alan Bilgisinin Rolü‖ baĢlıklı çalıĢmasında, denetmenlerin, denetledikleri alanlarda bilgi sahibi olmalarının öğretimsel denetim için önemine iliĢkin hizmet içi eğitim almıĢ öğretmenlerin algılarını araĢtırmayı amaçlamıĢtır. AraĢtırma örneklemine 120 öğretmen alınmıĢ ve veri toplama aracı olarak anket ve görüĢme tekniklerinden yararlanılmıĢtır.

AraĢtırmada aĢağıda verilen sonuçlara ulaĢılmıĢtır:

1. Öğretmenler, denetmenlerin gözlemledikleri içerik alanlarında içerik uzmanı olmalarını ―yüksek‖ düzeyde desteklemiĢlerdir.

2. Öğretmenler, denetmenlerin alan bilgisine sahip olmasıyla öğretmenlere yönelik mesleki yardımlarını ve geribildirimlerini arttırdığını, içeriğe iliĢkin öğretimsel stratejiler konusunda öneri yapmalarını kolaylaĢtırdığını, öğretmenlerin sınıf içi performanslarını daha adil değerlendirmelerine ve öğretmenlerden daha çok saygı görmelerine olanak sağladığını ifade etmiĢlerdir.