• Sonuç bulunamadı

a. İştirak hissesi satışı­hisse değişimi 

Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesi uyarınca kurumların en az iki  tam yıl süre ile aktiflerinde yer alan iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın 

%75’lik  kısmı  kurumlar  vergisinden  istisna  edilmiştir.  1  Seri  No’lu  Kurumlar  Vergisi  Kanunu  Genel  Tebliğinde130  iştirak  hissesi  kavramının  ne  anlama  geldiği  açıklanmıştır.  Tebliğin  5.6.2.2.2  no’lu  bölümünde  iştirak  hisseleri  deyiminin,  menkul değerler portföyüne dâhil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade ettiği  belirtilmekte ve anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri (Sermaye  Piyasası Kanununa (SerPK) göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dâhil),  limited şirketlere ait iştirak paylarının iştirak hissesi kavramı kapsamında mütalaa  edileceği  belirtilmiştir.  Bir  kurumun  başka  bir  kurumun  sermayesine  iştirak  sebebiyle  sahip  olduğu  iştirak  hisselerini  satışı  halinde  karşı  edimi  para  teşkil  edecektir. Hisse değişimi işleminde de bir şirket başka bir şirketin sermayesinde  sahip  olduğu  iştiraki  bir  üçüncü  şirkete  devredebilmektedir.  Her  iki  işlem  de  bu  yönüyle  birbirine  benzemekle  beraber,  KVK  anlamında  hisse  değişimi  işleminde  esasen  ortada  bir  satım  işlemi  bulunmamakta  zira  devrin  karşı  edimini  devralan  şirketin  hisseleri  teşkil  etmektedir.  Devrin  hisse  karşılığı  yapılması  şartının  bir  istisnası %10’luk denkleştirme tazminatı ödenmesidir. 

      

129 HELVACI, Bölünme, s.21. 

130 RG. 3.4.2007, S.26482.  

49  b. Kısmi bölünme­hisse değişimi 

Hisse  değişimi  işlemi,  esasen  bir  şirketin  iştirak  hisselerinin  diğer  bir  şirkete  ayni  sermaye  olarak  konulmasından  ibarettir131.    Ancak  aynı  sonuç  kısmi  bölünme yoluyla da elde edilebilmektedir. Nitekim KVK md. 19/3‐b,  tam mükellef  bir  sermaye  şirketinin,  bilançosunda  yer  alan  iştirak  hisselerini  kayıtlı  değerleri  üzerinden  ayni  sermaye  olarak  mevcut  veya  yeni  kurulacak  tam  mükellef  bir  sermaye şirketine bu şirketin hisseleri karşılığında devrine imkân tanımaktadır. Bu  düzenleme de esas itibarıyla bir hisse değişimi olarak değerlendirilebilir132. Ancak,  KVK’nın  kısmi  bölünmeyi  düzenleyen  md.  19/3‐b  hükmü  ve  hisse  değişimini  düzenleyen  md.  19/3‐c  hükmü  birlikte  değerlendirildiğinde  iki  işlem  arasında  esaslı  farklılıkların  bulunduğu  görülebilir.  İki  işlem  arasındaki  ilk  farklılık,  kısmi  bölünme  işleminde  devrin  hisselerin  kayıtlı  değerleri  üzerinden  yapılacağına  ilişkin  belirlemeye  karşılık  hisse  değişiminde  böyle  bir  şartın  öngörülmemiş  olmasıdır. İkinci farklılık hisse değişiminde, devralan şirketin hisselerini devraldığı  şirketin  hisse  çoğunluğunu  ve  yönetimini  elde  etmesi  gerekmekteyken  kısmi  bölünmede  böyle  bir  zorunluluk  olmamasıdır.  Son  farklılık  ise  kısmi  bölünmede  hisseleri  devralınan  şirketin  tam  mükellef  olması  zorunlu  iken,  hisse  değişimi  işleminde böyle bir şart öngörülmemiş olmasıdır. 

c. Karşılıklı iştirak­hisse değişimi 

Hisse  değişimine  benzer  bir  müessese  olan  karşılıklı  iştirak,  Yeni  TTK  md.197’de düzenlenmiştir. Yeni TTK md. 197 uyarınca “birbirlerinin paylarının en  az  dörtte  birine  sahip  bulunan  sermaye  şirketleri  karşılıklı  iştirak  durumundadır”. 

Karşılıklı iştirak durumunda olabilmek için her iki şirketin de diğerinde en az %25  oranından  sermayeye  sahip  olması  gereklidir.  Örneğin  (A)  şirketi  (B)  şirketinde 

%50 oranında iştirake sahipken (B) şirketi de (A) şirketinin %20 oranında payını        

131 TAŞ Bülent, “Şirket Yeniden Yapılandırmalarıyla İlgili Olarak Yapılan Yeni Vergi Düzenlemeleri”,  Vergi Dünyası S.247. Mart 2002, s.66. 

132 DOĞRUSÖZ, Hisse Değişimi, s.19.  

50 

iktisap  ederse,  md.  197  anlamında  bir  karşılıklı  iştirakten  bahsetmek  mümkün  bulunmayacaktır.  Şirketlerin  birbirlerinde  karşılıklı  olarak  %25’in  altında  kalan  oranlarda  pay  sahibi  olması  hali  Yeni  TTK’da  düzenlenmemiş  olup  herhangi  bir  yaptırıma  bağlanmadığından,  iki  şirketten  her  birinin  diğerinin  sermayesinde 

%25’in altında olmak üzere pay iktisap etmeleri tamamen serbesttir133. İki şirketin  birbirinin  sermayesinde  en  az  %25  iştirakinin  bulunması  hali  basit  iştirak,  şirketler arasında bir hâkimiyet ilişkisi varsa nitelikli karşılıklı iştirak ilişkisinden  bahsedilmektedir134.   

Ortaklıklar hukukunda hâkimiyet kavramı, bir öznenin bir ortaklık üzerinde  o  ortaklığın  iradesini  belirleyebilecek  bir  etkinliğe  sahip  olması  şeklinde  tanımlanabilir135.  Hâkimiyet  ilişkisinin  varlığı,  Yeni  TTK  md.  195’e  göre  belirlenecektir.  Maddedeki  düzenleme  uyarınca  hâkimiyet,  bir  şirketin  diğer  bir  şirketin  oy  haklarının  çoğunluğuna  sahip  olması  (f.1,  b.a‐1);  şirket  sözleşmesi  uyarınca  yönetim  organında  çoğunluğu  oluşturan  sayıda  üyenin  seçimini  sağlayabilme  hakkının  elde  edilmesi  (f.1,  b.a‐2)  veya  maddede  yer  alan  diğer  hâkimiyet  tesis  edici  araçlara  sahip  olunması  yoluyla  elde  edilebilir.  195’inci  maddenin ikinci fıkrasında bir karine yer almaktadır. Buna göre, bir şirketin başka  bir  şirket  paylarının  çoğunluğuna  veya  onu  yönetebilecek  kararları  alabilecek  miktarda paylarına sahip bulunması hâkimiyetin varlığına karinedir. Bu karineye  göre,  iki  şirketin  birbirlerinin  sermayesinde  %25  ila  %50  arasında  kalan  bir  oranda paya sahip olmaları durumunda basit karşılıklı iştirak; şirketlerden birinin  diğerindeki  payı  %50’yi  aştığında  ise  sermaye  çokluğuna  ilişkin  karine  uyarınca  hâkimiyet  durumu  başlayacaktır136.  Karşılıklı  iştirak  halindeki  şirketlerden  biri 

      

133 OKUTAN NILSSON,  s.192. 

134 OKUTAN NILSSON, s.194. 

135 ALTAY,  s.338. 

136 OKUTAN NILSSON, s.194. 

51 

diğerine  hâkimse  “tek  taraflı  nitelikli  karşılıklı  iştirak”,    her  ikisi  de  birbirine  hâkimse “iki taraflı nitelikli karşılıklı iştirak” durumundan bahsedilir137.  

Karşılıklı  iştirake  bağlanan  hukuki  sonuçlar  Yeni  TTK  md.  201’de  düzenlenmiştir. “Hakların donması” kenar başlıklı anılan maddeye göre  

“(1) Bir sermaye şirketinin paylarını iktisap edip karşılıklı iştirak konumuna  bilerek giren diğer bir sermaye şirketi, iştirak konusu olan paylardan doğan  toplam  oylarıyla  diğer  pay  sahipliği  haklarının  sadece  dörtte  birini  kullanabilir;  bedelsiz  payları  edinme  hakkı  hariç,  diğer  tüm  pay  sahipliği  hakları  donar.  Söz  konusu  paylar  toplantı  ve  karar  nisabının  hesaplanmasında dikkate alınmaz. 389 ile 612’nci madde hükümleri saklıdır. 

(2) Birinci fıkrada öngörülen sınırlama, bağlı şirketin hâkim şirketin paylarını  iktisap  etmesi  veya  her  iki  şirketin  birbirlerine  hâkim  olması  hâlinde  uygulanmaz”. 

Maddenin  birinci  fıkrasında  basit  karşılıklı  iştirak  işleminin  sonuçları  düzenlenmektedir. Bunlar, pay sahipliği haklarının dörtte bire indirilmesi, hakların  dörtte üçünün donması ve donan payların karar nisabında dikkate alınmamasıdır. 

Nitelikli karşılıklı iştirak halinde ise Yeni TTK md. 201/2 uyarınca, birinci fıkradaki  payların  dörtte  birinden  doğan  hakların  kullanılması  ve  kalan  paylardan  doğan  hakların donmasına ilişkin sınırlama uygulanmayacaktır. Ancak Yeni TTK md. 389  ile  md.  612  hükümleri  saklı  tutulduğundan  nitelikli  iştirak  halinde  bu  hükümler  uygulanacaktır.  

Karşılıklı iştirak ilişkisi, KVK anlamında hisse değişimi işlemine benzese de  iki  işlem  arasındaki  temel  farklılık,  karşılıklı  iştirakte  iki  şirket  birbirlerinin  sermayesine  katılmakta  iken  hisse  değişiminde  bir  diğer  şirketin  yönetim  ve  oy  haklarının çoğunluğunu devralan şirket, karşılığında bu şirketin ortaklarına kendi 

      

137 OKUTAN NILSSON, s.195. 

52 

hisselerini  vermektedir.  Karşılıklı  iştirak  ilişkisinde  iki  şirket  birbirlerinin  ortağı  olurken  hisse  değişiminde  tek  taraflı  bir  iştirak  ilişkisi  kurulmaktadır.  Bir  şirket,  diğerinin oy çoğunluğu ve yönetimini elde edecek şekilde bu diğer şirkete iştirak  etmekte ve devreden şirketin kendisi değil, ortakları devralan şirketin hisselerini  almaktadır. 

Ancak hisse değişimi yoluyla karşılıklı iştirak ilişkisi de kurulabilir. Bu daha  çok grup şirketleri arasında söz konusu olacaktır. Örneğin (A) A.Ş’nin (B) A.Ş.’de,  (B) A.Ş’nin de (C) A.Ş’de iştirakinin bulunduğu bir ihtimalde, hisse değişimi işlemi  şu  şekilde  gerçekleşebilecektir:  (A)  A.Ş,  (C)  A.Ş’nin  oy  hakkı  çoğunluğu  ve  yönetimini  hisse  değişimi  yoluyla  elde  ettiğinde,  (C)  A.Ş’nin  ortaklarına  kendi  sermayesini  temsil  eden  hisseleri  verecektir.  Bu  durumda  (C)  A.Ş’nin  ortağı  olan  (B) A.Ş de diğer ortaklarla birlikte (A) A.Ş’nin hisselerini alacaktır. Bu durumda (B)  A.Ş, (A) A.Ş’ye iştirak etmiş olacaktır. İşlem öncesi (A) A.Ş’nin de (B) A.Ş’de iştiraki  bulunduğundan,  hisse  değişimi  yoluyla  karşılıklı  katılma  gerçekleşmiş  olacaktır. 

İştirak  eden  şirketin  hisselerinin,  iştirak  eden  şirkete  değil  ortaklarına  verilmesi  sebebiyle  her  hisse  değişimi  işlemi  karşılıklı  katılma  ilişkisi  doğurmayacaktır. 

Ancak  bazı  hallerde,  özellikle  grup  şirketleri  arasında  hisse  değişimi  yoluyla  karşılıklı iştirak ilişkisi kurulabilecektir. 

II­ HUKUKSAL ÇERÇEVE