II AVRUPA BİRLİĞİNDE DOLAYSIZ VERGİLERİN UYUMLAŞTIRILMASI ÇALIŞMALARININ GELİŞİMİ
E. Birleşme Direktifi 1. Genel Olarak
Konsey, 23 Temmuz 1990 tarihinde, uzun yıllar süren görüşmelerin ardından, farklı üye devletlerin şirketleri arasındaki işbirliğini teşvik etmek üzere tasarlanmış üç metin kabul etmiştir328. Bu metinlerden ikisi direktif şeklinde olup bu direktiflerden birincisi, bazı sınır ötesi yeniden yapılanma işlemleri neticesinde ortaya çıkan sermaye kazançlarında vergi ertelemesine ilişkindir ve Birleşme Direktifi olarak adlandırılmaktadır. Diğer direktifin konusu, bir üye devlette kurulu bağlı şirketin başka bir üye devlette kurulu ana şirketine dağıttığı kârların çifte vergilendirilmesini önlemeye ilişkin olup, bu direktif “Ana Şirket‐Bağlı Şirket Direktifi” olarak adlandırılmaktadır. Üçüncü metin ise, üye devletlerin vergi idareleri tarafından yapılan transfer fiyatlandırması ayarlamalarından kaynaklanan çifte vergilendirmenin engellenmesine yönelik tahkim usullerini içeren üye devletlerarası çok taraflı bir anlaşmadır (Tahkim Anlaşması). Bu üç Topluluk tasarrufunun amacı, farklı üye devletlerin şirketleri arasındaki işbirliğini güçleştiren bazı vergi engellerini ortadan kaldırmaktır. Gerçekten de üye devletlerin vergi mevzuatları uluslararası faaliyetlerde bulunan işletmelere,
326 COM(90) 595 final, 6 December 1990, OJ, C‐53, 28.02.1991,. Bu direktif önerisi kabul edilmemiştir.
327 Bu direktif önerisi 3 Haziran 2003 yılında kabul edilmiş ve 2003/49/EC Direktifi yayınlanmıştır (2003/49/EC, OJ, L‐157, 26.06.2003).
328 SCHELPE Dirk, Two New Proposals for a Directive Amending the “Merger” and “Parent‐
Subsidiary Directives, EC Tax Review, 1993/4, s.200.
103
yalnızca o üye devlet içerisinde faaliyette bulunan işletmeler tarafından üstlenilmeyen vergisel maliyetler yüklemektedirler329.
Anlaşmanın 94’üncü maddesi (eski 100. madde) uyarınca kabul edilen iki direktif ve üye devletler tarafından Anlaşmanın 293’üncü maddesi (eski 220’nci madde) uyarınca akdedilen sözleşme, üye devletlerin farklı vergi sistemlerinin kapsamlı bir şekilde uyumlaştırılmasına yönelik nitelikte değildirler. Bu üç tasarruf, vergi oranlarının, vergi mevzuatlarının ve vergi matrahının eşbiçimli olmamaları sebebiyle, sınır ötesi yatırımların getirilerinde oluşacak farklılıkları ortadan kaldırma girişiminde bulunmak yerine Topluluk içerisinde kurulmuş şirketler arasındaki sınır ötesi işbirliği üzerindeki belirli engellerin kaldırılmasına yönelik sınırlı bir amaca sahiptirler330. Bu engeller iki kategori altında toplanabilir:
- Sınır ötesi şirketler ve şirket gruplarının kuruluşuna yönelik engeller.
- Sınır ötesi şirket ve şirket gruplarının işleyişine yönelik engeller.
Birleşme direktifi birinci tür engelleri ortadan kaldırmayı amaçlarken, Ana Şirket – Bağlı Şirket Yönergesi ve Tahkim Anlaşması ikinci tür engelleri ortadan kaldırmaya yöneliktir. Her iki direktifin amacı, rekabet açısından tarafsız vergi kuralları getirmektir. Direktif bu genel hedef ve amacı gerçekleştirebilmek için, AB işletmelerinin sınır ötesi faaliyetlerinin, üye devletlerin ulusal vergi sistemlerinden kaynaklanan negatif vergi etkilerinden zarar görmemelerini sağlayacak vergi kuralları içermektedir331
329 SCHELPE, s.200.
330 FARMER/LYAL, s.246.
331 STARINGER Claus, The Impact of EC tax directives on dividends and cross‐border reorganisations, Cross‐Border Effects of Restructuring Including Change of Legal Form, Proceedings of a Seminar Held in Munich 2000 during the 54th Congress of the International Fiscal Association, The Hague, 2001, s.83.
104
Şirketlerin yeniden yapılanma işlemleri, vergi sistemlerinin çoğunda pay sahibi veya şirket seviyesinde vergilendirilebilir kârların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Örneğin, bir şirketin malvarlığının tamamının veya bir kısmının bir diğer şirkete, o şirketin hisseleri karşılığında devrine ilişkin bir işlem neticesinde, alınan hisselerin değeri ile devredilen malvarlığının muhasebe kayıtlarındaki değeri arasındaki fark çoğunlukla vergilendirilebilir bir kazancın ortaya çıkmasına yol açacaktır. Birçok üye devlet, bu tür yeniden yapılanma işlemleri ile ilgili olarak elde edilen kazançlara, genellikle vergilemenin geçici olarak ertelenmesi şeklinde bir istisna tanımaktadır. Ancak, düzenlemeler üye devletler bazında, kapsamları ve hükümleri itibarıyla değişiklik göstermekle birlikte, çoğu kez sınır ötesi işlemleri kapsamamaktadır332. İster birleşme, ister bölünme, ister aktif devri veya hisse değişimi yoluyla yapılsın, sınır ötesi yeniden yapılanma işlemleri birbirinden farklı ve birbiri ile yarışan (rekabet eden) vergi mevzuatlarına tabi bulunmaktadır. İşte direktif, bu tür önemli farklılıkların mevcudiyetini çıkış noktası olarak belirlemiştir; mevzuatların uyumlaştırılmasını değil, her üye devlette sınır ötesi işlemlere uygulanması gerekli ve yeni vergisel rejime uygun hale getirilmeleri kaydıyla uygulanmaya devam edecek hâlihazırda mevcut bulunan dâhili rejimlere eklenen bir topluluk rejimi öngörmektedir. Bu topluluk rejimi, birleşme, bölünme, aktif devri ve hisse değişimi işlemi sebebiyle doğabilecek bir vergilendirmeyi önlemenin yanı sıra devreden veya devralan şirket devletinin mali çıkarlarını da korumalıdır333.
Birleşme Direktifinin amacı, iki veya daha fazla üye devlette kurulu şirketlerini kapsayan sınır ötesi birleşme, bölünme, aktif transferi ve hisse değişimi yoluyla gerçekleştirilen yeniden yapılanma işlemlerindeki vergisel engelleri kaldırmak ve aynı zamanda üye devletlerin vergi kanunlarında yer alan bu tür
332 FARMER/LYAL, s.277.
333 COMMUNIER, s.379.
105
işlemlere ilişkin hükümleri uyumlaştırmaktır334. Şirketlerin yeniden yapılanma işlemlerinin vergisel kaygılardan etkilenmemesi, bir ortak pazarın yaratılması ve etkin bir şekilde işleyebilmesi için esastır335. Bu amaçla, Konsey 23 Temmuz 1990 tarihinde 90/434/EEC sayılı Birleşme Direktifini kabul etmiştir. Direktif, Anlaşmanın ortak pazarın kuruluşu veya işleyişini doğrudan etkileyen ulusal mevzuatların yakınlaştırılmasını düzenleyen 94’üncü maddesi (eski 100’üncü madde) uyarınca kabul edilmiştir. Birleşme Direktifi şirketlerin birleşmesi önündeki vergisel engellerin ortadan kaldırılması gereğini işaret ederken asıl amacını belirtmektedir: birleşmeler işletmelerin Pazar içinde ve aynı zamanda uluslararası alanda rekabet etmeleri için yeterli büyüklüğe ulaşmalarını sağlar336.
1990 yılında Birleşme Direktifi kabul edildiğinde, Avrupa Topluluğunun 12 üyesi bulunmaktaydı. Bunlar, Belçika, Danimarka, Almanya, Yunanistan, İspanya, Fransa, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz ve Birleşik Krallıktı.
Direktifin 12/1 maddesine göre, bu ülkeler kanun, tüzük ve idari düzenlemelerini en geç 1 Ocak 1992 tarihinde Birleşme Direktifi hükümleri ile uyumlu hale getirmekle yükümlü idiler. Portekiz için Direktifin 12/2 maddesinde bir istisna getirilmişti. Anılan madde, Portekiz aktif devri (malvarlığı devri) ve hisse değişimine ilişkin hükümlerin iç hukuka aktarılmasını 1 Ocak 1993 tarihine kadar geciktirme imkânı tanımaktaydı. Her üye devlet Komisyonu, Birleşme Direktifinin iç hukuka aktarılıp aktarılmadığı hususunda bilgilendirmekle yükümlü tutulmuştu.
Tanınan süre geçtikten sonra Komisyon, Yunanistan’ın Birleşme Direktifi hükümlerini belirlenen sürede iç hukuka aktarmadığını belirterek konuyu Avrupa
334 KEARNEY Timothy A., An Overwiev of the EC Merger Directive and Its Implementation by Member States, International Tax Journal, 1995/4, s.26.
335 Van THIEL Servaas/RATTRA Christine/MEER Michael, Corporate Income Taxation and the Internal Market Without Frontiers: Adoption of the Merger and Parent‐Subsidiary Directives, European Taxation, November 1990, s.326.
336 LARKING Barry, “The Merger Directive Will it Work?” (Merger Directive), European Taxation, December 1990, s.362.
106
Topluluğu Adalet Divanı önüne götürmüştür. Dava 1998 yılında sonuçlanmış ve ABAD, Yunanistan’ın, Birleşme Direktifinin 12/1 maddesinde düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirilmediğine karar vermiştir337.
Birleşme Direktifinin amacı Topluluk içerisinde iç pazardakine benzer koşulları yaratmak ve birleşme, bölünme, kısmi bölünme gibi birden fazla üye devlet şirketinin söz konusu olduğu şirket yeniden yapılanma işlemlerini dezavantajlı hale getiren vergisel hükümlerden kaynaklanan sınırlamaları ortadan kaldırmaktır. Birleşme Direktifi, Avrupa Birliğinde kurulu şirketlere bölünme işlemleri ve benzer işlemlerde genellikle söz konusu olan vergisel maliyetleri üstlenmeden Avrupa Birliği içerisinde birleşme faaliyetlerini en uygun yapı kapsamında yeniden düzenlemelerine imkân tanıyabilmek amacıyla bu şirketler arasındaki birleşme, bölünme işlemleri ve benzer işlemleri kolaylaştırmayı hedeflemektedir338. Zira birçok ülkenin vergi mevzuatı, yerel birleşme ve devralmalarda vergi yükünün hafifletilmesine ilişkin hükümler içermekteyken, ‐bu tür işlemler yoluyla vergilendirme hakkı‐yetkisinin bir devletten diğerine geçirilmesini önlemek amacıyla‐ bu mevzuat hükümleri çoğunlukla sınır ötesi işlemlere uygulanmamakta ya da bu tür işlemlerde oldukça sınırlı bir uygulama imkânı bulmaktadırlar339. Bu hedefe bazı koşulların gerçekleşmiş olması şartıyla, işletmelerin yeniden yapılanması sırasında ortaya çıkan gelir, kâr ve sermaye kazançları üzerindeki vergilendirmenin ertelenmesine olanak tanıyan bir sistemin oluşturulması ile ulaşılacaktır. Birleşme Direktifi, direktifin uygulandığı şirket türlerinin bir listesini içermektedir. Şirketler, herhangi bir muafiyet bulunmaksızın kurumlar vergisine tabi olmalı ve bir üye devlette vergisel açıdan mukim bulunmalıdırlar.
337 C‐8/97, Greece v Commission, 19.02.1998, [1998] ECR I‐823.
338 TOMSETT Eric G, International Guide to Mergers and Acquisitons, IBFD, 2006, s.9.
339 TOMSETT, s.9.
107 2. Birleşme Direktifi Değişikliği (2005)
Kabul edilişinden bu yana Birleşme Direktifi dört kez değiştirilmiştir. 1994, 2003 ve 2006’ta yapılan değişiklikler yeni devletlerin Avrupa Birliğine katılmaları sebebiyle gerçekleştirilmiştir. 2005, yılında ise Direktifin kapsamının genişletilmesi için, esaslı hükümlerinde değişiklikler yapılmıştır. 17 Şubat 2005 tarihinde Konsey’de kabul edilen 2005/19/EC340 Direktifi ile Direktifin kapsamında önemli değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişiklikler341 aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
Birleşme Direktifinin kapsamı, Avrupa Şirketi (SE) ve Avrupa Kooperatifine (SCE) uygulanacak şekilde genişletilmiştir. Bu tür şirketler Avrupa Birliği içerisinde, sınır ötesi hareketliliği geliştirmek için 2001 ve 2003 tarihlerinde ortaya çıkmıştır. Bir Avrupa Şirketi veya bir Avrupa Kooperatifi kurulmasının avantajlarından birisi de tasfiye edilmeksizin veya yeni bir tüzel kişilik oluşturulmaksızın kanuni merkezlerinin bir üye devletten başka bir üye devlete transferine imkân tanımasıdır. Buna uygun olarak Birleşme Direktifi bir Avrupa Şirketi veya Avrupa Kooperatifi’nin kanuni merkezinin transferi veya bu transfer ile bağlantılı herhangi bir işlemin, Avrupa Şirketi veya Avrupa Kooperatifinin malvarlığının kanuni merkezin devredildiği üye devlette yer alan bir işyeri ile etkin bir şekilde bağlantılı kaldığı hallerde herhangi bir vergilendirmeye neden olmamalıdır (1, 11 maddeleri ve Ek değiştirilmiş ve 10‐b, 10‐c, 10‐d maddeleri eklenmiştir).
Birleşme Direktifinin 1 numaralı ekinde yer alan liste kapsamındaki şirketler, mukim oldukları üye devletlerde kurumlar vergisine tabi bulunan kuruluşlardır. Ancak diğer üye devletler, kendi ülkelerinde mukim bulunan ve Direktifte yer alan listeye yeni eklenen “şeffaf kuruluşlar” olarak adlandırılan
340 OJ, L‐58, 4.3.2005.
341 http://ec.europa.eu/taxation_customs/taxation/company_tax/mergers_directive/index_en.htm (erişim tarihi 17.10.2007)
108
kuruluşlarda hisseleri bulunan mükellefleri eş zamanlı olarak vergilendirmektedirler. Aynı vergisel durum, Direktif kapsamında yer alan işlemleri gerçekleştiren şirketlerin pay sahiplerine de uygulanabilir. 2005/19/EC Direktifi, yeni madde 10‐a’da düzenlenen bazı istisnalara tabi olmak kaydıyla, Birleşme Direktifi hükümlerinin bu durumlarda dahi uygulanabilmesini sağlayacak özel hükümler getirmektedir (yeni maddeler 4/2 ve 8/3)342.
Kısmi bölünmeler (split‐off) Direktif kapsamına alınmıştır. 2005 değişikliği ile Direktifin kapsamı kısmi bölünmeleri kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Genel olarak kısmi bölünme, bir şirketin infisah etmeden bir ya da daha fazla faaliyet dalını, devreden şirkette en az bir faaliyet dalı bırakacak şekilde bir veya daha fazla mevcut veya yeni kurulan şirkete devretmesi olarak tanımlanmıştır. Bu devir karşılığında devralan şirket sermayesini temsil eden hisseler çıkaracak (ve uygulanabildiği durumlarda nominal değerin %10’unu, nominal değerin yokluğunda muhasebe değerinin %10’unu geçmeyen bir nakit ödemede bulunacaktır) ve bu hisseler devreden şirketin ortaklarına verilecektir. Bu değişiklikler ile aynı zamanda kısmi bölünmenin, devredilen malvarlığının (tüm hak ve borçları ile) devralan şirketin devreden şirketin mukim bulunduğu üye devlette yer alan bir işyeri ile bağlantılı kalması kaydıyla vergisiz bir işlem olması sağlanmaktadır (madde 2’de yapılan değişiklikler).
Bir şubenin bağlı şirkete dönüşmesi halinde vergi erteleme rejimi sağlanacak şekilde Direktif’e açıklık getirilmiştir. 2005 öncesinde, bir yabancı kuruluşun şubesinin bağlı ortaklığa dönüştürülmesi halinde vergi ertelemesinin söz konusu olmayacağı ileri sürülmekteydi. Bu ifade mümkün görünmekteydi. Zira Birleşme Direktifinin uygulanabilmesi için malvarlığının işyerine bağlı kalması gereklidir. Ancak, şubenin yerel bağlı şirkete dönüştürülmesi halinde malvarlığının işyerine bağlılığı sona ermektedir. 2005/19/EC Direktifinde; bu tür işlemlerde işyerine bağlı ve 90/434/EEC Direktifi madde 2‐i hükmü uyarınca faaliyet dalı
342 ERNST & YOUNG, s.5.
109
teşkil eden malvarlığının, yeni kurulan ve devreden şirketin bağlı ortaklığı olacak bir şirkete devredilmekte olduğu ve bir üye devlet şirketinin başka bir üye devlette yer alan işyerine ait malvarlığının yine bu ikinci devlete ait bir şirkete devri işleminin, Direktif kapsamında bulunduğuna açıklık getirilmesi gerektiği ifade edilmektedir343. Nitekim bir işyerine bağlı (ve “faaliyet dalı” teşkil eden) malvarlığının yeni kurulan bir şirkete (malvarlığını devreden işyerinin sahibi olan şirketin bağlı şirketi) devrine ilişkin durumların Birleşme Direktifinin kapsamında olduğuna vergi erteleme rejiminin bu işlemlere uygulanacağına açıklık getirilmektedir (madde 10/1’de yapılan değişiklikler, eklenen 3’üncü bent)344.
Hisse değişiminin tanımında basit oy hakkı çoğunluğu tanıyan işlemler dışındaki başkaca devralmaları da kapsayacak şekilde değişiklikler yapılmıştır.
(Madde 2‐d’de yapılan değişiklikler).
3. 2009/133/EC Sayılı Birleşme Direktifi
90/434/EEC sayılı Birleşme Direktifi çeşitli kereler büyük oranda değişikliğe uğramıştır. Rasyonellik ve açıklık amacıyla Direktifin kodifiye edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu sebeple Birleşme Direktifi ve yapılan tüm değişiklikler tek bir metin halinde getirilmiş ve 2009/133/EC345 sayılı Birleşme Direktifi altında toplanmıştır.
343 2005/19/EC sayılı Konsey Direktifi, Başlangıç bölümü paragraf 14.
344 ERNST & YOUNG, s.5.
345 OJ, L‐310/34, 25.11.2009.
110
III AB BİRLEŞME DİREKTİFİNİN HUKUKİ ÇERÇEVESİ