• Sonuç bulunamadı

Birden fazla bir şirketin önceden mevcut bulunan bir şirkete devri halinde

Birden fazla bir şirketin önceden mevcut bulunan bir şirkete devri halinde  durumda bir değişiklik olmayacak ve tasfiyesiz infisah eden her şirket, diğer üye  devlette bulunan devralan şirketin işyeri haline gelecektir. İki şirketin mevcut bir  şirkete devrinde durum aşağıdaki şekilde olacaktır. 

Birleşme öncesi 

   

Üye Devlet X  Üye Devlet Y 

A’ nın pay 

sahipleri

A Şirketi 

B’ nin pay  sahipleri

B Şirketi

Cnin pay  sahipleri 

C Şirketi

Üye Devlet A Üye Devlet B 

A’ nın pay sahipleri 

B şirketinin  işyeri (eski 

A şirketinin  aktifleri)

B nin pay  sahipleri 

B Şirketi   

127 

Birleşme sonrası 

Üye Devlet X  Üye Devlet Y 

 

İkinci yöntem: iki (veya daha fazla) şirketin birleşerek malvarlıklarını  yeni kurulan bir şirkete devretmeleri 

Bu birleşme yönteminde iki ihtimalin değerlendirilmesi gerekmektedir. İlk  ihtimal,  birleşen  şirketlerin  bir  üye  devlette  yeni  kurulan  şirketin  başka  bir  üye  devlette mukim olması halidir. Bu durumda işlem şu şekilde gerçekleşecektir: 

Birleşme öncesi 

   

Üye Devlet X Üye Devlet Y 

A’nın pay  sahipleri 

A Şirketi 

B’nin pay  sahipleri 

B Şirketi

C’nin pay sahipleri A’nın pay 

sahipleri 

B’nin pay  sahipleri 

C Şirketi    C şirketinin işyeri 

(eski A şirketinin  aktifleri) 

C şirketinin işyeri  (eski B şirketinin 

aktifleri) 

128 

Birleşme sonrası 

  İkinci ihtimal, mevcut şirketlerin farklı üye devletlerde yeni kurulan şirketin  ise  bu  üye  devletlerden  birinde  bulunması  halidir.  Bu  durumda  işlem  aşağıdaki  şekilde gerçekleşecektir: 

Birleşme öncesi 

   

 

Üye Devlet X  Üye Devlet Y 

A’nın pay  sahipleri 

B’nin pay  sahipleri 

C Şirketi    C şirketinin işyeri 

(eski A şirketinin  aktifleri) 

C şirketinin işyeri  (eski B şirketinin 

aktifleri) 

Üye Devlet X Üye Devlet Y 

A’ nın pay 

sahipleri

A Şirketi

Bnin pay sahipleri

B Şirketi

129 

Birleşme sonrası 

  Yukarıdaki ilk iki birleşme türünde, devreden şirketin tüm aktif ve pasifleri,  ortaklarına  devralan  şirketin  hisse  senetlerinin  verilmesi  karşılığında  devredilmektedir.  Devredilen  unsurların  karşılığı  olarak  bu  işlemlerde  %10’u  aşmayacak  bir  nakit  ödemeye  müsaade  edilmektedir.  Devreden  şirketteki  bir  hissenin değeri ender olarak devralan şirketteki hissenin değerini karşılayacaktır. 

Bunun  yanı  sıra  bir  birleşme,  bölünme  veya  hisse  değişimi  işleminde,  değişim  koşulları  üzerinde  tam  olarak  mutabakata  varılması  ya  da  bir  kısmi  bölünme  işleminde  tahsis  edilecek  hisselerin  miktarının  doğru  tespit  edilmesi  zorluklar  taşımaktadır385.  İşte  Direktifin  2’nci  maddesi  devreden,  devralınan  veya  bölünen  şirketin (eski) ortaklarına ek bir ödeme yapılmasına imkân vermektedir. Ancak bu  ödemenin  devralan  şirketteki  hisselerin  nominal  değerinin  %10’unun  aşmaması  gerekmektedir.  Bu  durumda  arta  kalan  değer  farklılıkları  nakit  yoluyla  denkleştirilebilecektir. Bu hüküm  ayrıca, birleşilen şirket ortağı olmak istemeyen  azınlık pay sahiplerine ödeme yapmayı da mümkün kılmaktır386. Belirtmek gerekir 

      

385 TERRA/WATTEL, s.531. 

386 TOMSETT, s.15. 

Üye Devlet X Üye Devlet Y 

A’ nın pay  sahipleri

C şirketinin  işyeri (eski A şirketinin  aktifleri)

Bnin pay sahipleri

C Şirketi(eski B şirketinin  aktifleri)

130 

ki  ek  ödeme  yalnızca  birleşme,  bölünme,  hisse  değişimi  ve  kısmi  bölünme  işlemlerinde  söz  konusu  olabilecektir.  Direktif,  aktif  transferi  işlemlerinde  bu  tür  bir ödemeye izin vermemiştir. Aktif transferi işleminde, devredilen faaliyet dalının  karşılığını  yalnızca  “devralan  şirketin  sermayesini  temsil  eden  hisse  senetleri” 

teşkil  edebilecektir.      Zira  burada  şirketlerin  hissedarları  işlemin  tarafı  olmadığı  gibi  (aktif  transferi  işlemleri  iki  şirket  arasında  gerçekleştirilir)  eski  ve  yeni  hisseler arasında değişim oranı da söz konusu olmamaktadır. 

Bilindiği  gibi  birleşme,  bölünme,  hisse  değişimi  ve  kısmi  bölünme  işlemlerinin  hisse  karşılığı  yapılması  bu  işlemlerin  vergisiz  gerçekleştirilebilmesi  için  gereklidir.  Ancak  Direktifin  ortakların  vergilendirilmesine  ilişkin  8’inci  maddesinin  9’uncu  bendi  uyarınca,  bu  nakit  ödeme  Direktif  kapsamındaki  istisnadan  yararlanmayacak  ve  pay  sahibi  için  ikamet  devletinin  kanunları  uyarınca  vergilendirilebilir  bir  ödeme  teşkil  edebilecektir.  Zira  Birleşme  Direktifi’nin  amacı  bu  tür  işlemlerdeki  değer  artış  kazançlarına  vergi  ertelemesi  tanıyarak  bu  kazançların  realize  edildiği  sırada  vergilendirilmesini  sağlamaktır. 

Oysa nakit ödeme durumunda zaten kazançlar realize edilmiş olacaktır. Diğer bir  deyişle  vergiyi  ödemek  için  gerekli  para  zaten  pay  sahibinin  elinde  bulunmaktadır387

ABAD Kofoed davasında, 90/434 Direktifinin 2‐d maddesi anlamında nakit  ödeme  kavramını  “devralma  işleminin  gerçek  karşılığı  niteliğindeki  parasal  ödemeler,  özellikle  devralma  işleminin  altında  yatan  nedenlere  bakılmaksızın  devralan şirketin sermayesini temsil eden hisse senetleri tahsisine ek olarak bağlayıcı  bir şekilde mutabık kalınan ödemeler” şeklinde yorumlamıştır388. ABAD, “Devralan  şirket tarafından devralınan şirket ortaklarına yapılan parasal ödeme, sadece geçici  bir  bağ  veya  devralma  işlemi  ile  başka  türden  bir  bağlantı  sebebiyle,  90/434  Direktifinin  2­d  maddesi  hükmünün  amaçları  açısından  “nakit  ödeme”  olarak 

      

387 TERRA/WATTEL, s.560. 

388 C‐321/05, Hans Markus Kofoed v. Skatteministeriet, 05.07.2007, [2007] ECR  I‐5795, para.28. 

131 

değerlendirilemez.  Aksine her olayda koşulların tamamı göz önünde bulundurularak  bahse  konu  ödemenin  devralma  işleminin  bağlayıcı  karşılığı  niteliğinde  olması  gereklidir”389  demek  suretiyle  bir  nakit  ödemenin  madde  2‐d  kapsamında  değerlendirilebilmesi için geçici bir bağı yeterli görmemiş, bu ödemenin doğrudan  doğruya  işlemin  karşılığını  teşkil  edecek  şekilde  bir  bağlayıcılığa  sahip  olması  gerektiği kriterini geliştirmiştir. Mahkeme, sadece yeniden yapılanma işleminin bir  bölümünü  oluşturdukları  için  yüksek  miktardaki  değer  artış  kazançlarının  vergiden  istisna  edilmesinin  Direktifin  amacına  aykırı  olduğunu  ifade  etmiştir390.  Bu  yorum,  90/434  Direktifinin  amacına  da  uygun  düşmektedir  Nitekim  bahse  konu davaya esas olan olayda Mahkeme, söz konusu temettünün, devralan şirket  tarafından  diğer  şirketin  devralınması  için  ödenmesi  gerekli  karşılığın  (ivaz)  ayrılmaz  bir  parçasını  teşkil  ettiğini  gösterecek  herhangi  bir  olguya  rastlanmadığından madde 2‐d kapsamında yer almadığına hükmetmiştir391

Üçüncü yöntem: bir  bağlı ortaklığın tamamına sahip bulunan bir ana  şirket ile birleşmesi 

Birleşme öncesi 

        

389 C‐321/05, para.31. 

390 C‐321/05, para.32. 

391 C‐321/05, para.33. 

Üye Devlet      X  Üye Devlet Y 

Ana Şirket A 

Bağlı ortaklık B 

132 

Birleşme sonrası 

  Bir bağlı şirketin tasfiyesiz infisah ederek tüm malvarlığını tek ortağı olan  ana  şirketine  devretmesi  işleminde  (dikey  birleşme)  hisselerin  el  değiştirmesine  gerek  bulunmamaktadır392.  Zira  ana  şirket  devreden  şirketin  sermayesini  temsil  eden tüm hisse senetlerine sahip olduğu için yeni pay çıkarılmasına veya herhangi  bir ödeme yapılmasına gerek bulunmamaktadır393

Her ne kadar bir ana şirketin bağlı ortaklığı ile dikey birleşmesi ve bir bağlı  şirketin tasfiye edilmesi işlemlerinden pay sahibi düzeyinde etkilenen bir üçüncü  taraf  bulunamasa  da,  bu  iki  işlem  birbirinden  farklıdır.  Zira  tasfiye  halinde  bağlı  şirketin  malvarlığı  nakde  çevrilecek  ve  alacaklılara  ödeme  yapılacak  ve  başkaca  formaliteler  yerine  getirilecekken  dikey  birleşmede  bağlı  ortaklığın  malvarlığı  otomatik  olarak  ana  şirket  tarafından  devralınacaktır.  Bu  sebeple  Direktif,  dikey  birleşme halinde bile tasfiyesiz infisah şartını koymuştur394.   

      

392  FOISSAC Richard, Dissolution sans liquidation et fusion‐absorption d’une filiale à 1005, Bulletin  Fiscale, No:5, 1994,  s.258. 

393 Le GALL/DIBOUT, RDAF, s.1047.  

394 THÖMMES, s.70 

Üye Devlet X Üye Devlet Y

Ana Şirket A

A’nın işyeri (eski bağlı  ortaklık B’nin aktifleri) 

133 

Direktif  bir  ana  şirketin  bağlı  ortaklığı  tarafından  devralınması  işlemine  (düşey  birleşme)  ilişkin  herhangi  bir  belirlemede  bulunmamıştır.  Bu  durumda  işlem,  Direktif’in  2‐a  maddesi  bağlamında  olağan  bir  birleşme  türü  olarak  değerlendirilecektir. Ancak, bu  durumda üye devletlerin şirketler hukukunda, bir  şirketin  kendi  hisselerini  elde  etmesine  ilişkin  kısıtlamaların  da  dikkat  alınması  gerekecektir395

Birleşme işlemlerini kolaylaştırmada temel yaklaşım, devredilen aktiflerden  kaynaklanan her türlü kazanca vergi ertelemesi sağlamaktır. Bu durum, Direktifin  4’üncü  maddesinde  “devredilen  aktif  ve  pasif  unsurların  gerçek  değeri  ile  mali  değeri  arasındaki  farka  göre  belirlenen  değer  artışları  birleşme  durumunda  vergilendirilmemelidir”  şeklinde  ifade  edilmiştir.  Birleşme  işlemlerindeki  ortak  vergilendirme rejimi, başlık III’te ayrıntılı olarak açıklanacaktır. 

bb. Bölünme 

Bölünme,  Direktifin  2‐b  maddesinde,  bir  şirketin  tasfiyesiz  infisahı  neticesinde malvarlığının tamamını tüm aktif ve pasifleriyle daha önceden mevcut  ve  yeni  kurulacak  iki  veya  daha  fazla  şirkete,  devralan  şirketlerin  hisselerinin  ortaklarına  verilmesi  veya  gerekirse  nominal  değerin  %10’unu  aşmayan  nakit  ödeme  yapılması  ve  nominal  değerin  olmaması  durumunda  bu  hisse  senetlerini  karşılayan  paranın  ortaklarına  verilmesi  karşılığında  devretmesi  olarak  tanımlanmıştır.  Burada  iki  tür  bölünme  işlemi  yer  almaktadır.  Birincisi  devir  yoluyla bölünme ikincisi ise yeni kuruluş yoluyla bölünmedir. 

Gerek  birleşme,  gerek  bölünme  işleminde  devreden  şirketin  malvarlığının  tamamı  devredilmekte  ve  şirketin  hukuki  varlığı  tasfiyesiz  sona  ermektedir. 

Bölünme  işleminin  Direktif  kapsamında  değerlendirilebilmesi  için,  iki  veya  daha  fazla üye devlet şirketini kapsaması gerekmektedir. 

      

395 THÖMMES, s.70. 

134 

Birleşmede  olduğu  gibi  bölünme  işlemlerini  de  farklı  şekillerde  şematize  etmek  mümkündür.  Yeni  kuruluş  yoluyla  bölünme  aşağıdaki  gibi  gerçekleştirilecektir. 

Bölünme öncesi