• Sonuç bulunamadı

Dağlık Karabağ’ın Ermenistan SSC’ye Bağlanma İstemler

KARABAĞ SORUNUN ORTAYA ÇIKIŞI, SORUNUN SAVAŞA DÖNÜŞMESİ VE BARIŞ İÇİN YAPILAN GİRİŞİMLER

2.1. ERMENİLERİN XX YÜZYILIN İKİNCİ ÇEYREĞİNDEN İTİBAREN BAŞLAYAN TOPRAK TALEPLERİ

2.2.1. Dağlık Karabağ’ın Ermenistan SSC’ye Bağlanma İstemler

Azerbaycan ile Ermenistan arasında günümüzde de devam eden anlaşmazlığın tarihi çok eskilere dayanmakla birlikte, son olayların başlaması 1980’lere dayanmaktadır. Bunda Mihail Gorbaçov yönetimindeki yeni Sovyet rejiminin siyasal hoşgörüsünün payı vardır. Gorbaçov’un “Glasnost” ve “Perestroyka” politikaları Ermeniler tarafından Dağlık Karabağ sorununun kendi lehlerine çözümünün anahtarı olarak görülmüştür. Hatta Dağlık Karabağ, Sovyetler Birliği’nin büyüyen muhalefet hareketi tarafından “ Perestroyka” için bir “sınama alanı” olarak değerlendirilmiştir174.

Ermeniler’in Azerbaycan’dan toprak koparma iddiaları çok eski olsa da bu iddiaları, istekleri yeniden alevlendiren ve günümüze kadar taşıyanlar halen bulunmaktadır. Tarih’in eski dönemlerinden beri “Büyük Ermenistan” ideali Ermeniler’in beyinlerine büyük ustalıkla sokulmuştur. İlginç olanı şu ki, Ermeniler’in arazi iddiaları uğrunda başlatmış oldukları isyanlar, ister geçmişte olsun isterse de günümüzde olsun, hiçbir Ermeni halkı içerisinden yeşermemiştir. Bu oyunlar dışarıda, özellikle de Fransa, İngiltere, Rusya gibi ülkelerde hazırlanmış ve Ermeniler’in rahat ve güven içerisinde oturdukları araziler üzerinde uygulanmaya konulmuştur. Bu tür planlar ve bunların uygulanması Ermeni halkına bir fayda sağlamamıştır. Bu bölgedeki çıkanlarını korumak adına Ermeniler’i kullanan Rusya, Fransa, İngiltere gibi devletler bölgede her dönem uzun süren huzursuzluklara neden olmuştur. Ermeniler de bu planların uygulayıcısı ve huzursuzlukların kaynağı olmaya bugün de devam ediyorlar175.

Kasım 1987 de Gorbaçov’ un ekonomi danışmanlarından biri olan Ermeni kökenli Abel Agenbekyan, bir Avrupa seyahati sırasında, Dağlık Karabağ’ın

      

173 Cemalettin Taşkıran, a.g.e., s. 145 - 146 174 Hayati Aktaş, a.g.e., s. 56.

175 Adalet İbadov, “Azerbaycan Dış Politikasında Dağlık Karabağ Sorunu ve Ermeni Sorunu:

Ermenistan’ a katılmasının “ekonomik bir anlamı” olacağını açıklamıştır. Bu açıklama, Ermeniler tarafından yeni hükümetin bölgeye yönelik taleplerine bir destek olarak değerlendirildi. Aganbekyan’ı ve Ermeniler’in toprak talebini eleştiren Bakü’ den doğal olarak karşıt bir yanıt geldi176. Aganbekyan Fransa’nın “Le Humanite” gazetesine, Karabağ ve Nahçıvan hakkında sorulan sorular üzerine verdiği cevabında “Ben, ‘ülkenin kuzey doğusunda yerleşen Karabağ Ermenilerin oldu’ haberini duyduğum zaman çok mutlu olacağım. Bir ekonomist olarak Karabağ’ın Azerbaycan’a oranla Ermenistan’a daha fazla bağlı olduğu kanısındayım. Bu konu ile ilgili Merkezi Komite’ye bir teklif sunmuşum. Ümit ediyorum ki Glasnost” ve “Perestroyka” düzeninde bu sorun çözüm bulacaktır” demekteydi177.

Bundan sonra yine 1987 yılının kasım ayında dış güçlerin de desteğini alan din adamlarının Moskova’daki Ermeni mezarlığında yapmış oldukları dini ayinden sonra, Dağlık Karabağ üzerinde hak iddia etmekle, kampanyayı bizzat başlatmışlardır. I. Vasken, Erivan televizyonundan dünya Ermenileri’ne ve Hıristiyan dünyasına çağrıda bulunarak yardım istiyor ve Gorbaçov’un kendilerini üzmeyecek şekilde meseleyi çözeceğine inandığını ilan ediyordu. 75.000 Ermeni’nin imzasını taşıyan ilhak dilekçesi Gorbaçov’a veriliyordu. İki Amerikalı senatör, Gorbaçov ve Regan’a telgraf çekerek Karabağ’ın, bu toprakların “asıl sahibi“ olan Ermeniler’e verilmesini talep ediyorlardı. Avrupa Parlamenterleri Acilciler Gurubu Alt Komitesi, Ermeni isteklerini sempati ile karşıladıklarını içeren telgraflarla Sovyet liderine başvuruyordu. Kısacası, bir anda basını, radyosu, televizyonu, politikacısı, din adamı ve Hıristiyan dünyası Ermeniler’in yanında yer almıştır178.

Ermeniler daha sonra Azerbaycan SSC ve Sovyetler Birliği’ne başvurarak Ermenistan’a birleşmek isteklerini belirttiler179. Ermenilerin bu talebine Moskova’dan olumsuz yanıt gelmiştir. Bakü’de de 14.06.1988 Tarihinde Azerbaycan SSC Yüksek Sovyet Riyaset Heyeti, 17.06.1988 Tarihinde ise Azerbaycan SSC Yüksek Sovyet’i, bu talebin hem SSCB Anayasasına, hem Azerbaycan SSC

      

176 Fahrettin Çiloğlu, Rusya Federasyonu’nda ve Transkafkasya’da Etnik Çatışmalar, Sinatle

Yayınları, İstanbul, 1988. ss. 142 -143.

177 Sobıtiya Vokrug NKAO v Krivom Zerkale Falsifikatorov (Sbornik Materialov), Azerbaycan

SSC İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü, Elm, Bakü, 1989. s. 7.

178 Mehmet Kengerli, a.g.m., s. 13. 179 Fahrettin Çiloğlu, a.g.e., s. 143.

Anayasasına, hem de “Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti Hakkında Kanuna” aykırı olduğunu, ayrıca bu gibi tutum ve davranışların halklarımızın “birlik”, “beraberlik” ve “kardeşliğine” zarar vereceği vurgulandıktan sonra, “1988 – 1995 Yıllarında Azerbaycan SSC Dağlık Karabağ Muhtar Vilayetinin Sosyal – Ekonomik Kalkınmasının Hızlandırılması Hakkında” Sovyet İKP MK’nin 24.03.1988 Tarihli kararının uygulanmaya başlanacağı ve sıkıntıların giderileceği belirtilerek Karabağ Ermenileri’nin talebi ret edildi180.

20 Şubat 1988 yılında Dağlık Karabağ Özerk Vilayeti’nin Ermeni milletvekilleri toplanarak “Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan SSC’den ayrılarak Ermenistan SSC’ye geçtiği” yönünde karar aldılar181. Bunun üzerine Moskova bölgeye hemen Sovyet İKP MK’nin katibi G. P. Razumovski’yi gönderdi. Şubat’ın 22’sinde Hankendi’nde olağanüstü toplantı yaparak partilileri çağırdı. Razumovski böyle bir talebin olumlu karşılanmasının mümkün olmadığını, bunun Lenin politikalarına ters düştüğünü, halklarımızın milli birliklerine darbe vurduğunu belirtmiş ve “DKMV hızlı bir şekilde gelişmektedir. Demiryolları, Elektrik Gerilim hatları, Doğal gaz boru hatları vb. – bunların hepsi DKMV’yi Azerbaycan SSC ile en sık biçimde bağlamaktadır”182 diyerek Karabağ’ın Azerbaycan’ın bir parçası olduğunu ve ayrılmasının imkansız olduğunu bir daha tasdik etmiştir. Bundan sonra 26.02.1988 tarihinde M. S. Gorbaçov Azerbaycan ve Ermenistan halklarına bir müracaatta (sesleniş) bulundu. Gorbaçov, durumdan çok rahatsız olduğunu, gelişmelerin endişe verici olduğunu, bu gibi arzu edilmez olayların halklarımızın milli birliğini bozduğunu, her iki halkın milli menfaatlerine, Lenin’in milli siyasetine, sosyalist prensiplere, halkların maneviyatına, Sovyet insanının dostluk ve kardeşlik ananelerine zıt olduğunu belirtmiş, Sovyet halklarının herhangi bir talebini çözüme kavuşturmaktan kaçmadıklarını sadece bunun ülkenin her yerinde

      

180 İlgili talep ve cevaplar için bkz: Dağlık Karabağ: Zeka Galip Gelecek, Senedler ve Materiallar,

Azerbaycan KP MK Partiya Tarihi Enstitüsü, Azerbaycan Devlet Neşriyatı, Bakü, 1989. ss. 82-83, 98-99

181 İsmayıl Veliyev, Dünya Susur Tarih Susmur, Gençlik Neşriyatı, Bakü, 1994. s. 228; Sobıtiya

Vokrug NKAO v Krivom Zerkale Falsifikatorov (Sbornik Materialov), s.8; “Sovetskih Karabak” Gazetesi, 21 Şubat 1988,

182 Dağlık Karabağ: Zeka Galip Gelecek, Senedler ve Materiallar, s. 4-8 ; “Kommunist” Gazetesi

uygulamaya koydukları “Yeniden kurma” ve “Şeffaflık” prensibi içerisinde çözüme kavuşmasını istediğini belirtti183.

Ermeniler’in bu talebi SSCB 1977 Anayasası’nın 78. maddesine aykırılık teşkil ediyordu. Bu maddeye göre, birliğe üye devletin sınırları, o devletin rızası olmadıkça değiştirilemezdi184.

Daha sonra Sovyetler Birliğine üye diğer devletlerin Yüksek Sovyetlerinde olağanüstü toplantılar düzenlenmiş ve diğer 13 ülke Azerbaycan ve Ermenistan’ı sağduyulu olmaya çağırmış, olayların sona erdirilmesi için kesin adımlar atılmasının gerekliliğini belirtmişler185.

15.06.1988 tarihinde Ermenistan SSC Yüksek Sovyeti “Dağlık Karabağ Muhtar Vilayeti’nin Ermenistan SSC’nin Terkibine Geçmesi Hakkında” Kararı kabul etti186.

Hem Azerbaycan SSC, hem de SSCB yönetimi Ermeniler’i refaha kavuşturmak adına hangi adımları attıysalar da mümkün olmadı. Karabağ Ermenileri artık Ermenistan’a bağlanmayı kesin olarak istiyorlardı. Onlara göre Ermeniler’in ekonomik, dinsel ve ulusal-kültürel haklarına Azerbaycanlılar tarafından tecavüz edilmektedir. Bu sebepten Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusunun güvenliğini ve gelişimini yalnızca Ermeni Cumhuriyeti temin edebilirdi.

Zamanında gerekli müdahaleler yapılmadığından Ermeniler iyice cesaretlenmiş, sürekli mitingler, gösteriler düzenleyerek Ermenistan’a birleşmek için SSSC yönetiminin kararlarını protesto ediyor taşkınlıklar yapıyorlardı. Olaylar artık kontrolden çıkmıştı. Ermeniler’in çoğu silahlanmıştı. Sovyetler Birliği gibi büyük bir devlet bir avuç Ermeni bölücülerini susturmakta ve sorunu çözmekte aciz kalıyordu. Aslında SSCB Yönetiminin bu kadar etkisiz kalması bu olayların daha önceden

      

183 Sovyet İKP MK’nin Baş Katibi M. S. Gorbaçov’un Azerbaycan ve Ermenistan Emekçilerine,

Halklarına Müracaatı (Seslenişi), Dağlık Karabağ: Zeka Galip Gelecek, Senedler ve Materiallar, s. 12-14; “Kommunist” Gazetesi 27 Şubat 1988.

184 The Legal Aspect Of The Conflict, http://www.azerigenocide.org/facts/fact09.htm (30.05.2008). 185 Müttefik Respublikların Ali Sovetleri Reyaset Heyetlerinin İclasları, Dağlık Karabağ: Zeka

Galip Gelecek, Senedler ve Materiallar, s. 24 – 41.

planladığını, sadece uygulamaya konulması için müsait bir zaman ve ortamın oluşmasının beklendiğini göstermektedir.

2.2.2. Dağlık Karabağ’da Çatışmaların Başlaması ve Ermenistan’da Yaşayan