• Sonuç bulunamadı

Başkanlık sisteminin en çok eleştirilen yönlerinden biri sistemde etkisiz ve güvenini kaybeden bir başkanın görev süresi boyunca başkanlık makamında kalmasına imkan sağlamasıdır. Aynı şekilde yasamanın işlerliğinde yaşanılan aksaklıkları giderecek bir erken seçim mekanizmasının olmayışı sistemin katı kuvvetler arası ayrılığın bir sonucudur. Ama tam tersi düşünüldüğünde başkanlık sisteminin en çok takdir edilen yönü gene başkanın belli bir süre görevinde kalması ve yasama tarafından düşürülme korkusu yaşamamasıdır. Yani bir tarafta başkanlık sistemini eleştirenler başkanın belli bir süre görevini sürdürmesini başkanlık sisteminin zayıf tarafı olarak görürken, diğer tarafta başkanlık sistemini savunanlar bu durumu başkanlık sisteminin en güçlü taraflarından biri olarak görmektedir. Bu durumu analiz eden Giovanni Sartori başkanlık sisteminin istikrarlı ve parlamenter sistemin de tıkanıklığı aşan mekanizmalarını birleştirerek yeni bir sistem önerisi getirmiştir.

Sartori hükümet sistemlerini bir çalışan motora benzetmiştir. Buna göre parlamentonun çalışan motoru parlamentonun kendisidir ve bu motor çalışma alanı dışında yani hükmetme alanında etkin olmayabilir. Başkanlık sisteminin çalışma motoru

başkanlık makamıdır ve bu makam parlamenter virajlarda aksayabilir. Bu iki sistemin karışımı olan bir sistem öneren sartori farklı yöne birbirini çeken yarı başkanlık sistemi değil de aynı yöne doğru çalışan iki motor ile yani başkanlık ve parlamenter sistemin aynı anda olmasını önerir. Adına “ aralıklı başkanlık’’ dediği sistem şöyle işlemektedir; sistem parlamenter sistemin işlerliği üzerine kurulan ama tıkanıklığın olduğu zaman başkanlık sisteminin devreye girmesi ile bu tıkanıklığın önünü açacaktır. Yani parlamento gideceği yere kadar gitmeli herhangi bir sebeple hükümet düşerse o zaman güçlü bir başkan görevi devir alacak ve parlamentodan bağımsız bir hükümet kurabilecek parlamentonun da onu görevden alacak yetkisi olmayacak bir sistemin olması gerektiğini ileri sürmüştür (Sartori’den aktaran, Erdoğan, 2005: 223-224). Sartori’nin bu önerisi kabul görmemiştir. Zaten aynı anda iki sistemi bir sistemde birleştirmek pek mümkün görünmemektedir. Kaldı ki her iki sistemin içinde belli mekanizmalarda bazı sorunlar olmaktadır. Fakat iki sistemi Sartori gibi birleştirilirse oluşacak yeni çatı sistem içinde bu iki sistemin çatışması olasıdır. Bunun tek çaresi her iki sistemin iyi taraflarından alınıp yeni bir sistem tasarlanmasıdır. Fransa her iki sistemin karışımından yarı başkanlık sistemi oluşturmuş ve başarılı olmuştur. Aynı şekilde Türkiye’de de her iki sistemin iyi yönleri alınıp tıkanma gibi durumlara çözüm getirmek için yürütme ve yasamaya karşılıklı fesih yetkisi verilerek bir tür ılımlı başkanlık sistemi ya da resmi adıyla “cumhurbaşkanlığı sistemi” oluşturulmuştur. Bu iki durum sistem kuramını siyaset bilimine uyarlayan Easton’un sistemin başka bir sisteme dönüşerek varlığını devam etmesiyle uyumludur. Yani yarı başkanlık sistemi ne bir başkanlık ne de bir parlamenter sistemdir. Aynı şekilde cumhurbaşkanlığı sistemi de yeni bir sistemdir. Bu sistem başkanlık sisteminin iyi yanlarını alırken kötü yanlarını almamıştır. Aynı şekilde parlamenter sistemin de işleyen yanları alınırken aksayan yanlarından sistemi kurtarmıştır.

Cumhurbaşkanlığı sistemi başkanlık sisteminin katı görev süresi yüzünden kamuoyu desteğini kaybeden başkanın görevinde kalmaması için meclise seçimleri yenileme yetkisi verilmiştir. Bundan dolayı cumhurbaşkanlığı sisteminde meclisin beşte üçünün kararıyla seçimler yenilenebilir. Aynı şekilde yasamanın çalışmasında yaşanabilecek sıkıntılara çözüm olarak cumhurbaşkanına da meclisi feshetme hakkı verilmiştir. Bu fesih ile cumhurbaşkanı kendi görevine de son verecek olması bu mekanizmanın keyfi kullanılmasını engellemektedir.

Cumhurbaşkanlığı sistemi, cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmiştir. Bu yetki Amerika’da uygulanan başkanlık sisteminde var olan bir yetkidir. Ama cumhurbaşkanlığı sisteminde kişi hak ve hürriyetleri, siyasi haklar ve kanunda açıkça belirtilen konulara yönelik kararname çıkaramaz. Ayrıca cumhurbaşkanının çıkardığı kararnamelerde ve kararnamenin dayandırıldığı kanun arasında farklılık varsa kanunda geçen hüküm uygulanır. Eğer meclis cumhurbaşkanı kararnamesi ile aynı konuda bir kanun çıkarırsa kararname hükümsüz olur (www.sabah.com.tr, 2017). Cumhurbaşkanlığı sisteminde kullanılan kararnamenin anayasal altyapısını yasama yapmaktadır. Bu da cumhurbaşkanına bu yetkiyi Latin Amerika’da kullanılan başkanlık sistemlerindeki gibi keyfi kullanımına izin vermemektedir. Cumhurbaşkanının yaptığı işlerde yargı yolu açıktır.

ABD başkanlık sisteminde seçimler bazı haksızlıklara sebep olmaktadır. Bazen en çok oy alan değil seçiciler kurulunda daha çok üye kazananlar başkan olmaktadır. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise halkla cumhurbaşkanı arasına herhangi bir kurul girmemektedir. Halkın direk oylarıyla seçilen cumhurbaşkanı demokrasi ilkesine istinaden ABD başkanlık sisteminden daha demokratiktir.

Sonuç olarak yeni cumhurbaşkanlığı sistemi başkanlık sisteminin sorunlu yanlarını giderici bazı önlemler alınarak yeni bir sistem oluşturulmuştur. Bu sistem hem parlamenter sistemin iki başlılığını hem de başkanlık sisteminin katı uygulamasını ortadan kaldırarak yürütmenin etkin hale ve yasamanın kendi görev alanına geri dönmesine olanak sağlamaktadır.