• Sonuç bulunamadı

Chin Shih Huang Ti, Çin’in tarihteki ilk imparatorudur. MÖ 238-210 yılları arasında hükümdarlık yapmış ve dağınık haldeki federal devletleri birleştirerek büyük Çin İmparatorluğunu kurmuştur. MÖ 1100 yılına dayanan Chon hanedanının bir üyesi olan Shih’nin yaptığı reformların, Çin’in günümüze kadar uzanan kültürel yapısına önemli etkileri olmuştur.172

168 Çimen, a.g.e., s. 15-16. 169 Gültekin, a.g.m., 56. 170 Gültekin, a.g.m., 57-58. 171 Çimen, a.g.e., s. 16. 172 Hart, a.g.e., s. 87.

48

Shih tahta geçtiğinde sadece 13 yaşındaydı. O dönemde, Çin’in şimdi bulunduğu bölgede siyasi birlik yoktu. Birçok feodal devlet vardı. Güçlü olanlar daha zayıflarını ezmeye ve üstünlük sağlamaya çalışıyorlardı. Chon hanedanı da güçlü devletlerden biriydi. Shih, tahta geçmeden birkaç yıl önce, atalarından Chao Shiang Wang bölgede siyasi üstünlüğü sağlayıp bir imparatorluk kurmak için oldukça çaba göstermiş, MÖ 249’da diğer devletlerin önemli bir kısmını hâkimiyeti altına almayı başarmıştı. Fakat kısa süre sonra, imparatorluğunu kuramadan ölünce yerine geçen hükümdar ciddi bir başarı sağlayamamış ve hâkimiyeti altına almaya çalıştığı devletlere karşı çaresiz kalıp kaybettiği bir savaş sonrasında kaçmış ve kısa süre sonra da ölmüştü. Böylece taht, savaştan kaçan hükümdarın oğluna, Chon hanedanının varisi olan 13 yaşındaki Chin Shih Huang Ti’ye kalmıştı. Shih tahta geçtiğinde, kontrolü altındaki topraklar Shensi’nin bütün vilayetlerini, Shansi ve Ssuchuan’ın ise bir kısmını kapsamaktaydı. Bunların toplamı günümüz Çin topraklarının yaklaşık beşte birine tekabül etmektedir.173

Shih tahta geçtiğinde güvendiği yetenekli danışmanları vardı. Saltanatının başarısında bu kişilerin payı oldukça fazlaydı. En önemli danışmanı olan Lü Pu-wei aslında bir mücevher tüccarıydı ve Shih’nin babasının arkadaşı aynı zamanda da hükümdarlığı süresince de danışmanlığını yapmış biriydi. Lü Pu-wei, Shih’nin de danışmanı olmuş ve yardımlarıyla Shih’yi gençlik hevesleriyle vereceği yanlış kararlardan kurtarmıştı. Shih büyüdükçe bir yandan liderlik kabiliyetleri ve parlak zekâsı ortaya çıkarken diğer yandan acımasız ve zalim kişiliği de kendini göstermekteydi. Bu zalimliğini dönemin ilim erbabı üzerinde göstermekten çekinmemişti. Dönemin en etkili aydın sınıfı, Konfüçyüs’ün öğrencileri tarafından oluşturulmuştu. Bu aydınlar kendilerini, halkın ahlaki değerlerinin koruyucusu olarak gördüler ve bilgelik öğretisini devam ettirmeye çalıştılar. Fakat genç hükümdar Shih bu adamlara karşıydı ve zalimliğiyle birçok aydın kişiyi canlı canlı toprağa gömdürdüğü söylenmektedir. Bunun dışında öz annesine yaptıkları da onun acımasız kişiliğini ortaya koymaktaydı. Shih’nin tahta geçişinden kısa süre sonra dul olan annesi evlenmiş ve iki çocuğu olmuştu. Shih bunu öğrenince, çocukları ve üvey babasını öldürtüp, öz annesini de sürgüne yolladı ve yoksulluk içinde yaşamasına sebep oldu.

173 C. Wilfrid Allan, The Makers of Cathay, The Presbyterian Mission Press, Shanghai 1909,

49

Bu olayla ilişkisi olduğuna dair şüpheler taşıyan değerli danışmanı Lü Pu-wei de Shih’nin kendisine zarar vereceğinden korkarak uzaklaştı ve kısa süre sonra da intihar etti.174 Bunlarla birlikte siyasal anlamda olumlu icraatları de söz konusu olan Shih’yi kimi araştırmacılar bir cani olarak anarken, kimileri ise bir dahi olarak nitelendirmektedir.175

Lü Pu-wei’den sonra idarenin hükümdardan sonraki en üst makamına Li Ssu getirildi. Li Ssu, Shih’nin güvenini kazanmış ve hükümdarlığı boyunca da görevini sürdürmüştü. Shih, yeni danışmanı ve idarecisiyle birlikte Çin bölgesinde henüz bağımsız olan feodal devletleri yıkıp tek bir çatı altında toplamak için büyük bir savaş başlattı. Zorlu bir mücadele sonucunda bütün devletleri hâkimiyeti altına alarak siyasi birliği sağladı ve büyük Qin (Çin) imparatorluğunu kurdu.176

MÖ 221 yılında 26 yaşındaki genç hükümdar büyük bir imparator olmuştu. Bu zamana kadar kendisi Chang diye anılıyordu. Bu onun doğuştan kullandığı isimdi. İmparatorluğu kurunca ismini değiştirdi. Yeni ismi “Çin’in ilk İmparatoru” manasına gelen “Chin Shih Huang Ti” olmuştu. İmparatorluğu kurduktan sonra devletin yapısında, feodal sistemi tekrar canlandırmayacak şekilde düzenlemeler yaptı. Hükümdarlığı altındaki toprakları yaklaşık 36 vilayete böldü ve her birinin başına resmi bir görevli atadı. Bu memurlar belli bir maaş karşılığında çalışacaktı. En yüksek ücreti, imparatorun yaşadığı şehrin başındaki memur alıyordu. Shih’in kurduğu bu sistem günümüz Çin hükümeti tarafından halen uygulanmaktadır.177

Shih, kurduğu siyasal yapı sebebiyle övülürken, ölümsüzlük arayışına girişip yaptığı zalimce uygulamalarla da anılmaktadır. Siyasal yapıyı kurduktan sonra ülke çapında defalarca seyahat düzenlemiş,178 bu seyahatlerde ülkesine büyük yollar ve

köprüler inşa ettirmiş, ticari hayatın gelişmesi için çalışmalar yapmıştır.179 Fakat ölüm

korkusu ve bunun çaresini bulamayışı, Prof. Dr. Bülent Okay’ın da belirttiği gibi,

174 Allan, a.g.e., s. 28-29.

175 Feyza Görez, “Xu Fu’nun Seyahati: Çin-Japon İlişkilerinin Başlangıcı Mı?”, Uluslararası Sosyal

ve Eğitim Bilimleri Dergisi, 2015,

http://dergipark.ulakbim.gov.tr/ijoses/article/view/5000121625/5000112079 (ET: 11.04.2016), s. 2.

176 Xu’dan aktaran Görez, a.g.m., s. 3. 177 Allen, a.g.e., s. 33-34.

178 Görez, a.g.m., s. 3. 179 Allen, a.g.e., s. 34.

50

insanlara olan güvensizliği tarihe geçecek uygulamalara imza atmasına sebep olmuştur. Tarihsel açıdan önemli olanları şu şekilde sıralamak mümkündür;180

1. Kendisine rakip olmaması için öldürdüğü iki kardeşinin ruhlarının gelip onu bulacağından korkarak, ahşap bir saray olan E. Pang sarayında kaldığı süre boyunca her gece farklı bir odada uyumuştur. Bu durum sarayın ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Bu saray bir iç çatışma sırasında tamamen yanarak tarihe karışmıştır. 2. Ülkedeki tüm silahları kendisine karşı kullanacağını düşünüp toplatmış ve onları eriterek sarayının bahçesine çeşitli heykeller yaptırmıştır.

3. Çin Seddi ve toprak askerler (Terra Cotta) inşasını başlatmıştır. Bugün bu yapılar dünyadaki sayılı tarihi eserler arasındadır. Fakat bu inşaatlarda binlerce insan ailelerinden uzaklaştırılmış ve ölüme mahkûm edilmişçesine yıllarca zor koşullarda çalıştırılmışlardır.

4. İmparatorluğu kurmak için yenilgiye uğrattığı altı beyliğin soylularından oluşan 30 bin aileyi, hükümet merkezinden uzak tutmak için kuzey sınırına göndermiştir. Aynı zamanda başka yerlerde bulunan 120 bin soylu aileyi de başkente naklettirmiş ve onların kolay kontrol edilebilmesini amaçlamıştır.

Shih, yaptığı gezilerden birinde ölümcül bir hastalığa yakalanmış ve MÖ 210 yılında ölmüştür. Shih’nin ölümünden sonra yerine oğlu geçmiş fakat tembel ve duygusal bir kişiliğe sahip olan yeni hükümdar üç yıl gibi kısa bir süre sonra tahtı kaybetmiş ve Chin hanedanı kötü bir şekilde sona ermiştir.181

Sonuç itibariyle Çin’in ilk imparatoru, günümüze ulaşan tarihi yapıtları, siyasal birliği kurmadaki başarısı, kurduğu siyasal sistemin kısmen de olsa günümüze kadar uygulanabilmesi kendisini önemli bir tarihsel şahsiyet yapmaktadır. İnanç eksikliği ve/veya yanlışlığı sebebiyle, ölümden sonraki hayat endişesiyle, yüz binlerce insanı ölümüne çalıştırarak yaptırdığı ve yakın zamanda keşfedilen toprak askerler (Terra

180 Okay’dan aktaran Görez, a.g.m., s. 3. 181 Allen, a.g.e., s. 40-41.

51

Cotta) gibi icraatları da, niteliksel açıdan tarihteki birçok hükümdarın bugün “zalimce” görülen uygulamalarına benzemektedir.