• Sonuç bulunamadı

CEZAYI ORTADAN KALDIRAN NEDEN

Belgede RÜŞVET VE İRTİKAP SUÇLARI (sayfa 90-100)

5237 sayılı TCK’ da cezayı ağırlaştırıcı neden bu şekilde düzenlenmiş olmasına rağmen 765 sayılı TCK’ nın aksine rüşvet suçu bakımından hafifletici nedenler öngörülmemiştir. Oysa zimmet suçu bakımından malın değerinin az olması cezayı hafifleten bir neden olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle rüşvet ve zimmet suçları arasında yapılan ayrım eleştirilmektedir.307

B. CEZAYI ORTADAN KALDIRAN NEDEN

a) Genel Olarak

Bilindiği üzere etkin pişmanlık suçun tamamlanmasının ardından failin pişmanlık duyarak, oluşan zararlı veya tehlikeli etkileri ortadan kaldırmak veya hafifletmek için yine aktif bir çaba içine girmesidir. Suçun tamamlanmasından sonra girişilen bu çaba bazen cezanın azaltılmasına bazen de tamamen ortadan kaldırılmasına neden olabilecek bir etkiye sahiptir.308 Örneğin çalışma konumuzu oluşturan rüşvet suçunda, rüşvet olaylarının ortaya çıkarılmasını sağlamak, rüşvet suçlarına engel olmak maksadıyla düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri rüşvet alan, rüşvet veren ve rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişiler bakımından cezayı ortadan kaldıran bir etkiye sahiptir.309 Nitekim etkin pişmanlık, 5237 sayılı yürürlükteki TCK' nın 254. maddesinde “(1) Rüşvet alan kişinin, soruşturma başlamadan önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi hâlinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda       

307 TEZCAN/ERDEM/ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 823 ; Özen' e göre, rüşvet suçunda hem malın değerinin azlığının hem de rüşvet suçunun kamu görevlisinin hukuki bir ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla işlenmesinin cezada indirim nedeni olarak kabulü yerinde olurdu. ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 218.

308 TOROSLU: Ceza Hukuku Genel Kısım, s.269; BAKICI: 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri, Ankara 2007, s. 711-712.

309 TOROSLU: Ceza Hukuku Özel Kısım, s.300 ; ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.925.

başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin soruşturma başlamadan önce durumu yetkili makamlara haber vermesi hâlinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz. 2) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, soruşturma başlamadan önce, pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını haberdar etmesi hâlinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz; verdiği rüşvet de kamu görevlisinden alınarak kendisine iade edilir.

(3) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, soruşturma başlamadan önce, pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını haberdar etmesi hâlinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.” biçiminde öngörülerek cezayı ortadan kaldıran bir etkiye sahip olduğu belirtilmiştir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin suçun tamamlanmasını önlemek için her olayın özelliğine göre ciddi çabalar göstermesi gerekmektedir.310

765 sayılı mülga TCK’ nın 215 ’inci maddesinde ise etkin pişmanlık,

“Rüşvet kabul eden kimse, rüşveti almadan önce veya aldıktan sonra ve fakat istenilen hususu kısmen dahi olsa yerine getirmeksizin ve hakkında tahkikata geçilmeden keyfiyeti merciine duyurur ve aldığı para ve diğer şeyleri aynen iade ederse sorumlu olmaz. Bunun gibi, haksız isteğinin yerine getirilmesinden önce durumu merciine duyuran fail de sorumlu olmaz ve vermiş olduğu para, sair şeyler geri alınarak kendisine verilir.” biçiminde düzenlenmişti. Görüldüğü üzere, 765 sayılı mülga TCK, etkin pişmanlıktan faydalanabilmek için rüşvetin konusu olan

      

310 BAKICI: 5237 Sayılı Yasa Kapsamında Ceza Hukuku Genel Hükümleri, s.712.

hususun kısmen de olsa yerine getirilmemiş olması şartını ararken 5237 sayılı yürürlükteki TCK söz konusu şartı aramamıştır.311

5237 sayılı yürürlükteki TCK' nın 254. maddesinde “soruşturma başlamadan önce” hükmüne yer verilmiştir.312 O halde gerek rüşvet alan gerekse rüşvet veren bakımından henüz “soruşturma başlamamış olmalıdır.313 Soruşturmanın başladığı zamanın açıklığa kavuşturulması ise konumuz bakımından önemlidir. Soruşturma evresinin ne zaman başlamış sayılacağı konusunda öğretide farklı görüşler ileri sürülmüştür.314 Bir görüşe göre, soruşturmanın başlamasından anlaşılması gereken olayın güvenlik güçleri yada Cumhuriyet Savcılığına intikal etmesidir.315 Bir diğer görüşe göre, “soruşturmaya başlanmama” kaydı “adli makamlarca suç şüphesinin öğrenilmesi” olarak anlaşılmalıdır.316 Bir diğer görüşe göre kamu görevlisinin etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için hakkında idari de olsa herhangi bir soruşturmaya başlanmamış olması gerekmektedir.317 Bir diğer görüş ise, madde gerekçesinde kamu görevlisinin cezasızlıktan yararlanabilmesi için hakkında idari de olsa herhangi bir soruşturmanın başlatılmamış olması gerektiğinin ifade edildiğini ancak bunun ceza soruşturması biçiminde anlaşılmasının daha doğru olacağını savunmuştur.318

      

311 ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.926 ; TEZCAN/ERDEM/

ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 823;ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 220

312 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 221.

313 TEZCAN/ERDEM/ ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 823.

314 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 221.

315 SOYASLAN : Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 518 ; ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 222.

316 TEZCAN/ERDEM/ ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 824 ; ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 222.

317 ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.926.

318 TOROSLU: Ceza Hukuku Özel Kısım, s.300 ; GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s. 570 ; ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 222.

Yargıtay da bu yönde karar vermiştir.319 Bir diğer görüşe göre ise rüşvet suçunun soruşturulup kovuşturulması izne bağlı olmadığından mutlaka idari soruşturma başlatılma zorunluluğu bulunmamaktadır. CMK' nın 2. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde, “Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesi” ifadesine yer verilmiş, CMK' nın 158. maddesinin 1. fıkrasında ise, suçun işlendiğinin öğrenilme biçimlerinden ihbar ve şikayetin yapılacağı mercilere yer verilmiş olup, söz konusu düzenlemeden kamu görevlisinin bağlı olduğu kurumun soruşturma başlatılması için yetkili merci olduğu düşünülürse de , rüşvet suçunun soruşturulup kovuşturulması izne tabi bulunmadığından, bu fıkrada yer alan soruşturma ifadesinden suçun adli makamlar tarafından öğrenilmesi anlaşılmalıdır.320

Bizim de katıldığımız görüşe göre, 5271 sayılı CMK' nın 158. maddesinde belirtildiği üzere işlenen bir suçla ilgili ihbar ve şikayetler Cumhuriyet Başsavcılıkları dışındaki başka kurumlara da yapılabilir. Ancak mahkeme, valilik, kaymakamlık, ilgili kurum ve kuruluş idareleri gibi bir takım makamlara yapılan ihbar ve şikayetler ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Bunun üzerine CMK’

nın 160’ıncı maddesinde de belirtildiği üzere “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini

      

319 5.CD’nin 22.10.2007 tarih ve 2007/10254-2007/7620 sayılı kararı:” CMK’ nın 2/e, 158/1 ve 160’ıncı maddelerine ve Ceza Genel Kurulunun dairemizce de benimsenen 17.06.2006 gün 2006/5-165-213 sayılı kararına göre soruşturmanın, “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi” ifade ettiği ve soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarınca suçun işlendiğinin öğrenilmesiyle başladığı dikkate alınarak, hükümlü 21.06.2000’de soruşturmanın başlamasından önce, idari soruşturma sırasında 31.05.2000 ve 05.06.2000 tarihlerinde zimmetine geçirdiği parayı tamamen iade ettiği halde cezasından 5237 sayılı TCK’ nın 248/1 maddesi uyarınca 2/3 yerine 248/2’nci maddesi uygulanarak ½ oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini (ARTUÇ/AKKAYA/GEDİKLİ: 2006-2007-2008 İçtihatları ile Türk Ceza Kanunu, s.1257)

320 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 222.

araştırmaya başlar.” Bir başka deyişle Cumhuriyet Savcısı soruşturma yapmaya başlayacaktır. Dolayısıyla söz konusu makamlar ihbar yada şikayetleri Cumhuriyet Savcılığına ileterek soruşturmayı başlatmakta iseler de bizzat soruşturma yapma yetkisine sahip değildirler.321 Adlî kolluk görevlileri ise CMK’ nın 161’inci maddesinin 2. fıkrasında da belirtildiği üzere “...elkoydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhâl bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.” Ancak kolluğa yapılan ihbarlar veya kolluğun re'sen el koyduğu fiillerde kolluk suç soruşturmasına başlamakla yükümlüdür. Bir başka deyişle, kolluğun suçun işlendiğini öğrenmesi sonucu adli görevlerini yapmaya başlaması ile suç soruşturması da başlamakta ve durum Cumhuriyet Savcısına bildirilerek Cumhuriyet Savcısının talimatı doğrultusunda başlayan soruşturma sürdürülür. Bu bakımdan soruşturma başlamadan önceki evreyle, suçun işlenmesi ile kolluğun veya Cumhuriyet Savcısının suç şüphesini öğrenmesi arasındaki süreç ifade edilmek istenmektedir.322

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise 17.06.2006 tarihli kararında soruşturma evresinin Cumhuriyet Savcısı tarafından suç şüphesinin öğrenilmesiyle başlayacağını

      

321 GÖKCAN : Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.342.

322 GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s. 342-343.

belirtmiştir.323 Ancak Yargıtay 03.07.2006 tarihli kararında ise rüşvet veren kişinin durumu bildirdiği emniyet güçlerinin yetkili makam olduğunu kabul etmiştir.324

5237 sayılı TCK’ nın etkin pişmanlığı düzenleyen 254’üncü maddesinde pişmanlık gösteren failler hakkında cezaya hükmolunmayacağı belirtilmiştir. Bundan anlaşılması gereken ise soruşturma aşamasında “kovuşturmaya yer olmadığı kararı”;

bu durum kovuşturma aşamasında ortaya çıkmış ise cezasızlık sebebinden yararlanan fail hakkında CMK’ nın 223’üncü maddesinin 4’üncü fıkrası gereğince “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilmelidir.325

b) Rüşvet Alanın Etkin Pişmanlığı

Rüşvet alan kişinin etkin pişmanlığı yürürlükteki TCK’ nın 254’üncü maddesinde “Rüşvet alan kişinin, soruşturma başlamadan önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi hâlinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin soruşturma başlamadan önce durumu yetkili makamlara haber vermesi hâlinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.

      

323 YCGK’nun17.10.2006 tarih ve 5-165/213 sayılı kararı (GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.406-408)

324 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 223. 5.CD’ nin 03.07.2006 tarih ve 3438-6306 sayılı kararı:

“Rüşvet veren hükümlünün soruşturma başlamadan önce durumdan soruşturma makamını haberdar ettiği emniyet tarafından düzenlenen 23.11.1999 tarihli müracaat tutanağı içeriği ile sabit olduğundan hakkında 5237 sayılı TCK.’nın 254/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi” (ARTUÇ/AKKAYA/GEDİKLİ: 2006-2007-2008 İçtihatları ile Türk Ceza Kanunu, s.1281; YALVAÇ: Karşılaştırmalı-Gerekçeli-İçtihatlı Türk Ceza Kanunu, Ankara 2008, s. 1408 ; ÖZEN: İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 223 ).

325 GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.571; ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA: Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.926-927;765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu döneminde cezasızlık nedeninden yararlanan sanık hakkında ”sorumlu olmaz” ibaresi dolayısıyla beraat kararı verilmesi gerekmekteydi.(ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.927, dn.419)

Söz konusu fıkranın birinci cümlesiyle, kişinin rüşvet alması durumu düzenlenmiş olup, soruşturma başlamadan önce soruşturma yapmaya yetkili makamlara326 rüşvet konusu şeyin aynen teslim edilmesi durumunda kişiye ceza verilmeyeceği öngörülmüştür.

Aynen teslimin mümkün olmaması durumunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışma konusudur. Bir görüşe göre malın aynen teslim edilmemesi durumunda, malın bedelinin teslim edilmesi de mümkündür.327 Diğer görüş ise fıkrada “aynen teslim şartı” bulunduğunu bu nedenle, aynen teslim yapılmadığında pişmanlığın fayda sağlamayacağını, ancak malın niteliği gereği aynen teslim olanağı kalmamış ise bedelinin iadesi yada kısmen aynen teslim ve kısmen bedelinin tazmini sağlanarak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilineceğini savunmaktadır.328 Bir başka görüşe göre ise, etkin pişmanlıkta amaç, suçun ortaya çıkarılması ve kişiye geri dönüş için altın köprüler sunulması olduğundan bu hukuki imkanın daha ağır uygulama koşuluna tabi tutulması isabetli olmaz. Bu nedenle, kanunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının sağlanan yararın aynen teslim koşuluna bağlanması isabetli olmamıştır. Bu durumda aynen teslim ifadesi yerine aynen veya nakden teslim ifadesi kullanılmalıdır.329

Bizim de katıldığımız diğer görüşe göre ise rüşvet konusu “aynen teslim”

edilmelidir. Kısmi teslim halinde etkin pişmanlıktan yararlanılamayacağı gibi teslim

      

326 Gerek kolluğa gerekse suç ihbarı yapılabilen idari makamlara yapılacak teslimin yasaya uygun olduğu, soruşturmaya yetkili makamların dar yorumlanmaması gerektiği;zira önemli olanın etkin pişmanlıkta bulunulması olduğu yönünde bkz. GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.571.

327 SOYASLAN:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.518 ; ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 223.

328 GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.571.

329 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 225.

güvencesi yada teslim taahhüdü de cezasızlık nedeninin uygulanması için yeterli olmayacaktır.330

Rüşvet alan kişinin soruşturma başlamadan önce rüşvet konusunu aynen iade etmesi yada rüşvet alma konusunda yapmış olduğu anlaşmayı yetkili makamlara haber vermesi durumunda cezasızlık sadece rüşvet alan yönünden sözkonusu olduğundan ve rüşvet veren kişi cezalandırıldığından rüşvet konusu şeyin müsadere edilmesi mümkündür.331 Zira etkin pişmanlık nedeniyle ceza verilmemesi suçun işlenmediği anlamına gelmez.332 Öte yandan rüşvet konusu şeyin soruşturma makamlarına teslim edilmesi gerektiği 254’üncü maddede belirtildiğinden yetkili mercilere başvurulmaksızın sahibine iade edilmesi durumunda etkin pişmanlığın şartları oluşmayacaktır.333 Ayrıca suç tamamlandığında gönüllü vazgeçme de söz konusu olmayacak ancak takdiri indirim sebebi olarak değerlendirilebilecektir.334

Fıkranın 2’nci cümlesi ise rüşvet alma konusunda anlaşan kamu görevlisinin etkin pişmanlığını düzenlemiştir. Dolayısıyla, rüşvet anlaşması yapıldıktan ve fakat soruşturmaya başlanmadan önce kamu görevlisinin durumu yetkili makamlara haber vermesi durumunda kamu görevlisi etken pişmanlık hükümlerinden yararlanacaktır.

Ancak bu ihtimalde henüz elde edilen bir hak veya menfaat bulunmadığından müsadere hükümleri uygulanmayacaktır.335

      

330 TEZCAN/ERDEM/ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 824.

331 TOROSLU:Ceza Hukuku Özel Kısım, s.300.

332 GÖKCAN : Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.571.

333 GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.571; TEZCAN/ERDEM/ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Hukuku, s. 825

334 TEZCAN/ERDEM/ÖNOK: Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 825.

335 ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.926.

c) Rüşvet Verenin Etkin Pişmanlığı

Rüşvet veren kişinin etkin pişmanlığı ise TCK’ nın 254’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında “Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, soruşturma başlamadan önce, pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını haberdar etmesi hâlinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz; verdiği rüşvet de kamu görevlisinden alınarak kendisine iade edilir.”

biçiminde düzenlenmiştir.

Kanunun cezasızlık nedeninin uygulanabilmesi için rüşvet alan kişinin

“pişmanlık” duymasını şart koşmazken, rüşvet veren yönünden bu şartı araması eleştirilmiştir.336 Ancak pişmanlık şartına ilk fıkrada yer verilmemiş olunması failin pişmanlık duymasının gerekli olmayacağı anlamına gelmez. Zira suçu kendiliğinden ikrar eden yada aldığını iade eden kişinin içinde bulunduğu durum pişmanlığını zaten gösterir.337

Rüşvet konusu şey ise rüşvet alan kişiden alınarak, rüşvet verene iade edilirken338; rüşvet suçu tamamlanmasına rağmen müsadere hükümleri uygulanmayacaktır.339

d) Rüşvet Suçuna İştirak Edenin Etkin Pişmanlığı

Rüşvet alan ve veren dışında bu suça iştirak eden diğer kişilerin de soruşturma başlamadan önce pişmanlık duyarak durumdan soruşturma makamlarını       

336 TOROSLU: Ceza Hukuku Özel Kısım, s. 300-301.

337 GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.572.

338 SOYASLAN:Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.518 ; TOROSLU: Ceza Hukuku Özel Kısım, s. 300;

GÖKCAN: Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet, Banka Zimmeti, İrtikap, Rüşvet Suçları ve Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar, s.572; ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 227.

339 ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA: Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.927;ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 226.

haberdar etmesi durumunda bu kişilere de rüşvet suçuna iştirakten dolayı ceza verilmeyecektir.340

Böylece rüşvet alan ve veren dışında suça iştirak eden diğer kimselerin de faillerden bağımsız olarak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları imkanı tanınmıştır.341

2. TEŞEBBÜS

Daha önce de belirtildiği üzere rüşvet suçu, kural olarak kamu görevlisinin rüşvetin konusunu oluşturan yararı elde ettiği anda tamamlanmış342 olacaktır. Ancak rüşvet anlaşmasının yapılmasıyla da suç tamamlanmış gibi cezaya hükmedilecektir.(TCK. m. 252/1)343

5237 sayılı Türk Ceza Kanununda 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunundan farklı olarak rüşvet suçu tek suç olarak düzenlenmiştir ancak suç çok failli bir suç olduğu için rüşvet alma eylemi biçiminde gerçekleşen rüşvet suçu ile rüşvet verme eylemi biçiminde gerçekleşen rüşvet suçunu oluşturan davranışları teşebbüs344 açısından ayrı ayrı incelemek gerekmektedir.345

      

340 TOROSLU: Ceza Hukuku Özel Kısım, s.301.

341 ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA: Ceza Hukuku Özel Hükümler, s.927

342 Hafızoğulları-Özen, suçun, varlığı için öngörülmüş olan zorunlu en son unsurun gerçekleştiği anda tamamlanmış olacağını belirtmiştir. (HAFIZOĞULLARI-ÖZEN: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2010, s. 328). Soyaslan, suçun tamamlanması kavramını objektif ve sübjektif tamamlanma olmak üzere ikiye ayırarak, sübjektif tamamlanmayı “fail tarafından ve fail açısından fiili oluşturan faaliyetin bitirilmesi” olarak objektif tamamlanmayı ise, “failin dışında hareketin neticesinin gerçekleşmesi” olarak tanımlamıştır. (SOYASLAN : Teşebbüs Suçu, Ankara 1994, s.17.)

343 TOROSLU:Ceza Hukuku Özel Kısım, s.298.

344 Sözüer, suça teşebbüsü “sübjektif olarak bütünüyle tamamlanmak istenen, ancak objektif olarak tamamlanmayan” cezalandırılan bir davranış olarak tanımlamıştır. (SÖZÜER: Suça Teşebbüs, İstanbul 1994, s.157-158.)

345 ÖZEN :İrtikap Ve Rüşvet Suçları, s. 207.

Belgede RÜŞVET VE İRTİKAP SUÇLARI (sayfa 90-100)