Bitkinin Oluşumu

Yeryüzünde Allah’ın sanat eserlerinden biri olan bitkiler, Kur’an’ın, insanın dikkatini çektiği konulardan biridir. Ayrıca o, yeryüzünde her türlü renk ve bitkinin bizim hizmetimize verildiğini bildirmiştir.³

Yeryüzünde milyonlarca bitki türü bulunmaktadır. Hepsinin rengi, çiçeği, kokusu ve şekli birbirlerinden farklıdır. Oysa hepsi belli iklim şartları içinde nemini topraktan alıp çıkmaktadır, hepsi aynı suyla beslenmektedirler ve aynı güneşten faydalanmaktadırlar. Bunlara rağmen hepsinin farklı olması insanın şaşkınlığını artırmaktadır.⁴

1 Kur’an Araştırmaları Grubu, Kur’an Hiç Tükenmeyen Mucize, s. 159.

2Okşar, Şemsüddin es-Semerkandî’nin İlmü’l Âfâk ve’l- Enfüs Adlı Eseri, s. 106.

3 Nahl 16/13:

اَمَو

َّاَرَذ

ّْمُكَل

ِّضْرَ ْلْايِف

ّ افِلَتْخُم

َُّۜهُناَوْلَا

َّّنِا

َّكِل ٰذي ۪ف

ّ ةَيٰ َلْ

ٍّمْوَقِل

َّنوُرَّكَّذَي

“Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır.”

4 Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, C. VI, s. 3281.

Bitkilerin birbirlerinden farklı olmasının yanı sıra onlar çiftler halinde yaratılmışlardır. İki ayette¹ de yeryüzündeki bitkilerin ve meyvelerin çiftler halinde yaratıldığı anlatılmaktadır. Bitkiler üzerinde yapılan incelemelerde erkeklik ve dişilik vasıflarının olduğu ve bu farklı organlar sayesinde bitkilerde üremenin gerçekleştiği bilinmektedir. Bitkilerin üremeleri şu şekilde olmaktadır:

Tohumlu ve çiçekli bitkilerde erkek ve dişi üreme hücreleri bulunmaktadır. Bu hücrelerin her ikisi de çiçeğin ortasında bulunan erkek ile dişi organını üretmektedir.

Dişi organın yumurtalık denen şişkince bölümünde küçük ve yuvarlak tohum taslakları, bunların içinde de dişi üreme hücreleri bulunur. Erkek üreme hücreleri ise erkek organın başçık bölümünün ürettiği çiçek tozlarının içinde saklı bulunmaktadır.

Çok hafif olan çiçek tozları rüzgârla ya da çeşitli hayvanlar aracılığıyla çiçekten çiçeğe taşınırken, içlerinden bir bölümü dişi organın tepeciğine yapışıp kalır. Daha sonra bu çiçek tozu boyuncuktan aşağıya doğru inerek yumurtalıklardaki tohum taslaklarına/ovulese ince bir borudan uzanır. Erkek üreme hücresi de bu borudan geçer ve tohum taslağının içindeki dişi üreme hücresiyle birleşir. Erkek ve dişi üreme hücrelerinin birleşmesine döllenme denir.²

Kur’an’ın indiği zamandaki toplum tarafından bilinmeyen bu şekilde bitkilerin çiftler halinde olmasını bildirmesi mucizevi yönünü göstermektedir. Kur’an’da çift yaratmadan bahseden ayetlerin yanı sıra her şeyin çift olduğuna da değinilmektedir.³ Bu ayette herşeyin çiftiyle yaratıldığı belirtilir. Bunun evrendeki tezahürünün bir örneğini atomlarda görmek mümkündür. Evrendeki tüm maddelerin yapı taşı olan atomlar sırf proton, nötron ve elektronlardan oluşmamıştır. Atomun daha karmaşık bir yapısı bulunmaktadır. Onun en küçük yapısı bile eşler halinde yaratılmıştır.

“Yeryüzüne bakmazlar mı, orada her türden nice güzel ve yararlı bitkiler bitirdik. Şüphesiz bunlarda (Allah'ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar.”

Ra’d 13/3:

“O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah'ın varlığını gösteren) deliller vardır.”

2 Kur’an Araştırmaları Grubu, Kur’an Hiç Tükenmeyen Mucize, s. 156-157.

3 Yasin 36/36:

“Yerin bitirmekte olduklarından, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah sübhandır) yücedir-kusurlardan münezzehtir.”

Proton’nun zıttı anti-proton, nötronun zıttı anti-nötron, elektronun zıttı pozitron, nötrinonun zıttı ise anti-nötrino’dur.¹

Kur’an’da bin dört yüz yıl önce bahsedilen her şeyin çiftleriyle yaratıldığı ayeti günümüzde modern fiziğin yapılarından bir olan Parity kuralına ışık tutmaktadır.²

Kur’an’da bitkilerin üremesinin sonuçlarından bir olan meyveler³ de insanlara delil olarak sunulmuştur. O dönemdeki Mekke- Medine coğrafyasında hâkim olan meyvelerin delil gösterilmesi insanların onları kolayca anlayabilmesi içindir. Çünkü insanoğlu için gördüğü şey üzerinden örnek verilmesi bahsedilen konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.

Arap coğrafyasındaki bitkilerin delil olarak verildiği ayetlerden birinde zeytin, hurma, üzümlerden bahsedilmektedir.⁴ Zeytin eski çağlardan beri önemli bir besin kaynağı ve tıpta ilaç olarak kullanılan bir bitkidir. Ağacı çok uzun ömürlüdür. Ayrıca asiti alınmış zeytinyağının sindirimi kolaydır. İç organlar üzerinde birtakım olumlu tesirlerinden bahsedilmektedir.

Bir diğer bitki olan hurmanın meyvesi çok besleyicidir. Hazmı kolay olup, ziraate uygun olmayan yerlerde ve çöllerde yetiştirilebilir. Yapraklarından sepet, liflerinden urgan yapılır. Kurusu da uzun süre bozulmadan özelliğini korumaktadır.

Üzümün de kurusu hayli dayanıklı olup, suyundan sirke, pekmez gibi faydalı içecekler elde edilir. Doyurucu ve besleyici özelliği yanında birçok faydaları bulunduğuna işaret edilir.⁵

Allah bitkiler ve ağaçlara beslenme, üreme ve büyüme gücü vermiştir. Onlara toprağımsı, buharımsı ve ateşimsi parçaları gıda olarak sunmuştur. Gıdalardan da ilginç çiçekler, latif meyveler, ince yapraklar, üzerinde çeşitli türleri ve sınıf sınıf kılları taşıyan yaratmıştır. Ayrıca yaprakların meyveleri koruma görevi de vardır.

Dalları ve kısımları ise meyveleri güneş ışığının yakıcı ve kurutucu etkisinden, meyvelerin itidalini ve letafetini küflenmekten ve bozulmaktan, ekşimek suretiyle rüzgârın, yerden yükselen toz ve dumanların etkisinden korumaktadır. Yapraklarda

1 Dorman, Allah’ın Parmak İzi, s. 68; Nurbaki, Haluk, Kur’an-ı Kerim’den Ayetler ve İlmi Gerçekler, DİB Yay., Ankara 2015, s. 27.

2 Nurbaki, Kur’an-ı Kerim’den Ayetler ve İlmi Gerçekler, s. 27.

3 Nahl 16/67; Ra’d 13/4; En’âm 6/99.

“Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır.”

5 Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, C. VI, s. 3279-3280.

bulunan damarlar aracılığı ile de gıda ve nemler bitkinin organlarına çekilir. Meyveleri koruyabilmesi için yaprakların damarları güneş ışığından ve ortamın sıcaklığından bozulmazlar.¹

Alllah’ın bitkiler hakkında bir diğer hikmeti ise ağaçların büyümesinin kışın durmasıdır. Bu sürede ağaçların; meyve, yaprak ve çiçeklerden arınması onun dinlenmek suretiyle bütün bunların hepsini taşıyabilmesi açısından kuvvetlenmesi içindir. Böylece sonraki dönemde ağacın büyümesi, çiçek ve meyve vermesi güçlenmektedir.²