• Sonuç bulunamadı

4. TEVÂRİH-İ CEZÎRE-İ GİRİD’İN KAYNAKLAR

4.1.5 Tevârîh-i Ikrıtiş

4.1.5.1. Birebir Yapılan Aktarmalar

Müellifin “Tevârîh-i Ikritiş”’ten yararlanırken genel olarak değiştirmeden aynen aktarım yapmıştır. Bunlara birkaç örnek verecek olursak;

332 Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 135b.

333 Tevarih-i Ikrıtiş (Girid), İ.Ü. Nadir Eserler Kütüphanesi, Ty., No: 2536, s. V.1-13. 334 Tevarih-i Ikrıtiş (Girid), vr.336-352.

Nakd-i bihîn hamd ü senâ ve genc-i semin şükr-i icâbet-intimâ ol cenâb-ı kibriyânın serâ perde-i bârgâh-ı azamet celal ve mukassim-i erzâk dergâh ber- cûd-i nevâline pâşide kılınır ki feth-i cedîd-i Girid ile dîn ü devleti te’yîd ve şevket-i İslâmı te’bîd ve tahlîd eyledi. (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 1b)

Nakd-i bihîn hamd [ü] senâ ve genc-i semin şükr-i icâbet-intimâ ol cenâb-ı kibriyânın serâ perde-i bârgâh-ı azamet celal ve mukassim-i erzâk dergâh ber- cûd-i nevâline pâşide kılınır ki feth-i cedîd-i Girid ile dîn [ü] devleti te’yîd ve şevket-i İslâmı te’bîd ve tahlîd eyledi. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 135b)

Baʻdehu sitte ve hamsînde bi’d-defaʻât ve nice bin istîsâlden sonra Ab-ı Koron’u ve Resmo’yu ve nice kılâʻ vü bukāʻı teshîr ve harbîleri gılaf-ı şimşîr kılınıp ekber kılaʻı olan Kandiye ve cânib-i şarkīsinde bir iki hisâr dahi kalmıştır. Hâlâ küffârı makām-ı hayret ve inkisârda hezâr havf bîn ile hücûm-ı guzât-ı İslâma müterakkiblerdir. .(Tevârîh-i Ikritiş, vr. 11a)

Baʻdehu sitte ve hamsînde bi’d-defaʻât nice bin istîsâlden sonra Ab-ı Koron’u ve Resmo’yu ve nice kılâʻ vü bukāʻı teshîr ve harbîleri gılaf-ı şimşîr kılınıp ekber kılaʻı olan Kandiye ve şarkīsinde bir iki hisâr dahi kalmıştır. Hâlâ küffârı makām-ı hayret ve inkisârda hezâr havf bîn ile hücûm-ı guzât-ı İslâma müterakkiblerdir. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 142b)

4.1.5.2. Özetleyerek Verme

Hasan Efendi’nin “Tevârîh-i Ikritiş” adlı eserden yararlanma yöntemlerinden biri de Ikritiş’deki konuyu kısaltarak verme şeklindedir. Bu kısaltmalar bazen cümle bazen de kelime olmuştur. Bunlara örnek verecek olursak;

Ve etbâğına bi’l-külliye tiğʻi kadri yürütüp Cezâyir emvâlini bi’t-tamâm gemilere doldurup kaysere gönderdi. (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 7b)

Ve etbâğına bi’l-külliye tiğʻi kadri yürütüp kaysere gönderdi. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 140a)

Cezâyir deryâ-yı Rumdan dördüncü iklimde Ikritiş ki tahfîf-i içün evvelinden hemze-i hazf ve âhirinden şîn terhim olunup gayri bu mahreç münasebetiyle kaf ve kâfa ve gâh dâl ve gâhî tâya kalb ü tebdîl kılınmakla Girid denilmiştir.(Tevârîh-i Ikritiş, vr. 2a)

Cezâyir deryâ-yı Rumdan dördüncü iklimde Ikritiş ki tahfîf-i ibâret içün evvelinden hemze-i hazf ve âhirinden kaf kâfa ve gâh dâl ve gâhî tâya kalb[ü] tebdîl kılınmakla Girid denilmiştir. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 136a)

Hükemâ ve e’imme tahkîki üzere bu cezîrede maʻden-i zeheb ve fizza mevcûddur. Ve hâlis antimon ve cümle mahsul-i güzîdesi hâsıl olur. Aslı zaferân ve ladin bunda olur. Ve ilm-i musikî bu cezîrede istinbâd olunmuştur. Ve dahi belinbus eder mevzi canavarlardan kurt ve tilki olmaz. Ve baykuş âhir yerden getirseler fi’l-hâl mürd olur. Anda mâ-i saʻleb taʻayyüş etmezler.(Tevârîh-i Ikritiş, vr. 2b-3a)

Hükemâ ve e’imme tahkîki üzere bu cezîrede maʻden-i zeheb ve fizza mevcûddur. Ve hâlis antimon bunda olur. Ve ilm-i musikî bu cezîrede istinbâd olunmuştur. Ve dahi anda mâ- i saʻleb taʻayyüş etmezler. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 136b)

Ve ol cezîre serâpâ dâr-ı kâfir olup mürûr-ı eyyâmla helâk olduklarında evlâd zerârîleri gittikçe îmân ve İslâmdan baʻîd ve ümmet-i Muhammed aleyhi’s-selâm adâvetleri mezîd oldu. (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 9a)

Ve ol cezîre serâpâ dâr-ı kâfir olup mürûr-ı eyyâmla helâk olduklarında evlâd zerârîleri gittikçe îmân ve İslâmdan baʻîd ve ümmet-i Muhammed’e adâvetleri mezîd oldu. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 141a)

Venedik hissesine düştü. Ve sâbıka Sultân Süleyman zamânında Hayreddin Kapudân Paşa dahi dokuz yüz kırk beş Saferinin on beşinci günü yüz kırk pâre gemi ile Girid’e varıp evvelâ Milepotamo ve Milonyo nâm hisâra çıkılıp ve er döktüler. …… Ekseri esîr ve bâkīsi tuʻme-i şimşîr oldu. Baʻde Eskilatye ve Estilo nâm iki hisâr dahi alınıp nahiyelerinden seksen pâre karye gāret ve ol sene Girid ceziresine küllî hasâret olundu. Bir haftada cümle etrafı devr-i gāret olunup onbeş binden ziyâde esîr alınıp ve İstanbul’a gönderildi. Baʻdehu baʻzı avâ’ik hasebiyle taʻarruz olunmayıp Kıbrıs fethinden sonra sulh münʻakid olmakla bu âna dek Venedik Beyleri yedinde kalmışidi. (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 9a-b, 10a)

Venedik hissesine düşüp bu âna dek kalmış idi. Sâbıka Hayreddin Paşa Girid’den beri ekser cezâiri aldıktan sonra dokuz yüz kırk beş Muharreminde Girid’e varıp Meramilo ve Ab-ı Koron kalʻalarını gāret ve tahrîbten sonra hısn-ı hasîm Hanya’ya asker döküp kalʻanın metânetinden fethi müyesser ve mümkün olmamakla etrâfını gāret [ü] hasâret edip baʻdehu Menolgo ve Estiye nâm iki hisârı alıp etrâfında seksen karye halkını esîr etmekle cezîrenin imâretine ve intizâmına ol sene olan külli rahne vermiş idi. Baʻdehu baʻzı avâ’ik hasebiyle taʻarruz olunmayıp Kıbrıs fethinden sonra sulh münʻakid olmakla bu âna kadar Venedik Beyleri yedinde kalmış idi (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 141b)

Her sâl bezl-i emvâl ve cemʻ-i ricâl ve tertîb-i sefîne emsâli tekellüfât-ı sakkâki kendüğünde nisbet-i itʻâb nefs- i beden ve irtikâb-ı mihendir terk buyrulur ise ol mukābelede her sene tahammül-i esfâr ve ahtârdan (Tevârîh- i Ikritiş, vr. 6a)

Her sâl bezl-i emvâl ve cemʻ-i ricâl ve tertîb süfün ve beden ve irtikâb-ı mihendir terk buyrulur ise ol mukābelede her sene tahammül-i esfâr ve ahtârdan kendülere hâsıl olan mâlik- i izʻâfın tayyib-i hâtır ile bizden alsınlar. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 139a)

4.1.5.3. Yapılan Eklemeler

Hasan Efendi, Tevârîh-i Ikritiş’ten yararlanırken bazen kendine göre eklemeler yaptığı gibi kimi zamanda değişiklikler yapmıştır. Bunlara örnek verecek olursak;

Bir zaman ehl-i İslâm zarûrî küffârın taht-ı yedinde kalıp mürûr-ı eyyâmla kibâr-ı meşâyıh ve ulemâdan çok kimesne zuhûr eylemişti (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 3b)

Bir zaman ehl-i İslâm zarûrî küffârın taht-ı yedinde kalıp mürûr-ı eyyâmla kimi hicret eyledi ve kimi hâşa reddet-i ihtiyâr edip ânda kaldı. Ol müddette kibâr-ı meşâyıh ve ulemâdan çok kimesne zuhûr eylemişti. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 137a)

…..cümle dâr u diyâra mâlik-i hakīki ancak olur. Kâh mutiʻa temlîk eder….(Tevârîh-i Ikritiş, vr. 10a)

…..cümle dâr [u] diyâra mâlik-i hakīki ancak Mevlâ-yı zü’l-celâldir. Kâh mutiʻa temlîk eder… (Tevârîh-i Cezîre- i Girid, P., vr. 141b)

Bir rivâyette anlar mezbûrun teveccühün istimâʻ ettikte çıkıp havflarında Ikritiş’ine gittiler ve ânda sâkin oldular. (Tevârîh-i Ikritiş, vr. 4b)

Bir rivâyette anlar mezbûrun teveccühün istimâʻ ettikte çıkıp havflarında Girid’e gittiler ve ânda sâkin oldular. (Tevârîh-i Cezîre-i Girid, P., vr. 137b)