• Sonuç bulunamadı

Bilinen Geçmiş Zaman

II. BÖLÜM: BİÇİM BİLGİSİ

10. FİİL ÇEKİMİ

10.6. Bilinen Geçmiş Zaman

-dXm:

sözingizni úabÿl úıldım “Dediğinizi kabul ettim.” 70a/2, ölgende bolmadım “(Sen) öldüğünde yoktum.” 77a/9, òiõmetinge yaramadım “(Senin) bakımına faydam olmadı.”

77a/9

anıng aóvÀline raóm eylemedim “Onun hâline acımadım.” 8b/5, müselmÀn bolung tidim úabul úılmadılar “‘Müslüman olun.’ dedim, kabul etmediler.” 37b/10, Kazvinni singe birdim “Kazvin’i sana verdim.” 46b/5, bir ayaú su bermedim “Bir bardak su vermedim.”

77a/9

úÀbıø-ı ervÀó-ı benì Àdemi sining úabøa-yı iútidÀrınga úoydum “İnsanların ruhlarını teslim almayı senin yetkine bıraktım.” 8b/6, imÀmàa uydum “İmama uydum.” 38b/12, aàaç birlen şaàÀlnı urdum irse úıràavulnı taşlab úaçtı “Ağaçla çakala vurduğum zaman (çakal) sülünü bırakıp kaçtı.” 45b/3

sunıng yaúasında kördüm ki bir şaàÀl bir úıràavulnı aldı “Suyun yakasında gördüm ki bir çakal, bir sülünü yakalamış.” 45b/2-3, kördüm Úozı Tegin ÒÀn “Gördüm (ki) Kozı Tegin Han(mış).” 74b/8

II. tekil kişi:

-dXng:

bir ay toy úıldıng “Bir ay (boyunca) şölen yaptın.” 68b/11-12, burunúı ötkenlerniŋ sözlerini yalàan úılmadıng “Öncekilerin sözlerini yalan çıkarmadın.” 71b/12, bu oàlanı úaydın aldıng “Bu oğlanı nereden getirdin?” 85b/7, atang öldi sin yaş úaldıng “Baban öldü, sen küçük (yaşta) kaldın.” 89b/9

125 bu yamanlıúnı kılàan sin imes irding oàlung irdi “Bu kötülüğü yapan sen değildin, oğlundu.” 70a/12-70b/1

sin melekü’l-mevt-i mÀmÿre oldung “Sen, yer yüzünün ölüm meleği oldun. ” 8b/5-6 tiken birlen kişiniŋ boynın üzdüng “Dikenle adamın boynunu kopardın.” 71a/11-12 III. tekil kişi:

-dX:

ùÀ’vus KÀbile çıútı “Tavus, Kâbil’e çıktı.” 12b/9-10, úızdın başúa yatdı “Kızdan ayrı yattı.” 37a/11, ÀşikÀre bolur tib úorútı “Açığa çıkar diye korktu.” 37b/8, Oàuz ÒÀn úaçtı

“Oğuz Han kaçtı.” 41b/9, bir çürük yıàaçnıng arasında oàlan toàurdı “Bir çürük ağacın arasında çocuk doğurdu.” 42a/4-5, Fevdek ol loúmanı yirdin köterib tenÀvül úıldı ve lezìz kördi “Fevdek, o lokmayı yerden alıp yedi ve lezzetli buldu.” 29b/8-9, òÀn òÀtÿnı birlę kingeşib òasta boldı “Han, karısıyla anlaşıp hasta (ymış gibi) oldu.” 76b/10-11, Tuàrul Big sekiz ming kişi birlen yolnıng bir yanında turdı “Tuğrul Bey, sekiz bin kişiyle yolun bir tarafında bekledi.” 79b/9-10, atını Burúas úoydı “Adını Burkas koydu.” 88b/3

İblìs ùÀvus işÀreti birle yılan úÀşıàa kildi “İblis, tavusun işaretiyle yılanın yanına geldi.” 11a/11, Nÿó èAleyhi’s-selÀm seksen kişi birle keştìàa kirdi “Nuh Aleyhiselam seksen kişiyle gemiye girdi.” 26b/1-2, bir kün bir loúma gÿşt nemek-sÀra tüşitdi “Bir gün bir lokma et, tuzlu zemine düştü.” 29b/8, biglerin çaúırıb kingeşti “Beylerini çağırıp danıştı.

” 38a/10, munıng atası bizing aldımızda öldi “Bunun babası bizim önümüzde öldü.”

42a/6, ol vezìr vefÀt úılandın song pÀdişÀh Selçuúı vezìr ornına kiçürdi “O vezir öldükten sonra padişah, Selçuk’u vezir makamına geçirdi.” 64b/4-5, bir yılàaça kişi birle sözleşmedi

“Bir yıla kadar kimseyle konuşmadı.” 73a/11 I. çoğul kişi:

-dUk:

Metinde 1. çoğul kişiye ait çok az veri bulunmaktadır; aşağıdaki örneğin dışında kalan kullanımlar birleşik çekimlerdir:

biz ikimizge müselmÀn bol tidi úabÿl úılmaduú “Biz(im) ikimize ‘Müslüman ol.’

126 dedi. Kabul etmedik.” 38a/8-9

Şu cümlede anlatıcının üslubu gereği “ben” yerine kullanılmıştır:

Ögürcıúnıŋ biş oàlınıng neslini beyÀn úılduú “Ögürcık’ın beş oğlunun neslini anlattık.” 86a/5-6

II. çoğul kişi:

-dIngIz:

Bu biçimbirimin art ünlülü tanıkları metinde yoktur:

pÀdişÀhım munga IãfahÀnnıng daruàalıúın birdingiz “Padişahım, buna Isfahan’ın yöneticiliğinizi verdiniz.” 47a/2-3, siz üç uluàıŋız altun yayı tapıb kitürdiŋiz üçüŋiz anı bozub üleştiŋiz “Siz üç büyüğünüz altın yayı bulup getirdiniz, üçünüz onu bölüp paylaştınız.” 49a/5-6, tirikliginde hem siz ikingiz irdingiz “Sağlığında da siz ikinizdiniz.”

77a/5

-dInIzlAr:

Yalnız bir kez kullanılmıştır:

yay ve oúnı tapıp kiltürdingizler “Yay ve oku bulup getirdiniz.” 49a/9 III. çoğul kişi:

-dIlAr:

anlar İblìsi tanımadılar ve sordılar kim ni sebebdin yıàlayur sin “Onlar İblis’i tanımadılar ve sordular ki -Neden ağlıyorsun?” 11b/3-4, Úara ÒÀn birlen Oàuz ÒÀn ikisi ãaf tartıb uruştılar “Oğuz Han ile Kara Han ikisi saf tutup savaştılar.” 39a/2-3, Úanú aytdılar

“Kank dediler.” 41a/6, tört ming yılàaca ol yirlerde olturdılar “Dört bin yıla kadar o yerlerde oturdular.” 42b/5, bir yıl uruşdılar “Bir yıl savaştılar.” 45a/2, on ming kişi anıng úatıàa yıàıldılar “On bin kişi onun yanına toplandılar.” 46a/9, Úozıcını bend úıldılar

“Kozıcı’ yı bağladılar.” 79b/6

kim atúanın bilmediler “Kimin attığını bilmediler.” 39a/5, izini kördiler “İzini buldular.” 75a/2, Buàra ÒÀn avdın kildi anàa hem i şitdürdiler “Buğra Han avdan geldi,

127 ona da duyurdular.” 75a/5, Suvaràa kişi yiberdiler “Suvar’a adam gönderdiler.” 76b/12, ölük üstine kilmediler taşlab kitdiler “Ölü üstüne gelmediler, bırakıp gittiler.” 77a/6-7, onlar òÀnlıú úıla bilmediler “Onlar hanlık yapamadılar.” 81b/3

Ekin birleşik çekimleri:

Metinde yalnız -DX + kişi ekleri + irse yapılı tanıklar bulunmaktadır. Ancak bu yapı, geçmiş zamandaki bir koşula işaret etmemekte; “-dığı zaman, -ınca/- ince” anlamında bir zaman zarfı oluşturmaktadır:

oàlan bir yaşıàa at[d]ı irse Úara ÒÀn ilge savın saldı “Oğlan bir yaşına basınca Kara Han halka haber gönderdi.” 36b/2, òÀn kelinlerdin sordı irse uluà kelin aydı oàlungız müselmÀn bolubturur “Han, gelinlerden sorunca büyük gelin dedi (ki) -Oğlunuz Müslüman olmuş.” 38a/7, anlar kilib Oàuz ÒÀnnıng itegine iki úolları birlen muókem yapıştılar irse òÀn alaràa Uyàur tidi “Onlar gelip Oğuz Han’ın eteğine iki elleriyle sıkıca yapışınca han onlara Uygur (diye) ad verdi.” 39a/1-2, munı òÀnga maèlÿm úıldılar irse òÀn aytdı munıng atası bizing aldımızda öldi àamòorı yoú “Bunu hana anlattıkları zaman han dedi (ki): -Bunun babası bizim önümüzde öldü, derdini yüklenecek (kimsesi) yok.” 42a/5-6, aàaç birlen şaàÀlnı urdum irse úıràavulnı taşlab úaçtı “Ağaçla çakala vurduğum zaman, (çakal) sülünü bırakıp kaçtı.” 45b/3, ol on yıl òÀnlıú úılıb kitkenining kiyinidin kitdi irse anıng oàlı AãilõÀdeni òÀn úıldılar “O, on yıl hanlık edip gidenin arkasından gidince onun oğlu Asilzâde’yi han yaptılar.” 81a/6-7; ol kün ki Doylı Úayı ÒÀn öldi irse biziŋ yurtımız tuman tutub úaranàu boldı “Doylı Kayı Han öldüğü gün, bizim yurdumuz(u) duman bürüyüp karanlık oldu.” 68b/2-3, Salurdın İsóÀk İsmÀèìl atlı bir kişi bir yirdin kile turur irdi kördi irse Timür Tuàlı ÒÀnıng öyi köçe turur atdın tüşüb olturdı “Salur’dan İshâk İsmail adlı bir kişi bir yerden geliyordu, Temür Tuğlı Hân’ıng evinin göçmekte olduğunu görünce attan inip oturdu.” 88a/10-12

10.7. Öğrenilen Geçmiş Zaman I: -mIş