• Sonuç bulunamadı

B. Bilgi Toplumu

2. Bilgi Toplumunun Özellikleri

Bilişim teknolojilerine dayalı olarak şekillenen bilgi toplumu günümüz sanayi toplumundan farklı bir toplum özelliği sergilemektedir. Bilgi toplumunun farklılık taşıyan temel özellikleri aşağıda sıralanmaktadır.

a. Bilginin Önem Kazanması

Sanayi toplumunda ön planda olan maddi ürünlerin üretimi yerine bilgi toplumunda, bilgi üretimi önem kazanmıştır. Böylece bilgi toplumunun lokomotif gücü ve temel kaynağı bilişim teknolojisinin ürünü olan bilgidir. Bilgi toplumunda bilgisayarlar, bilginin kitle halinde üretilmesini, işlenmesini, dağıtılmasını, saklanmasını ve kullanılmasını sağlamaktadır.

Bilgi toplumunun iletişim altyapısı, belli merkezlere bağlı nokta-ağ sistemi ve ağ sistemlerinden oluşmaktadır. Bu sistemlere bağlı olan bilgi bankaları, araştırma merkezleri ve kişisel bilgisayarlar sayesinde bilgi üretimi bilgi-işlem teknolojisi sistemi içinde gerçekleşir. Bilişim bilgisi, bilgi toplumunda gerçekleştirilen üretim faaliyetlerinin ana girdisi ve tüketimin en önemli girdisi haline gelmektedir.

b. Küreselleşme

Günümüzde ulusal ekonomilerin birbirleriyle olan yoğun ilişkileri, artan bilgi ve enformasyon talebi bilişim sektörünün genişlemesine neden olmaktadır. Bu nedenle sektör ulusal ve uluslararası düzeyde sürükleyici sektör haline gelerek küreselleşme eğilimine gitmektedir. Đletişim sistemleri gelişimi ile ülke sınırları

küçülerek bölgesel bloklaşmaya dayalı bütünleşme eğilimleri gerçekleştirmiştir. Bilgi toplumunda bölgesel gelişmeler ve birleşmeler önem kazanmakta olup, küresel ekonomi ve uluslararası rekabet etkin olmaktadır.

c. Bilgi Sektörünün Doğuşu

Sanayi toplumunda tarım, sanayi ve hizmet sektörleri varken, bilgi toplumunda bu sektörlere bilgi sektörü de eklenmiştir. Bilgi toplumunda bilişim bağlantılı sanayiler sayesinde bilgi sektörü toplumsal yapıda önemli bir konumdadır. Sektörün altyapısının devlet tarafından kurulmasıyla bilgiye dayalı insan sermayesi ön plana çıkmaktadır.

Bilgi sektöründeki istihdamla ilgili yapılan çalışmalarda OECD tarafından hazırlanan bilgi tabanlı mesleklerden yararlanılarak gerçekleştirilen ISCO (Meslekler Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması) işgücü sınıflamasının 1.,2.,3. gruplarına dahil olanlar bilgi sektöründe çalışanlar olarak değerlendirilmiştir. Çalışanların sektörlere göre sınıflaması şu şekildedir;

- Bilgi Sektörü

◦ Teknik ve uzmanlık gerektiren işlerde çalışanlar ◦ Đdare, yürütme ve yönetimde çalışanlar

◦ Sekreterya hizmetlerinde çalışanlar - Tarım Sektörü

◦ Çiftçilik, hayvancılık, ormancılık, avcılık vb. alanlarda çalışanlar

- Sanayi Sektörü

◦ Endüstri ürünleri üretiminde çalışanlar ◦ Madencilik alanında çalışanlar

- Hizmet Sektörü

◦ Taşıma ve haberleşme alanlarında çalışanlar ◦ Pazarlama ve satış konusunda çalışanlar

d. Çevre Koruma Şuurunun Gelişmesi

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş ile kirlilik, çevre tahribatı ve doğal kaynakların tükenmesi gibi sorunların ortadan kalkarak; temiz çevre, doğa ile uyum içinde yaşam ve kaynak tasarrufu amaçlanmaktadır. Böylece çevre sorunları bilgi toplumunda önemli ölçüde azalarak doğanın kendini yenileyebilme şansı doğacaktır.

e. Gönüllü Kuruluşların Etkinliği

Bilgi toplumu aynı zamanda kuruluşlar toplumudur. Bu nedenle gönüllü kuruluşlar ön plana çıkacaktır. Gönüllü kuruluşlar birbirine bağımlı ama görüşleri, değerleri ve kavramları açısından farklı olan kuruluşlardır. Kar amacı gütmeyen bu kuruluşlar devlete ya da özel sektöre bağlı olmayıp üçüncü sektör olarak bilgi toplumunda yerini almaktadır.

f. Kişinin Merkezi Konuma Gelmesi

Bilgi toplumunda merkez olan kişidir. Herhangi bir kitabın, veri bankasının veya yazılım programının içinde bulunan değerler olmayıp yalnızca enformasyondur. Bilgi, insanın içinde olup insan tarafından öğrenilir, öğretilir ve kullanılır. Bu nedenle bilgi toplumunda bilgi ile kişi merkezi konuma gelir55.

Yukarıda bilgi toplumunun özellikleri açıklanmıştır. Sonuç olarak bilgi toplumunda en önemli girdiler insan faktörü ve bilginin niteliğindeki değişimdir. Bilgi, hem kişisel bir kaynak hem de kilit ekonomik bir kaynak olarak görülmektedir. Bilgi toplumunda bilgi anlamlı tek kaynak olarak benimsenmektedir. Çünkü bilgi56;

◦ Bilgi, kendi kendine sürekli birikimli olarak yenilenen sınırsız bir üretim

unsurudur.

◦ Temel üretim faktörü olan bilgi kıt kaynak olmayıp artan bilgi birikimi,

artan verimler yasasını geçerli kılmaktadır.

◦ Bilgi, sermaye ve toprak gibi üretim faktörleri yerine ikame edilebilir.

55 Hasan Çoban, Bilgi Toplumuna Planlı Geçiş, DPT Yayını, Mart 1996, s.32-39

56 Peter F. Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum (Çev. Belkıs Çorakçı), Đnkılap Kitabevi, Đstanbul, 1994,

◦ Bilgi, sermaye ve toprağa göre daha akışkandır, taşınabilir ve yer

değiştirebilir.

◦ Bilgi, paylaşılabilir ve bölünebilirdir.

◦ Bilgi, sermaye ve toprak gibi özel mülkiyet konusu olup diğer insanları

dışlamaz.

Bilgi toplumunun temel üretim faktörü olan bilginin özellikleri, bilgi toplumunun daha farklı yapılanmaya gitmesine ve örgütlenmesine neden olmuştur. Bilginin toplum içinde toplanması, işlenmesi, iletilmesi, paylaşılması ve kullanılması yeni bir örgütlenme yapısını oluşturmuştur. Bilgi çağının yeni örgütlenme yapısı;

◦ Esnektir.

◦ Hiyerarşiyi ortadan kaldırıp yatay örgütlenmeyi getirmiştir. ◦ Bilgiye ulaşım ağ düzeni içinde gerçekleşmektedir.

Bilgi çağının kalkınma anlayışı teknoloji odaklıdır. Bilgi ve iletişim çağıyla başlayan küresel rekabette öne çıkabilmenin yolu yeni teknolojilerle rekabetçi üstünlük sağlayabilmektir. Rekabetçi üstünlükler sürekli gelişme ve yeniliklerle kazanılmaktadır. Bu nedenle bilgi, teknoloji ve AR-GE bilgi çağında kalkınmanın temel unsurları haline gelmiştir. Bilgi çağında teknoloji temelli yerel kalkınmanın ön koşulları ve altyapısı ise şunlardır57;

◦ Üniversite ve araştırma kurumları ile diğer teknik eğitim kurumları, ◦ Teknoparklar,

◦ Diğer kent altyapısı birlikte var olmalıdır.

Bilgi toplumuna geçişle bilgide büyük gelişmeler yaşanmıştır. Bilginin biçimi, içeriği, anlamı ve sorumluluğu değişmiştir. Bilgi toplumunda öncelik bilginin üretilmesi ve kullanılması yönünde olup bilişim teknolojisi ile bilgi üretimi gerçekleşmektedir. Bilginin oluşumuna katkıda bulunan ve bilgiyi anlamlı kullanan diğer bir unsur ise insandır. Bilgi toplumunu insanı yenilikçi, yaratıcı, kendini kanıtlayan ve kendiyle rekabet ederek kendini aşan insandır. Ayrıca sosyal

57 Ekrem Demirtaş, “Bilgi Çağının Kalkınma Modeli: Yerel- Bölgesel Kalkınma ve Bölge Kalkınma

Kurumları” , 2004 Türkiye Đktisat Kongresi Bölgesel Gelişme Stratejileri Tebliğ Metinleri, DPT Yayınları, Cilt:7, Đzmir, 2004, s.246

sorumluluklara sahip olup, sorunların çözümü için ortak amaç ve değerlere sahip kişilerle bir araya gelerek örgütlenen, gönüllü çalışan insandır58. Bu nedenle insana yatırım yaparak nitelikli ve eğitimli insan gücü elde etmek amaçlanır.

Bilgi toplumunun eğitimli insanı küresel değerlere sahiptir ve sürekli kendini yenilemek zorundadır. Çünkü yaptığı iş ömür boyu olmayıp gerçekleşen yeniliklerle sürekli değişmektedir. Bu değişime ayak uydurabilmek için eğitim süreklilik gerektirmektedir. Gelişmiş ülkeler kalkınma aşamalarının başlangıcından itibaren insana verdikleri değer ve insana yatırım politikalarının sürekliliği ile günümüzde sahip oldukları ileri teknolojik gelişme düzeyine ulaşmışlardır. Bu faktörlere gereken önemi vermeyen ülkelerin ise ulusal ve uluslararası alanda gelişme şansı azdır.

II. KALKINMA SÜRECĐNDE BÖLGESEL KALKINMANIN

DĐNAMĐKLERĐ

Küreselleşme ve bilgi toplumu olma sürecinde yaşanan gelişmeler bölgeyi, büyüme ve kalkınma süreçlerinde öne çıkarmıştır. Küreselleşme sürecinde ülkeler arası rekabetin yerini artık kentler ve bölgeler arası rekabete bırakması ile bölgesel kalkınma politikaları önem kazanmaya başlamıştır. Bu bölümde kalkınma, bölgesel kalkınma ve bölgenin tanımı yapılarak ekonomik yapılarına göre bölgeler, bölge planları ve gelişme düzeylerine göre bölgeler olmak üzere üç başlık altında toplanan bölge türleri incelenmiştir. Bölgesel kalkınmanın amaç, ilke ve araçları açıklanarak bölgesel kalkınma anlayışındaki yaşanan değişim değerlendirilmiştir.