• Sonuç bulunamadı

B. Yeni Bölgesel Kalkınma Yaklaşımları

8. Öğrenen Bölgeler ve Bölgesel Gelişme

Bir ülke ekonomisi içerisinde bilgi birikimi, yenilikler ve öğrenme bölgeler arasında farklılıklar içermektedir. Bu nedenle bir ülkede mal ve hizmet üreten alt mekanlar olan bölgeler, küreselleşen dünyada rekabet gücünü önemli ölçüde olumlu ya da olumsuz açıdan etkilemektedir. Yenilikler, sürekli öğrenen-unutan ve böylece sürekli olarak güncellenen bilgi birikimine sahip ekonomilerde daha çok ortaya çıkmaktadır. Bölgelerin yenilikçi olabilmeleri ve ekonomik potansiyellerini değerlendirebilmeleri için öğrenmelerini hızlandırarak bilgi birikimlerini arttırmaları gerekmektedir.

Öğrenme süreci kümülatif ve etkileşimli bir süreç olduğu için mekansal yakınlıkla hızlanarak gelişmektedir. Öğrenme süreci bilgi birikimini ve yeni bilgilerin oluşmasını sağlamaktadır. Bu durum da bilgileri yeniliklere dönüştüren girişimcilerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır193. Karmaşık bir araştırma, öğrenme

193 Mesut Albeni ve Murat Karaöz, “Bölgesel Kalkınmada Öğrenme, Bilgi Birikimi ve Yenilik:

Türkiye Đçin Bir Perspektif”, Süleyman Demirel Üniversitesi Đ.Đ.B.F. Dergisi, Cilt:8, Sayı:2, 2003, s.158

ve problem çözme faaliyeti olan yenilik için üç ana öğrenme türü tanımlanmaktadır. Bunlar194;

◦ Yaparak öğrenme: Üretim sırasında, bir teknolojiye ilişkin olarak artımsal

yeniliğe katkı yapacak uygulama bilginin kazanılmasıdır.

◦ Kullanarak öğrenme: Bir nihai ürünün kullanımı sırasında tekrar üretim

sürecine yansıtılabilen deneyimin kazanılmasıdır.

◦ Etkileşerek Öğrenme: Kullanıcılar ve üreticiler arasındaki etkileşme ve

işbirliği sonucu karşılıklı yarar sağlayan öğrenme sürecidir.

Bilgiye dayalı ekonomi, bilgiye dayalı faaliyetlerin üretim süreci içindeki ağırlığının giderek arttığını ifade etmektedir. II. Dünya Savaşı sonrasında bilgi üretimi, dağıtımı ve işlenmesi geleneksel fiziksel üretim süreçleri karşısında önem kazanarak bilgi yoğun sektörlerdeki göreli büyüme bu dönemin başlıca ekonomik eğilimlerinden birisi olmuştur. Aynı döneme ait başka bir gelişme ise, teknolojik değişimin ve inovasyon sürecinin eriştiği hızdır. Hızlı değişim ve gelişme karşısında uzmanlık bilgisinin ömrü kısalarak bireylerin, kuruluşların, bölgelerin ve ülkelerin performansları daha çok öğrenme ve yeni koşullara uyum sağlama yetenekleri ile belirlenmeye başlanmıştır. Bu yetenekler bilgiye dayalı ekonomi kavramını öğrenen ekonomi kavramıyla değiştirmiştir.

Bilgiyi yoğun bir şekilde öğrenerek biriktiren, yenileyen, kullanan ve yenilikler ortaya çıkaran ekonomilere öğrenen ekonomiler denilmektedir. Öğrenme farklı alansal düzeylerde olduğu gibi bölgesel düzeyde de ele alınmaktadır. Bölgeler pek çok açıdan birbirinden farklılıklar göstermektedir. Mekansal yakınlık arttıkça sosyal ve ekonomik aktiviteler ve etkileşim artmaktadır. Bu nedenle, öğrenme bölgesel bir süreçtir.

Bölgelerin öğrenme kapasiteleri, bazı bölgesel unsurların kalitesince belirlemekte ve bölgesel yenilik sistemini oluşturmaktadır. Bu unsurlar195;

194

Metin Durgut ve Müfit Akyos, “Bölgesel Đnovasyon Sistemleri ve Teknoloji Öngörüsü”, Sabancı Üniversitesi Teknoloji Öngörüsü Ve Stratejik Kalkınma Planlama Toplantısı, Đstanbul, 24-26 Mayıs 2001, s.6

◦ Bilgi Altyapısı: Üniversiteler, araştırma kuruluşları, kütüphaneler ve diğer

veri tabanları,

◦ Üretim Altyapısı: Tamamlayıcı, destekleyici( finans kuruluşları gibi) rakip

firmalar, uzmanlaşmış firmalar ve bu firmaların kurmuş olduğu şebekeler, kümelenmeler,

◦ Kurumsal Altyapı: Kamusal kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları,

eğitim, adalet, güvenlik, fiziki altyapı, sağlık gibi kamusal hizmetler ile bölgenin gelenek, alışkanlık ve rutinlerine bağlı sosyal yapısı,

◦ Kamusal Politikalar: Ulusal ve bölgesel kalkınma politikaları,

◦ Müşteri ve Talep Yapısı: Üretim ve üretimde çeşitliliği besleyecek nitelikte

müşteri portföyüdür.

Bölgelere daha genel bir bakış açısını sağlayan ağyapı paradigmasında ekonomik gelişme ve yenilik için başvurulacak organizasyon yapıları, pazarlar ve hiyerarşiler ile sınırlı değildir. Piyasa ekonomilerinin öğrenen ekonomi kavramını vurguladığı bu paradigmanın etkileşerek öğrenme ve sosyal sermaye (ağyapı, norm ve güven gibi karşılıklı yarar için işbirliğini ve koordinasyonu kolaylaştıran sosyal organizasyon) olmak üzere iki önemli önermesi bulunmaktadır. Bu şekilde ağyapı paradigması yaklaşımında bölge, öğrenme ve bilgi üretiminin odaksal noktalan olarak ele alınmaktadır. Bunun sonucunda da bölgeler yenilik ve ekonomik büyümenin çok önemli bir kaynağı olarak öğrenen bölgeler olarak adlandırılmaktadırlar196.

Öğrenen bölge kavramı ise nispeten yeni bir kavram olup son dönem çalışmalarda sıklıkla vurgulanmaktadır. Öğrenen bölge yaklaşımında temel konu, girişimcilerin birlikte çalışma anlayışlarının olması, bölgesel birliktelik sağlanarak, üniversite, mahalli idareler ve endüstri arasında eğitim ve bilgi akışının sağlanmasıdır197. Öğrenen bölgede yapılan çalışmalar ise şunlardır198;

196

Metin Durgut ve Müfit Akyos, a.g.m., s.4

197 Murat Kara, a.g.e., 27

198 Serdar Altınok, Birol Mercan ve Nuri Baltacı, “Öğrenen Bölgeler: Bölgesel Kalkınmada Ortak

◦ Araştırma ve eğitim kurumları, yerel bölgesel otoriteler ile bölgede yoğun

olarak bulunan yenilikçi işbirliği sağlayacak işletmelerden oluşan bölgesel odakların başarısını artırmak,

◦ Mevcut eğitim ve geliştirme kurumlarının oynaması gereken rolleri

tanımlamak,

◦ Bölgesel (ulusal) yenilik ve öğrenme sistemlerinde diğer aktörlerle işbirliği

yapmak için kurum ve AR-GE enstitülerini bir araya gelişini sağlayacak yapı ve sistemler oluşturmak,

◦ Mevcut eğitim kurumlarında yeni fikirlerin geliştirilmesinde katalizör rolü

oynayacak yöntemleri bulmak,

◦ Karşılıklı öğrenmeyi geliştirmek,

◦ Fikri gerçeğe dönüştürme çabasında bulunmaktır.

Öğrenen bölge, bireysel öğrenmeden bölgesel öğrenmeye giden süreç içerisinde bölge içinde devamlı bir gelişimin varlığını sağlamaktadır. Bu sayede bölge kendi potansiyelini, yeteneğini ve yönetim yapısını geliştirmektedir. Öğrenen bölge, ekonomik ve sosyal açıdan yaşam kalitesinin ve yaşam standartlarının gelişilmesini amaçlamakta, bölgesel öğrenme girişimlerinin yardımı ile yerel toplulukları güçlendirmeyi hedeflemektedir.