• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.7. Problem

Fen kavramları; günlük yaşamda yer alan örneklerin öğrenme ortamlarında kullanılmaması nedeniyle, genellikle öğrencilerin anlamakta güçlük çektikleri derslerden biri olmuştur (Yiğit ve baş., 2002). Bilimsel kavramların anlaşılması; bu kavramların günlük olaylar içinde uygulanabilmesi ve öğrencilerin bu bilimsel kavramlarla günlük yaşam problemlerini çözebilmesi ile daha mümkündür. Öğrencilerin kültürel sınırlarının dışına çıkabilmesi fen öğrenmenin en önemli boyutlarından birisidir. Fen’in günlük yaşamla ilişkilendirilmesi halinde öğrenciler bilimsel gerçekler yoluyla günlük problemleri açıklayabilmektedirler.

Birçok fen eğitimcisi için günlük yaşamda bilimsel bilgileri kullanma amaçlarından birisi de motive edici bir değerinin olmasıdır. Araştırmalar fen eğitiminin daha çok bilimsel terimleri hatırlama ve yönergelere dayalı deneyleri yapmaya yönelik olduğunu, günlük yaşam ile bağlantı kurmaya yarayacak bilimsel düşünmenin öğretilmediğini belirtmektedir (Lebak, 2005).

Günlük yaşamla fen arasında bağlantı kurma hem araştırma hem de uygulamacılar çevresinde fen eğitimi derslerinde önemli bir konu olarak yer alır. Günümüzün en sık argümenti bilimle ilişki kurmanın bir yoludur. Günlük yaşamın fen derslerinde kullanımı öğrencilerin motivasyonu için önemli bir araçtır. Fen okuryazarlığı ile ilgili bazı tartışmalarda günlük yaşamın kullanımının bilimsel okuryazar toplumların eğitiminin bir yolu olduğu iddia edilmektedir (Andree, 2005).

Öğretmenlerin görevi; öğrencilerin, okul ortamlarındaki bilim dünyasının gerçeklerini günlük yaşamlarında faydalanmak üzere öğrenmelerini teşvik etmektir. Bununla beraber bilimsel bilginin günlük yaşam sürecinde kullanımını destekleyecek bir süreç olarak da, öğretmenlerin yapması gereken öğrencilerin teknoloji kullanımı desteklemektir.

1.7.1. Problem Cümlesi

Fen bilgisi öğretmen adaylarının; edindikleri bilimsel bilgileri günlük yaşamlarıyla ilişkilendirebilme düzeyleri nedir? Bu süreci etkileyen faktörler nelerdir?

1.7.2. Alt Problemler

Araştırma problemine bağlı olarak araştırmada aşağıda sıralanan alt problemlere yanıt aranacaktır;

1. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının fen okuryazarlığına ilişkin görüşleri nedir?

2. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının fen okuryazarlığına ilişkin görüşleri;

• Cinsiyetlerine

• Eğitim görmekte oldukları üniversiteye

• Eğitim görmekte oldukları üniversitenin bulunduğu yere

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine

• Ailelerinin gelir düzeylerine

• Öğrenim gördükleri eğitim diline göre farklılık göstermekte midir?

3. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının teknoloji okuryazarlığına ilişkin görüşleri nedir?

4. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının teknoloji okuryazarlığına ilişkin görüşleri;

• Cinsiyetlerine

• Eğitim görmekte oldukları üniversiteye

• Eğitim görmekte oldukları üniversitenin bulunduğu yere

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine

• Ailelerinin gelir düzeylerine

• Öğrenim gördükleri eğitim diline göre farklılık göstermekte midir?

5. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının günlük yaşantılarında kullandıkları bilimsel bilgileri edinme kaynakları nelerdir?

6. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının günlük yaşantılarında karşılaştıkları sorunlara çözüm üretirken kullandıkları kaynaklar nelerdir?

7. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının günlük yaşantılarında sıkça karşılaştıkları bazı olaylar karşısında veya sergiledikleri davranışlarda bilimsel bilgileri kullanma düzeyleri nedir?

8. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının günlük yaşantılarında sıkça karşılaştıkları bazı olaylar karşısında veya sergiledikleri davranışlarda bilimsel bilgileri kullanma düzeyleri;

• Cinsiyetlerine

• Eğitim görmekte oldukları üniversiteye

• Eğitim görmekte oldukları üniversitenin bulunduğu yere

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları şehrin bulunduğu coğrafi bölgeye

• Üniversiteye gelmeden önce yaşadıkları yerleşim birimine

• Ailelerinin gelir düzeylerine

• Öğrenim gördükleri eğitim diline göre farklılık göstermekte midir?

9. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının aldıkları fen ve teknoloji eğitiminin günlük yaşamlarına etkisine ilişkin görüşleri nelerdir?

10. Fen Bilgisi öğretmen adaylarının aldıkları fen ve teknoloji eğitimini günlük yaşamlarına aktarma sürecini etkileyen faktörler nelerdir?

1.8. Amaç

Geçmişten günümüze eğitim sürecinde yetiştirilecek olan bireylerin edindikleri bilimsel bilgileri gerçek dünya problemlerini çözebilmek üzere kullanabilmeleri hedeflenmektedir. Bu araştırmanın amacı; Fen bilgisi öğretmen

adaylarının; edindikleri bilimsel bilgileri günlük yaşamlarıyla ilişkilendirebilme düzeylerinin tespit edilmesidir. Bu öncelikli amacının yanında aynı zamanda öğrencilerin, okul ortamlarında edindikleri bilim dünyasının gerçeklerini, günlük yaşamlarında kullanmalarında etki eden faktörlerin neler olduğunu belirlemektir.

1.9. Önem

Fen- teknoloji – toplum hareketi, bilimsel okuryazarlığı yaymayı ve toplumun günlük yaşantısı ile fen öğretimini ilişkilendirmeyi amaç edinmektedir (Rubba, 1991). Fen öğretiminin, öğrencilerin okul dışında günlük yaşamlarına yararlı olması gerekliliği, fen öğretiminde içsel bir motivasyon aracı biçimine gelmiştir. İlgili literatür incelendiğinde ise bilimsel düşünce ile günlük yaşam arasındaki farkın kapatılması işinin okullarda yapılması gerektiği karşımıza çıkmaktadır (McCann, 2001).

Günümüz öğrencileri okul sonrası yaşantılarında kendilerini bekleyen yerel, ulusal ve küresel problemler ve sorunlara odaklanmış becerilerin gerekli olduğu bir dünya ile yüz yüze kalmaktadırlar (Edmondson, 2005). Bu sebepten öğrencileri yetiştiren ve hayata hazırlayacak olan öğretmenlere büyük görevler düşmektedir. Fen eğitimcilerinin eğitimin merkezine günlük yaşam problemlerini almaları ve daha anlamlı öğrenmeler oluşturabilmek için öğrencilerin alışkın oldukları deneyimleri ve bilgileri kapsayan aktiviteler ile eğitim yapmaları gerekmektedir.

Yabancı ülkelerdeki ve Türkiye’deki program reform hareketleri incelendiğinde, toplumdaki tüm bireylerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetiştirilmesinin vurgulandığı görülmektedir. Fen okuryazarlığı kavramı incelendiğinde ise; insanın günlük yaşam deneyimlerinden türettiği soruları sorması, tanımlaması ve bu sorulara cevaplar bulmasıdır. Fen eğitimi tarihi boyunca, fen eğitimcileri bilim ile günlük yaşam arasında okul aktiviteleri yoluyla ilişki kurmaya çalışmışlardır.

Bu araştırma, geleceğin bireylerini yetiştirecek fen bilgisi öğretmen adaylarının, bilimsel bilgiler ile günlük yaşam arasında ilişki kurabilme düzeylerinin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Öğretmenlerin görevi; öğrencilerin, okul ortamlarında edindikleri bilim dünyasının gerçeklerini, günlük yaşamlarında kullanmak üzere öğrenmelerini teşvik etmektir. Ancak bunun öneminin farkında olan öğretmelerin, gelecekte söz sahibi olacak ve toplumda iyi bir konuma gelecek bireylere bu bilinci verebilmesi mümkündür.

1.10. Varsayımlar

1. Araştırma yönteminin, araştırmanın amacına uygun olduğu,

2. Araştırma katılımcılarının ölçme araçlarına verdiği cevapların doğru olduğu varsayılmıştır.

1.11. Sınırlılıklar

1. Araştırma Gazi, ODTÜ, Hacettepe ve Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Fen Bilgisi Öğretmenliği 4. sınıf öğrencileri ile,

2. Araştırmadaki veriler; “Günlük Yaşamda Fen Ve Teknoloji Kullanım Anketi”, yarı yapılandırılmış mülakat formu ve yapılacak olan görüşme sonucunda elde edilen veriler ile sınırlıdır.

1.12. Tanımlar

Fen: Fen, fiziksel ve biyolojik dünyayı tanımlamaya ve açıklamaya çalışan bir bilimdir. Öte yandan fen, sadece dünya hakkındaki gerçeklerin bir toplamı değil, aynı zamanda deneysel ölçütleri, mantıksal düşünmeyi ve sürekli sorgulamayı temel alan bir araştırma ve düşünme yoludur (MEB, 2004).

Teknoloji: Teknoloji, sadece bilgisayar gibi elektronik cihazlar ve bunların çeşitli uygulamaları değildir. Teknoloji hem diğer disiplinlerden (fen, matematik, kültür vb.) elde edilen kavram ve becerileri kullanan bir bilgi türüdür hem de materyalleri, enerjiyi ve araçları kullanarak belirlenen bir ihtiyacı gidermek veya belirli bir problemi çözmek için bu bilginin insanlık hizmetine sunulmasıdır (MEB, 2004).

Günlük Yaşam: Literatürde “günlük yaşam” kavramı; “günlük deneyimler”, “günlük hayat”, “günlük düşünmeler”, “günlük dil” ve “günlük yaşama bakış açısı” kavramları ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Günlük yaşam kavramı; toplum içinde yaşamını sürdüren bir bireyin çevresinde oluşan ve rutin bir şekilde süre gelen olaylar ve hareket dizisi şekilde açıklanmaktadır (McCann, 2001).

Okuryazarlık: Okumayı ve yazmayı öğrenme becerisidir. Okuryazar bir kişi; bütün hayat etkinliklerindeki uğraşısını kolaylaştırmada ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerileri kazanmasını, bu bilgi ve becerileri kendisinin ve toplumun gelişiminde sürekli kullanmasını mümkün kılan okuma, yazma ve temel aritmetik işlemlerinde yeterlilik sahibidir (UNESCO, 1968).

1.13. İlgili Araştırmalar

Ayas ve Özmen’in (1998) ilköğretim 5. sınıf, 8. sınıf ve lise son sınıf öğrencilerinin fen bilgisi ve kimya derslerinde gördükleri asit ve baz kavramlarını günlük yaşamları ile ilişkilendirebilme yeteneklerini belirlemeye çalıştıkları araştırmada; fen bilimlerinde öğretilen bilgilerin günlük yaşam ile ilişkilendirilebilmesi için müfredatın yeniden düzenlenmesini veya geliştirilmesini ve yapılan değişikliklerin konuyu öğretecek olan öğretmenlere öncelikle bildirilmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Araştırmacılar özellikle ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin sorulara yanıt verememelerini derslerin günlük yaşamdan örneklerle yeterince zenginleştirilemediğini gösterdiğini belirtmektedirler.

Pınarbaşı ve başkaları (1998) yaptıkları çalışmada her düzeyde verilen kimya öğretiminin günlük yaşamla ilişkilendirilmesinin öğrencilere iyi bir motivasyon sağlayacağını, öğrencilerin bilgilerini değişik durumlara uygulayarak daha iyi kavramalarını sağlayacağını, öğrencilerin günlük yaşama uyum düzeylerini arttırarak daha mutlu bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olacağını, öğrencilerin çevre kirliliğine karşı daha bilinçli bir davranış sergilemelerini sağlayacağını belirtmişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin konuları günlük yaşam ile ilişkilendirebilme düzeyleri ile okudukları sınıf paralellik göstermektedir. IV. Sınıf öğrencileri I. sınıf öğrencilerine göre konuları günlük yaşam ile daha fazla ilişkilendirmektedirler. Araştırma sonucunda geliştirilen önerileri şu şekilde sıralamaktadırlar; Kimya dersleri öğrencilerde bilimsel düşünme süreçlerini geliştirecek, öğrendiklerini diğer alanlara uygulayabilecek şekle getirilmelidir, derslerde öğrenciler aktif hale getirilmelidir, öğrencilere verilecek ödevler konu üzerinde düşünmelerini sağlayacak ve bilgileri daha iyi kavramalarına yardımcı olacak ödevler olmalıdır, konular sebep – sonuç ilişkisi içerisinde verilmelidir.

Hoover (2004) araştırmasında erkek öğretmen adaylarının fen bilgisi öğretimi ile ilgili düşüncelerini, anlayışlarını ve pratiklerini incelemiştir. Öğretmen adayları bilim yoluyla ortaya çıkarılan bilgileri bir araya getirmenin zor olduğunu, bilimin öznel yorumlara izin vermediğini, bilimin problemlere çözüm için stratejiler geliştirmeyi içerdiğini belirtirken, bilimin uygulamalarının önemli olduğunu vurgulamaktadırlar. Öğretmen adayları Fen’in ilginç hale getirildiğinde öğrencilerin daha fazla öğrenebileceğini, fen sınıflarında günlük yaşam ile daha fazla ilişki kurulması durumunda öğrencilerin Feni daha iyi öğreneceklerini belirtmektedirler. Ayrıca öğretmen adayları fen öğretiminin aktif bir süreç olduğunu, öğrencilerin bu süreç içerisinde cesaretlendirilmeleri gerektiğini ve fen derslerinde edinilen bilgilerin gerçek dünyaya uygulanabileceğini belirtmektedirler. Öğretmen adaylarının ideal fen öğretmeni ile ilgili görüşleri ise şu şekildedir: İdeal fen öğretmeninin fen’i ve çocukları sevmesi gerektiğini, diğer konuları da öğretmek için fen derslerini kullanabileceğini belirtmektedirler. Ayrıca ideal fen öğretmeninin fen öğretimini kolaylaştırması ve eğlenceli bir şekle getirmesi gerektiğini böylelikle de öğrencilerin

fen derslerinden hoşlanmasını sağlayacağını belirtmektedirler.

Yiğit ve başk. (2002)’nın ilköğretim 8 .sınıf öğrencilerinin fen bilgisi derslerinde öğrendikleri bilgileri günlük yaşamla ilişkilendirebilme düzeylerine belirleme amacıyla yaptıkları araştırmaya göre; öğrenciler fizik alanındaki bilgilerden; en çok elektriklenme olayını, en az da bağıl hız kavramını günlük yaşam ile ilişkilendirmektedirler. Öğrenciler kimya alanındaki bilgilerden; en çok yoğunlaşma olayını, en az da oksitlenme olayını günlük yaşam ile ilişkilendirmektedirler. Öğrenciler biyoloji alanındaki bilgilerden; en çok fermantasyon olayını, en az da göz uyumu olayını günlük yaşam ile ilişkilendirmektedirler. Öğrenciler günlük yaşam ile ilişkilendirme konusunda kimya alanındaki konularda daha başarılıdırlar. Öğrencilerin %63 lük kısmı fen bilgisi derslerinde okutulan konuları günlük yaşam ile ilişkilendirememekte, %29 u ise ilişkilendirebilmektedir.

Andree (2005) fen bilgisi öğretiminin gerçekleştirildiği sınıflarda öğrencilerin günlük yaşamlarının kullanım biçimlerini ortaya çıkarmak amacıyla, nitel araştırma yöntemlerinden etnografik araştırma deseni ile gerçekleştirdiği araştırmasında; fen bilgisi sınıflarında günlük yaşamdan örnekler verilmesinin öğrencilerin derse karşı olan ilgisini arttırdığını, öğrencilerin derslerde daha aktif olduklarını, ancak günlük yaşam problemlerinin fen sınıflarına getirildiğinde problemlerin kaçınılmaz bir şekilde biçim değiştirdiğini ifade etmektedir.

Erduran (2002) araştırmasında öğrencilerin manyetizma kavramlarını algılama ve günlük hayata uygulama becerileri düzeyini araştırmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin manyetizma konusundaki bilgilerinin doğruluk düzeyinin düşük olduğu söylenebilir. Ayrıca öğrencilerin öğrendikleri kavramları karşılaştıkları yeni durumlara uyarlamakta ve günlük yaşamlarında kullanmada oldukça zorluk çektiklerine işaret etmektedir. Öğrenciler yazılı cevap gerektiren sorularda bilimsel dil yerine günlük dili tercih etmişlerdir.

Baz (2003) tarafından yapılan, öğrencilerin bilimsel okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesinin amaçlandığı araştırmaya göre; kız öğrenciler daha çok sorgulayıcıdırlar. Annelerin eğitim durumu yükseldikçe çocukların okuduğunu anlama becerisi artmaktadır. Üst ekonomi seviyeye sahip ailelerin çocukları okuduğunu ve gördüğünü yorumlayabilme ile meraklı ve araştırıcı olma becerilerinde diğer gruplara göre geri kalmışlardır. Evlerinde modern ders aracı olan öğrenciler okuduklarını daha iyi anlamakta ve daha çok sorgulayıcıdırlar. Yeterli teknolojik donanıma sahip olmayan okullarda öğrenim gören öğrencilerin meraklı ve araştırıcı olma beceri puanları daha yüksektir.

Dalkıran (2000) günlük yaşamda kullanılan malzemelerden ilköğretim seviyesinden lise son sınıf seviyesine kadar gerçekleştirilecek olan fizik eğitim süreçlerinde hangi konularda hangi malzemelerin kullanılabileceğini örnekler ile açıkladığı araştırmasında; İlköğretim 6. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları; Lamba, Telefon, El feneri, Pil olarak; İlköğretim 7. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları; Dikiş iğnesi, Pusula, Gözlük, Gemiler, Telli Sigorta, Düdüklü tencere, Kolonya, Kriko, Termometre olarak; İlköğretim 8. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları; El arabası, Makas, Makara, Adaptör, Bisiklet olarak; 9. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları; Eşit kollu terazi, Giysilerimiz, Termostat, Tren rayları olarak; 10. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları; Köprüler, Bilardo, Otomatik kapı açacağı, Kapı zili olarak 11. sınıf fizik konularında kullanılabilecek araçları ise; Dürbün, Fotoğraf makinesi, Fluoresans lambalar olarak belirlemiştir.

Koç (1997) tarafından yapılan ve amacı ilköğretim okulu ikinci kademe öğrencilerine matematik, fen bilgisi ve resim iş derslerinde kazandırılan kavramların iş eğitimi derslerinde yapılan projelerde uygulanmasını sağlayarak, öğrencilerin teknolojik süreçleri anlamalarını ve teknoloji geliştirme yeterliliği kazanmalarını kolaylaştıracak projeler hazırlamak olan araştırmaya göre; öğrenciler fen bilgisi, matematik ve resim-iş derslerinde edindikleri bilgileri iş eğitimi dersi kapsamında hazırladıkları projelere kolaylıkla geçirebilmişlerdir.

Bacanak (2002)’ın mevcut fen bilgisi paket programlarıyla yetiştirilen fen bilgisi öğretmen adaylarının fen okuryazarlık seviyelerini tespit etmek, fen okuryazarlık seviyesinin cinsiyet ve akademik başarı ile olan ilişkisini araştırmayı amaçladığı araştırmasında; erkek öğretmen adaylarının bayan öğretmen adaylarından Fen Okuryazarlığı Testinde daha başarılı olduklarını, öğretmen adaylarının akademik başarıları ile fen okuryazarlığı seviyeleri arasında anlamlı bir ilişkinin bulunmadığını belirtmektedir. Araştırma sonuçlarına göre; fen okuryazarlığının öğretilmesinde öğretmelere düşen görevleri şu şekilde sıralamaktadır: Öğretmenler kendilerini fenle ilgili alanlarda çok iyi hazırlamalıdırlar. Öğretmenler fennin doğasını, fen öğretimini ve sınıftaki rollerini tam olarak anlamalıdırlar. Öğretmenler toplumu etkileyen mevcut teknolojiyi günü gününe takip etmek zorundadırlar. Öğretmenler bilimsel ve teknolojik bilgiyi sağlama kadar, öğrencilerin araştırma becerilerini kullanmalarını sağlayacak deneyimler kazandırmalıdırlar. Öğrencilerin fenne karşı olumlu tutumlar kazanmalarını sağlamalıdırlar. Öğrencileri günlük yaşamda karşılaşabilecekleri fenle ilgili konularda önemli kararlar vermelerini sağlayacak ortamlara sokmalıdırlar. Öğrencilerinde belirli tutumları, değerleri fen ve teknoloji anlayışını geliştirmelerinde yardımcı olmalıdırlar. Öğrencilerine toplum için önemli fen temelli konuları, fen, teknoloji ve toplum etkileşimlerini öğrenmeleri için fırsatlar sağlamalıdır. Öğrencilerine fen ile ilgili okuma yeteneğini kazandırmalıdır. Öğrencilerine fen ile ilgili bir fikir ifade edebilme yeteneği kazandırmalıdır. Öğrencilerine fen ile ilgili gelişmeleri takip etme alışkanlığı kazandırmalıdır

Ceyhan (1998)’ın ilköğretim okullarında uygulanan fen bilgisi öğretiminin uygulamaya dönük yeterliliğinin hangi düzeyde olduğunu belirlemek amacıyla yaptığı araştırma göre; uygulamaya dönük başarı düşüktür. Uygulamaya dönük başarı düzeyleri açısından erkek öğrenciler ile kız öğrenciler arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Sosyo-ekonomik yönden farklı semtlerde bulunan öğrencilerin başarıları arasında anlamlı düzeyde farklılıklar belirlenmiştir. Şehirde öğrenim gören öğrencilerin uygulamaya dönük başarıları, köyde öğrenim gören öğrencilere göre anlamlı düzeyde yüksektir.

Turgut (2005)’un yaptığı araştırmada; yapılandırmacı öğretim uygulamasının, fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliliklerinden bilimin doğası ve bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutlarının gelişiminde geleneksel öğretim tasarımı uygulamasından daha etkili olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; yapılandırmacı öğretim tasarım uygulaması fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilimin doğası boyutundaki anlayış düzeyleri geleneksel öğretim tasarımı uygulamasına göre daha üst düzeyde geliştirmiştir. Yapılandırmacı öğretim tasarım uygulaması fen bilgisi öğretmen adaylarının bilimsel okuryazarlık yeterliklerinden bilim-teknoloji-toplum ilişkisi boyutundaki anlayış düzeyleri geleneksel öğretim tasarımı uygulamasına göre daha üst düzeyde geliştirmiştir.

Manhart (1997) fen okuryazarlığının faktörlerini açıklamak için 3 boyutlu fen okuryazarlığı modelinin yeterli olup olmadığını ve bu faktörlerde öğrencilerin cinsiyetleri açısından farklılık oluşup oluşmadığını belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği çalışmasında; bayan öğrenciler bilimin toplumsal yönlerinde erkek öğrencilerden daha yüksek puan elde etmişlerdir. Erkek öğrenciler de bilimin yapı taşlarında bayan öğrencilerden daha yüksek puan elde etmişlerdir.

Massenzio (2001)’nun araştırmasında; fen öğretmenlerinin fen, teknoloji ve toplum uygulamaları yolu ile fen öğretimi konusunda görüşleri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Öğretmenlerin görüşlerinin derinlemesine incelendiği araştırmaya göre öğretmenler fen, teknoloji ve toplum hareketini öğrencilere fen ve teknoloji; okuryazarlığını öğretmede, öğrencilerin bilişsel becerilerini geliştirmede, bilimsel alışkanlıklarını geliştirmede etkili olduğunu düşünmektedirler. Ayrıca öğretmenlerin vatandaşlık sorumluluklarını öğretmeye ilişkin görüşleri pratik uygulamalar ile uyuşmamaktadır. Öğretmen yetiştirme programları öğretmen adaylarının sosyal etkileşimlerini ölçmek üzere resmi olmayan ölçme işlemleri gerçekleştirmelidir. Diğer taraftan araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin fen teknoloji toplum eğitimi ile aşağıdaki yetenekleri edinmeleri beklenir;

1. Fen terim ve kavramlarını anlamak

2. Bilgi ve becerilerini günlük yaşam problemlerine uygulayabilmek

3. Fen, teknoloji ve toplum kavramlarının arasındaki bağlantının farkında olma 4. Fen, teknoloji ve toplum konularını çözmenin içerdiği zorlukları anlamak 5. Fen, teknoloji ve toplum konuları ile ilgili görüş ve değer geliştirme ve

bunları değerlendirme

6. Fen, teknoloji ve toplum konuları ile ilgili görüş ve değerleri diğer insanlar ile paylaşma

Akçay (2007) araştırmasında Fen-Teknoloji-Toplum hareketinin öğretmen adaylarının fen-teknoloji-toplum konusundaki bilgileri ve deneyimleri üzerine etkisini belirlemeye çalışmıştır. Araştırma nitel ve nicel araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; öğretmen adaylarının fen-teknoloji-toplum konusundaki algılarında dönem boyunca istatistiki olarak anlamlı düzeyde bir gelişme meydana gelmiştir. Fen-teknoloji-toplum / yapılandırmacı formata uygun olarak geliştirilen derslere katılan öğretmen adayları okul bilgileri ile günlük yaşam aktiviteleri arasında daha iyi bir ilişkilendirme ortaya çıkarmışlardır. Fen-teknoloji-toplum / yapılandırmacı formata uygun olarak geliştirilen derslere katılan öğretmen adayları resmi bilimsel bilgilerini geliştirmek için günlük yaşam deneyimlerini daha anlamlı olarak kullanmışlardır.

Aikenhead (2005)’in araştırmasında fen eğitiminin günlük yaşamda kullanımını ve bu kullanımı etkileyen faktörleri irdelemiştir. Aikenhead (2005) araştırmasında bilimin tarihinin Babil, Mısır, Hindistan, Çin, Yunanistan ve İslam kökenli olduğunu belirtmektedir. Araştırmacı öğrencilerin fen içeriğini genellikle anlamlı bir şekilde öğrenmeye niyetli olmadığını, bilgi ve kavramları ezberlemeye çalıştıklarını belirtmektedir. Ezberlemenin ise fen'in doğasına ters olduğunu