• Sonuç bulunamadı

BİLGİ EDİNME HAKKININ UNSURLARI

Temel hak ve özgülüklere ilişkin uluslararası düzenlemelerde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilen bilgi edinme hakkı, kişilerin idarenin sahip olduğu bilgi ve belgelere erişim hakkı olarak anlaşılmaktadır. İnsan haklarına yönelik devletin müdahalesine karşı bireyin korunması ve demokratik sistemin önemli bir unsuru olan yönetimde açıklığın gerçekleştirilmesinde oynadığı rol nedeniyle bilgi edinme

30

hakkının yasal düzenlemeye sahip olması gerekmektedir. Böylelikle kişiler kural olarak idarenin elinde bulunan her türlü kayıtla ilgili bilgi edinme talebinde bulunabileceklerdir. Kamu kurum ve kuruluşları ise bu hakkın kendilerine yüklediği sorumluluk uyarınca istisnalar saklı kalmak üzere, talep edilen bilgiyi başvuran kişinin erişimine sunmak zorundadır. Açık, hesap verebilir ve sorumlu bir idarenin sağlanması ve kamu kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılmasının denetimi için, bireylerin bilgi edinme taleplerinin mümkün olduğunca karşılanması gerekmektedir (AZER, 2010: s.65).

Bilgi edinme hakkının kendisine yüklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi için kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla bilgi edinme hakkını oluşturan unsurlara göz atmak gerekmektedir.

3.1. Bilgi ve Belgelere Ulaşma Hakkı

Bireylerin bilgi kirliliğine ve manipülasyona maruz kaldığı bir ortamda düşüncelerin özgürce oluşması mümkün değildir (Aktaran: AZER, 2010: s.65). Dolayısıyla, düşüncelerin hileli yönlendirmelerden uzak bir şekilde oluşması için, idarenin sahip olduğu bilgi ve belgelerin kamuoyunun erişimine açılması önem taşımaktadır (EKEN, 1995-1996: s.64).

Kişiler bilgi edinme hakkı sayesinde kamu kurum ve kuruluşlarından meşru yollarla bilgi ve belge isteyebilme ve istediği bu bilgi ve belgelere ulaşabilmesini mümkün kılar. Bu hak idarenin elinde bulunan bilgi ve belgelere ulaşma serbestliği veya bilgi ve belgelere erişim anlamına gelir (ÖZKAN, 2004: s.38). Dolayısıyla bu hakkın konusu idarenin görevi gereği elinde bulunan bilgi ve belgelerdir. Resmi belgelere erişim hakkı sadece yazılı belgelerle sınırlı olmayıp, kural olarak her türlü bilgi ve belgeyi kapsamaktadır (ÇOLAK, 2005(a): prg.19). Ayrıca bu hak, idarenin kararları, eylemleri ve işlemleri hakkında resmi açıklamaları beklemeden, gerekli bilgi ve belgelerin elde edilebilmesi ve bunlara ulaşabilme imkânı veren bir haktır (EKEN, 1993: s.68).

Bilgi ve belgelere ulaşma hakkını bireylerin kendileri ile ilgili bilgilere ulaşma ve kamuyu ilgilendiren bilgilere ulaşma hakkı olarak ikiye ayırarak inceleyebiliriz.

31

3.1.1. Bireylerin Kendileri İle İlgili Bilgilere Ulaşma Hakkı

Bilgi edinme hakkı, kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarının elinde bulunan tüm belgeleri, arşiv ve kayıtları inceleyebilme, belgeler hakkında bilgi ve açıklama isteyebilme, örnek alabilme ve kişilere kendi hakkındaki belgelerde herhangi bir hata gördüğü takdirde bu hatanın düzeltilmesini isteme imkânının verilmesini gerektirmektedir. Kurum ve kuruluşların sahip olduğu ve bireyler hakkındaki kararlara temel oluşturabilecek nitelikteki tüm bilgi ve belgelerin inceleme olanağı verilmesi gerekmektedir (KINALITAŞ, 2004: s.48).

İdarenin kişiler hakkında tesis ettiği işlemler ve bunların içeriği hakkında bilgi edinilmesi, kişinin kendisi ile ilgili yapılan hataların, eksik ve kasıtlı bilgilerin düzeltilmesi veya bu bilgilere itiraz edilmesi ve dava konusu yapılması açısından kişilerin savunma hakkının da temelini oluşturmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca bireyler hakkında tutulan arşiv kayıtları ve fişler aksi ispatlanabilecek yanlış, eksik veya taraflı bilgileri içeriyor olabilir. Dolayısıyla bu hataların düzeltilebilmesi için öncelikle kişilerin bu bilgilerden haberdar olması gerekir (CİHANER, 2001: s.35).

Bireylerin kamu kurum ve kuruluşlarının sahip olduğu bilgi ve belgelere ulaşma hakkı, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve bu hakların kullanımı, yönetimde demokrasi, idarenin hukuka uygunluğunun sağlanması gibi pek çok önemli konu ile yakından ilgilidir. Bu nedenle bu hakkın yasal bir düzenlemeye konu olması çok önemlidir (SEZGİNER, 1998: s.299). Dolayısıyla bazı ülkeler bireylere kendilerini ilgilendiren bilgi ve belgelere erişme ve bunları kontrol etme hakkını belli koşullar altında tanımışlardır. 1970’te Almanya’da “Verilerin Korunması Yasası”, aynı yıl ABD’de kabul edilen kredi memurlarının bireysel araştırmalarını ve tüketici kredilerini düzenleyen bir yasa ve 1973 yalında İsveç’te çıkarılan “Verilerin Korunması Yasası” kişilere kendilerini ilgilendiren bilgilere erişim olanağı tanımıştır Yine 1978 yılında Fransa’da kabul edilen “Bilgi İşlem, Fişler ve Özgürlükler Yasası” ise kendisi ile ilgili fiş düzenlenmiş bir kişinin bu fişi inceleyip bilgi edinmesini ve bir hata veya gerçek dışı bir durumla karşılaşılır ise düzeltilmesini sağlamaktadır (EKEN, 1993: s.71-72).

32

Yönetimde açıklığın ve kamu yararını ilgilendiren konularda bilginin kolayca erişilebilir olmasının demokratik yönetim açısından önemi dikkate alındığında eşitlik ilkesine ve açıklık kurallarına uygun olarak resmi belgelere daha fazla ulaşım olanağı sağlanması (KAYA, 2005(b): s.189-190) ve ayrıca idarenin sahip olduğu kamu gücüne dayanarak tek taraflı irade beyanıyla tesis edeceği işlemlerle hukuksal durumlarında değişiklik yapabileceği ve bu nedenle idare karşısında zayıf durumda bulunan bireyler için hukuksal korunma yollarından birisi olan bilgi ve belgelere erişim hakkı, hukuk devletinin önemli ilkelerinden birisidir (SEZGİNER, 1998: s.303).

3.1.2. Bireylerin Kamuyu İlgilendiren Bilgilere Ulaşma Hakkı

Kamu gücünü kullanma tekeline sahip olan idare ile bu gücün muhatabı olan bireyler arasında idare lehine orantısız bir ilişki ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, gerek bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin idarenin hukuk dışı müdahalelerine karşı korumak gerekse idareyi işlem ve eylemlerinden dolayı sorumlu tutabilmek için, yönetimde açıklığın ve hesap verebilirliğin mümkün kılınması gerekmektedir. Bu sorumluluk beraberinde, idarenin bireylere her zaman hesap verebilmesi sonucunu da doğurmaktadır. Bireylerin doğrudan kendisini ilgilendirmemekle birlikte yönetimde açıklığı ve hesap verebilirliği sağlamak amacıyla yaşadığı çevreyle ve genel olarak yürütme organının politikalarıyla ilgili olarak da bilgi edinme hakları bulunmaktadır (AZER, 2010: s.69).

İdarenin sahip olduğu bilgi ve belgelere talepte bulunan kişinin niteliğine bakılmaksızın herkes tarafından ulaşılması durumu bilginin kamusal açıklığı olarak ifade edilmektedir. Yani kamusal açıklık, herhangi bir ön şart olmaksızın talep eden herkesin bilgi ve belgelere erişebilmesidir (ÖZKAN, 2004: s.21). Bilgi edinmede kamusal açıklığın kabul edilmesi halinde, idareden bilgi ve belge talebinde bulunmak için bir menfaatin varlığı veya bir idari karar alma sürecinin bulunması şart değildir (AKILLIOĞLU, 1983: s.114). Buna göre bilgi ve belgelerin kamuya açık olması halinde bunları idareden talep edebilmek için bu bilgi ve belgeler yönünden ilgili olma şartı bulunmamakta, bunun sonucu olarak da, idarenin elindeki bütün bilgi ve belgelerin kamuya açık olmasını gerektirmektedir. Kural olarak, kamusal açıklık idarenin bütününde şeffaflığı gerektirmektedir.

33

Kamuoyunu ilgilendiren hususların, herhangi bir talep olmaksızın açıklanması bilgi edinme hakkının geldiği noktayı gösteren olumlu gelişmelerdir. Bu kapsamda kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi verme ödevi, günümüzde özellikle insan hakları, çevre ve toplum sağlığı gibi kamu yararını doğrudan ilgilendiren konularda kabul edilmiş ve uluslararası düzenlemelerde de yer almaya başlamıştır. Avrupa Konseyi’nin “Kamu Otoritelerinin Girişimi ile Bilginin Kamuya Açık Hale Getirilmesi” başlığı altında almış olduğu tavsiye kararında, idarenin daha şeffaf ve etkili hale getirilmesi amacıyla, kamu yararı bulunan konulardaki bilgilerin talep olmaksızın kamuoyu ile paylaşılarak toplumun bilgili bir katılımı teşvik edilmiştir (AZER, 2010: s.70).

3.2. Bilgi ve Belgeleri Açıklayabilme Hakkı

Bilgi edinme hakkı kapsamında kişilerin kendileriyle veya kamuoyu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilmeleri gerekmekle birlikte bu bilgilerin bireyler tarafından açıklanabilmesi de bilgi edinme hakkının varlığı açısından önemlidir. Bu anlamda kişilerin, bilgi edinme hakkı kapsamında elde ettikleri bilgileri açıklayamamaları halinde bu bilgilere sahip olmalarının pek bir anlamı kalmayacaktır. Düşünce ve bilgileri serbestçe açıklayabilme hakkı demokratik hukuk devletinin temel unsurlarından olan ve bireyin yaşamının gelişmesinin önemli koşullarından birini oluşturmaktadır (GÖLCÜKLÜ ve GÖZÜBÜYÜK, 2002: s.358). Ayrıca düşünce ve bilgileri açıklayabilme hakkı, bilgi edinme hakkı ile ifade özgürlüğü arasındaki irtibat nedeniyle önemli bulunmaktadır (AZER, 2010: s.70-71).