• Sonuç bulunamadı

1.4. MATRAH KAVRAMI

2.1.1. Gelir Vergisi Kanununa Göre İ ndirilecek Giderler

2.1.1.1. Genel Giderler

2.1.1.1.1. Belgeli Giderler

Genel giderler, yapılan faaliyetin maddi yapısı ile ilgili olmayan, her ne

şekilde olursa olsun, bir ticari organizasyonun varlığı durumunda yapılması gerekli olan giderlerdir. Bir başka anlatımla genel giderler, faaliyete değil ticari organizasyona bağlı olan giderlerdir. Yapılan giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında açık bir nedensellik ilişkisinin bulunması gerektiği gibi ayrıca yapılan gider karşılığında iktisadi kıymet edinilmemelidir102.

Yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmesi durumunda amortisman uygulaması söz konusu olacaktır. Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılan bir harcamanın gider olarak safi kurum kazancından indirilebilmesi için harcamanın yapıldığı gelir doğurucu olayın vergiye tabi bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde vergiye tabi bulunmayan bir faaliyet için yapılan harcamaların gider olarak kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir103.

Gelir Vergisi Kanunu’nda ticari kazancın tespitinde indirilecek genel giderlerin tanımının yapılmaması ya da gelirin elde edilmesi ve devam ettirilmesi dışında bir ölçü getirilmemesi bu giderlerin özelliği nedeniyledir. Genel giderler esas olarak işletmelerin faaliyet konularına, büyüklüklerine, ticari ilişkilerine ve benzeri işletme özelliklerine bağlı olarak değişebilecek giderlerdir. Bir gider, bir işletme için kabul edilebilirken, bir başka işletme için gereksiz ve kabul edilmez olabilir. Bu nedenle her bir giderin işletmeler itibariyle kabul edilebilir olup olmadığının tespitinde giderin, gelirin elde edilmesi ve idamesi için yapılıp yapılmadığına bakılması gerekli ve yeterlidir104.

Yapılan bir harcamanın, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider olarak kabul edilebilmesi için öncelikle, harcamanın ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir. Örneğin yapılan iş ve işletme ile alakalı olmak şartıyla kırtasiye, büro kiraları, su, elektrik, telefon, seyahat ve konaklama giderleri, müşterilerin seyahat ve konaklama masrafları vb. harcamalar genel gider kapsamında değerlendirilecek

102

Cem TEKİN, “Kurumlar Vergisi Rehberi”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı: 247, Nisan 2009, s. 90. 103

Cem TEKİN, Emre KARTALOĞLU, Kurumlar Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ankara, 2007, s. 366.

104

harcamalardır. Ancak işle direkt bağlantısı kurulamayan harcamaların genel gider olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Örneğin, işletme sahibinin yakınlarının düğün törenine çiçek göndermesi karşılığında yapılan harcamalar, ticari kazancın elde edilmesi ile alakası olmayan ve tamamen işletme sahibini ilgilendiren harcamalardır. Yine işletme sahibinin tatil harcamaları gibi şahsi nitelikteki harcamaları da kesinlikle ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacak giderlerdir105.

Yapılan giderlerin, kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınabilmesi için Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen belgelerle belgelendirilmesi gerekir. (VUK Md. 227/1) Kayıtların tevsikinde kullanılan belgeler de Vergi Usul Kanunu’nun 229 ve izleyen maddelerinde ayrı ayır belirtilmiştir106.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi amacıyla yapılan ve kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecek harcamalara iş ve işletme ile ilgili olmak üzere şunları örnek verebiliriz107;

• Aydınlatma, ısıtma, su, elektrik, telefon giderleri, (Bu mahiyetteki giderler dönemsellik ilkesi çerçevesinde ait oldukları dönem kazancının tespitinde dikkate alınabilir. Ancak hesap dönemi kapandıktan sonra gelen bu mahiyetteki faturalar cari yılda gider kaydedilebilir.)

• İşyeri kirası,

• Kırtasiye, temsil, ağırlama giderleri,

• Reklam giderleri,

• Doğrudan üretimde çalışmayan personel ücretleri,

• Sigorta giderleri,

• Pazarlama, satış ve dağıtım giderleri,

• Mesleki dernek, oda ve birliklere ödenen aidat ve gider katkı payları,

• Maliyete eklenmesi zorunlu olmayan türden finansman giderleri,

• Değeri 2009 yılı için 670 TL’yi aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaş

alımları,

• İşle ilgili seyahat ve konaklama giderleri,

İşletmenin aktifinde kayıtlı olan ve münhasıran işle ilgili olarak bulunan haberleşmelerde kullanılan cep telefonları için ödenen faturaların, bu hususların

105

Gelir Vergisi Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, Ankara, 2005, s. 128. 106

Kurumlar Vergisi Rehberi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, İstanbul, 2005, s. 224. 107

tevsiki kaydıyla gider olarak gösterilmesi mümkün olup işletme aktifine kayıtlı olmayan cep telefonları işletmede kullanılsa dahi bunlara ait haberleşme ücretlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir108.

İstanbul Defterdarlığı’nın 07.06.1999 tarihli özelgesine göre; şirket personelini eğitmek amacıyla düzenlenen eğitim programları için çeşitli mekanlar kiralanması ile ilgili olarak yapılan ödemeler, bu harcamaların ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılması, masrafla şirketin faaliyet konusu arasında güçlü bir illiyet bağının bulunması, ayrıca masrafın işin önem ölçüsünde yapılmış olması durumunda gider olarak kabul edilebilir. Bu durumda bu giderlerin ücret olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir109.

Ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerlidir. Bu nedenle bir giderin safi kurum kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması yeterlidir. Buna göre, elektrik tüketiminin yapılmasıyla elektrik tüketimine ilişkin gider, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş sayılmaktadır. Diğer taraftan elektrik faturasının süresinden sonra ödenmesi nedeniyle söz konusu bedel gecikme zammı olarak isimlendirilse de, gecikme zammı niteliğinde olmayıp vade farkı niteliği taşımaktadır. Vade farkı ise satış bedelinin cüzü olduğundan kullanılan elektriğin maliyetini oluşturan unsurlardan olması nedeniyle indirilmesi gereken gider olarak dikkate alınması gerekir. Bu çerçevede gider, elektriğin kullanıldığı dönemde belediye adına tahakkuk etmiş olsa bile, elektrik kullanımına ilişkin faturanın mahkeme kararına göre 2003 yılında mükellef kurum tarafından gecikme zammıyla birlikte ödenmesi nedeniyle, söz konusu fatura ve gecikme zammı tutarlarının mükellef kurum tarafından 2003 yılı hesaplarlından gider olarak indirilmesi mümkündür110.

İşletmelerin mevcut veya muhtemel müşteri, firma, yönetici veya temsilcilerine, fiilen karşılıksız ancak, özünde karşılık bekleyerek sundukları hizmet bedelleri temsil ve ağırlama giderleri adı altında genel gider olarak değerlendirilir. Bu tür harcamaların genel özelliği, yapılan harcamaların muhatabının işletme ile ticari bağlantısı olan veya olması muhtemel olan kişi ve firmalar olmasıdır. Ancak bu giderle kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi arasındaki illiyet bağının açıkça kurulabilmesi gerekir111.

108

Kurumlar Vergisi Rehberi, s. 225. 109

Maliye Bakanlığı’nın; 07.06.1999 tarih ve KVK-14-3898 sayılı özelgesi, (BIYIKLI/KIRATLI, a.g.e., s.160).

110

Ankara Defterdarlığı’nın 10.10.2003 tarih ve 11/KVK-2003-13000-121/09912 sayılı özelgesi, (BIYIKLI/KIRATLI, a.g.e., s. 163).

111

Buna ilişkin bir Danıştay kararına göre; Bir kamu iktisadi teşebbüsü olan bankanın tesislerinin genişletilmesi, yeni tesisler kurulması, faaliyet halindeki tesislerin daha verimli bir tarzda çalışmasının temini için çalışmalar yapılması, malzeme ve makine ihtiyaçlarının temini ve yeni tekliflerin alınması için devamlı olarak yerli ve yabancı firma ve şahısların bankaca davet edilmesi ve görüşmelerde bulunması ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için zorunlu olup, davet edilen iş adamları ve heyetlerin ağırlanması da ticari örf ve adetlerin gereğidir. Bu nedenle yerli ve yabancı müşteriler için yapılan ağırlama masraflarının gider olarak yazılması mümkündür112.

Ancak vefat eden şirket ortağının ailesine başsağlığı niteliği taşıyan gazete ilanı için yapılan harcama Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde sayılan giderlerden olmadığı gibi, söz konusu ilan Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre de şirketi temsile yetkili kişinin bu yetkisinin kalmadığının açıklanması ve üçüncü kişilere duyurulması amacını güden bir ilan da değildir. Bu nedenle ilan nedeni ile ödenen bedel gider yazılamaz113.