• Sonuç bulunamadı

2. İÇ DENETİM VE ÇAĞDAŞ İÇ DENETİM UYGULAMALARINI YÖNLENDİREN

2.2. Çağdaş İç Denetim Uygulamalarını Yönlendiren Kurumsal Temeller ve

2.2.6. Basel Düzenlemeleri

2.2.6.3. Basel III Düzenlemesi

Gerek Basel I düzenlemelerinin uygulanması sürecinde çok sayıda bankacılık krizinin yaşanması, gerekse Basel II sürecinde, 2008 yılında, tüm dünyayı etkileyen bir bankacılık krizinin yaşanması, ekonomistleri yeni çözüm arayışlarına itmiştir. Yaşanan her ekonomik krizin ardından bir daha yaşanmaması adına yeni arayışlar içine girilmekte ve daha öncekiler gözden geçirilerek eksikler tamamlanmaya çalışılmaktadır.

Basel III uzlaşısı, Basel II’deki eksiklikler ve yetersizlikler yüzünden gerekli görülmüştür.188

Basel III, Basel II gibi sermaye gereksinimi hesaplama yöntemini tümden değiştiren bir düzenleme olmayıp Basel II’nin, özellikle 2008 yılında başlayan finansal krizde gözlemlenen eksikliklerini tamamlama niteliğindedir.

Basel III uzlaşısı, Basel-II uzlaşısının eksik yanlarını gidermek ve böylece yaşanabilecek krizleri engellemek amacıyla hazırlanmıştır. Olumsuz piyasa koşullarında ani düşüş gösterebilen sermaye tamponlarının güçlendirilmesi, banka sermayelerinin kalitesinin artırılması ve Basel II’ye destek olmak üzere bir kaldıraç oranı uygulamasının getirilmesi, Basel III uzlaşısını ortaya çıkaran nedenlerden bazıları olarak sayılmaktadır.189

Basel III ile ulaşılmak istenen hedefler; finansal ve ekonomik şoklara karşı bankacılık sisteminin dayanıklılığının artırılması, kurumsal yönetişim ve risk yönetimi uygulamalarının geliştirilmesi, bankaların şeffaflığının ve kamuya bilgi verme düzeylerinin artırılması, mikro düzeyde yapılan düzenlemelerle bireysel olarak

186 Uyar ve Aygören, s.54-55.

187 Ankara Ticaret Odası, s.11.

188 Eymen Gürel, Esra Burcu Bulgurcu Gürel ve Neslihan Demir, “Basel III Kriterleri”, Bankacılık ve Sigortacılık Araştırmaları Dergisi, Cilt 1, Sayı 3-4 (Ocak 2012), s.17.

189 BDDK, Piyasa Riski Ölçümleme Yöntemlerine İlişkin Analiz, Nisan 2010, s.2.

bankaların dayanıklılığının artırılması, makro düzeyde yapılan düzenlemelerle finansal sistemin şoklara karşı direncinin artırılması şeklinde özetlenebilir:190

Basel III’ün uygulanma sürecine yönelik bazı endişeler mevcuttur. Söz konusu endişelerden ilki “denetim arbitrajı” oluşma ihtimalidir. Daha sıkı uygulamalar getiren her yeni düzenlemede olduğu gibi, Basel III standartlarının uygulanması sürecinde de, ülkeler arasında mevzuattan kaynaklanan yasal boşluklar bulunarak denetim arbitrajı imkânından yararlanmak için, bankaların yoğun faaliyet göstereceği beklenen bir gelişmedir. Basel III’ün küresel düzeyde başarı ile uygulanabilmesi için, dünyadaki tüm düzenleyici ve denetleyici otoritelerin ciddi bir şekilde koordinasyon halinde bulunmaları gerekmektedir. Aksi takdirde, Basel III’de düzenlenen hususların yoğun olarak uygulandığı ülkelerden, daha az denetimin ve takibin yapıldığı ülkelere doğru bir kayış (arbitraj) gerçekleşecektir ki, bu da Basel III’ten beklenen sonucun alınamaması anlamına gelmektedir.191

Endişelerden ikincisi; yeni kuralların adaptasyon süreci ve piyasa tarafından kabul edilme seviyesidir. Yeni kuralların uygulama maliyetini en aza indirebilmek amacıyla, Basel III’te adaptasyon süreci uzun ve kademeli bir zamana yayılmıştır. Uzun geçiş sürecinin yeni kurallara çabuk uyumu zorlaştırması, Basel III uygulamasının istenen düzeyde sağlanamayacak olması da diğer bir endişedir. Üçüncü endişe ise;

bankaların yeni standartlara uyum için geliştirecekleri strateji ve kararların ülke ve dünya ekonomisine etkilerine ilişkindir. 192

Basel kriterleri sektördeki denetim faaliyetlerini tüm yönleri ile etkilemiştir.

Öncelikle ulusal düzeyde bir denetim otoritesinin kurulması gereği ortaya çıkmış ve bu durum bankaların hem iç hem de dış denetimine yönelik yeni düzenlemeleri beraberinde getirmiştir.

Günümüzde işletmeler için iç kontrol sistemi ve iç denetim zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü iç kontrol sistemi ve iç denetimin amacı; faaliyetlerin verimliliğini sağlamak, işletme varlıklarını korumak, yönetim politikalarına bağlılığı özendirmek ve

190 BDDK, Sorularla Basel III, Aralık 2010, s.1.

191 BDDK, Sorularla Basel III, s.15.

192 BDDK, Sorularla Basel III, s.15.

tüm işletme faaliyetlerinin yasa, yönetmelik ve düzenlemeler ile işletme amaçlarına uygun olarak yürütülmesini sağlamaktır.193

Bankalarda etkin bir iç denetim sistemi, banka yönetiminin en önemli unsuru olup aynı zamanda bankacılık faaliyetlerinin tam ve güvenli olarak sürdürülmesi, bankanın amaçlarına ulaşılması, uzun dönemli kâr hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve güvenilir mali ve idari raporlamanın sürdürülmesi için gereklidir. Bankalarda iç denetim konusu, pek çok bankada yaşanan krizlerden sonra daha da önem kazanmıştır.

Ülkemizde de iç denetim ve iç kontrol kavramları ile uygulamalarının ortaya çıkması ve gelişmesinde Basel Komitesi’nin gerçekleştirdiği çalışmaların azımsanamayacak katkısı olmuştur.

Basel kriterlerinin uygulamaya geçirilmesiyle birlikte, iç denetimin pek çok sürece giderek daha etkin biçimde dahil edilmesi sağlanmıştır. İç denetimin etkinliğinin değerlendirilebilmesi amacıyla denetim otoritesinin aşağıdaki hususları dikkate alması gerekmektedir:194

1. İç denetime ne derece güvenilebileceği,

2. İç denetim tarafından hazırlanan ve yönetim kurulu ile denetim komitesine gönderilen raporların kalitesi ve raporlardaki bulguların yönetim kurulu ve üst yönetim tarafından nasıl kullanıldığı,

3. İç denetimde klasik teftişe dayalı metotlardan çok risk odaklı teftiş metodolojisinin kullanılıp kullanılmadığı,

4. İç denetim fonksiyonunun bağımsızlığı.

Basel kriterlerinin amacı, bankalarda etkin risk yönetimini ve piyasa disiplinini geliştirmek, sermaye yeterliliği ölçümlerinin etkinliğini arttırmak ve bu sayede sağlam ve etkin bir bankacılık sistemi oluşturarak finansal istikrara katkıda bulunmaktır. Basel

193 Uyar ve Aygören, s.63.

194 BDDK, Basel II’nin Uygulanmasına İlişkin Göz Önünde Tutulması Gereken Hususlar, 2004, s.35.

Komitesi, oluşturduğu bu düzenlemeler sayesinde bankaların karşılaştıkları riskleri daha hassas ve bilinçli bir şekilde yönetmelerine katkıda bulunmuştur.195

Basel Komitesi, iç denetimle ilgili yapmış olduğu çalışmalarda IIA’nın iç denetim tanımını temel almış ve bunun üzerine çalışmalarını oluşturmuştur. Komite şu ana kadar iç denetimle ilgili çeşitli kararlar yayınlamıştır. Bu kararlara göre bankalarda iç denetim fonksiyonunun: süreklilik arz etmesi, denetlenen faaliyetlerden bağımsız olması, bir denetim tüzüğünün olması, nesnel ve tarafsız olması ve mesleki yeterliliğe sahip denetçilere sahip olması gerekmektedir.196

Basel Komite kararlarına göre bankaların iç denetim görev alanına giren işlemler şöyle tanımlanmıştır;197

1. İç kontrol sisteminin yeterliliği ve etkinliğinin sürekli test edilmesi ve değerlendirilmesi,

2. Risk ölçme ve risk yönetimi süreç ve yöntemlerinin uygulanmasının ve etkinliğinin değerlendirilmesi,

3. Elektronik bankacılık hizmetleri ve elektronik bilgilendirme sistemleri de dahil olmak üzere, yönetim bilgi sistemlerinin denetlenmesi,

4. Muhasebe kayıtlarının ve finansal raporların doğruluğunun ve güvenilirliğinin denetlenmesi,

5. Varlıkların muhafaza edilmesi için kullanılan araçların, koruma yöntemlerinin denetlenmesi,

6. Bankanın taşıdığı risklerle orantılı bir sermaye yapısına sahip olup olmadığını ölçmek üzere kurulan sistemin denetlenmesi,

7. Operasyonların maliyet ve etkinliklerinin değerlendirilmesi,

195 Çetin Uçar, “Basel II Kriterlerinin Türk Bankacılık Sektöründe Risk Yönetimi ve Denetim Süreçlerine Etkileri ve Örnek Bir Uygulama”, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009), s.323-326.

196 Murat Kiracı ve Sıtkı Çorbacıoğlu, “Kamu Bankalarında İç Denetimin Yeniden Yapılandırılması: Ziraat Bankası Teftiş Kurulunda Yaşanan Örgütsel, Teknik ve Kültürel Değişim”, C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt. 32, Sayı.2 (Aralık 2008), s.334.

197 Kiracı ve Çorbacıoğlu, s.335.

8. İşlemlerin ve özel iç kontrol süreçlerinin işleyişinin test edilmesi,

9. İşlemlerin her türlü yasal ve düzenleyici mevzuata, dahili politika ve prosedürlere bağlı kalınarak yapılmasını sağlamak üzere kurulmuş sistemlerin denetlenmesi,

10. Düzenleme ve denetleme otoritelerine yapılan raporlamanın güvenilirliğinin ve zamanlamasının denetlenmesi,

11. Özel inceleme, araştırma ve soruşturma faaliyetlerinin yürütülmesi,

12. Faaliyetlerle ilgili gerekli iyileştirme önlemlerinin yönetime tavsiye edilmesi.