• Sonuç bulunamadı

Lefkoşa'nın 1570 senesinin Eylül ayında Osmanlı'nın eline geçmesiyle Dalmaçya'da durumlar Venedikliler için tamamen tersine dönmüştür. Osmanlılar ise aynı bölgede provokasyonları yoğunlaştırmıştı. Venedik yardımı dışında savunmada

375 Commissiones et Relationes Venetae, Haz. S. Ljubić, MSHSM, Vol. 8, c. 2, Zagreb, 1877, s. 127.

376 Gligor Stanojević, Dalmacija i Crnogorsko primorje u vrijeme mletačko-turskog rata 1537-1539. godine, Istorijski glasnik, S. 3-4, Beograd, 1960, s. 103-104.

89

yalnız kalan Kotor, Budva, Bar, Ülgün ve çevrede yaşayan halk Osmanlılar’a karşı direnişte bayağı kararlı çıkmıştı.

1570’li yılları başında Mrkovikliler tekrar Venediklilerle ittifak kurmuştu. 1570 senesinin ilkbaharında ise Paştrovikliler Bar kalesinde görevli bir parçası olarak konuşlandırılmışlardır. Ayrıca Osmanlı topraklarından buraya göç eden mültecilerin besleme imkanları için de tehlike vardı.378

Gravür 10: Bar kalesi; Antivari, Giuseppe Rosaccio, Raccolta de'disegni di tvtte le città, et

fortezze di mare, che sono nel viaggio da Venetia a Constantinopoli: et altre vicine: Con aggiunta di alcune isole Principali, Venetia 1574, s.22.

Osmanlı filosu tam mütettebatıyla Adriyatik'e girince girişte Venedik Cumhuriyet'in Adriyatik'teki en güneydeki noktaları olarak Ülgün ve Bar bulumuştu. Ülgün kuşatmanın sekizinci gününde teslim olmuştu.379 Ülgün'ün düşmesiyle 8 Rebî‘ülevvel 979/31 Temmuz 1571 senesinde Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı kara kuvvetleri ve serdar Pertev Paşa'nın komutasındaki donanma filosu Bar'ın yakınlarına gelmişti. Fakat Bar'da hiç mücadele olmadı. Şehrin direnişi için nesnel koşulların

378 Ahmet C. Gazioğlu, Kıbrıs Türk Tarihi, Türk Dönemi 1570–1878, Lefkoşa, 1994, s.35-83; Bar grad pod Rumijom, s. 50-51.

379 Vinko Foretić, Korčula, Dubrovnik, Boka kotorska i Lepantska bitka, Studije i rasprave iz

90

olmasının yanında mürettebatın ana hedefi canlarını kurtarmak ve halkın onurlu bir şekilde şehri terk etmelerine izin vermeleri idi.380

1571 senesinde Roma'da Dubrovnik elçisi Frano Gunduliç'in Ülgün ve Bar kuşatması raporuna göre "Bar'daki askerî baş kaptanı Giovanni Vidaccioni serdar Pertev Paşa'dan "kendi silahlı ordusuyla ve gemilerinde çekilmiş Venedik bayrağı ile serbestçe Bar'dan çıkmayı daha sonra da Vendikliler’den oluşan bir grupla daha gemiye binmesini ve onların Osmanlı gemilerinin eskortluğuyla Dubrovnik'e kadar gitmesini" istemişti. Venedikliler Türkler'e Vidaccioni'nin iki gizli ataşesi yardımıyla teslim olmuştu. Pertev Paşa Bar limanında kuşatma silahlarını karaya çıkarttırken Ömer Bey'in aracılığıyla Podestat Alessandro Donato’ya mektup göndermiş ve şehri teslim etmesini istemiştir. Donato cevabını yazarken Vidaccioni'ye danışmıştı. Daha sonra da şehir ve Venedik askerleri için tehlikenin giderilmesi için Ahmed Paşa ve Ömer Bey ile şartlarda anlaşmak için görüşme yaptı. Ancak Bar başpiskoposu Ivan Bruno aynı fikirde değildi ve kendisi de halkı direnişe çağırdı, çünkü şehrin direniş gösterecek kadar gücü vardı. Donato teslimiyet anlaşmasını imzalayıp kendi askerleri ve bir kısım halk ile şehri terk etti.381 Venedikliler'in terk etmesiyle şehir savunmasız, silâhsız ve Osmanlıların merhameti veya acımasızlığı ile baş başa kalmıştı. Belli ki Venedikliler halkın haberi olmadan zayıflığından değil de korkudan Osmanlı'ya teslim olmuştu. Aynı zamanda denizde Don Juan de Austria komutası altındaki Kutsal İttifak filosu bulunuyordu.

14 Rebî‘ülevvel 979/6 Ağustos 1571 senesinde Pazar günü Türkler hiçbir direnişle karşılaşmadan şehre girmişti. Şehir halkı ise kiliselere; en çok da Aziz Yorgos katedraline sığınmıştı. Orada kilisenin başpiskoposu Bruni ibadet ediyordu. Türkler işte bu şekilde şehre girip Aziz Yorgos katedralinde Bar'daki en büyük düşmanını başpiskopos İvan Bruni'yi yakalamıştı. Şehrin dışındaki Aya Nikola manastırının önünde yeni hükümetle işbirliğini reddeden birçok insan öldürülmüştu.382 Bunlar arasında çok sayıda bey (patrici) de vardı.383 Daha önce Venediklilerin Osmanlılar'a elçi olarak gönderdiği iki kişi İslam'ı kabul etmişti, bunların ardından da Venedik

380 Miloš Milošević, Boka Kotorska, Bar i Ulcinj u kiparskom ratu (1570-1573), Boka, S. 4, Herceg Novi 1972, s. 22.

381 Bogumil Hrabak, Pod turskom vlašću, Bar grad pod Rumijom, Bar, 1984, s. 54.

382 Milan Vasić, Gradovi pod turskom vlašću, Istorija Crne Gore, c. 3, K. 1, s. 600.

383 Jovan Radonić, Rimska kurija i južnoslovenske zemlje od XVI do XIX vijeka, Beograd, 1950, s.427.

91

yönetiminden hoşnut olmayan fakir aileler gitmişti. Daha sonra Vatikan kökenli bir kaynağa göre Türkler'in Ülgün'ü fethinden sonra onlara Bar'da halk arasında büyük bir anlaşmazlık ve uyumsuzluk olduğundan haber verilmişti.384

Osmanlılar 1571 yılının sonbaharında Ülgün ve Bar'da İskenderiye Sancakbeyi'nin komutası altında yeniçerleri ve sipahileri yerleştirmişti. Onlar için bu durum iyi olmuştu çünkü bir sonraki sene yani 1572'de Venedikliler Bar'ı geri almaya çalıştı. Bu girişime en iyi 500 askerleri gönderilmişti „segondo l'ordine che ne fu

mandato“, fakat Bar sahilindeki kötü hava koşulları onları engellemişti.385

Bar'ın kurtuluşu için Hıristiyan inisiyatifi devamlı idi: 1596 senesinde 25 gemiden oluşan İspanyol filosu güneyde Ülgün ve Bar'ın yakınlarında bulunuyordu. Kilis kalesinin geri verildiği zaman, 1596 senesinde, Bar ve Ülgün civarlarında yerel bir isyan çıkmış ve hıristiyan köylüleri 12.000 büyükbaş hayvanı kaçırmıştı. Bu vesileyle çatışmalar başlamıştı.386

1597 yılın yaz mevsiminde Vatikan Bar'ın geleceğine karışmaya çalışmıştı. Kardinal San Giorgio Bar'ın ele geçirilmesi ve papaya ait orduya teslim edilmesi ile ilgili görüşmeler yapmıştı. Eski Kotor Provedoru ve Prensi Zuan Magno'nun 1600 senesine ait bir raporunda "Bar'ın fethedilmesi gerekiyordu çünkü o zaman orada 40-50'den fazla mustahfız bulunmamaktaydı" diye yazıyor.387

O bölgede yaşayan insanlar Venedik hakimiyeti altına girmek istiyordu. 1606 yılının yazında bir Venedik elçisi Napolilileri, Bar'ın ve Ülgün'ün üzerine gitmelerine teşvik etmiştir. Daha sonrasında Bar başpiskoposu Giorgio Bianchi diğer rahiplerle beraber yeni Osmanlı hükümetini devirmek amacıyla Venedikliler ile gizli görüşmeler sürdürmüştu.388

Bar’daki Osmanlı hükümetiği’nin ilk yıllarında rüşvet çok büyüktü. Örneğin, İskenderiye sancakbeyi Ali Bey, Bar Kalesi açıklarında batan bir barçadan on üç top çıkarıp kaleye yerleştirmiş; fakat Bar Kadısı bu topları iki bin kuruşa Budva’dan gelen

384 Bogumil Hrabak, a.g.m., s.55.

385 Commissiones et relationes Venetae, Haz. Grga Novak, MSHSM, vol.47, Tomus IV, Annorum 1572-1590, Zagreb, 1964, s.105.

386 Jovan Radonić, a.g.e., s. 432.

387 I diarii di Marino Sanuto, teme XXIX /MCCXCVI-MDCCIII/, Auspice La R. Deputazione Veneta

di storia patria, Venezia 1879-1903, s. 423.

92

Tomatilis adlı gayrimüslime satmıştır. Satılan bu topların Venedik topu değil de Osmanlı ve İspanyol topları olduğu tespit edildiğinde kadı görevinden alınmış ve ayrıca kendisinden iki bin kuruş tahsil edilip, hapse atılmıştır.389

1582 tarihli defterde belirtildiği üzere Bar kale, varoş ve şehir olarak yönetiliyordu.390 Yerel yönetim ve kadıya bağlı askeri birliklar verildi. Hristiyanlar ve müslümanlar onun büyük kalesinde yaşadılar. Kasabanın aşaği varoş-i zir ve yukari varoş-i bala olmak üzere iki mahallesi vardi.391 Evliya Çelebi, kalelerdeki bölgeleri gezip kaydeden tanınmış Seyahatname yazarı, bahçesiz kiremit ve taş levhalarla çevrili asker evlerini içeren, taş binaları dikkatle inceledi. Ayrıca Sultan Ahmed Camii, mektep, medrese, mescid, tahil ambarı, baruthane, sarnıç, tophane, büyük kapı, mehterhane ve hendek de içermekteydi.392 Dahası 3 kilometrelik uzun mesafeden kasabalara getirilen su sistemi Osmanlı dönemi boyunca inşa edildi ve sonra halkın yaşadığı kale yakınındaki cami ve hamamlara iletildi.393

Sultanın haslarının bulunduğu İskenderiye Sancağı’ndaki tek şehir Bar’dı.394 Sultana giden yıllık ödenek 28.412 akça idi ve Sozina köyü ile diğer iki köyün yıllıkları ile beraber bu rakam 38.642 akçaya ulaşıyordu.395

Yalnızca sahip oldukları ayrıcalıklar değil aynı zamanda stratejik konumları sayesinde Bar ve diğer kıyı kasabaları Nova, Risan ve Ülgün Osmanlı döneminde geliştirilmişti. Kıyılarda ve içerideki diğer kasabalarla bağlantılı olmasının yanında kara ve deniz rotaları da diğer duraklar olmasına rağmen, onların önemi aslında bulundukları

389 BOA, A.DNVSMHM,d 43, hk. 175, 176. (5 Cemaziyelevvel 988/18 Haziran 1580);

390 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Kuyud-ı Kadime Arşivi, Tapu Tahrir defteri, no. 93 (TKG. KK.TTd. 93), İskenderiyye Mufassal, vrk. 292b.

391 TKG. KK.TTd.93, 293-295.

392 Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi, k. VI, c.2, İstanbul, 2010, s. 131. Evliya

Çelebi diyor ki: Arnavutça (—) (—) demektir. Pulya Kral yapısıdır ki bu kale önce İspanya kralı hükmünde idi, sonra Orhan Gazi zamanında Bundukani Venedik'i eline girip ondan 883'de Fatih Gazi eline girdi. İskenderiye Sancağında voyvodalıktır ve Ülgün nahiyelerinden olup naipliktir. Kale dizdarı ve (—) adet mükellef ve mükemmel pür-silah gazi yiğitleri tüm Arnavut şehbazlarıdır ki firkateleriyle daima Pulya vilayetlerini, İspanya ve Klora kıyılarım, asi Venedik kalelerini, Karadağ ve Kilimente Arnavutlarını kırıp kılıçtan geçirip esenlikle kalelerine daima tok doyum gelirler, asla boş gelmezler, elbette bir taraftan bir av ile gelirler. Bu kale Venedik Körfezi denizi kıyısında (—) (—) (—) üzere dörtgen şekilli bir sanatlı taş yapı, yamalı bir kaledir. Hisar içinde (—) adet kiremit ve kayağan örtülü bahçesiz neferat evleridir. Sultan Mehmed Camii, mektebi, medresesi, bir mescidi, bir tahıl ambarı, cebehane hazinesi, su sarnıcları, mukellef iri topları, (—) kapısı, mehterhane kulesi ve hendeği

393Ottoman times – The Story of Stari Bar, Montenegro, Koper, 2008, s. 52.

394 a.y.

93

sınıra dayanmaktaydı. Dahası ticaret ve kültür merkezi olmasının yanında Osmanlı yerel yönetim ve hukuk sisteminde de önemli rol oynamaktaydı.