• Sonuç bulunamadı

3. GAZNE’NİN İSİMLERİ

3.3. Gazne’nin Sıfatları

1.1.3. Gazne’ye Bağlı Yerleşim Birimleri

1.1.3.1. Gazne’ye Bağlı Şehirler

1.1.3.1.4. Bürden

Bürden da Makdisî tarafından Gazne’ye ait küçük bir şehir olarak, eserinin iki farklı yerinde zikredilmektedir.445

Ancak diğer coğrafya, tarih, ensâb ve mu’cem kitaplarında böyle bir bilgiye rastlanılamamaktadır.

1.1.3.1.5. Dümrâhî یخارمد/

Gazne’nin şehirlerinden olarak gösterilen446

bu yerleşim birimi ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlayamadık. Sadece Rencber’in, Makdisî’den naklen onun Gazne şehirlerinden olduğunu kaydetmekle yetindiği görülmektedir.447

1.1.3.1.6. Haşşû/ شحو

Bu şehir de Makdisî’nin Gazne şehirlerinden saydığı bir şehridir.448 Bu ismin hakkında bilgi olmadığı gibi telaffuz ve yazılışıyla ilgili, ne yazık ki, aydınlatıcı bilgiye rastlanılmamakla birlikte Horasân-ı Büzürg adlı kitapta “Haşşû” şeklinde yazıldığı görülmektedir. 449

Söz konusu bu eserde de Haşşû’nun, Makdisî tarafından Gazne bölgesinde gösterildiğine dair atıf bulunmaktadır. Ahsenü’t-Tekâsîm’in Türkçe çevrisinde ise bu yeri Hişbâre şeklinde kaydedilmiştir.450 Böylece çevirmen aşağıda Gazne’nin şehirlerinden olarak zikrettiğimiz Bârî ile Haşşû’nu bir şehir olarak ifade etmiştir.

1.1.3.1.7. Bârî یراب/

Beşşârî’nin Gazne’nin şehirlerinden olarak gösterdiği diğer bir şehir de Bârî’dir. Ancak onun eserinin iki farklı yerinde bu kelimenin değişik biçimlerde yazıldığı görülmektedir. İlk önce bu şehrin ismini Bâre هراب- olarak yazarken; diğer bir yerinde de Bârî şeklinde yazmaktadır.451

Bîrûnî Ganj nehrinin doğusunda bulunan 445 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s.50, 196. 446 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196. 447 Renber, Horasân-i Bûzürg, s. 204. 448 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196. 449 Renber, Horasân-i Bûzürg, s. 204.

450 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, çev. Ahsen Batur, s. 75. 451 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196.

Bârî isminde bir şehirden bahsetmekte;452

ancak bu şehrin Gazne ile bağlantısı konusunda her hangi bir bilgi aktarmamaktadır. Gerdîzî de 410/1019 yılında Râçipâl’ın Nendâ’ye doğru sefere çıktığı zaman yol üzerinde bulunan Bârî’yi ele geçirdiğine dikkar çekmektedir.453 Gang nehrinin geçilerek Bârî şehrine ulaşıldığını kaydeden Gerdîzî ile Bîrûnî’nin rivayetlerinin uyuştuğu dikkate alınacak olursa bu şehir Gazne’ye hayli uzak bulunduğu açıktır.

Diğer taraftan bir takım sözlüklerde de Bârî kelimesinin Hindistan bölgelerinden bir şehir olarak gösterildiğine şahit olunmakta ise de yine Gazne ile herhangi bir bağına dair bilgi nakledilmediği görülmektedir.454

1.1.3.1.8. Fermül/لمرف

Gazne şehirlerinden olarak sayılan bu şehir455

hakkında diğer kaynaklarda bilgi bulunmamakla birlikte Bâbürnâme’de burası önemsiz bir şehir olarak zikredip Multân ve Hindistan’a elma ihraç ettiği beyan edilmiştir.456 Dolayısıyla Fermül’ün sulu bir bölgede veya nehir kıyısında ve dahi Hindistan sınırına yakın bir bölgede olma ihtimali yüksektir. Nitekim Fermül’ün Gazne sınırları içerisinde bir nehrin adı olup, o nehrin kıyısında yaşayanlara da Fermülî denildiği ve hatta bu milletin tarihi bakımından çok eskilere dayandığına işaret edilerek Türk olabilecekleri olasılığı üzerinde durulmaktadır.457

Bu bilgilerden Fermül’ün hem bölge ve hem de bölgede olan nehrin müşterek ismi olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Purmol, Furmol gibi değişik isimlerle yazıldığına işaret edilen Fermül’ün, Gazne sınırları içerisinde bir bölge ismi olduğu söylenmektedir.458 Diğer taraftan bugün Gazne ile aynı sınırları paylaşan ve eskilerde

452 Bîrûnî, Tahkîkû ma Le’l-Hind, s. 140, 142, 193. 453 Gerdîzî, Zeynü’l-Ahbâr, s. 399.

454 Tebrîzî, Bürhânü’l-Kât’i, I, 217; Nâzimü’l-Atibbâ, Ferheng-i Nefîsî, I, 509. 455 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196.

456

Bâbür, Baburnâme, II, 213 457

İbrahim Zeyî, Şîr Muhammed Han, Tevârîh-i Hûrşîd- Cihân, nşr. Matba’-i İslâmiyye, Lahur, 1893, s. 180.

458 Şehristânî, İnayetullah, “Târîhçe-i Akvâm er Afganistan”, http://www.kabulnath.de/Sal-e- Nohum/Shoumare_207/Dr.Enajatullah%20Sharani-aqwam-12.html, 11: 16, 16.02.2017.

birçok ilçesinin Gazne’ye tâbî olduğu belirtilen Paktika ilinde Bermel diye zikredilen bir ilçe bulunmaktadır.459

Afganistan ve Pakistan sınırında yer alan bu ilçe yukarıda zikredilen Fermül ile isim benzerliği mi yoksa aynı bölgeyi mi paylaştığı net değildir.

1.1.3.1.9. Serhûn/نوهرس

Serhûn da Makdisî’nin kaydettiğine göre Gazne’ye bağlı olarak zikrettiği şehirler arasında yer almaktadır.460

Bir takım araştırmalara göre, söz konusu bu şehir, Ya’kûbî’nin Bâmiyân bölgesinden olarak saydığı Sârhûd461

-دوحراس- ile aynı yerdir.462 Ancak Ya’kûbî’nin konuyla ilgili rivayetlerinde bu beldenin Hârûnu’r-Reşîd’in Horasan valisi Fazl b. Yahya’ tarafından ele geçirildiği görülmektedir.463 Bazı araştırmacıların Surhbud-دبخرس- şeklinde kaydettikleri bu kelimenin464

Bâmiyân bölgesinde meşhur bir putun ismi olduğu beyan edilmiştir.465

1.1.3.1.10. Lecrâ/ارجل

Bu şehir de Makdisî’nin Gazne’ye bağlı olarak gösterdiği şehirler arasında gelmektedir.466 Secâvend’e yedi günlük mesafede bulunduğu aktarılan bu şehrin sıcak bir iklimde olduğuna vurgu yapılmaktadır.467

İstahrî ise Gazne’yi Bâmiyân bölgesinde gösterdiği gibi Lecrâ’yı da Bâmiyân’ın bir şehri olarak saymaktadır.468 O Bâmiyân’a bağlı olan bölgeleri şu şekilde sıralamaktadır: “ Buskûrkand469, Sekâvend, Kâbil, Lecrâ, Pervân ve Gazne”.470 İbn Havkal ve Kazvînî’nin de aynı bilgileri aktardıkları görülmektedir. Tek fark ise bahse konu olan Lecrâ’nın, İbn

459 Ârız, Coğrafyâ-yi Vilâyet-i Afganistan, s. 101. 460 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196. 461 Ya’kûbî, Mü’cemü’l-Büldân, s. 1.1.

462 Hadîsî, Kahtan Abdüssettar, İrbâ’u Horasan eş-Şehire: Dirase fî Ahvalihe’l-Cogrâfiyye ve’l- İdâriyye ve’l-İktisâdiyye Hatta Nihâyeti’l-Karni’r-Rabi’ li’l-Hicre, Câmiatü’l-Basra Yay. Basra, 1990. s. 421.

463 Ya’kûbî, Büldân, s. 1.1.

464 Habîbî, Târîh-i Afganistan Ba’d ez İslâm, s. 17. 465 Yâkût el-Hamevî, Mü’cemü’l-Büldân, I, 330. 466 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196.

467İstahrî, el-Mesâlik ve’l-Memâlik, s. 280; İdrîsî, Nüzhetü’-Müştâk, I, 469. 468İstahrî, el-Mesâlik ve’l-Memâlik, s. 277.

469İbn Havkal ile Kazvînî bu ismi Buşgûrkand-دنقروغشب şeklinde kaydetmişlerdir. bkz. İbn Havkal, Sûretü’l-Arz, II, 447; İdrîsî, Nüzhetü’l-Müştâk, I, 486.

Havkal tarafından Necrâ şekliyle kaydedilmiş olmasıdır.471

Dolayısıyla Sûretü’l-Arz müellifinin aktardığı Necrâ’nin, Lecrâ olma ihtimali yüksek gözükmektedir.

1.1.3.1.11. Hôst/تساوخ

Makdisî tarafından Gazne’ye ait küçük bir şehir olarak zikredilen bu kelime yazılışı bakımından farklı biçimlerde görülmektedir. Söz konusu bu şekillerin biri Hûvâşt ve diğeri de Hûvâst şeklinde görülmektedir.472

Diğer coğrafi eserlerde rastlayamadığımız bu ismin günümüz Afganistan’ın illerinden biri olan Host olma ihtimali vardır. Diğer yandan bu beldenin Toharistan sınırları içerisinde olan Huvâşt olabileceği üzerinde durulmaktadır.473

1.1.3.1.12. Ğurâb/بارغ

Makdisî’nin eserinin bir yerinde Gazne’ye bağlı küçük bir şehir olarak zikredilen Ğurâb ile ilgili diğer eserlerde, ne yazık ki, her hangi bilgiye rastlanılamamaktadır.474

1.1.3.1.13. Kâvil/لیواک

Makdisî tarafından Gazne şehirlerinden olarak gösterilen bu şehir ile ilgili diğer eserlerde Gazne’nin şehri olduğu ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanılmamaktadır.475

1.1.3.1.14. Kâbil/لباک

Gazne’ye tabi yerleşim birimleri arasında şehir vasfıyla sayılan diğer bir yerleşim birimi de Kâbil’dir.476

Gazne ile Kâbil arasının yedi günlük yol olduğu ifade edilmektedir.477 Kâbil’in Sebük Tegin döneminde fethinin gerçekleştirildiği478

471 Bkz. İbn Havkal, Sûretü’l-Arz, II, 447; İdrîsî, Nüzhetü’l-Müştâk, I, 486. 472 Bkz. Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196.

473 Hadisi, Kahtan Abdüssettar, İrbâ’u Horasan eş-Şehire, s. 421. 474

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 475

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196; Rencber, Horasân-i Bûzürg, s. 205. 476 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196; Dimaşkî, Nuhbetü’d-Dehr, s. 181. 477 Bîrûnî, Tahkîku Malel-Hind, s. 146; İdrîsî, Nüzhetü’l-Müşâk, I, 469. 478 Ensârî, Gazne ve Gazneviyân der Târîh, s. 60.

dikkate alınacak olursa o dönemden sonra Gazne’ye ilhak edilmiş olabilceği ihtimali yüksektir. Nitekim Lemğân bölgesinde Cipâl ile yapılan savaşı kazanan Sebük Tegin’in Peşaver’e kadar olan bölgeyi ele geçirerek söz konusu bölgelerde hakimiyetini sağladığı Gazneli dönemi tarihçileri tarafından da vurgulanmaktadır.479

1.1.3.1.15. Zâveh/هواز

Makdisî tarafından Gazne’ye bağlı olduğu söylenilen diğer bir şehir de Zâveh’tir.480

Rencber’in Makdisî’den naklen Gazne’ye tabi olduğunu aktarması dışında Zâveh hakkında diğer eserlerde herhangi bir bilgiye rastlanılmamaktadır.481 Diğer coğrafi eserlerde Nişâbur’un bölgelerinden bir bölge, Herat ve Nişâbur arasında Bûşenc’e bağlı bir köy,482

Horasan’da bir bölge483 olarak zikredilen Zâveh sadece Makdisî tarafından Gazne’ye bağlı bir şehir olarak zikredilmektedir.484

Makdisî’nin eserinin muhakkinin açıklamasında Zâveh ile ilgili Uzâveh-هوازا şekli görülmektedir.485

Ancak söz konusu bu kelimeyle ilgili diğer eserlerde herhangi bir bilgiye rastlanılmamaktadır.

1.1.3.1.16. Lemğân/ناغمل

Gazne’nin diğer bir şehri olarak zikredilen Lemğân’ın486

diyâr-i Sind’den bir şehir olup Gazne’nin idaresine tabi ve Hintler ile arasında yüksek bir dağın olduğu ifade edilmektedir.487 Diğer taraftan kimi coğrafyacılarca nehir kıyısında yeraln bu şehrin Hindistan’ın gelişmiş şehirlerinden olup çok sayıda put haneye ev sahipliği yaptığı rivayet edilmektedir.488

479

Utbî, Târîhu’l-Yemînî, s. 33; Gerdîzî, Zeynü’l-Ahbâr, s. 369. 480 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 197.

481 Rencber, Horasân-i Bûzürg, s. 204.

482 Yâkût el-Hamevî, Mü’cemü’l-Büldân, III, 128. 483 Kazvînî, Âsârü’l-Bilâd, s. 382.

484

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 297. 485

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, dipnot, 4.

486 Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 196; Mübârekşâh, Âdâbü’l-Harb, s. 152. 487 Nizâmî-i Arûzî, Çehar Makale, s. 29.

Öyle anlaşılıyor ki bu şehir Hintlerin kontrolünde iken Sebük Tegin tarafından Gazne’ye ilhak edilmiştir. Nitekim Utbî Hint kralı Çipal’ın en mamur kentlerinden olan Lemğân’ın Sebük Tegin tarafından ele geçirildiğine vurgu yapmaktadır.489 Yâkût el-Hamevî ise Lemğan’ı Gazne köylerinden biri olarak zikretmekte ve Bağdad’da yerleşen, Abdusselam b. İsmâil el-Lemğânî gibi birçok Hanefi kadı ve fakihlerin oraya mensup olduğunu beyan etmektedir. Ayrıca Lâmğân- ناغملا şeklinde kaydettiği bu yerin Gazne’nin dağlık bölgesindeki birçok köyden oluşan bir bölge (ةروک) olduğunu vurgulamaktadır.490 Takvîmü’l-Büldân yazarı da Lemğân’ı Gazne’nin dağlık bir bölgede olduğuna işaret etmektedir.491

Diğer taraftan esnâb kitaplarında el-Lemğânî nisbesinin Gazne’nin dağlık bölgesinde yer alan Lemğân’lı alimlere verildiği kaydedilmektedir.492

Bu bilgilerden anlaşılıyor ki Lemğân bir şehir özelliğine sahip olacak derecede büyükçe bir bölge olup; içinde birçok karyeyi barındıran ve içinden nehir geçen dağlık bir alanda yer almaktadır.

Günümüz Afganistan’ında bir il olan Lağmân’ın-نامغل- eski isminin Lemğân- ناغمل şeklinde ifade edilmesi 493

onun söz konusu Lemğân ile aynı olduğu olasılığını güçlendirmektedir. Ancak günümüz Lemğân’ ile Gazne’nin arasında başkent Kâbil bulunmaktadır. Söz konusu Lemğân’ın coğrafyacılarca tam coğrafi konumunun belirtilmîş olmaması Lağman ili ile Eski Gazne’nin yerleşim birimlerinden biri olarak nakledilen Lemğân’ın ilişkisinin kurulmasını güçleştirmektedir. Zira Lemğân’ın Gazne ile Gûr arasında bulunduğu da aktarılmakta; ayıca Gazne’yi yakıp yıkan Gûr Şahı Alâüddîn Cihân Sûz okuduğu şiirinde “Lemğân’dan başlayarak Gazne’ye kadar keskin kılıcımla döktüğüm kanla nehir akıtmaya karar verdim” mısraları da Lemğân’ın Gûr ile Gazne arasında olduğuna delil olarak gösterilmektedir. 494 Diğer taraftan atla birkaç günlük mesafede bulunan bu şehrin kurucusunun Lam Hân isminde birisi olduğu ve (خ)harfinin (غ) harfine dönüşmesi

489 Utbî, Târîhu’l-Yemînî, s. 31.

490 Yâkût el-Hamevî, Mü’cemü’l-Büldân, V, 8. 491 Ebü’l-Fidâ, Takvîmü’l-Büldân, s. 464. 492

Sem’ânî, el-Ensâb, XI, 222; İbnü’l-Esîr, İzzüddin, Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el- Cezerî (v. 630/1233), el-Lübâb fî Tehzîbü’l-Enâb, nşr. Dâru Sâdır, Beyrut, tsz., I, 230, III, 133; Kureşî, el-Cevâhirü’l-Mudıyye, I, 153.

493 Ârîz, Coğrafyâ-i Vilâyet-i Afganistan, s. 33.

sonucu Lamhân’ın, Lemğân’a dönüştüğüne vurgu yapılmaktadır.495

Bu bilgiler dikkate alınacak olursa Lemğân’ın, Lağmân ilinden farklı bir bölge olduğu anlaşılmaktadır. Afganistan’ın iller haritasına bakıldığı zaman Gûr ili ile Gazne ilinin arasında Oruzgân ve Bâmiyân ilinin bir kısmı bulunmaktadır. Lemğan’ın Sultan İbrahim dönemindeki konumuyla ilgili aktarılan bilgilere bakıldığında Türklere ikta olarak verilen bu yerde çok güzel armutun yetiştiğine vurgu yapılmaktadır.496

1.1.3.1.17. Buden/ندوب

Bu şehir de Makdisî tarafından Gazne’nin sınırları içerisinde gösterilmekte olup;497 diğer eserlerde hakkında bilgi olmayan bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır.

1.1.3.1.18. Lühûvger-Lühûker/رگوهل-رکوهل

Gazne’nin bir diğer şehri de Lühûvger’dir.498

Lühûvger’in Secâvend gibi kendinse bağlı yerleşim birimleri de bulunmaktadır.499

Bâbürşâh ise Çarh’ın en meşhur köyü olarak saydığı Lühûger’i, Gazne’ye bağlılığına dair bilgi vermeksizin, tümen yani küçük bir şehir olarak ifade etmiştir.500

Bâbürşâh’ın verdiği bilgiler söz konusu bu yerleşim birmlerinin idari açıdan geçirdiği konjaktürel değişimi göstermektedir.

Kâbil’in güneyinde ve Gazne’ye sınır olan bu küçük şehir bugün Afganistan’ın Levger- رگول diye bilinen bir ilidir. Secâvend’in tarihi bölgeleri arasında gösterildiği bu ilin ilçelerinden birisi de Bâbür’ün meşhur köy olarak zikrettiği, Çarh’tır.501

Bu bilgiler göz önünde bulundurulduğunda günümüz Levger ilinin eski Gazne şehirlerinden biri olan Lühûger olabilme ihtimali yüksektir.

495 Dihhüdâ, Lugatnâme-i Dihhüdâ, lam harfi, s. 1027. 496 Mübârekşâh, Âdâbü’l-Harb, s. 152.

497

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 297. 498

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 297. 499 Avfî, Lübâbü’l-Elbâb, II, 362.

500 Bâbür,Baburnâme, II, 213.

Yukarıda isimleriyle birlikte kısaca tanıtımını yapmaya çalıştığımız on sekiz tane şehir Makdisî tarafından Gazne’nin, müdünleri yani küçük şehirleri olarak sunulmakla beraber; sadece ismen zikredilmeleri haklarında detaylı bilgilere ulaşılması konusuna imkân vermemiştir. Diğer coğrafyacıların eserlerinde Gazne ile ilgili, Makdisî’nin naklettiği kadar bile detay bilgilere yer verilmemesi, bu konuda Ahsenü’t-Tekâsîm’in esas alınmasında etkili olmuştur. Zira Makdisî’nin vefat tarihi ile Sebük Tegin’in vefat tarihinin aynı yıllarda olması onun Gazne’ye bağlı şehirler olarak rivayet ettiği kimi şehirlerin Sebük Tegin ve ondan önceki Gazneli Sultanları tarafından ele geçirilip Gazne’ye ilhak edilmiş olma ihtimalı yüksektir. Bugün Gazne on sekiz ilçeli bir ildir.

Şekil 8: Günümüz Gazne Haritası502

502 Rahmetî, Muhibbullah, “Şerh-i Muhtasar der Bâre-i Coğrafyâ-i Beşer-i Vilâyet-i Gaznî”, Mücelle-i Coğrafya, Kabil, 06.1347/08.1969, yıl:8, sayı: 1, s. 27.

Aşağıda ismi zikredilen Gazne’nin şehirleri Makdisî’nin eserinde bulunmamaktadır.

1.1.3.1.19. Barvân/ناورب

Rencber bu şehri Makdisî’ye dayanarak Gazne’nin şehirlerinden503

birisi olarak göstermişse de Makdisî’nin bu şehri Bâmiyân bölgesine nispet ettiği görülmektedir.504 Diğer coğrafi eserlerde Barvân’ın Gazne’ye nisbeti görülmezken Hindistan’a ait bir bölge olarak gösterilerek ticari önemine vurgu yapılmaktadır. Fervân şeklinde de coğrafi kaynaklarda yerini alan Bârvân, İbn Havkal’ın naklettiğine göre Sekâvend’in yukarı kısmında yer almaktadır.505

Bu bilgiler dikkate alındığında Barvân’ın Gazne hududunda olduğu kesin gözükmektedir. Nitekim Yâkût el-Hamevî de onu Gazne’ye yakın küçük bir şehir olarak tanımlamaktadır.506

İbn Battûta Hind-i Kûş dağından geçerek Hindistan’a gerçekleştirdiği yolculuğu esnasında Barvân’a geldiğini, şehrin Emîri Bürüntiye tarafından çok sıcak bir şekilde karşılanıp ağırlandığını, Emîr Gazne’deki naibine mektup yazarak kendisiyle ilgilenmesini söylediğini, oradan Çarh köyüne uğradıktan sonra Gazne’ye geçtiğini beyan etmektedir.507

Bu bilgilerden yola çıkarak Barvân’ın Gazne’ye yakın ve hatta sınır olduğu kesindir. Gazne’ye ait olduğu konusuna ise Rencber hariç kimse temas etmemiştir. Zaten Rencber’in de kaynağı Makdisî’dir. O da Barvân kelimesini, Gazne’den hemen birkaç kelime önce Bâmiyân bölgesini açıklarken, Bâmiyân’a ait bir bölge olarak yazmıştır. Dolayısıyla Rencber’in bu ayrıntıları gözden kaçırmış olabileceği ihtimali yüksek gözükmektedir.

Günümüz Afganistan illerinden birisi Pervân/ناورپ ilidir. Kâbil ile hudut olan Pervân ili ile Gazne’nin arasında ise Vardak ili bulunmaktadır. Vardak 1964 yılında

503

Rencber, Horasân-i Bûzürg, s. 203. 504

Makdîsî, Ahsenü’t-Tekâsîm, s. 50, 297. 505 İbn Havkâl, Sûretü’l-Arz, II, 428.

506 Yâkût el-Hamevî, Mü’cemü’l-Büldân, IV, 257. 507 İbn Battûta, Sefernâme-i İbn Battûta, I, 474.

resmen Afganistan’ın bir ili olana kadar Kâbil’in bölgelerinden sayılırdı.508 Dolayısıyla Bâmiyân’a da sınır olan günümüz Vardak ilinin bir kısım topraklarının bu iller arasında paylaşılmış olma ihtimali söz konusudur. Hatta İbn Battûta’nın Pervân’dan sonra uğradığı Çarh köyü eskiden Gazne’ye ait iken; bugün Vardak’a sınır olan Lavger ilinin sınırları içerisindedir.509

1.1.3.1.20. Şâdîâbâd دابآ یداش/

Gazne sınırları içerisinde yer alan bu bölge insanlarının Sultan’ı tantanalı bir şekilde karşıladıkları Beyhakî’nin “ … biz Gazne’ye geldiğimizde, şehrin mutripleri ve Şâdîâbâd’ın Bûkîyânı sazları ile birlikte oraya hizmete geldiler…”510

cümlelerinde geçmektedir. Diğer taraftan İbn Battûta’nın, Turbâbâd-ı Dihlî’ye, Şâdîâbâd’ı takliden bu ismin verildiğini ifade etmesi511

söz konusu bu yerin ne derece mamur olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.

1.1.3.1.21. Şeşkâv/واک شش

Gazne’ye iki menzil mesafede bulunan bu yerleşim birimi, Gazne’nin kuzey doğusunda olup Kâbil yolu üzerinde bulunmakta ve bugün Şeşgâv olarak bilinmektedir.512 Beyhâkî 422/1031 yılında Sultan Mesud’un Horasan’da Gazne’ye gelirken Balak üzerinden önce Şeckâv’e ve oradan da Gazne şehrine geldiğini nakletmektedir.513 Ayrıca Karahanlı Han’ı Kadırhân’ın kızı, Şâh Hâtûn’un, 19 Şevvâl 424/17 Eylül 1033’te Sultan Mesud için Gazne’ye getirildiğinde Şeckâv’da bir gün konakladıktan sonra Gazne’ye getirildiği rivayet edilmektedir.514 Bu bilgilere bakıldığında Şeckâv’ın Gazne şehrinin biraz dışında olup; Horasan yönünde olduğu anlaşılmaktadır.

508 Ârız, Coğrafyâ-i Vilâyet-i Afganistan, s. 18. 509 Ârız, Coğrafyâ-i Vilâyet-i Afganistan, s. 22.

510 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 534; Rencber, Horasân-i Bûzürg, s. 205. 511 İbn Battûta, Sefernâme-i İbn Battûta, II, 382.

512Habîbî, Abdülhay, “Tahkîki Barhî ez Emâkin-i Târîh-i Beyhakî ”, Yâdnâme-i bû’l-Fazl Beyhakî: Mecmue-yi Suhanrâni hâ, Meşhed Ün., Meşhed, hş.1349/1970, s. 224; Rencber, Horasân-i Bûzürg, s. 205.

513 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s.235. 514 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s.385-386.

1.1.3.1.22. Sûdihek/کهد وس

Bu yer Gazne’ye 15 km mesafede olup, onun doğu semtinde yer almaktadır. Gerdîz’e yaklaşık 20 km mesafede bulunan bu yerin batısında Cihânâbâd, doğusunda Tengî ismiyle de bilinen Devlet, şimalinde Cilge-i Sersebz-i Ribât ve güneyinde ise Sultan Bağ köyleri yer almaktadır. Uzunluğu 30 km ve genişliği de 24 km olarak tahmin edilen Dihek’in tarıma el verişli bir bölge olduğu vurgulanmaktadır. Dihek’in yeşilliğiyle meşhur köyü olan Râmek’in- کمار yanı sıra Dih-i Ribât, Tasın ismiyle bilinen köylerinden de bahsedilmektedir. Gerdîz ile Gazne yolunun üzerinde bulunan Dihek’in Hindistan cihetine iki yol bulunmaktadır. Bunlardan ilki Gerdîz üzerinden Çimkenî vadisinden Kerem’e ve oradan da Dâmân Bânu üzerinde Sind nehrine ulaşırken; diğeri se Şeren üzerinden Gümel deresine ve oradan da Sind nehrine çıkmaktadır.515

Dihek’in Gazneliler döneminde de meşhur olduğu anlaşılmaktadır. O Gazne’nin doğusunda olup Hindistan ana yolu üzerinde bulunuyordu. Bu bölge özellikle Gûrluler döneminden kalan mimari eserleriyle meşhurdur.516

Bunların dışında Bûrân-ناروب-, Urdlân-نلادرا-, Havvâş-شاوخ-, Cürûs-سورج- Desek-کسد- de Gazne’ye bağlı şehirler olarak nakledilmektedir.517 Gazne’nin bir takım meşhur meydanlarından da bahsedilmektedir. Bunların en önemlisi Şâhbahar meydanıdır.

1.1.3.1.23. Şâhbahâr-راهب هاش

Gazneli dönemine ait nesir ve nazımlarda518 çokça tavsif edilen bu bölge özellikle askeri törenlerin yanı sıra ordunun toplandığı519; ayrıca askeri törenlerle birlikte dinî520 ve kültürel şenliklerin de gerçekleştirildiği bir yer olarak karşımıza

515 Celâlî, Gazne ve Gazneviyân, s. 268.

516 Habîbî, “Mehâbisi Mesû’d Sa’d Selmân”, Coğrafyâ-i Târih-i Afganistan, s. 82. 517

Dimaşkî, Nûhbetü’d-Dehr, s. 181. 518

Ferruhî-i Sîstânî, Dîvân-i Ferruhî-i Sîstânî, s. 343-344. 519 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 509.

520 Çalışmamızın Dînî bayramlar başlığında de işaret edildiği üzere Gazne Sultanlar’ının bayram namazlarını eda ettiği yer Şâhbahar mahalli idi. bkz.Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 476.

çıkmaktadır. Yaklaşık iki asırlık Âl-i Nasır Devleti zamanında Gazneli Sultanlar’ının karşılandığı mahal olan Şâhbahâr’ın521

Sultan’ın konaklayacağı köşk-i Eyvan,522 Sultan’ın askerî geçişleri izlemesi için bir stada ve askeri kışlalar gibi bir takım binalara sahip olduğu görülmektedir.523

Sefere çıkılacağı zaman askerî sevkiyatın tanzim edildiği Şâhbahar alanının524

yılın dört mevsiminde çeşitli yeşillikler ve çiçeklerle süslendiği; ayrıca etrafının da bodur güzel ve nadir ağaçlarla çevrildiğine işaret edilmektedir.525

Konuyla ilgili zikredilen bilgilere göre Şahbahârın bir askeri karargâh olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim çok sayıda filin orada bulunduğuna işaret edilmektedir.526 Bugün Şahbahâr’ın konumunun nerede olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte mevkiine dair birkaç farklı nokta gösterilmektedir. Bunlardan ilki söz konusu meydanın günümüz Gazne’sinin güney doğu taraflarında olduğu ise de Karabağ mevkiindeki Şiar bölgesinin Şâhbahâr olma ihtimalinin yüksek olduğu; çünkü Şâhbahâr isminin zamanla değişikliğe uğrayarak Şiâr’a dönüştüğü ve bu bölgede bulunan Zeneân nehrininin, yeşilliği ile meşhur Şâhbahâr’ın su ihtiyacını karşıladığı vurgulanmaktadır.527

1.1.4. Gazne’nin Nahiyeleri

Nevâhînin tekili olan nahiye kelimesi küçük şehir ve etrafını tanımlamak için