• Sonuç bulunamadı

Abbâsîler Döneminde Gazne

2. GAZNELİLER DÖNEMİNE KADAR GAZNE

2.3. İslâmî Dönemde Gazne

2.3.1. Sistân Bölgesine Yapılan Fetih Hareketleri ve Gazne’nin Durumu

2.3.1.3. Abbâsîler Döneminde Gazne

Hz. Abbâs’ın soyundan gelen ve 132-656/750-1258 yılları arasında hüküm süren Abbâsîler döneminde Gazne şehri Emevîler’in son dönemlerinde olduğu gibi

242 Sellâbî, ed-Devletü’l-Ümeviyye, II, 43. 243

Gerdîzî, Zeynü’l-Ahbâr, s. 248. 244

Belâzürî, Füthu’l-Büldân, s. 387-389.

245 Taberî, Târîhü’l-Ümem, IV, 11; Târîh-i Sîstân, s. 119-121.

246 Halîfe b. Hayyât bu şahsın ismini Hâlid İbnü’l-Esfah el-Kindî, Belâzürî ve Ya’kûbî el-Esfah b. Abdullah el-Kelbî olarak verirken; Târîh-i Sîstân Esfah b. Abdullah eş-Şeybânî olarak kaydetmektedir. Fakat İsmail Hakkı Atçeken ise Esfah el-Kindî ismini tercih etmiştir. Bkz. Halîfe b. Hayyât, Târîhu Halîfe b. Hayyât, s. 359; Belâzürî, Ahmed b. Yahyâ b. Cabir, Ensâbü’l-Eşrâf, thk. Sühyel Zekkâr ve Riyâd ez-Ziriklî, nşr. Dâru’l-Fikir, birinci baskı, Beyrut, 1996, XIII, 50; Ya’kûbî, el-Büldân, s. 111; Târîh-i Sîstân, s. 126; Atçeken, İsmail Hakkı, Devlet Geleneği Açısından Hişâm b. Abdülmelik, Ankara Okulu Yay. Ankara, 2001, s. 163.

tam anlamıyla İslâmî bir hüviyete kavuşamamıştır. Nitekim kaynaklara bakıldığında Emevîler’in son dönemlerinde başlayan bölgedeki mezhebi ve kâbilevî isyanların Abbâsîlerin ilk döneminde de şiddetli bir şekilde devam ettiği görülmektedir. Ebû Mansûr döneminde İslâm ordusu bir taraftan bu tür isyanlarla uğraşırken; diğer taftan da Ruhhâc ve Büst bölgelerinde konuşlanan Zâbülistân bölgesi hâkimi Rutbil ile bir takım sıcak temaslara giriyorlardı.248

Bu bilgiler dikkate alındığında Rutbil’in bu esnada hâkimiyet bölgesini Büst’e kadar ilerlettiği ve günümüz Kandahar’ın eski ismi olan Ruhhâc bölgesinin ise onun karargâh şehirlerinden olduğu açıkça görülmektedir. Bu da Zâbülistân ve Gazne bölgelerinin söz konusu dönemde tamamen Rutbil’in yönetiminde olduğunu göstermektedir.

Mehdî döneminde ise Sistân bölgesine Ma’n b. Zâide’nin gelmesi ile birlikte Rutbil’e ağır darbenin indirildiğine şahit olunmaktadır. Ma’n bölgeye gelince Rutbil’e Haccâc’la yapılan anlaşmaya göre her sene vermesi gereken vergiyi talep eden bir mektup yollamış; Rutbil de fiyatları artırmak suretiyle kendisine bir takım mal ve ziynet eşyası yollamış ve bunu az bulan Ma’n kardeşini onun üzerine Ruhhac’a yollamıştır. Rutbil’in yazı geçirmek için Zâbülistân’da bulunduğu bu esnada Ruhhâc’ın İslâm ordusunun eline geçtiği gibi Rutbil’in damadı olmak üzere çok sayıda esir ele geçirmiştir. Bundan sonra Ma’n’ın kışı Rutbil’in saldırılarından rahat geçirebilmek için Büst’e döndüğü nakledilmektedir.249 Burada konumuz açısından önemli olan husus Gazne’nin başkentliğini yaptığı Zâbülistân’ın, Rutbil’in yazlığı olması ve Ma’n’ın Ruhhâc’ı ele geçirdiği esnada Rutbil’in orada bulunuyor olmasıdır. Çünkü bu husus söz konusu dönemde Gazne’nin hâlâ bir İslâm şehri statüsüne girmemiş olduğunun açık kanıtı niteliğini taşımaktadır.

Hârunu’r-Reşîd döneminde Sîstân bölgesine yapılan fetih harekatına bakıldığında, Sîstân valisi olan Osman b. Ammâre’nin250

Büst ve Ruhhac bölgesinde ordusu Türklerden müteşekkil olan Rutbil ile şiddetli muharebeler yaptığı ve

248

Gerdîzî, Zeynü’l-Ahbâr, s. 152; Târîh-i Sîstân, s. 142-143. 249

Belâzürî, Fütüh’l-Büldân, 138; Târîh-i Sîstân, s. 144; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, V, 174

250 Gerdîzî’ye göre ise Hârûnu’r-Reşîd’in ilk Sîstân valisi Ca’fer b Muhammed el-Eşe’s’tir. 170/786 yılında oğlu Abbâs’ı Kâbil’e yollamış ve Şah-ı Behar’ı ele geçiren Abbâsî ordusu birçok ganimet elde etmiştir. Bkz. Gerdîzî, Zeynü’l-Ahbâr, s. 193.

neticede Rutbil’in mağlup edildiği görülmektedir. Ayırıca Sadaka b. Osman’ın Büst’e yerleşmesi, Büst’ün tamamen Abbasî ordusunun eline geçtiğine delalet etmektedir.251

Diğer taraftan Hârunu’r-Reşîd’in Sîstân valisi olan Yezîd b. Cerîr’in öncü kuvvetlerinin Büst ve Ruhhâc’ı ele geçirdikten sonra Kâbil’i ele geçirip birçok ganimetle Sîsân’a döndüğü nakledilmektedir.252 Zikredilen bu bilgilerden iki husus konumuz açısından önem arz etmektedir. Bunlardan ilki İslâm ordusunun Ruhhâc’tan Kâbil’e kadar ulaşması ve Kâbil’i ele geçirmesidir. Gazne de tam bu iki bölgenin arasında bulunmaktadır. Dolayısıyla İslâm ordusunun Gazne’ye uğramamış veya müstahkem kale ve surlara sahip olan Gazne’de de bir takım çatışmaya girilmemiş olması düşünülemez. Diğer önemli bir konu ise İslâm ordusunun, Kâbil’den geriye dönmesi Gazne dahil bu bölgelerin kendileri için güvenilir bir bölge olmadığını göstermesi açısından kayda değer bir olaydır. Bu da bölge lideri Rutbil’in nedenli güce sahip olduğu ile bölge halkının daha İslâm dinîni tam anlamıyla kabullenmediğini göstermektedir. Dolayısıyla Abbâsîler’in ilk dönemlerinde Gazne’nin bir İslâm şehri statüsünü kazandığı söylenemez. Diğer taraftan Hârûn’ur- Reşîd döneminden sonra el-Müsta’în-Billah zamanına kadar Abbâsî halifelerinin Sîstân bölgesinde güçlenen Hâricîlerle mücadele etmelerinden dolayı Rutbil ile doğrudan herhangi bir temaslarının olmadığı görülmektedir.

el-Müstaîn-Billah döneminde ise Rutbil ile İslâm orduları arasında sıcak temasların sağlandığına şahit olunmaktadır. Bu temaslar el-Mütevekkil-Alallah döneminde öne çıkan253 ve gittikçe bölgede güçlenen Saffârî Emîrî Ya’kûb b. Leys’e el-Müstaîn-Billah tarafından Sîstân valiliğinin verilmesinden sonra sağlanmıştır. Saffârî Emîrî Ya’kûb b. Leys bölgede güçlenip Büst’ü ele geçirmesi bölgede bir taraftan Abbâsî gücüne halel getirirken; diğer yandan da Rutbil için büyük bir tehdit oluşturur hale gelmişti. Bağdad’ın manevi gücünü de elde eden Ya’kûb büyük bir orduyla Büst’ü ele geçiren Salih b. Nazr üzerine yürümüş ve iki ordu arasında vukû bulan şiddetli savaşta Salih mağlup düşerek Rutbil’e sığınmıştır. Ruhhâc

251 Târîh-i Sîstân, s. 152-153. 252 Târîh-i Sîstân, s. 154. 253 Tâîh-i Sîstân, s.193.

yakınlarında vuku bulan diğer bir savaşta ise Rutbil Hârîcîlerin desteğine rağmen hezimete uğramış, hatta Rutbil’in öldürüldüğü bu savaşta onun tüm aile fertleri de esir alınarak Sîstân ve Büst’teki hapishanelere yollanmıştır.254

Bu galibiyetin hem ekonomik ve hem de siyasî bakımdan Saffârîlere çok büyük katkı sağladığı açıktır. Bizi ilgilendiren husus, bu zaferin Saffârîlerin Devleti’nin Rutbil’i saf dışı bırakarak onun bölgesine hakim olmuş olmasıdır. Yine Târîh-i Sîstân’da geçen bilgilere bakıldığı zaman Rutbil’in elinde bulunan Ruhhâc bölgesinin Rutbil’in halasının oğlu Sâlih b. Hacer’e verildiği gözükmektedir. Ancak onun daha sonra Kûhtîc kalesinde isyan bayrağını açtığı ve Ya’kûb’un üzerine gelmesi ile kendisini kaleden atarak intihar ettiği anlaşılmaktadır. Ayırıc Ya’kûb’un kaleye komutan atadığı ve Büst ile Zemîn-ı Daver bölgelerine amillerini yolladığı zikredilmektedir.255 Yukarıda ismi geçen Kûhtic kalesi Beyhakî tarihinin farklı baskılarında Kûhtîz ve Kûhşîr olarak geçmektedir. Bu kale Gazne kalelerinden bir kale olup Büst yolu üzerinde bulunmakta ve Muhammed b. Mahmûd’un zindana atıldığı kale olduğu üzerinde durulmaktadır.256

Yukarıdaki bilgiler dikkate alındığında Gazne’nin Saffârîler’in eline geçtiği görülmektedir. Ancak Gazne bölgesinin Saffârîleri meşgul etmeye devam ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim Büst’te tutuklu bulunan Rutbil’in oğlu hapisten kaçarak etrafına topladığı askerlerle Zâbülistân bölgesinde isyan hazırlığına başlamış ve Gazne kalelerinden Nay kalesini de karargâh olarak kullanmıştır.257

Ağır kış şartlarının da kendisine zaman kazandırdığı ifade edilen Rutbil’in Ruhhâc, Zemin-i Dâver, Pencvâyî, Teginâbâd, Gazne ve Kâbil’e kadar olan bölgenin hâkimiyetini ele geçirdiğine ve Gazne’yi de karargâh olarak kullandığına vurgu yapılmaktadır.258 Bundan (256/870) sonra Gazne’nin Saffârîlerin eline geçtiği anlaşılmaktadır. Çünkü Saffârî valisi ve amilleri orada bulunmakta ve Ebû Ali Muhammed b. Ali’nin ismi

254

Tâîh-i Sîstân, s. 205-206. 255

Tâîh-i Sîstân, s. 206-208. 256 Beyhakî, Târîh-i Beyhakî, s. 57. 257 Târîh-i Sîstân, s. 215-216.

Gazne’de hutbelerde okunmaktaydı.259

Bu da Gazne’nin (Saffârîler’in son dönemlerinde) İslâm şehri statüsüne kavuştuğunun bir delili olarak kabul edilmelidir.