• Sonuç bulunamadı

2. KENTSEL MEKANSAL AYRIŞMA İLE İLGİLİ SÖYLEM VE TEORİLER

2.3 Bölüm Sonucu

Araştırmanın bu kısmında, literatürdeki kentsel ve mekansal ayrışma ile ilgili söylem ve teoriler üzerinde durulmuştur. Farklı disiplinden araştırmacıların mekansal ayrışmayı anlamaya yönelik çalışmaları araştırılarak kapılı yerleşmelerin bir kentsel ayrışma görünümü olarak ortaya çıkışındaki mantık ve koşullar incelenmiştir.

Mekansal ayrışma ile ilgili söylem ve teoriler iki ayrı kısımda ele alınmıştır. Bunlar; mekanın ekonomi politiği bağlamında ele alınan söylemler ile insan-çevre-davranış ilişkileri bağlamında ele alınan teoriler başlıkları ile ayrılmıştır. İlk kısımda açıklanmaya çalışılan küresel tüketim sürecinde gözlemlenen kentsel farklılaşma ve ayrışma kavramı, disiplinler arası söylemler bağlamında ele alınırken, ikinci kısımda, sosyo-davranışsal teoriler ile mekansal farklılık ilişkileri araştırılmıştır. Genel olarak bakıldığında, mekansal ayrışmanın ortaya çıkması; politik, ekonomik ve sosyal etkenlerle doğrudan ilişkilidir.

Kent yapısını anlamaya yönelik Chicago Okulu tarafından kuramsallaştırılan sosyol- ekolojik yaklaşımda, kentsel büyüme ve gelir seviyesinin doğrudan kurulan ilişkisi; ekonomi politik yaklaşımda kent yapısı; iktidar, emeğin yeniden üretimi ve toplumsal sınıflar dinamikleri içinde açıklandığı görülmektedir. İki yaklaşımın temelinde sosyo- ekonomik göstergelerin önemli olduğu anlaşılmaktadır.

Mekansal hiyerarşi, küresel kent fenomeni, tüketim kültürü, sembolik sermaye, korku kültürü ve ötekileştirme ile şekillenenmektedir. Yapılan okumalardan ortaya çıkan alt metin ve araştırmanın strüktürünü belirleyen genel bakış şu şekildedir; kentel mekansal ayışmaların küresel kentteki görünümü olan ve sermayenin yeniden dönüşüm mekansal araçlarından biri olan kapılı yerleşmelerin temelinde sınıfsal ayrışma yer almaktadır.

Dini, politik, askeri, coğrafi, kültürel, etnik, kimlik gibi çeşitli sebeplerle ayrışmanın olduğu kentsel alanların tarihçesi oldukça eskiye dayanmaktadır. Günümüz küresel kentindeki ayrışmayı bunlardan farklı kılan noktalar; ayrışmanın ekonomi politik temelli olup, güç ilişkilerine dayanması, sınıfsal ayrım üzerinden yürümesi ve aynı toplumda yaşayan bireylerin birbirinden uzaklaştığı, sembolik sermayesi ‘yaşam tarzı’ haline getirilen bir arzular dünyası olmasıdır.

Kapital sistem ile mekansal eşitsizlik ve ayrışmalar, kentsel yapının hiyerarşisini de belirlemektedir. Sosyal, sınıfsal, mekansal farklılıklar, ötekileştirme ve toplumsal dışlamaya varan olguları da beraberinde getirmektedir. Altkentleşme sürecinin bir uzantısı gibi görünen kapılı yerleşmeler, aslında sermayenin kendini yeniden üretimi sürecinde kullandığı araçlardan mekansal olanıdır. Bu bağlamda ortaya çıkan mekansal parçalanmanın, iktidar ilişkilerinden bağımsız şekillendiği düşünülemez. Bugün üzerine konuşulan küresel kentler, bu tür bir hiyerarşinin mekansal yansımasıdır.

Mekanda politikanın uzantısı olarak bir ayrışma gözlemlenmektedir. Topluluk yapısının, homojenleştirilmek ve kontrol altında tutulmak istenmesinden ötürü, küçük topluluklar oluşturularak daha doğrusu bunu istemeleri sağlanarak ve bu topluluklar gözetlenerek hegemonya kavramı mekanda kendini varetmiştir. Mekansal parçalanmanın son dönem örneği olarak kapılı konut yerleşmeleri, neoliberal dönüşümler sürecinde ele alınmaktadır.

‘Tüketim çağında reklam ve demokrasi’ adlı kitabında Qualter (1991) içinde bulunduğumuz tüketim kültürünün vardığı boyutları şöyle ifade etmektedir; ‘tüketim toplumunda bireyler öncelikle tükettiklerine göre sınıflandırılır ve konumlandırılır ve böylece bir statü belirlenir. Kullanılan otomobiller, giysiler, seçilen yiyecekler, hem bireyin maddi ihtiyaçlarını hem de bir gruba ait olma ihtiyacını karşılar’. Tüketmeye odaklı küresel kültürün kenterindeki yeni tüketim aracı olarak kapılı yerleşmeler, alışveriş merkezleri gibi mekanlar karşımıza çıkmaktadır. Mekan tüketimi, ‘ihtiyaçlar’dan çok uzakta, artık ‘sınıfsal’lıkla ilişkili görülmektedir. Küreselleşmenin etkisi ile tek kültürlülüğe giden topluluklar, eğitim, ahlak, bilgi vb özelliklere sahip olmak yerine statüye sahip olma isteği ile şekillenmektedir. Bu durumu Bourdieu sembolik sermaye kavramı içinde açıklar.

Kentsel korkular ve yabancılardan korunma veya çevresel kalite gibi endişe ve isteklerle kentlinin türdeşleri arasında bir cemaat hayatını tercih etmesi ötekileştirme durumunu getirmektedir. Kendi türdeş cemaatinin mekanı içinde mekansal iktidarını kurma isteği ile aldığı güvenlik tedbirlerinin ötekileştirdikleri üzerindeki algısı, uyarıcı

sinyaller vermektedir. Bu araştırma, mekansal ayrışmanın sınıfsal temelli olanı olarak görülen kapılı yerleşmelerin, yerleşme dışında bırakılanlara yolladığı sinyallerin gerilim potansiyeli taşıdığı yönünde endişeler ile ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak mekansal farklılıkların, sosyal hayat üzerinde oluşturacağı algı ve davranışların pembe bir çerçeveden okuması yapılmayacaktır. Bu araştırmada, kentsel mekansal ayrışma görünümü olarak ortaya çıkan kapılı yerleşmelerin, kentli üzerideki uyarıcı özellikleri, stres bağlamında ele alınmaktadır. Mülkiyet üzerinden iktidarın manipüle ettiği bir mekansal ‘strateji’ olarak kapılı yerleşmenin etkilerine kaşı ötekisinin ne tür ‘taktik’ler geliştirdiği etki-tepki davranış çerçevesinde sorgulanmaktadır.

Mekanın oluşmasının kendi içinde çelişkiler, gerilimler getireceği gerçeği bir yana; iki farklı sosyal yapının getirdiği faklılaşan mekanın yan yanalığının getireceği çelişkiler ve gerilimler göz önünde tutulmalıdır. Kentsel ve mekansal ayrışmaya yönelik yapılan literatür çalışması ile bundan sonraki bölümün konusu olan ve kentsel alandaki mekansal ayrışmanın önemli bir görüntüsünü oluşturan kapılı topluluk yerleşmeleri temelindeki nedenler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Dünyanın çeşitli coğrafyalarında farlılıklarından ötürü alansallıklarının sınırlarını kalın çizgilerle belirleyerek, ötekilerinin dışarıda bırakılarak oluşturulduğu mekansal ayrışmaların, tarihi, tipleri ve yakın çevresi ile olan çevresel etkileşimleri bir sonraki bölümün konusunu oluşturmaktadır.

3. KENTSEL VE MEKANSAL AYRIŞMA GÖRÜNÜMÜ OLARAK KAPILI-AYRIK