• Sonuç bulunamadı

TÜRK HUKUKUNDA MADEN RUHSATLARI

A. Arama Ruhsatı

1.Arama Ruhsatı Kavramı

Ülkemizde madenlerin aranması faaliyeti, arama ruhsatı alınması ile mümkündür. Arama ruhsatı alınması, 3213 sayılı Kanun ve Maden Sahaarı İhale Yönetmeliği’nin gerektirdiği koşulların yerine getirilmesine bağlıdır. Arama ruhsatı, medeni hakları kullanmaya ehil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketlere, yetkisi bulunan KİT’ler ile bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir. Arama ruhsatı gerçek veya tüzel kişi ancak bir tek kişiye verilir231.

Arama ruhsatı, kural olarak sahibine işletme ruhsatı verilmesini öngörmektedir. Danıştay; arama ruhsatının, koşulların gerçekleşmesi halinde ilgilisine işletme ruhsatı verme hakkı bahşedeceğine ilişkin kararında, idarenin koşulların oluşmasına ragmen idarenin işletme ruhsatı vermemek gibi bir takdir yetkisinin bulunmadığını kabul etmiştir.

“Öte yandan, Maden Kanununun ön işletme ruhsatı verilmesi durumunu düzenleyen 19 uncu maddesinde, arama ruhsatı sahibinin arama ve rezerv tesbit çalışmalarının olumlu bir gelişme gösterdiğini, arama ve diğer faaliyetlere bir süre daha devam edilmesiyle daha büyük işletme veya tesis kurma imkânlarının doğabileceğini beyanla ön işletme projesi vererek ön işletme ruhsatı talebinde bulunabileceği, işlemlerini tamamlayan arama ruhsatı sahibinin ön

230 3213 sayılı Kanun m. 46.

231 3213 sayılı Kanun m. 6/2.

93 işletme ruhsatı almaya hak kazanacağı, belirtilmekte, işletme ruhsatı için müracaat başlıklı 24 üncü maddesinde, ise, ruhsat sahibinin, arama veya ön işletme ruhsat süresi sonuna kadar ilgili daireye müracaatı ve işletme ruhsatı talebinde bulunması ile işletme ruhsatı hakkı doğacağı kesin bir anlatımla hükme bağlanmış bulunmaktadır. Görüldüğü gibi, koşulların gerçekleşmesi halinde ön işletme ve işletme ruhsatı verilmesi arama ruhsatının tabii bir sonucu olup, ilgili dairenin arama ruhsatı hak sahibine ön işletme veya işletme ruhsatı vermemek gibi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır.”232

Arama ruhsatı, Maden Yönetmeliği’nin 4.maddesinde şu şekilde tanımlanmaktadır, “Belirli bir alanda, belli bir süreyle maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesi”. Arama ruhsatı verilmesi talebinde bulunan kişiler, öncelikle ruhsat bedelini yatırmalı, bu belge ile birlikte Yönetmeliğin EK-6 numaralı belgesi ile ön inceleme raporunu, maden arama projesini ve mali yeterlik belgesini, müracaat tarihinden itibaren 2 ay içinde MAPEG’e vermelidir.

Söz konusu belgeler verildikten sonra bir arama ruhsatı düzenlenerek maden siciline bu ruhsat işlenir. Bu işlemlerin bizatihi ilgilisi tarafından yapılması şarttır.

Bunun yapılmaması halinde ise talep edilen saha üçüncü kişilerin müracaatına açık hale gelecektir.

Bir maden sahasına müracaat edilmesinin birden fazla alana hak sağladığı durumlar da bulunmaktadır. Bu tür durumlarda, müracaat sahibi iki ay içinde her alana karşılık gelecek ruhsat bedelini ödeyerek bu alanların da arama ruhsatına bağlanmasını talep edebilir.

Maden Yönetmeliği’nin 14. maddesinin üçüncü fıkrası, müracaatçıyı gereksiz bürokrasi ile meşgul etmemek için, müracaatçıya bir hak vermektedir. Buna göre, müracaatçının, Genel Müdürlükte başka bir idari işlem için imza beyanı, sirküleri, Ticaret Sicil Gazetesi örneği, oda sicil belgesi bulunması halinde bunların dilekçede beyan edilmesi ve yapılacak kontrolde doğruluğunun anlaşılması halinde başvuru için

232 Danıştay 1. Daire, E. 1989/123, K. 1989/148, T. 11.10.1989.

94 bu durum yeterli kabul edilmektedir. Arama ruhsatı verilmesinin diğer bir koşulu da, müracaatçının vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmamasıdır233.

Yine aynı Yönetmeliğin 14.maddesinin dördüncü fıkrasına göre, borcun vergi dairesine yatırılması ve ödeme makbuzunun süresi içinde Genel Müdürlüğe verilmesi zorunludur. Ön inceleme raporu, maden arama projesi, mali yeterlilik belgesi ile vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belgelerin tümünün süresi içinde Genel Müdürlüğe verilmemesinin yaptırımı ise, ruhsat alanlarının müracaatı takip eden günden itibaren ikinci ayın son gününü takip eden ilk iş günü herhangi bir işleme gerek kalmaksızın yeni müracaatlara açık hale gelmesidir. Bu durumda işletme ruhsat taban bedeli dışındaki ruhsat bedeli iade edilir.

2. Başvuru Usulü

Türk hukukunda madenler, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıta Avrupası sistemine uygun olarak bulunduğu arzın mülkiyetine tabi değildir. Maden ruhsatları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın bağlı kuruluşu olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nce234 (MAPEG) verilmektedir. 3213 sayılı Kanunun 16 ncı maddesine göre, ruhsat müracaatları aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:

Müracaatlar ruhsat taban bedeli yatırılarak yapılır. Müracaatlarda öncelik esastır. 1/25.000 ölçekli topoğrafik harita koordinatları esas alınarak tespit edilen noktalarla sınırlandırılmış alanlar için müracaat yapılmaktadır. Aynı grup ruhsatlar birbiri üzerine verilemez. Kazanılmış haklar korunmak kaydı ile ayrı grup ruhsatların birbiri üzerine verilebilmesi belirli koşullarda mümkündür. Maden hakkı müracaatı, hükümden düşmüş, terk ya da taksir edilen alanlar itibariyle ihaleyle de yapılabilir.

233 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge.

234 Mülga 19/2/1985 tarihli ve 3154 sayılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile söz konusu Bakanlığın ana hizmet birimi olarak kurulan Maden İşleri Genel Müdürlüğü, 9/7/2018 tarihli ve 30473 sayılı 3. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 7 inci maddesine göre mülga olmuş, aynı KHK’nın 118 inci maddesi ile Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) olarak Bakanlığın bağlı kuruluşu olarak yeniden düzenlenmiştir.

95 3. Ehliyet

3213 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine göre, maden hakkı; Medeni hakları kullanmaya ehil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği haiz şirketlere ve madencilik konusunda yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri235 ile müesseseleri236, bağlı ortaklıkları237 ve iştirakleri238 ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilmektedir. Kanuna göre maden hakkı sayma usulü ile belirlenmiş olup kanunda belirtilmeyen kişiler maden hakkı sahibi olamayacaklardır. Kanunun 6.maddesinin birinci fıkrasında 14.2.2019 tarihli ve 7164 sayılı Kanunla “madencilik yapabileceği statüsünde yazılı”

ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. Maddede yapılan değişiklikle, artık statüsünde

“madencilik yapabileceği yazılı” olma şartı aranmaksızın her türlü şirket madencilik faaliyeti yapabilecektir. Düzenleme, şirketlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda da benimsendiği üzere artık hak ehliyetlerinin sınırının “işletme faaliyet konusu” ile sınırlanmayacağı anlamına gelmektedir. Yine yapılan düzenlemede işletme konu sınırı, bir başka deyişle ultra vires ilkesi kaldırılmak suretiyle şirketin işletme faaliyetinde artık ileri sürebileceği bir sınır kabul görmeyecektir. Bundan sonra şirketin yönetim kurulu ile genel kurulun işlem ve eylemlerinde daha dikkatli olmaları gerekecektir.