• Sonuç bulunamadı

Ailede Değerler Eğitimi

2.1.6 Kültür ve Değer İlişkisi

Kültür; tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür (TDK, 2009). TDK tarafından basılan Türkçe sözlükte tanımı geçen kültür; maddi ve manevi değerler ile ilişkilendirilmiştir. Kültürün tanımlayıcı öğesi sahip olduğu değerlerdir (Çınar,2013: 208).

Değerler, toplum üyeleri için nelerin kabul edilebilir nelerin kabul edilemez olduğunu, nasıl düşünülüp nasıl hissetmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğini belirler (Çınar,2013: 194).

Bir toplumun, kendisine bakışını ve etrafında olan her şeye yönelik kurmuş olduğu ilişkileri belirleyen ya da yöneten toplumsal değerler sistemi, aynı zamanda o toplumu farklılaştıran ve ayıran nitelikleri de kapsamaktadır (Ekşi ve Katılmış, 2011: 3). Her toplumun kendisine ait kültürü olduğundan, her kültürün kendine özgü değerleri vardır (Ulusoy ve Dilmaç, 2014: 21). Örneğin Türk kültüründe misafirperverlik bir değer olarak yer alırken, batı kültüründe bireysellik bir değer olarak yer alabilmektedir. Türk toplumunun da köklü diğer medeniyetler gibi kendi kültürüne has değerleri mevcuttur. Kaplan (2006: 35) Türk milletinin kültürel değerlerini anlattığında yazısında “Türklerin en belirgin özelliği, ‘hür ve müstakil

olarak yaşama’, ‘dünyada hakim olma iradesidir.” ifadesini kullanmıştır. Aynı

metinde yer alan şu ifadeler Türklerin kültürel değerlerini özetleyici niteliktedir:

“Mevlana, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre gibi, bütün insanlığı sevgi ile kucaklayan ve birleştiren velilerin de bunda büyük rolü vardır. Anadolu’yu fetheden Türkler her yerde camiler, medreseler ve tekkeler kurmuşlardır. Bunlar Türklerin yiğitlik ve kahramanlığına adaleti, sevgiyi, müsamahayı, zarafet ve inceliği katmışlardır.”

Değerler kültürün ayrılmaz bir parçasıdır ve kültürün oluşmasında temel unsurlar olarak yer almaktadır. Toplumdan topluma kültürle birlikte değerler de değişim göstermektedir.

2.1.7 Ailede Değerler Eğitimi

Her insan fiziksel, bilişsel, psikolojik gelişim dönemlerinden geçerken ahlaki gelişime de uğramaktadır.Ahlak gelişimi toplumun tüm değerlerine kayıtsız şartsız

24

edilgin bir uyma değil, topluma etkin bir uyum sağlamak için değerler sistemi oluşturma sürecidir (Senemoğlu, 2012: 60). Ahlaki karaktere sahip bir kişi baskıya karşı durmak, çeldiricilerin ve hayal kırıklıklarının üstesinden gelmek ve ahlaki davranışta bulunmak için gerekli irade gücü, arzu ve bütünlüğe sahiptir. İyi ahlaki karakter sahibi bir kişi “dürüstlük, doğruculuk ve güvenilirliğin yanı sıra özen, merhamet, düşünce, nezaket gibi ahlaki erdemler sergiler. Diğer çarpıcı özellikler ise güvenirlik, sadakat ve vicdan erdemlerinin etrafında döner (Walker, 2002, Akt. Santrock, 2014: 324). Bu tür ahlaki özelliklerle birlikte değerlerin kazanılmasında birçok unsurun etkili olmasıyla beraber şüphe yok ki ailenin etkisi temel ve kaçınılmaz bir etkidir. Aile bireyin toplumsallaşması üzerinde küçük yaştan itibaren belirleyici olur ve örnek yaşantılar kazanmasına yol açar. Aile sahip olduğu bilgi, değer, tutum, rol ve alışkanlıkları çocuklarına aktarır(Yazgan İnanç, Bilgin ve Kılıç Atıcı, 2013: 187).Çocuklar tutumları ve değerleri öğrenirken çoğunlukla ailelerini model alırlar (Tay ve Yıldırım, 2009:1521).

Kişinin hayatına değer katması ve başkalarının hayatına değer katmayı öğrenmesi ilk etkileşimde bulunduğu yapı olan ailede başlar. Etkinin en üst basamaklarına

çıktığınız ve başkalarını aktif bir şekilde etkilemeye başladığınızda, insanlar üzerinde olumlu etkiler yapmaya ve hayatlarına değer katmaya başlarsınız. Bu, olumlu etki yapan her insan için geçerlidir. Baktığı çocuğa kitap okuyan bebek bakıcısı, çocuğu kitapları sevmesi için özendirir ve hayatı boyunca sürecek bir öğrenme sürecine başlamasına yardımcı olur. Çocuklarını ne zaman ve nasıl onurlandırması gerektiğini bilen ana babalar, ergenlik dönemleri boyunca bile, açık ve konuşkan bir yapıda olmalarını sağlarlar. Bu insanların hepsi diğer insanların hayatlarına kalıcı değerler ekler (Maxwell ve Dornan, 2011: 14).

Toplumun en temel kurumu olan aile, toplumsal kurumların ve değerlerin benimsenmesinde, yaygınlaştırılmasında, yaşatılmasında yani bir sonraki kuşağa aktarılmasında önemli roller üstlenir (Acat ve Aslan, 2012:1462).

Ailenin kişinin ahlaki gelişimi ve karakter gelişimi, değer öğretimi ve değerlerin içselleştirilmesi gibi hususlarda pek çok görevi vardır. Dolayısıyla anne babaların çocuklarına olumlu rol model olmaları onların iyi karakter geliştirmesi bakımından yadsınamaz bir öneme sahip olmakla beraber, topluma da iyi ahlaklı bireyler kazandırarak huzurlu bir ortam oluşturulmasına katkı sağlar.

25 2.1.8 Okulda Değerler Eğitimi

İnsanların ahlaki gelişiminde aileden sonra okulun etkisi gelmektedir. Çocuklar okul çağına geldikten sonra aileden ziyade okul ortamında etkileşimleri artmakta ve okulda geçirdikleri zaman aile ile birlikte geçirdikleri zamanı aşmaktadır. Dolayısıyla okul da aile gibi değer kazandırmada temel unsurdur. Ailede ve yakın çevrede informal olarak başlayan değerler eğitimi, okullarda formal bir yapı içerisinde temel değerlerin öğrencilere kazandırılması ile devam etmektedir (Demirtaş, 2012: 43). Bir bütün olarak okul ortamı ve okul içi etkileşim alanları değerler için bir sosyalleşme ortamı sunmaktadır (Oğuz,2012:1310). Ekşi (2003: 79) okulların iki temel görevini akademik açıdan başarılı ve temel değerleri benimsemiş bireyler yetiştirmek olarak belirtmektedir. Duyuşsal davranışlar ve değerler okulun ilk gününden itibaren hissedilir ve bu andan itibaren okulda eğitim programı, disiplin önlemleri, öğretmenin model davranışları, vatanseverlik, çalışmaya önem verme, onurlu, tutumlu olma, fedakârlık ve cesaret gibi değerler ön palana çıkarılarak, değer eğitimi başlamış olur (Akbaş, 2007: 677).

Okulların değerler eğitiminde önemli rol oynamasını gerektiren en azından üç zorlayıcı sebep bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, iyi karakterli bireyler, güçlü zihinler, doğru ve dürüst kararlar alabilen kalpler, empati kurabilen bireyler, disiplinli, ahlaklı, ve çalışkan insanlar yetiştirmek için okullara büyük görevler düşmektedir. İkincisi, okullar öğrenme ve öğretim ortamı için en uygun yerlerin başında gelmektedir. Gerekli olduğu zaman hem öğrencilerin hem de toplumun problemlerinin çözümüne yönelik becerileri onlara kazandırmaktadır. Üçüncü ve son olarak okullar ahlaklı toplumların oluşmasında öncü rol üstlenmektedir (Tay ve

Yıldırım, 2009:1522).

Okulların, önemli görevi, kültür aktarımında okul programında açık olarak belirtilen veya belirtilmeyen değerleri öğretmek, öğrencileri belirlenen kurallar doğrultusunda disipline etmek, ahlaki gelişimine katkıda bulunmak, karakterini ve benlik algısını olumlu yönde etkilemektir (Akbaş, 2004: 29). Okullarda etkili bir değerler eğitimi için öğretim programları, eğitim ortamları vb. unsurların yanı sıra öğretmen de önemli bir etkendir. Öğretmenin kişilik yapısı, öğrencilere olan tutumu değer aktarımında önem teşkil etmektedir. Nitekim Bakioğlu ve Sılay (2013: 33) da okullarda ahlak konularının dolaylı yoldan işlenebileceği, iyi seçilmiş kitaplar ve okuma parçalarının bu konuda eleştirel bir yaklaşımla ele alınabileceği üzerinde