5. ĠSLAMDA KUTSAL MEKÂNLAR VE FONKSĠYONLARI
2.8. ÇAĞDAġ YORUMLAMALAR (ORYANTALĠSTLERĠN HADĠS HAKKINDAKĠ
2.8.2. Ġslâm Bilginlerince Goldziher‟e Verilen Cevaplar
Müslüman âlimler Goldziher‟in bu tutarsız yaklaĢımlarına kayıtsız kalmayarak ona cevap vermeye çalıĢmıĢlardır. ÇağdaĢ muhaddislerden el-A„zamî, Goldziher‟in üç mescit hadîsi hakkındaki iddialarını Ģöyle çürütmektedir:
“Zührî‟nin Abdülmelik ile h. 81/700 yılından önce görüĢmesi mümkün
değildir. Ayrıca Filistin, h. 67/687 tarihinde Abddülmelik‟in hâkimiyeti altında değildir. Eğer Abdülmelik halkı hac‟dan men etseydi bunun h. 68/688‟den sonra gerçekleĢmesi gerekirdi. Abdülmelik Kudüs‟te haccın yerine ikamet ettirdiği iddia edilen Kubbetü‟s-Sahrâ‟yı h. 69/689 yılında inĢa ettirmeye baĢlamıĢtır. Zührî o zamanlar on-on sekiz yaĢları arasındaydı. Bu yaĢtaki bir çocuğun Allah‟ın hac emrini yerine baĢkasını koyabilme iktidarını 1993, s. 261; Mustafa es-Sıbâ„î, es-Sünnetu ve Mekânetuhe fi‟t-TeĢrî„i‟l-Ġslâmî, Dâru‟l-Verrâk, s. 214; Koçyiğit, I. Goldziher‟in Hadis ile Ġlgili Bazı GörüĢlerinin Tahlil ve Tenkidi,,s. 49-50.
510
es-Sıbâî, es-Sünnetu ve Mekânetuhe, s. 213-215; Yazıcı, V.Tükiye Lisansüstü ÇalıĢmaları
Kongresi- Bildiriler Kitabı III, s. 14.
511 el-A‟zamî, Dirâsâtun fî‟l Hadîsi‟n-Nebevî s. 456-457; Yazıcı, V.Tükiye Lisansüstü
168
göstermesi akıl alacak Ģey değildir. O vakitte Suriye‟de birçok sahâbi ve tâbiûndan büyükler vardı. Suriye‟deki sahâbenin salahiyeti Zührî‟den çok daha büyüktü ve Suriyeliler onlara karĢı daha fazla ta„zimde bulunuyorlardı. Ayrıca Abdülmelik‟in, Kur‟an‟da ve hadislerde yüzlerce kez geçen hac farizasını men etmesi karĢısında sahabenin sükût etmesi düĢünülemez. Ya‟kûbî, h. 72/692 senesinden itibaren hac idaresinin Emevî hâkimiyeti altında olduğunu ve Halîfe Abdülmelik‟in h. 75/695 tarihinde hac için Mekke‟ye gittiğini de anlatmıĢtır”.512
Kubbetu‟s-Sahra ise ancak h. 72. Yılında tamamlanmıĢtır. Yakubi‟nin ifadesine göre bu yıl ve sonrasında hac idaresi Emevî yönetimindedir. Durum bundan ibaret iken tavaf için Kâ„be yerine alternatif aramalarına da ihtiyaçları yoktur. Zaten böyle bir durumun kendilerine düĢman kazandıracağı da malumdur.
Diğer taraftan ez-Zührî‟nin, “Abdülmelik tarafından iktibas edilen ve Ya‟kûbî‟de mezkûr olan sözleri; ne Kubbetu‟s-Sahrâ‟nın kudsiyetinden, ne de onun etrafında tavaf edilmesinden bahsetmediği gibi bunu teklif dahi etmemektedir. Ez- Zührî‟nin beyanları, sadece Kudüs‟teki Mescid-i Aksa‟ya husûsi imtiyazlar atfetmektedir. Bu durum ise son derece doğaldır zira Mescid-i Aksâ Müslümanların ilk kıblegahı, Peygamber Efendimizin Ġsra gecesinde uğradığı yerdi.513
Ayrıca Kubbetus‟-Sahrâ, ister „Abdulmelik devrinde, ister Velid devrinde inĢâ edilmiĢ olsun, Ģurası muhakkaktır ki, bunun bir hac mahalli olarak inĢâ edildiği yolunda Ya„kûbî tarafından ileri sürülen iddia bazı MüsteĢrikler tarafından istismar edilmiĢ, Ġslâmiyet‟e karĢı yönelttikleri hücumlarında kıymetli bir delil olarak ele alınmıĢtır. ĠĢte bunlardan Goldziher, aynı Ya„kûbî haberine istinaden hac mahalli üzerinde Ģüphe ve tereddütler yaratmağa çalıĢırken, diğer taraftan, ez-Zührî'nin Beytü‟l-Makdis‟le ilgili bir hadîsini, iddiasının en kuvvetli delili olarak ileri sürmekten çekinmemiĢtir. Sonra da, bu hadîsin, Emevî halifesi „Abdulmelik'in emri
512
M.M. el-A‟zamî, Ġlk Devir Hadis Edebiyatı, s. 261-262; Yazıcı, V. Türkiye Lisansüstü
ÇalıĢmaları Kongresi- Bildiriler Kitabı III, s. 16-17.
513 El-A‟zamî, Dirâsâtun fî‟l Hadîsi‟n-Nebevî, s. 458-459; M.el-A‟zamî, Ġlk Devir Hadis
169
ile bizzat ez-Zührî tarafından uydurulduğunu iddia etmekle, zincirleme bir tahrîf ve tahrîp metodu kullandığını ortaya koymuĢtur.514
Keza Yakûbî‟nin dediği gibi ez-Zührî böyle bir hadîsi rivayet etmiĢse bile bu onun mutlak anlamda doğruluğunu gerektirmez. Zira bu hadîsi rivayet eden on sekiz güvenilir râvî daha mevcuttur. Tüm bu râvîleri515 görmezden gelerek sadece ez- Zührî‟nin rivayetinden hareket etmek ise makul ve makbul olamaz.516
Aslında Goldziher‟in ġî„î Ya„kubî‟yi referans alarak özellikle ez-Zührî‟ye bu denli gârizane, mesnetsiz iftirasının ardında yatan en önemli neden bütün hadîslerin uydurma olduğu imajını oluĢturmaktır. Böyle bir iftira ile ne amaçladığını Talat Koçyiğit Ģu ifadeleri ile ne güzel tespit etmiĢtir:
“Goldziher, öyle bir hadisçi bulmalıdır ki, Müslümanlar arasında hadis rivayetiyle Ģöhret kazanmıĢ, adalet ve zapt Ģartlarını haiz, sikâ, yani güvenilir bir kimse olsun. Rivayet ettiği hadisler, muteber hadis kitaplarında yer almıĢ bulunsun. Ta ki, onun Emevî halifelerinin emri ile hadis uydurup yaydığı ileri sürülünce, Müslümanların hadise olan güvenleri sarsılsın dolayısıyla, Ġslam dini hakkında kalplerine Ģüphe girsin. Goldziher, iĢte bu düĢünce ve gaye ile
514
Koçyiğit, I. Goldziher‟in Hadis ile Ġlgili Bazı GörüĢlerinin Tahlil ve Tenkidi, c. 15. s. 51.
515
A‟zamî bu ravileri Ģöyle sıralamaktadır:
1-Abdulmelik b. Ümeyr > Kaza„a‟ > Ebû Saîd el-Hudrî 2- Kâsım > Kaza„a > Ebû Saîd el-Hudrî
3- Katâde > Kaza„a‟> Ebû Saîd el-Hudrî 4- Ġbrahim b. Sehl > Kaza„a‟> Ebû Saîd el-Hudrî 5- Kusaym > Kaza„a‟> Ebû Saîd el-Hudrî 6- Mucâlid > Ebu‟l-Veddâk > Ebû Saîd el-Hudrî 7- Abdulhamid > ġehr > Ebû Saîd el-Hudrî 8- Leys > ġehr > Ebû Saîd el-Hudrî
9- Abdulmelik b. Ümeyr > Ġkrime Mevlâ Ziyâd > Ebû Saîd el-Hudrî 10- Ebbân b. Sa‟lebe > Atiyye > Ebû Saîd el-Hudrî
11- Abdulmelik > Ömer b. Abdurahman > Ebû Basra el-Gıfârî 12- Yezîd b. Ebi Habîb > MürĢid b. Ubeydullah > Ebû Basra el-Gıfârî 13- HiĢâm > Nâfi‟ > Ġbn-u Ömer
14- Seleme b. Kehl > Huceyye b. Hudâ > Alî
15- Yezîd b. Ebî Meryem > Kaza„a > Abdullah b. Amr 16 -Muhammed b. Ġbrahim > Ebu Seleme > Ebû Hüreyre 17- Muhammed b. Amr > Ebû Selemete > Ebû Hüreyre 18- Umrân b. Ebî Enes > Süleyman el-Eğar > Ebû Hüreyre
19- ez-Zührî > Saîd (b. el Meseyyib) > Ebû Hüreyre. Bkz: el-A‟zamî, Dirâsâtun fî‟l Hadîsi‟n- Nebevî, s. 458-459.
170
istediği evsafta bir hadisçi bulmakta gecikmemiĢtir. Bu hadisçi, meĢhur Ġmâm Muhaddîs Ġbn-i ġihâb ez-Zuhrî (ö. 124/741)‟dir.”517
Kudüs‟teki Kubbetu‟s-Sahrâ‟nın, Kâ„be ile eĢit sayılıp inĢâ edilmesi gibi son derece önemli bir hâdisenin haberinin sadece Ya„kûbî‟den gelip, baĢka hiçbir tarih kitabında böyle bir bilginin olmaması da haberin gerçek dıĢı olduğunun ispatıdır.518
Üç mescit hakkındaki iddiaların gerçek dıĢı olduğunu gösteren bir baĢka önemli husus ta Kubbetu‟s-Sahrâ‟nın Abdülmelik tarafından inĢâ edildiğinin kesin olmamasıdır. Zira bazı kaynaklar Kubbetu‟s-Sahra‟nın nin Abdülmelikin oğlu Velîd tarafından inĢa edildiğini kaydeder.519