• Sonuç bulunamadı

ġEDD-Ġ RĠHÂL HADÎSĠNĠN DĠĞER HADÎSLERE ARZI

5. ĠSLAMDA KUTSAL MEKÂNLAR VE FONKSĠYONLARI

2.3. ġEDD-Ġ RĠHÂL HADÎSĠNĠN DĠĞER HADÎSLERE ARZI

ÇalıĢmamıza konu olan ġedd-i rihâl hadîsinin ana teması (ibadet amacıyla) ancak üç kutsal mescide (Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ) yolculuk yapmayı teĢvik etmekle beraber onlara özel bir fazîlet atfetme anlamını taĢımaktadır. ġedd-i rihâl hadîsinin ana temasını destekleyen baĢka hadîslerin tespit edilerek bunların bir bütün olarak ele alınıp değerlendirilmesi, örnek hadisimizin daha sağlıklı ve doğru bir Ģekilde anlaĢılması açısından son derece önemlidir.

ġedd-i rihâl hadîsi temasında iĢlenen üç mescidin kutsallığının en önemli referansı Kur‟ân‟dan sonra genel ve özel olarak üç mescidin fazîleti ile alakalı ayrı ayrı Hz. Peygamber‟den mervî olunan hadislerdir. 350

Bu noktada zikredilmeye değer en önemli hadîsler ise ehli hadisçe Hz. Peygamber‟den (s.a.v.) gelen Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ‟da kılınan bir namazın sâir mescidlerde kılınan bir namazdan sevapça kat be kat daha faziletli olduğunu ifade eden hadîslerdir.351

Zira bu hadîsler, çalıĢma konumuz olan ġedd-i rihâl hadîsinin temasında iĢlenen (ibadet) amacıyla sadece üç kutsal mescide (Mescid-i Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ) yolculuk yapmayı teĢvik etmesinin arka plandaki nedenini ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.v.) söz konusu hadîslerden birinde “ġu mescidimde

kılınan bir namaz, Mescid-i Harâm hariç diğer mescitlerde kılınan bin namazdan daha hayırlıdır.”352

Buyurarak Mescid-i Nebevi‟de namaz kılmanın önemini ve sevabının kat kat olacağını dile getirmiĢtir.

350

Ehl-i Hadîs tarafından genel olarak mescidlerin fazîleti, ahkâmı ve âdâbıyla alakalı Hz. Peygamber‟ (s.a.v.) den çok hadîs rivâyet edilmiĢtir. Âlimlerimiz konu bağlamında mescitlerle alakalı genel veya özel olarak kitablar te‟lîf etmiĢlerdir. Bunların arasından en önemlilerin biriside “Muhammed b. Abdullah ez-ZerkeĢî, Ġ„lâmu‟s-Sâcid bi Ahkami‟l-Mesâcid, thk. Ebu‟l-Vefa Mustafa el-Merağî, Vizaretu‟l-Evkaf, kahire 1996.” adlı eseridir. Zira müellif bu kitabını dört kısma ayırmıĢtır birinci kısmını “Mescid-i Harâma”, Ġkinci kısmını “Mescid-i Nebevî”ye, üçüncü kısmını “Mescid-i Aksâ”y‟a ve son kısmını ise genel olarak “mescid”. Ġle alakalı kısma ayırarak söz konusu kısımlarla ilgili rivâyetlere değinmiĢtir.

351

Mescid-i Nebevî‟de yapılan ibadetlerin fazileti hakkında geniĢ bilgi için bkz. AĢır Örenç, Konu hadisleri Bağlamında Mescid-i Nebevî ve Orada Yapılan Ġbadetlerin Fazileti, Aksaray

Üniversitesi Ġslam Ġlimler Fakültesi Dergisi, Sayı:2, Güz 2014, s.71-85.

352 Ahmed b. Hanbel, Musned, c. 10, s. 56. "

َماَرَْلْا َدِجْسَمْلا َّلَِإ ،ِهِْيرَغ ِفِ ٍة َلََص ِفْلَأ ْنِم ُلَضْفَأ اَذَى يِدِجْسَم ِفِ ٌة َلََص "

131

Bazı âlimler, bu hadîste istisnâ edilen “Mescid-i Harâm”sözcüğünden yola çıkarak, Mescid-i Harâm‟da kılınan bir namazın, Mescid-i Nebevî‟de kılınan bir namazdan sevabça daha faziletli olduğu kanaatine varmıĢlardır. Ahmed b. Hanbel ile Bezzâr‟ın Müsned‟lerinde ve Ġbn Hibbân‟ın Sahîh‟inde Abdullah b. Zübeyirden tahriç edilen rivâyetlerden bu sevâbın yüz kat olduğu anlaĢılmaktadır.353 Fakat bu sevabın kimi rivâyetlerde ise bin kat olduğu yer almaktadır.354

Sonuç olarak tüm bu rivâyetlerden Mescid-i Nebevîde kılınan bir namazın, Mescid-i Harâm hariç diğer mescidlerde kılınan bin namazdan sevapça daha üstün olduğu anlaĢılmaktadır.

Ayrıca Mescid-i Harâm‟da kılınan bir namazın, Mescid-i Nebevî‟de kılınan bir namazdan sevab olarak yüz kat daha fazla olduğuna göre, matematiksel olarak Mescid-i Harâm‟da kılınan bir namaz, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ hâriç sâir mescidlerde kılınan bir namazdan sevab olarak yüz bin kat fazla olduğu da anlaĢılacaktır. Bu sevabın açıkça yüzbin kat daha fazla olduğunu ifade eden rivâyetlerde mevcuttur.355

Keza Mescid-i Aksâ‟ya ziyâretin önemi356 ve orada kılınan bir namazın, Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî hâriç diğer mescidlerdeki bir namazdan sevapça beĢ yüz kat daha fazla olduğunu ifade eden rivâyetlerde mevcuttur.357

Sonuç olarak üç kutsal mescitte Kılınan namazların, sayısal faziletiyle alakalı rivâyetlere bakıldığında sevab bakımından bu sayının farklılık arz ettiği görülmektedir. Ancak bu rivâyetlerin genelinde sevab bakımından ilk sırayı Mescid-i Harâm almaktadır. Akabinde sırasıyla Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ gelmektedir. Zira fazîlet açısından olan bu sıralama, Ġslâm âlimlerinin iki kutsal belde olan Mekke ve Medinen‟in fazîlet bakımından hangisinin üstün olduğu ihtilafından da anlaĢılmaktadır. Nitekim Ġmâm ġâfi„î, Ehl-i Mekke ve Ehl‟i Kûfenin, de içinde yer aldığı cumhuru ulemâya göre “Mekke-i Mükereme”, “Medîne-i

353 Nevevî, el-Minhâc ġerhu Sahîhi Müslim, c. 9, s. 164.

354 Heysemî, Mecmeu‟z-Zevâid ve Menbeu‟l-Fevâid, c. 4, s. 5-7.

355 Heysemî, Mecmeu‟z-Zevâid ve Menbeu‟l-Fevâid, c. 4, s. 4-7; ZerkeĢî, Ġ„lâmu‟s-Sâcid bi

Ahkami‟l-Mesâcid, s. 115-119.

356

Ebu Dâvûd, Kitâbu‟s-Salât 14; c. 1, s. 343; Heysemî, Mecmeu‟z-Zevâid ve Menbeu‟l-Fevâid, c. 4, s. 6-7

357 Heysemî, Mecmeu‟z-Zevâid ve Menbeu‟l-Fevâid, c. 4, s. 7; ZerkeĢî, Ġ„lâmu‟s-Sâcid bi

132

Münevvere”den daha üstündür. Fakat Kâd-î Ġyâzı‟n, ifade ettiğine göre bütün cumhûru ulemâya göre Hz. Peygamberin (s.a.v.) Kabr-i ġerîflerinin bulunduğu mekân bundan müstesnadır. Ġmâm Mâlik, Ehl-i Medînenin çoğu ve Hz. Ömer‟in içinde yer aldığı bazı sahabilerin görüĢüne göre “Medîne-i Münevvere”, “Mekke-i Mükereme” den daha üstündür.358

Netice olarak fazîlet bakımından bu üç kutsal mescitte kılınacak olan namazlara verilecek olan yüksek sevablar Müslümanların ibadetlerini imkân nisbetinde orada îfa etmelerini teĢvik etmektedir. Bu da bizim çalıĢma konumuz olan ġedd-i rihâl hadîsinin en genel anlamıyla ibâdet amacıyla sadece üç kutsal mescide yolculuk yapmayı teĢvik etme anlamında olan ana temasını teyid etmektedir.

Burada ġedd-i rihâl hadîsiyle kısmen lafzı farklılıklar olmasına rağmen aynı anlama gelen veya asgari müĢtereğini oluĢturan kısmını teyid eden ilgili rivâyetlere değinmekte fayda vardır. Zira ġedd-i rihâl hadîsinin bu rivâyetleri, temel hadîs kaynaklarında sıklıkla zikredilme sırasına göre birinci olan ve bizimde çalıĢmada esas aldığımız temel hadîs kaynaklarının %85‟ ni teĢkil eden en meĢhur-ma„rûf olan

]ُلاَحِّرلا ُّدَشُت َلَ[

“lâ tuĢeddu‟r-rihâl” kalıp sığasıyla baĢlayan rivâyetlerle mana açısından örtüĢmektedir.

ÇalıĢmamıza konu olan ġedd-i rihâl hadîsindeki meĢhur-ma„rûf rivâyetlerle aynı anlamda olup fakat farklı lafızlarla baĢlayan ġedd- rihâl hadîsinin bu rivâyetleri, Ġmam Mâlik‟in, (ö. 179/795) el-Muvatta’sında, Humeydîn‟in, (ö. 219/834) el-

Müsned’inde, Ahmed b. Hanbel‟in (ö. 241/855) Müsned’inde, Ġmam Buhârîn‟in, (ö.

256/870) et-Târihu’l-Kebîr‟inde, Fâkihî‟nin (ö. 272-275-278 /891-92 [?]) Ahbâr’u

Mekke’sinde, Ebû Bekr eĢ ġeybânî‟nin (ö. 287/900) el-Âhâd ve’l- Mesânî’sinde,

Nesâî‟nin (ö.303/915) es-Sünenü’l-Kübrâ ve es-Sünenü’l-Süğrâ’sında, Tahavî‟nin,

(ö. 321/933) Şerh’ü-Müşkilü’l Âsâr’ında, Ġbn Hibban‟ın, (ö. 354/965) Sahîh‟inde, Ġbn Mendê‟nin, (ö. 395/1005) et-Tevhîd’inde, Beyhâkî‟nin (ö. 458/1066) es-

Sünenü’s-Sağîr ve Fedâilu’l Evkât adlı eserlerinde ve kronolojik olarak onlardan

133

sonra olan bir kısım kaynakta [

َّد ِجاَسَم ِةَث َلََث َلَِإ َّلَِإ ُّيِطَمْلا ُلَمْعُ ت َلَ

] kalıb sığasıyla baĢlamakta olup, mezkûr Muhaddislerce Ebû Hüreyre isnâdıyla tahrîç edilmiĢtir.

Keza çalıĢmamıza konu olan ġedd-i rihâl hadîsindeki meĢhur-ma„rûf rivâyetlerle aynı anlamda olup fakat farklı lafızlarla baĢlayan ġedd- rihâl hadîsinin bu rivâyetleri, Tahavî‟nin (ö. 321/933) Şerhu Müşkilü’l-Âsâr‟ında, Taberâni‟nîn (ö. 360/971) el-Mu‘cemu’l-Evsât ve el-Mu‘cemu’l-Kebîr adlı eserlerinde ve kronolojik olarak onlardan sonra olan bir kaç kaynakta [

َدِجاَسَم ِةَث َلََث َلَِإ َّلَِإ َياَطَمْلا ُبَرْضُت َلَ

] sözcükleriyle baĢlamaktadır. Söz konusu bu hadîs, bu kaynaklardaki Muhaddislerce Ebû Hüreyre ve Ebû Basra el-Gıfârî Ġsnâd tarîkleriyle tahrîç edilmiĢtir.

Aynı Ģekilde çalıĢmakta olduğumuz ġedd-i rihâl hadîsindeki meĢhur-ma„rûf rivâyetlerle aynı anlamda olup fakat farklı lafızlarla baĢlayan ġedd-rihâl hadîsinin bu rivâyetleri, Ahmed b. Hanbel‟in, (ö. 241/855) Müsned‟inde, Nesâî‟nin, (ö.303/915)

es-Sünenü’l-Kübrâs‟ında, Ebû Ya„lâ el-Mevsılî‟nin, (ö. 307/919) Müsned‟inde, Ġbn

Hibban‟ın (ö. 354/965) Sahîh’inde, Fâkihî‟nin (ö. 272-275-278 /891-92 [?])

Fevâid‟inde, Taberâni‟nîn (ö. 360/971) el-Mu‘cemu’l-Evsât‟ında ve kronolojik

olarak onlardan sonra olan bir kısım kaynakta ġedd- rihâl hadîsi [

ُلِحاَوَّرلا ِوْيَلِإ ْتَبِكُر

ْيرَخ

ام

] kalıb sığasıyla baĢlamakta olup, mezkûr muhaddislerce Câbir b. Abdillâh isnâdıyla tahrîç edilmiĢtir. Fakat sadece bu sahabiden tahriç edilen ġedd-i rihâl hadîsinin tüm rivâyetlerinde ġedd-i rihâl hadîsinin diğer rivâyetlerinin aksine üç kutsal mescitlerden sadece Mescid-i Aksâ lafzı yer almamıĢtır. Yaptığımız araĢtırmalarda ġedd-i rihâl hadîsinin buradaki rivayâyetlerinde Mescid-i Aksâ‟yı iĢ‟âr eden bir lafzın yer almaması hakkında hadîs Ģârihlerin‟in her hangi bir yorumlarına rastlamadık. Ancak „Abdurrezzâk > Ġbn Cüreyc > „Amr b. Dînâr > Talk b. Habîb > Ġbn Ömer‟in isnadıyla nakledilen rivâyette: Ġbn Ömer Ģöyle derdi: Üç

mescit için sefere çıkılabilir: Mescid-i Harâm, Allah Rasûl‟ünün mescid-i, (Mescid-i Nebevî) ve Mescid-i Aksâ.” Ben (Ġbn Cüreyc) diyorum ki: Ġbn „Atâ‟ da üç mescit için sefere çıkılabilir derdi. Ve (Ġbn Ömer gibi üç mescidi) sıralardı. (Aslında) Ġbn „Atâ‟

134

Mescid-i Aksâ‟nın (üç mescitten) biri olduğunu (ilk baĢlarda) inkâr ederdi. Sonra o, bu görüĢünden vazgeçip onu (Mescid-i Aksâyı) onlardan (üç mescitten) saydı”359

Temel hadîs kaynaklarında sıklıkla zikredilen ġedd-i rihâl hadîsinin bütün bu rivâyetleri, temel hadîs kaynaklarında sıklıkla zikredilme sırasına göre birinci olan ve bizimde çalıĢmada esas aldığımız temel hadîs kaynaklarının %85‟ ni teĢkil eden en meĢhur-ma„rûf olan

]ُلاَحِّرلا ُّدَشُت َلَ[

“lâ tüĢeddu‟r-rihâl” kalıp sığasıyla baĢlayan hadisimizdeki rivâyeti anlamca desteklemektedir.

Dolayısıyla üç kutsal mescitte kılınan namazların faziletiyle alakalı vârid olan hadîsler, ġedd-i rihâl hadisini anlamca desteklemektedir. Bu da ġedd-i rihâl hadîsinin ifade etmiĢ olduğu mananın sahîh olduğunu göstermektedir.