• Sonuç bulunamadı

ÖDEME TALEBİNİN ŞEKLİ

§ 9 ÖDEME TALEBİ

I. ÖDEME TALEBİNİN ŞEKLİ

Kural olarak, muhatabın ödeme talebi, herhangi bir şekil şartına bağlı değildir. Ancak, uygulamaya bakıldığında, teminat mektubu metninde ilk yazılı talepte ödeme şartının kararlaştırıldığı görülmektedir.514 Bu ibareyi içeren teminat mektuplarında,

tarafların, ödeme talebinin yazılı yapılması gerektiğini aralarında kararlaştırdıkları söylenebilir. İlk yazılı talepte ödeme kaydının bir geçerlilik şekli olup olmadığı konusu, doktrinde tartışmalıdır. Bazı yazarlar, yazılı talep şartının bir geçerlilik şekli olmadığını, ancak ödeme yapan bankanın lehtara rücu etmesi açısından yazılı şeklin ispat kolaylığı sağlayacağını ileri sürmektedirler.515 Diğer bir deyişle, kararlaştırılan

yazılı talep şartı, bir geçerlilik şekli değil, ispat şeklidir. Sözlü yapılan ödeme talebi üzerine de bankanın ödeme yükümlülüğü doğmakla birlikte, banka, rücu aşamasında sıkıntı yaşayabilir ve lehtar, bankaya ödeme yapmaktan kaçınabilir. Buna karşılık, aksi görüşte olan yazarlar da vardır.516 Bu görüşün savunucularına göre, muhatabın yazılı

ödeme talebi, geçerlilik şeklidir ve yazılı şekilde yapılmayan, örneğin sözlü olarak yapılan taleplerin banka tarafından reddedilmesi gerekmektedir. Garanti sözleşmesi niteliğindeki banka teminat mektubunda ödeme talebinin şekli kararlaştırılmadığı takdirde ise, muhatabın sözlü talebi, bankanın ödeme yapması için yeterlidir. Bununla

514 Özboyacı, Alper, Banka Teminat Mektuplarında Ödeme Talebi ve Buna Bağlı Sonuçlar, THD, Sayı:

31, Mart 2009, s. 47.

515 Barlas (Teminat), s. 63; Aral (Doğrudan), s. 187.

516 Doğan (Teminat), s. 418; Kahyaoğlu, s. 68; Reisoğlu (Banka Teminat), s. 249-250; Canbolat, s.

birlikte, bankacılık uygulamasında, ispat kolaylığı sağlanması açısından yazılı şeklin tercih edildiği görülmektedir.

Doktrinde, ödeme talebinin riskin gerçekleştiği hususunu da içermesi gerektiği ileri sürülmüştür.517 Buna karşılık, diğer bir görüşe göre, ödeme talebinin içeriğine

ilişkin herhangi bir şekil şartı kararlaştırılmamışsa, muhatap tarafından garanti tutarının talep edilmesi yeterlidir.518 Yargıtay önceki kararlarında519, ödeme talebinin

riskin gerçekleştiği hususunu da içermesi gerektiğine hükmetmiş olmakla birlikte; fikrini değiştirmiş ve sonraki tarihli başka bir kararında520, ödeme talebinin garanti

edilen olayın gerçekleştiği iddiasını taşımasının zorunlu olmadığına hükmetmiştir.

Ödeme talebinin şekline ilişkin üzerinde durulması gereken diğer bir husus ise, ödeme talebi ile birlikte banka teminat mektubunun da bankaya iadesinin gerekli olup olmadığıdır. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, banka teminat mektupları kıymetli evrak niteliğini haiz değildir. Bu nedenle, ödeme talebine mutlaka teminat mektubunun da eklenmesi kanuni bir zorunluluk değildir.521 Nitekim, Yargıtay da konuya ilişkin

verdiği bir kararda, teminat mektubunun kaybolması durumunda muhatabın, bu teminat mektubuna bağlı talep hakkının ortadan kalkmadığına hükmetmiştir.522 Bunun

dışında, kısmi ifanın talep edildiği ve kalan kısım için bankanın sorumluluğunun devam ettiği hallerde de teminat mektubunun ödeme talebi ile birlikte iadesi mümkün değildir. Durum böyle olmakla birlikte, uygulamada, teminat mektubunun iade edilmemesi, bankanın ödediği meblağ için lehtara rücu etmesi sırasında bazı sorunlara yol açabilir. Teminat mektubunun muhatap tarafından lehtara iade edilmesi ve bankanın teminat mektubunu almadan ödemede bulunması durumunda, muhatabın mektubu lehtara iade etmesi, riskin ortadan kalktığı ya da bankanın ibra edildiği

517 Kostakoğlu, s. 214: Yazar, ödeme talebinde, riskin doğduğunun açık ve kesin bir şekilde belirilmesi

gerektiğini ifade etmektedir.; Barlas (Teminat), s. 65: Yazar, vadeli teminat mektuplarındaki “öde ya da uzat” talebinin muhatap tarafından ileri sürülmesi halinde, ödeme talebinde riskin gerçekleştiği ibaresi yer almadığından bankanın ödeme yükümlülüğünün doğmayacağını belirtmiştir.

518 Aral (Doğrudan), s.190.

519 Reisoğlu (Banka Teminat), dpn. 462’deki kararlar.

520 Yarg. 11. HD. T. 02.11.1993 5977/7001. Bkz. Reisoğlu (Banka Teminat), dpn. 463. 521 Reisoğlu (Banka Teminat), s. 263.

şeklinde yorumlandığı takdirde banka, rücu açısından sıkıntı yaşayabilmektedir.523

İşte bu gibi sorunların doğmaması için, uygulamada, ödeme talebinde bulunulurken mektup metninin orijinalinin de eklenmesi gerektiği kabul edilmektedir.

Usulüne uygun yapılmayan ödeme talepleri geçersiz kabul edilmekte ve banka, ödeme talebinin öngörülen şekil ve şartlara uygun yapılmadığını ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınabilmektedir. Ödeme talebinin sözleşmede kararlaştırılan şartlara uygun ve kararlaştırılan şekilde yapıldığının ispatı, muhataba aittir.524 Garanti

sözleşmesinde, ödeme talebinin şekline ilişkin herhangi bir şart kararlaştırılmadığı durumlarda ise, muhatap, borcun kaynağını oluşturan teminat mektubunu ve talep ettiği miktarı belirterek ödeme talebinde bulunabilir.525

II. İFA YERİ

İfa yerinin belirlenmesi için ilk olarak, bankanın teminat mektubu sözleşmesindeki ödeme borcunun hukuki niteliğinin tespit edilmesi gerekir. Bu husus, doktrinde tartışmalıdır. Bazı yazarlar, bu sözleşmeden doğan borcun tazminat niteliğinde olduğunu savunurken526; diğer yazarlar ise, bu borcun bağımsız nitelikte

olduğunu ileri sürerek bankanın tazminat ödemediğini, kendi borcunu yerine getirdiğini savunmaktadırlar.527 Tazminat ödeme borcu, asıl borca bağlı bir borç

niteliğindedir. Oysa, banka teminat mektubu, lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkiden tamamen bağımsızdır. Teminat mektubunda banka, riskin gerçekleşmesi halinde doğacak zararın tamamını tazmin etmeyi üstlenmemekte, sadece riskin doğması üzerine sözleşmede kararlaştırılan meblağa kadar ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. Bundan dolayı, bankanın borcunun bir tazminat borcu olduğunu söylememiz mümkün değildir. Bu nedenle, ifa yerinin belirlenmesi hususunda, sözleşme konusu borcun bir para borcu olduğu düşünülerek hareket edilmelidir.

523 Reisoğlu (Banka Teminat), s. 263. 524 Canbolat, s. 131.

525 Canbolat, s. 130.

526 Tandoğan (Özel Borç), s. 855; Reisoğlu (Kayıtsız Şartsız), s. 72; Reisoğlu (Garanti), s. 151 vd.;

Canbolat, s. 134.

Banka teminat mektupları kanuni bir düzenlemeden yoksun olduğu için, ifa yerinin belirlenmesinde, esas itibariyle genel hükümlere başvurulması gerekmektedir. Banka teminat mektubu ile banka, riskin gerçekleşmesi durumunda, muhatabın uğrayacağı zarar için bir miktar para ödeme borcu altına girmektedir. Bu kapsamda, banka teminat mektubu sözleşmesinin konusunu para borcu oluşturmaktadır. İfa yerini düzenleyen TBK m.89 hükmü uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Ancak, madde hükmünde, tarafların anlaşmasına öncelik tanınmaktadır. Dolayısıyla, tarafların sözleşmede ifa yerini açık ya da örtülü olarak kararlaştırdıkları hallerde, ifa yeri bu kararlaştırılan yer olarak kabul edilirken; tarafların ifa yerini kararlaştırmadıkları hallerde, TBK m.89 hükmüne başvurulması gerekmektedir. Bu hüküm çerçevesinde değerlendirildiğinde, teminat mektubu sözleşmesinde, bankanın, para ödeme borcunu muhatabın ödeme zamanındaki yerleşim yeri neresi ise, orada ifa etmesi gerekir. Fakat, gerek doktrin gerekse banka uygulamasında, tarafların örtülü olarak mektubu düzenleyen banka şubesini ifa yeri olarak belirledikleri kabul edilmektedir.528

Bu noktada, ödeme talebinin, mutlaka bankanın teminat mektubu veren şubesine mi yapılması gerektiği, yoksa o bankanın başka şubelerine de ödeme talebinde bulunulabilmesinin mümkün olup olmadığı sorusu ile karşılaşılmaktadır. Bu hususta, doktrinde görüş ayrılığı mevcuttur. Bir görüşe göre, ödeme talebi mutlaka mektubu veren banka şubesine yapılmalı ve bankanın başka şubeleri ödeme zorunluluğu altında bırakılmamalıdır.529 Nitekim, bankalar arasında bir temsil ilişkisi

bulunmamaktadır. Bu görüşe göre taraflar, aralarındaki sözleşme ile örtülü olarak ifa yerini bankanın teminat mektubu düzenleyen şubesi olarak kararlaştırmışlardır. Ancak, bu durum, bankanın başka şubesinin hiçbir halde ödeme yapamayacağı şeklinde anlaşılmamalı, yalnız başka şubenin ödeme yapma zorunluluğu altında bırakılamayacağı şeklinde yorumlanmalıdır. Yoksa, kendisine ödeme talebinde bulunulan şubenin, ödemeyi kabul etmesi halinde yaptığı ödeme geçerlidir.530

528 Reisoğlu (Banka Teminat), s. 232; Kahyaoğlu, s. 68-69. 529 Aral (Doğrudan), s. 186-187; Barlas (Teminat), s. 64. 530 Barlas (Teminat), s. 64.

Çoğunluğun kabul ettiği diğer bir görüşe göre ise, banka tüzel kişiliği, bankanın bütün şubelerini kapsamaktadır. Dolayısıyla, bankanın herhangi bir şubesine yapılan ödeme talebi üzerine o şube, teminat mektubunda yazılı meblağı ödeme yükümlülüğü altındadır. 531 Bankacılık uygulamasında da muhatap, teminat

mektubunu veren şubeden başka bir şubeye ödeme talebinde bulunduğu takdirde, şube, teminat mektubunu düzenleyen banka ile iletişime geçerek mektubun geçerliliğini araştırır ve ödeme talebinin şartlara uygun olup olmadığını sorguladıktan sonra ödemede bulunur.532

III. İFA ZAMANI