• Sonuç bulunamadı

2.2. ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI

2.2.2. Çocuk İhmali ve İstismarının Tanımlamaları

2.2.2.1. Çocuk İhmali Tanımlamaları

Çocuklarda sık görülen ihmal, genellikle görülebilir belirtilerin çok az ya da hiç olmadığı eylemsizlik durumu olarak ifade edilir. Görülebilir belirtilerin az ya da hiç olmaması ihmalin tanı ve tedavisini zorlaştırmaktadır. İhmal kimi kaynaklarda “pasif çocuk istismarı” olarak da adlandırılır. Çocuk istismarı “çocuğa yönelik kötü davranış”, çocuk ihmali ise “çocuk için gerekli ve iyi olan şeylerin yapılmaması” olarak ifade edilebilir ve bu şekliyle birbirinden ayrılır (Soyer, 2017).

İstismar ve ihmal arasında önemli ayrımlardan biri de istismarın bir kere yapılmış olması tanı için yeterliyken, ihmalde genellikle bir süreklilik ve bilinçli bir eylemsizlik şartı aranır. Bir çocukta eğitim ve sağlık gereksinimleri karşılanmıyorsa beslenememeye bağlı büyüme geriliği varsa sosyal ve psikolojik olarak uyum sağlamada güçlük yaşıyorsa ihmalin olabileceği düşünülmelidir (Tıraşçı ve Gören, 2007 ).

Çocuğun biyolojik bir neden olmaksızın büyüme geriliğinin olması, uyaran eksikliğine bağlı gelişim geriliğinin olması, kirli ve mevsim şartlarına uymayan giysiler giymesi, okul çağında olduğu halde okula gitmemesi, ailesi tarafından terk edilmiş bir çocuk olması, sağlık ve tedavi ile ilgili gerekli özenin gösterilmemesi, antisosyal davranışlar göstermesi çocuk ihmalini akla getirmelidir. Bu belirtiler dışardan görebileceğimiz doğrudan belirtiler olabileceği gibi büyüme, gelişim ve davranışlar gibi bir anda gözlemleyemeyeceğimiz dolaylı belirtiler de olabilir (Kuş ve Ulukol, 2019).

Çocuğun “güven, dokunulma, sosyalleşme, kendini değerli hissetme, uyarılma, düzen ve yapı” olarak sıralayabileceğimiz altı temel ihtiyacı vardır (Ballı, 2010). Çocuğun bu ihtiyaçlarının sürekli ve bilinçli bir şekilde karşılanmaması çocuk ihmalidir. İhmalin görülebilir çok fazla belirtisi olmamasına rağmen sürekli bir ihmal durumu çocuk üzerinde düşük benlik saygısının oluşmasına neden olabilir (Ünal, 2017).

Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı ile ilgilenilmemesi, gözetim ve bakım ihtiyacının karşılanmaması, ev hijyeni ve kişisel hijyenine gereken önemin verilmemesi, ev kazaları için önlem alınmaması, özel eğitim gereksinimlerinin karşılanmaması çocuğun ihmali ile ilgili eylemsizlik durumlarıdır (Hoşoğlu, 2009). Çocuk ihmaline çoğu zaman çocuk istismarı kadar önem verilmez. Hâlbuki çocuk ihmali çocuk istismarına göre daha sık yaşanan ve kimi durumlarda istismar türleri kadar çocuğu zedeleyebilen bir durumdur. İhmal çocuğun üzerinde psikolojik, sosyal ve duygusal etkileri yıkıcı olabilen

23

bir olgudur. Çocuğun gelecek yaşantısında içe kapanık bir kişilik geliştirmesi, suça yönelme, konuşma geriliği hatta ruhsal bozukluklara kadar büyük etkileri olabilir.

Çocuk İhmal ve istismarını birlikte ele alıp tanımlamayı tek bir kavram üzerinden yapan tanımlamaların yanı sıra anlamsal açıdan farklılıklar gösteren ihmal ve istismar kavramlarını ayrı ayrı ele alıp tanımları bu şekilde yapanlar da vardır. Bu bölümde çocuk ihmalinin tanımlarına değinilecektir.

Kozcu’ ya (1989) göre çocuk ihmali “çocuğun sağlıklı gelişimi için sergilenmesi gereken davranışların sergilenmemesi” olarak tanımlanmıştır ( akt: Karaman Kepenekçi ve Nayır, 2012). Bu tanımda çocuğun sağlıklı gelişimi vurgulanmıştır.

Zeytinoğlu (1991) ise çocuk ihmalini “18 yaşın altında bulunan çocukların beslenme, bakım gözetim, eğitim gibi gereksinimlerinin karşılanmaması” olarak tanımlamıştır (akt: Karaman Kepenekçi ve Nayır, 2012). Bu tanımda bir yaş sınırlaması yapılarak çocuğun gereksinimlerinin karşılanmaması vurgusu vardır.

Karaman (1993), çocuk ihmalini “başta anne babaları olmak üzere, bakmakla yükümlü kimseler ve diğer yetişkinlerin çocuğun beslenme, giyinme, barınma eğitim, sağlık ve sevgi gibi temel gereksinmelerini karşılamada ihmal göstermeleri sonucu çocuğun beden veya ruh sağlığının veya bedensel, duygusal, ahlaksal ya da sosyal gelişiminin engellenmesi” olarak tanımlar (akt: Karaman Kepenekçi ve Nayır, 2012).

Dünya Sağlık Örgütü, çocuk ihmalini “bir çocuğun sağlık, eğitim, beslenme, barınma, duygusal gelişim gibi farklı alanlardaki gereksinimlerinin sağlanmasında oluşan yetersizlik” olarak tanımlamaktadır (WHO, 1999). Bu tanımda ihmalin sonucunda oluşacabilecek yetersizlik vurgusu vardır.

Dünya Sağlık Örgütünün (2002) tanımına göre ihmal, “çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin, çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçları karşılamaması veya bu ihtiyaçları dikkate almaması.” şeklinde tanımlanmaktadır (WHO, 2002).

Tıraşçı ve Gören’ e göre Çocuk ihmali “çocuğa bakmaktan sorumlu olan bakım vericinin bu görevini uygun şekilde yapmaması, çocuğun temel ihtiyaçlarına ve isteklerine kayıtsız kalması gibi, çocuğu ihmal etmesi” şeklinde tanımlanır (Tıraşçı ve Gören, 2007). Bu tanımda bakım veren kişinin görevleri olduğu ve görevlerin yerine getirilmediğinde ihmalin oluşacağı vurgusu yapılmaktadır.

24

İnsan Hakları Derneğine göre Çocuk ihmali “18 yaşın altındaki çocukların ya da ergenlerin fiziksel ve psikolojik sağlıkları ve gelişmeleri için temel olan beslenme, korunma, sevgi, gözetim, eğitim ve yol gösterme gibi gereksinimlerinin kendilerine bakıp gözetmekle yükümlü kişilerce yeterince karşılanmamasıdır.” şeklinde tanımlanır (İnsan Hakları Derneği, 2008).

Benice (2013) çocuk ihmalini; “Çocuğun sağlığı, fiziksel veya psikolojik gelişimi için gereken ihtiyaçları karşılamamak” olarak tanımlamaktadır (Benice, 2013).

Beyazova ve Şahin’in hazırlamış olduğu “Çocuk İstismarı ve İhmali Terimleri” sözlüğüne göre ihmal (neglect); “Çocuğun beslenme, barınma, giyim, sağlık, eğitim, korunma, gözetim gibi temel gereksinimlerinin, onun bakımını üstlenen ana babası ya da diğer yakınları tarafından karşılanmaması.” şeklinde ifade edilir (Beyazova ve Şahin, 2011).

Türk Dil Kurumu ihmali, “Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savma, önem vermeme”, şeklinde tanımlarken istismarı ise “Birinin iyi niyetini kötüye kullanma” biçiminde ifade etmektedir (TDK, 2020).

Yukarıda sıralanan çocuk ihmali tanımlarından yola çıkarak;

• Çocuğun anne babası, ailesi, bakım veren kişi veya diğer yakınlarının, • Çocuğun temel gereksinimlerini,

• Karşılamaması, kayıtsız kalması, gereken ilgiyi göstermemesi, dikkate almaması ve,

• Sonunda bir yetersizlik durumu oluşması ana hatları ile genel bir tanım yapılabilir.