M İ M A R Î V E S A N ' A T H A K K I N D A D Ü Ş Ü N C E L E R
Çeviren: Y. Mimar Naci MELTEM
M o d ern mimarî Fransa'da birinci cihan harbin-den sonra başlamıştır. Fransada modern mimarînin önderleri meyanında ilk safta Le Corbusier, Mallet Stevens, T o n y Garnier, Perret, Henri Sauvage
isim-leri sayılabilir.
Eserlerinde ve tasavvurlarında inşaî unsurları mer'i bırakmak suretiyle eserin bünyesindeki kuv-vet ve istikametleri bariz surette kıymetlendirmek-le temayüz etmiş olan Henri Sauvage tarafından mimarî ve san'at hakkında söylenmiş olup toplaya-bildiğim bazı fikirleri burada tekrarlayacağım:
İnşa san'atı mimarın ana dilidir.
Mimar eseri vasıtası ile düşünen ve konuşan bir şairdir.
Bugünkü büyük eserler daima beton arme v e -ya demir iskeletlidir.
Mahlûkat için beden iskeleti ne ise eser için de karkas odur.
Mahlûkatın iskeleti nasıl ki mütenazır miiva-zencli, ahenkli v e muhtelif uzuvları ihtiva edip onlaıı taşıyorsa binanın karkası da o suretle tertip-li, muvazenetertip-li, ahenkli hattâ mütenazır olmalıdır. Eser, kullanılışının icabettireceği en müteferrik aksam ve organları ihtiva etmelidir.
iskeletin her hangi bir kısmını gizleyen, mi-marînin en güzel ve en meşru tezyinatından mah-rum kalmış olur.
Bir sütunu gizleyen hata işler, bir yalancı sü-tun koyan ise san'at bakımından cinayet işlemiş sayılır.
Eser, devamlı şartların mecbur ettiği şekil ve unsurları ihtiva ederek kendi bakasını temin eden bir iskelettir.
Devamlı v e geçici şartları temin edilmekle tabiat ve insana mutavaat etmiş olan eser, karakter, üslûp ve ahenge sahip olur.
Hakikatten güzelliğe ulaştıracak yol boyun-ca karakter, üslûp, v e ahenk dizilidirler.
Eser ancak hakikatin azameti ile güzelliğe ulaşabilir.
Benimsenmek ve muhafaza edilmekle gurur duyulan her şeyde hakikat vardır.
Boşluğu dolduran sabit veya müteharrik her şey mimarînin sahasına aittir.
Mimari boşluğu zabt v e tahdit ederek onu ör-ter; mimarîde fikir eseri olan sihirli yerler yarat-mak imtiyazı vardır.
Tabiatın koyduğu şartlar daimî; insanların koyduğu ise geçicidir.
Tabiata medyun olduğumuz daimî: Şükran Tefekkürün esas unsuru