• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 30 Eylül 2013, Sayı: 36. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 30 Eylül 2013, Sayı: 36. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013, Sayı: 36

Yurt Dışı Gelişmeler

Yurt İçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Makro Ekonomi ve Strateji

Bankalar Yılın Kalan Döneminde Karlılıkta Zorlanacak

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Ali Can Duran

(2)

Yurt Dışı Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

ABD’de FED belirsizliği ve bütçe tartışmaları ana gündem maddesiydi. Önceki hafta FED FOMC toplantı- sından aylık 85 milyar $’lık tahvil alımlarının devam edeceğine yönelik karar çıkmasının ardından piyasalar oldukça pozitif tepki göstermişlerdi. Sonrasında farklı FED üyelerinin yaptıkları açıklamalarda varlık alımları ve gevşek para politikası konusunda farklı sinyaller gelmesi belirsizliği arttırırken ABD’de bütçe görüşmelerine yönelik endişeler piyasalardaki pozitif havanın kaybolmasına neden oldu. ABD’de bütçe görüşmelerinin 30 Ey- lül öncesinde tamamlanması gerekiyor. Ön önemli konu ise ülke borç tavanının artırılması gerekliliği. ABD Ha- zine Bakanı Jack Lew kongreye gönderdiği mektupta Ekim ortasında hükümetin elinde 50 milyar $’dan daha az bir nakit kalacağı uyarısında bulundu. Bu gündem maddelerine paralel önceki hafta görülen düzeltme hare- ketinin aksine piyasalarda risk iştahının gerilediği gözlemlendi.

Euro Bölgesi’nde PMI verileri büyüme sinyali veriyor. Euro Bölgesi’nde açıklanan Eylül ayı öncü PMI veri- leri bölge ekonomisinin tarihindeki en uzun resesyondan sonra toparlanmaya başladığına yönelik diğer verilere destek verdi. Üretim PMI endeksi 51.7 olan beklentilerin altında kalarak bir 51.4’den 51.1’e gerilemesine karşın son 3 aydır büyüme ile daralmayı ayıran 50 seviyesinin üzerinde seyrediyor. Ek olarak beklentilerin üzerinde açıklanan servis PMI verilerinin yukarı taşıdığı daha genel bir kapsama sahip bileşik PMI verisi 52.1 ile Haziran 2011’den bu yana en yüksek değerine ulaştı. Euro Bölgesi bir süredir toparlanma emareleri göstermesine kar- şın Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi toparlanmanın halen kırılgan olduğuna ve işsizliğin halen çok yüksek olduğuna değinerek gerektiğinde desteklerini de esirgemeyeceklerini hatırlatmıştı.

ABD’de 2.çeyrek büyümesi revize edilmedi. ABD’de 3.kez açıklanarak nihai değerini alan 2.çeyrek yıllıklan- dırılmış büyüme oranı %2.6’ya revize edilmesi beklentisine karşın daha önce açıklanan %2.5 seviyesinde sabit tutuldu. En son FOMC toplantısından sonra FED’in en büyük endişesinin büyüme olduğuna dair söylemler kul- lanılmış, ekonomik aktivitenin alımların azaltılması için yeterli seviyede olmadığı belirtilmişti. %2.5’lik büyüme oranı ilk çeyrekte açıklanan %1.1’lik orandan görece iyi olmasına karşın yeterli istihdamı yaratabilecek seviye- de değildi.

Almanya’da güven endekslerinde yükselme devam ediyor. Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi Alman- ya’da önceki hafta ZEW ekonomik beklentiler anketinin beklentilerin üzerinde açıklanması ve anket detayında ekonominin hız kazanmaya devam edeceği görüşünün hakim olduğu gözlemlenmişti. Geçtiğimiz hafta açıkla- nan IFO iş dünyası güven endeksi de artışına devam etti ve arka arkaya 5 ay yükselerek 107.7 seviyesine ulaştı. IFO’dan yetkilerin yaptıkları açıklamalarda Almanya ekonomisinin ekonomik görünümünün oldukça yük- sek olduğuna yönelik görüşlerim hakim olduğu gözlemlendi.

İtalya’nın borçlanma maliyeti İspanya’dan negatif ayrışıyor. İtalya’da son günlerde yaşanan politik gergin- liklerin koalisyon hükümetinin dağılmasına neden olabileceği endişeleri ülke borçlanma maliyetlerinin negatif ayrışmasına neden oluyor. Eylül başında uzun bir aradan sonra İtalya’nın 10 yıl vadeli devlet tahvili getirileri ilk kez İspanyol 10 yıllıklarının üzerine yükselmişti. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen tahvil ihracında hükümet krizi endişesiyle getiriler Haziran ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. İhale sonrası 10 yıl vadeli tahvillerin getirileri İspanyol 10 yıllıklarının 20 baz puan üzerine %4.55 seviyesine yükseldi.

Bölgedeki Suriye gerginliği sona erdi. ABD ve Rusya, Suriye’nin kimyasal silahlarını teslim etmesini öngö- ren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin karar tasarısı üzerinde anlaşmaya vardılar. Karar tasarındaki önemli noktalardan biri de Suriye’nin silahları teslim etmediği taktirde askeri müdahale tehdidinin bulunmuyor olması. İki tarafında taleplerine paralel olarak hazırlanan taslak ile birlikte gerginliğin oldukça gerilediği gözlem- lendi. Konu hakkında güvenlik konseyindeki pek çok ülkenin anlaşmaya vardığına yönelik haberler sonrasında brent petrol fiyatının 108$’ın altına kadar gerilediği ve 110 $ seviyesinin altında kalmaya devam ettiği görüldü.

Yunanistan’ın borç sorunu yeniden gündemde. Geçtiğimiz haftalarda Yunanistan’ın bir kez daha yardım almak durumunda kalabileceğine yönelik haberler gündeme gelmişti. Geçtiğimiz hafta Yunanistan Başbakan Yardımcısı Evangelos Venizelos, ülkenin 3. kez yardım paketine ihtiyaç duymadığını; muhtemelen önümüzde- ki yıl tahvil piyasasına geri dönebileceklerini ve ihtiyaçlarını karşılayabileceklerini belirtti. Öte yandan ülkedeki genç nüfusun %60’nın işsiz olduğunu bu nedenle daha mali önlem alamayacaklarını belirtti. Bu nedenle borç ertelemesinden ziyade borçları için yeni bir profil çıkarılmasını istediklerini söyledi.

(3)

Yurt İçi Gelişmeler DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

Kapasite Kullanım Oranı (KKO), Eylül 2013

İmalat sanayi kapasite kullanım oranı arındırılmamış endekse göre Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına 1.4 puan artış ile

%75.4 seviyesinde gerçekleşti. Mayıs ayından bu yana bir ön- ceki yıla göre artış kaydeden kapasite kullanım oranı imalat sanayinin bu yıl ekonomik büyümeye katkısının geçtiğimiz yıla görece daha fazla olacağının sinyalini veriyor. Kapasite göster- gesi son 5 aydır geçen yılın %74.2’lik ortalamasının üzerinde seyrediyor.

Mevsim etkilerinden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise % 74.9 olarak açıklanarak son 4 aydır yatay bir seyir izlemiş oldu.

Mevsimsellikten arındırılmış endeks son 7 aydır makro ihtiyati önlemlerin uygulanarak kredi artışları üzerinden tüketimin kısıt- landığı 2012 yılındaki ortalama olan %74.2’nin üzerinde seyre- derek iç talebin daha güçlü olduğu görüşünü destekliyor.

KKO, mal gruplarına göre incelendiğinde Eylül ayında yatırım malları KKO’nın (%75.2) bir önceki yıla göre 4.8 puan ile en çok artan mal grubu olduğu dikkat çekiyor. Yıl geneline bakıldı- ğında da bu artışın mayıs ayından beri güçlü bir şekilde devam ettiği görülüyor. Ara malları ile Gıda ve İçecekler KKO’ları sıra- sıyla 1.5 puan ve 0.8 puan artarak %77.6 ve %70.7 olarak açıklandı. Bir önceki yıla göre KKO’su azalan mal grupları ise dayanıklı tüketim malları, dayanıksız tüketim malları ve tüketim malları oldu ve sırasıyla 1.9, 0.2 ve 0.7 puan gerilediler. 24 kırılıma ayrılan ikili sektörler bazında incelendiğinde ise Eylül ayında en çok artış gösteren sektörlerin Bilgisayarların, elekt- ronik ve optik ürünlerin imalatı, tütün ürünleri imalatı ve Motorlu kara taşıtları imalatının olduğu dikkat çekiyor. En çok azalan

sektörün ise 9.5 puan ile Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı olduğu görülüyor.

Tüketici Güven Endeksi, Eylül 2013

Tüketici güven endeksi Eylül ayında 77.2’den 72.1’e sert bir şekilde geriledi. 100’ün üzerinin tüketici güveninin iyimser altının ise kötümser olduğuna işaret eden endeks geçen yılın

Ekim ayından sonraki en düşük değerine geriledi. Endeksin alt kırılımları incelendiğinde bu gerilemedeki en büyük faktörün hanehalkının tasarruf yapabilme ihtimali beklentisinin ve buna bağlı olarak otomobil ve konut satın alma ve tamir ettirme bek- lentilerinin gerilemesi olduğu dikkat çekiyor.

Tüketici güven endeksi soru bazında incelendiğinde mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğunun %8.5 oranında geri- leyerek 80.3’den 73.5’e gerilediği, gelecek 12 ay için tasarruf etme ihtimalinin ise %21.9 oranında gerileyerek 25.8’den 20.1’e gerilediği dikkat çekiyor. Gelecek 12 ay içerisinde oto- mobil alma ihtimali, Konut tamiratına para harcama ihtimali, ve konut satın alma veya inşa ettirme ihtimalinin sırasıyla %14.5,

%9.7 ve %6.3 oranında gerilediği gözlemleniyor. Genel ekono- mik durum ve 12 ay sonrası için beklentisinin de Ağustos ayın-

daki değerlerinin sırasıyla %5.1 ve %7 altında olduğu dikkat çekiyor. Piyasalarda son dönemdeki endişeler ve TL’deki ani değer kaybı ile artan faizlerin tüketici güveni tarafında da bozulmaya neden olduğu gözlemleniyor.

64%

66%

68%

70%

72%

74%

76%

78%

80%

80 90 100 110 120 130 140

Eylül 09 Eylül 10 Eylül 11 Eylül 12 Eylül 13

Kapasite Kullanım Oranı Sanayi Üretim Endeksi

Sanayi Üretimi ve Kapasite Kullanım

(Mevsimsellikten Arındırılmış)

79.6

69.3 75.8 76.7 73.6

74.9 75.6 77.5

76.2 78.5

77.2

72.1

68 70 72 74 76 78 80

2012 2013

Tüketici Güven Endeksi

-9.5 -7.7 -4.2

9.5 9.9 11.0

Kömür ve Petrol Ürünler

İçecek Elektrikli Teçhizat

Motorlu Kara Taşıtı

Tütün Bilgisayar, Elektronik

İkili Sektörler Kapasite Kullanım Oranı Değişimi (%,puan)

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

Haft a k v e A ylı k G e tiri

ABD borçlanma tavanı endişeleri risk piyasaları olumsuz etkiledi

P a ra P iy a s a la H. S e ne di P iy a s a la

USD libor faizleri gerilerken, Euro libor yükseldi.

Risk iştahının düşmesine paralel hemen hemen bütün hisse senedi endeksleri geriledi

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

%0.63

%0.25

%0.18 0.1

0.2 0.3 0.4 0.5 0.6 0.7 0.8 0.9

Ocak 13 Mart 13 Mayıs 13 Temmuz 13 Eylül 13 12 Aylık USD Libor 3 Aylık USD Libor

1 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

80 100 120 140 160

2012 2013

Hisse Senedi Endeksleri (Ocak 2012=100) MSCI Türkiye Endeksi

MSCI GOÜ Endeksi -1.4

-1.0 -3.4

-0.2 -2.6

-0.2 -0.3

-4 -3 -2 -1 0

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

5 Günlük Değ (%, $ Bazında)

4.2 9.6

15.6 0.8

-0.4 -6.4

-3.6

-7 -5 -3 -1 1 3 5 7 9 11 13 15

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

1 Aylık Değ (%, $ Bazında)

%0.25

%0.15

%0.16 0.10

0.15 0.20 0.25 0.30 0.35

Ocak 13 Mart 13 Mayıs 13 Temmuz 13 Eylül 13

USD JPY EUR

3 Aylık Libor Faizi (%)

-0.4 -0.9 -1.4 -2.0-0.7 -1.1 -0.8 -0.60.0 -1.0 -1.0 -2.4-0.4 1.21.02.9 -3.4-2.6-1.5

0.3 -3.5

4.9 4.6 4.2 3.75.7 1.3 4.65.0

9.0 9.6 4.2 7.4 4.3

1.0 7.0

5.0 14.8

2.7 6.7 9.911.5

-4 -2 0 2 4 6 8 10 12 14

MSCI Global G-7 OrtalamaABD-S&P ABD-DJ Indus EU-DJ Stoxx 50Jp-Nikkei225UK-FTSE 100Fr-Cac40Ger-Dax MSCI EmergingTR- BIST100Çin-ShangaiMeks-BolsaBr-BovespaRus-MicexCz-PragueMac-BuxPol-WIG Hindistan-SensexEndonezya-JCIKore-Kospi

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

Ta hv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi %8.44’e yükseldi

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

Bu ortamda para birimleri USD’ye karşı yeniden değer kaybetti

Bu olumsuz havadan emtia fiyatları da etkilendi

Not: Tüm veriler raporun çıktığı Cuma günü saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

0 2 4 6 8 10 12 14

Ocak 11 Ocak 12 Ocak 13

Gecelik Borç Alma ve Borç Verme Faiz Koridoru MB Haftalık Repo Faizi

Gösterge Tahvil Faiz Oranı

MB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi

Politika Faiz Oranları (%)

-0.3 -1.3 -3.7

-1.2 0.8

-3.6 -1.7 -5.6

-3.4 -2.2

-4 -3 -2 -1 0 1

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

0 100 200 300 400

Ocak 11 Ocak 12 Ocak 13

TR, BBB- Poland, A- Rus, BBB Bra, BBB

GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)

10 15 20 25 30 35 40 45 50

2010 2011 2012 2013

Endişe (VIX) Endeksi

95

100

105

110

115

120

Ocak 12 Mayıs 12 Eylül 12 Ocak 13 Mayıs 13

TL

GOÜ Ortalaması

DerleniyorDeğer Kaybediyor

GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı Ocak-12=100)

-0.2 0.4

0.8 -2.8

0.2 -2.2

-0.5 -0.2

0.3 -2.2

-2.0

0.7 3.4 -1.6

0.0

4.0 2.7 1.4 1.3 0.9 0.7

6.0

-3 -1 1 3 5 7

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%) USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

(6)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

Bankalar Yılın Kalan Döneminde Karlılıkta Zorlanacak

Bu yılın başlarında bankacılık sektörü performansı ile ilgili herkesin ortak görüşü karlılığın 2012 ile kıyaslandığında hız keseceği beklentisiydi. Temmuz verilerine göre ilk 7 ayda sektörün net karı 16.6 milyar TL’ye ulaşarak geçen yıla kıyasla

%24 gibi oldukça güçlü bir oranda yükselmiş oldu. Benzer şekilde geçen yıl %14.4 olan sermaye karlılığı, bu yıl Temmuz itibarıyla (12 aylık) %15.3’e çıktı.

Hem bakiye hem de oran olarak karlılığın ilk 7 ayda beklentilerin üzerinde seyretmesinde özellikle kredilerdeki yüksek hacim etkili oldu. Geçen yılın tamamında %16 artan krediler bu sene ilk 8 ayda %22 yükselmiş durumda. Bu trend yıl so- nuna kadar devam etse 2013 yılı %33’lük kredi artış oranı ile kapatılmış olacak. Merkez Bankası’nın (MB) %15’lik yıllık kredi artış hedefi ve bunun geçen yıl ortaya çıkardığı sonuçlar düşünüldüğünde bu yıl başında muhtemelen kimse %30 civarına ulaşacak bir kredi artışı beklemiyordu. Kredilerdeki hızlı artışla beraber faiz ve komisyon gelirlerindeki toparlan- ma karlılığı destekledi. Karlılıktaki güçlü artışın ikinci nedeni de sermaye piyasası ve trading gelirlerinin geçen yıla kıyasla çok pozitif seyretmesiydi. Bu yılın ilk 7 ayındaki toplam 3.2 milyar TL’lik net kar artışının %64’ü sermaye piyasaları ve tra- ding karlarındaki artıştan kaynaklandı. Temmuz ayı dışarıda bırakılırsa Ocak-Haziran arasındaki tüm aylarda bu kalem pozitif bakiye verdi. Geçen yıl sonunda %7.58 olan gösterge tahvil getirisinin finansal piyasalarda son dönemde yaşanan volatiliteden hemen önce %5’li seviyelerin altına inmesi de bunu destekledi.... Benzer şekilde iştirak satışı kaynaklı bir defalık karlar da yılın ilk 7 ayındaki güçlü kar artışında etkili olan bir başka faktör oldu.

Fakat yılın kalan 5 ayı bankalar açısından çok kolay geçmeyecek. Bunun nedenlerine bakıldığında:

Birincisi krediler hız kesmeye başladı. İlk 7 ayda kredilerin artmasında ana faktör olan hacimlerdeki artış son dönemler- de farklı bir resim çizmeye başladı (yandaki grafik). Bunda hem faiz oranlarının artması hem de volalititeye bağlı olarak hanehalkı ve reel sektörün harcama ve yatırım kararlarının ertelenmeye başlaması etkili oluyor.

İkincisi, provizyonlar artıyor. Geçen yıl ilk 7 ayda 3.4 mil- yar TL olan sorunlu kredilere karşı ayrılan provizyonlar bu sene %81 artışla 6.2 milyar TL’ye çıkmış durumda. Bu trend devam ederse bu yıl sorunlu kredi provizyonları 10.6 milyar TL’ye çıkmış olacak ki bu 2009 yılındaki 9.9 milyar TL’yi aşa- rak yeni bir rekor kırmış olacak.

Üçüncüsü, faiz artışı karlılığı olumsuz etkiliyor. Bankaların aktif ve pasifleri arasında vade uyumsuzluğu var.

Ortalama mevduat vadesi 2 ay (Mayıs ayında 66 günün üzerine yükselen ortalama vade gerilemeye devam ederek 61 güne kadar indi). Bu iki aylık mevduatla uzun vadeli (ve sabit faizli) aktifler finanse ediliyor. Faizler yükseldiğinde mevduat vadesi kısa olduğu için ortalama fonlama vadesi hızla yükselirken, krediler daha uzun vadeli olduğu için vade sonu beklenmek zorunda kalınıyor.

Dördüncüsü, net faiz marjı daraldı. Bankacılık sisteminde kredi/mevduat oranı Ağustos sonunda %109’a çıkmış durum- da ve tarihi yüksek seviyesinde. Bunun yanında toptan fonla- ma da son yaşanan global volatilite sonrasında pahalılaşma- ya başladı. Bu iki faktöre bağlı olarak bankalar giderek artan bir oranda mevduat fonlamasına bağımlı hale gelmeye baş- ladı. Son dönemde bunun bir etkisi olarak yeni kullandırılan kredi ve mevduat faizleri incelendiğinde aradaki marjın daral- dığı yıllık ilk 6 ayının ortalamasına göre 104 baz puan gerile- diği dikkat çekiyor. Eylül’ün 2.haftası itibarıyla ise 40 baz puan aşağıda. (yandaki grafik)

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

45%

50%

Ocak 11 Temmuz 11 Ocak 12 Temmuz 12 Ocak 13 Temmuz 13

Kredi Büyüme Oranı

(13 Haftalık Ortalama, Yıllıklandırılmış, Kurdan Net)

%24.3

5%

10%

15%

20%

Eylül 09 Eylül 10 Eylül 11 Eylül 12 Eylül 13

Kredi ve Mevduat Faiz Oranı

Mevduat Faiz Oranı

Kredi Faiz Oranı

%1.69

(7)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

30 Eylül 2013

Beşincisi, regülasyonlar etkili olmaya başlayacak. Son dönemde özellikle tüketici kredileri ve kredi kartları ile ilgili uygulamaya sokulan maksimum faiz oranı, daha fazla risk ağırlığına tabi olunması ve daha fazla karşılık ayrıl- ması gibi uygulamalar yılın kalan dönemlerinde karlılığı negatif yönde etkileyecek. Son dönemde uygulamaya ko- nulan regülasyonların yıllık kar rakamını %10 oranında azaltabileceği görülüyor.

Altıncısı, tahvil portföyü artan faizlerden etkileniyor. Artan faizlere paralel tahvillerin trading portföyü içinde olan kısımları zarar yazmaya başladı. Bu etkiye paralel Temmuz’da trading portföyü Mayıs 2012’den bu yana ilk kez zarar yazdı.

Bu beklentilere paralel bankacılık sektörü hisselerinin reel sektör firmalarından Haziran sonrasında belirgin şekilde ayrıldığı dikkat çekiyor (yandaki grafik). Sadece Türkiye’deki reel sektör firmaları ile değil, diğer gelişmekte olan ülke (GOÜ) bankaları ile karşılaştırıl- dığında da Türk bankaları belirgin şekilde negatif yönde ayrışıyor (yandaki grafik)

Olumsuz koşullara paralel Temmuz ayında sektörün Sermeye Ye- terlilik Oranı (SYO) ilk kez %16’lı seviyelerin altına geriledi. Önü- müzdeki yıllarda Basel-3’ün de getireceği 150-200 baz puanlık ne- gatif etki hesaba katıldığında, sektör bir anda Türk regülasyonlarına göre (uluslararası minimum oran %8) minimum SYO sınırı olan % 12.5’lu seviyelere gelmiş olacak. Bankaların bu konuda üç opsiyo- nu var. Birincisi, daha önceki yıllarda olduğu gibi hacimler üzerin- den karlılığı olabildiğince yüksek tutarak ve bu karı bünyede tutma- ya devam ederek sermayeyi güçlendirmek. Türkiye’nin dinamikleri düşünüldüğünde bunu yapabilecek potansiyel var. Ama regülas- yonlar ve makro ihtiyati tedbirler üzerinden kredi artışı belli seviye- lerde tutulabilir. Bunun olması durumunda bankalar yüksek karlılığı devam ettirebilmek için daha riskli bankacılık faaliyetlerine yönele- bilirler. Bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceği 2008 global krizinde görüldü. Bu ikisi hayata geçirilemezse bankaların sermaye gücü belirli seviyelerde kalacağı için üçüncü alternatif düşük büyüme oranları ile %13 civarındaki SYO oranını yatay seviyelerde tutmak.

Kısa vadede en iyi opsiyon bu gibi gözükse de geçen yıl düşük kredi artışının ekonomik büyüme üzerindeki etkileri hesa- ba katılırsa uzun vadede sisteme en çok zarar verebilecek olasılığın bu olduğu görülebilir.

70 80 90 100 110 120

Bankacılık Reel Sektör

Bankacılık Sektörü ve Reel Sektör hisse performansı (Ocak 2013=100)

70 80 90 100 110 120

GOÜ Bankaları Türk Bankaları

MSCI GOÜ ve MSCI Türk Bankaları (Ocak 2013=100)

Referanslar

Benzer Belgeler

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki yıla göre piyasa beklentisi olan %2.1’lük artış beklentisinin üzerinde %6.4

Büyümenin devam edeceğinin bir göstergesi olarak da 3.çeyrekte açıklanan öncü göstergeler eko- nomik aktivitenin güçlenmeye devam ettiğine işaret ediyor.. 

Merkez Bankası, fonlamanın temel olarak marjinal fonlama faizi (gecelik borç verme) yerine bir hafta vadeli repo faiz oranından sağlanacağını duyururken, %4.5 olan bir hafta

(2013 yılında aylık bazda tüke- tici fiyatları bir önceki aya göre %1.2 oranında artış göstermişti. Bu yıl mart ayında artış oranı tahmini %1).. Geçen yıl

Yeni konut başlangıçlarındaki %14’lük gerilemeye karşın müstakil konut başlangıçları %2.4 oranında makul bir oranda gerilerken, ruhsatlar tarafında da müstakil

Son üç toplantısında üst bantta (gecelik borç ver- me faizi) 125 baz puan indirim yapan Merkez Bankası da hem Fed’in faiz artırım beklentilerinin ötelenmesini hem

Ağustos ayında bütçe gelirleri bir önceki yıla göre %5.5 artış göstererek önceki aylardaki yıllık artış oranının oldukça altında kaldı ve 31.9 milyar.. TL

Son dönemdeki aşağı yönlü trendin aksine Faiz Harcamaları Mart ayında %48 oranında artış göstererek 4.9 milyar TL olarak gerçekleşti ve faiz dışı bütçe dengesi sadece