• Sonuç bulunamadı

A h ş ap m a l z e m e n in k o r u n m a sı Ç e v i r en : A d n an K o l a t an

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "A h ş ap m a l z e m e n in k o r u n m a sı Ç e v i r en : A d n an K o l a t an"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Teknik

H o l l a n d a ' d a W o l m a n i z a s y o n tesisatı

A h ş a p m a l z e m e n i n k o r u n m a s ı

Ç e v i r e n : A d n a n K o l a t a n

Ahşap malzemenin yeni tarzda gats (impregner) edilmesi

Zamanımızda ahşap malzeme hemen d e bütün memeleketlerde ve her sahada azlığını hissettirmek-te olduğu için her vakitkinden ziyade dikkati çek-mektedir. Ahşap malzeme hakkındaki blânço, eski-den olduğu gibi zamanımızda da bu malzemenin büyük kısmının yapı işlerinde kullanılmakta ve mi-haniki usullerle ıslah edilmekte olduğunu gösteriyor.

Burada yapı malzemesi demekle kastettiğimiz ağaç ihtiyacı ikametgâh ve iskân inşaatına, köprü v e liman inşaatına ve ziraat işlerinin heyeti umumi-yesine şamildir.

A ğ a ç malzemenin gittikçe artan fıkdanı sebe-bile, ahşap mevadın gats (impregner) edilmesi meselesine şimdi eskisinden çok daha ziyade ehem-miyet verilmek lüzumu hasıl olmaktadır. Bu suretle, ahşap malzemenin korunması işi artık hususî bir teknik oimaktan çıkarak umumî millî iktisat düşün-celerinin mihrak noktası haline gelmiş oluyor. Son kırk sene zarfında elde edilen tecrübeler sayesinde ahşap maddelerin korunması usullerini ıslah etmek mümkün bulunuyor ve b ö y l e c e bu maddelerin ö m -rünü kat kat ziyadeleştirmek kabil oluyor. Ahşap maddeleri gats etmek mümkün bulunduğunu her halde çok kimseler bilir. Fakat, ahşap malzemeyi empreniye etmek için bunları ekseriya kullanıla-cakları yerden çok uzaklarda bulunan büyük içirme hanelere nakletmek meselesi vardır. Filhakika, ek-seri hallerde, kazanda tazyik usulile yapılan gats ameliyesi ahşap maddeleri korumak bakımından mevcut olan yegâne imkândır. Fakat modern gats tekniği ağacın korunması için bundan başka daha bir çok usuller de bulmuştur v e bu usuller dahi ahşap malzemeyi tahıip edici hayvani ve nebatî unsurlar-dan muhafaza eder.

Ahşap malzemenin ne gibi âmiller yüzünden harap olduğu ve meselâ bunları tahrip eden mantar ve haşaratın yaşama v e faaliyet gösterme şartları üzerinde durmağa bu makalenin hacmi müsait de-ğildir. Binaenaleyh sadece şu kadarını söylemekle

iktifa edeceğiz: Ahşap maddelerde görülen her çürüme tezahürü tahripkâr mantarların faaliyetinden ileri gelir. Kabuk böceği, ağaç kemiren beyaz ka-rıncalar, ağaç kurtları gibi böcekler ağacın içini tahrip ederler. Ahşabın gats edilmesinde esas ona, hayvani ve nebatî tahripkârlara karşı tesirli v e müm-kün olduğu kadar kuvvetli zehir ihtiva eden koruyucu maddeler içirmekten ibarettir. Bu gibi m a d d e -lerin havi olması icab eden şartlar kısaca şunlar-dır:

Ağacın elyafına sıkıca yapışıp kalmalıdır. İçi-rilme ameliyesi esnasında yükseltilen muhtelif hara-ret derecelerine dayanmalıdır. Ağacın elyafının sı-kılığına karşı mutedil kalmalıdır. Bilhassa demir gibi sair malzemeye karşı mutedil kalmıyor. Ağacın içi-ne mümkün olduğu kadar derin olarak nüfuz etme-lidir. Nihayet, azamî derecede idareli ve ekonomik olmalıdır.

Ağacı koruyan bir ç o k maddeler bu şartları havidir. Tazyikli kazanlar içinde kreosotisation dahi denilen katran yağı içirilmesi usulü bilhassa ahşap demir yolu traverslerinde ve telgraf direklerinde kullanılır. Bu usul umumiyetle malûmdur.

Suda eriyen tuzlar içirilmek suretile yapılan içirilme ameliyatında kullanılan bu nevi tuzlar ise cıva, bakır ve çinko tuzları olup bunlardan ilk ikisi gittikçe kullanılmaz olmaktadır, çünkü tasarruf edil-mesi icab eden mevattandırlar. Bu nevi tuzlardan başka Fluor mürekkebatından olan v e bundan otuz sene evvel Malenkoviç ve W o l m a n tarafından ta-nıtılan tuzlar da vardır ki bunlar krom tuzlarının ilâvesile ( U — tuzları) namile tekâmül ettirilmiş-tir ve ağacın elyafına yapışıp kalması ve sularla eriyip gitmemesi temin edilmiştir. Bu nevi tuzlar dahi büyük bir rol oynamaktadır. İşbu Wolman

(2)

L e t o n y a D. D. Y . k u l l a n ı l a n , kazan t a z y i k i usuliyle ( e m p r e g n e r ) tesisatı

rin insanlar için de zehirli olması meselesine dair yayılan bir çok fikirlerde tam bir isabet yoktur. Fluor ihtiva eden, arşen ve civa ihtiva etmiyen tuz mürekkebatı nisbeten zehirsizdir. Fakat arşen ihtiva eden mürekkep dahi çok defa zannedildiği kadar zehirli değildirler. Netekim, arsenli tuzları bilhassa zehirlilikleri bakımından tetkik etmiş olan doktor Lüdicke bunların güç yıkanıp çıkarılabildiklerini te-barüz ettirerek maden ocaklarının kerestelerinde ve emsalinde içirilme maddesi olarak kullanılmasında bir mahzur olmadığı neticesine varıyor.

Suda eriyen tuzlarla ahşabın muhafaza altına alınması ameliyesi aynen katran yağınd olduğu gibi kazan tazyiki usulü ile yapılabilir. Böyle bir tesisat bir karıştırma kabı ile hava kazanı (polzometre), içirilme kazanı ve vakum tazyik tulumbasından iba-ret olup şöyle çalışır:

Kereste içirme kazanına sokulur. Bu kazan bir

F i n l a n d a , P. T . T . i. üsar'e k o v m a usulü ile ( e m p r e g n e r tesisatı)

manivela vasıtasile çabuk açılıp kapanan modern bir süngü kilidi ile bir, iki dakika içinde kapanır. Son-ra 660 - 680 milimetrelik bir vakum hasıl edilir ve içirilecek, ahşabın uzunluğuna göre 35 - 50 dakika böylece bırakılır. Bunu müteakip kazan içine içiril-me tuzu mahlûlü emdirilir ve bu madde 6 - 8 atülük bir tazyik ile ahşabın içine basılır. Bu tazyik 40 - 60 dakika sürer ve sonra içirilme tuzu mahlûlü ihtiyat depoya pompalanır. Bu depoda ahşap içinde kal-mış olan tuz miktarı bir cihaz üzerinde okunur. Böy-le bir içirme ameliyesi yuvarlak ağacın uzunluğuna bağlıdır. Çünkü tuz mahlûlü ağacın içine iki baştaki satıh üzerinden ve bilhassa mihver istikametinde nüfuz eder.

Tuz maddesinin böyle mihver istikametinde ağacın içine nüfuz etmesi fikrine dayanarak Fransız doktoru Boucherie tarafından 1839 tarihinde orta-ya atılan «usareyi kovma usulü» ise şöyledir:

Taze usareyi haiz bulunan kabuklu ve zarlı çam tomruklar ince uçları aşağıya doğru az meyilli ola-rak alçak tahta sehpalara yatırılır. İçirilecek mahlûl ise 1 0 - 1 2 metre yükseklikte bir kulede bulunur ve oradan taksimat boruları ve iltisak kapakları va-sıtasile çubukların kalın uçlarına sevkedilir. Mayia-tın tazyiki kanununa binaen ağacın içindeki usare bu baskı altında ince uçtan dışarıya akar ve onun ye-rine içirme mahlûlü kaim olur.

İçirme maddesi olarak Boucberie tarafından (Sülfat de Zine) kullanılmıştır. Fakat Almanyada ( 1 9 1 0 ) tarihinde bu usul bırakıldı. Çünkü (bakır vitriyol) içirilmiş direklerden kısmen fena neticeler alınmıştı. Bunun sebebi ağacın kullanıldığı yerdedir. Ağacın vazedildiği yer kireçli ise, zemindeki su ile eriyen kalsyum karbonat) ağacın içine nüfuz ede-rek bakır sulfatosunu bakır karbonatı haline getirir k; bunun da bir tesiri mevcut değildir, yâni artık

a-ğacı koruyacak olan tuz mahlûlünün tesiri kalmaz ve ağaç erken harap olur. 1935 senesinde Almanya posta idaresi çam direklerini tekrar Boucherie usulü ile korumaya teşebbüs etti fakat bu defa bakır

sul-fatosu yerine W o l m a n tozlarından (Thanalith-U.) ismindeki maddeyi kullandı. Bu tuz kullanılınca te-sir kuvveti ziyadeleşir ve ayni zamanda bakır sulftosundakı mahzurlar da ortadan kalkar. İçirilme a-meliyesi umumiyetle 5-12 gün sürer.

(3)

bir zaman yaş bir halde bulundurmaktır. Bu mak-satla istif edilen ağaçların üstüne çatılara örtülen kartonlar ve emsali gibi birşey örtmek bu itibarla ayrıca muvafıktır. Ağaçlar bu halde 3-4 ay bırakılır. İçirilme maddesi olarak umumiyetle usare kovma u-sulünde olduğu gibi (Thanalith-U) veya (Basilit-U A ) maddesi kullanılır, ki her ikisi de Wolman tu-zudur. Yukarıda denilen müddetler zarfında bu maddeler ağaca takriben 20-40 milimetre nüfuz e-rierler.

Bilhassa basit bir içirilme usulü de (teknede içirme) usulüdür. Bu usul ilk defa 1823 senesinde İngiliz (Kyan) tarafından tatbik edilmiş ve ağaç-lara süblüme içirilmiştır. Bu sebepli bu usul ile a-ğaçlara süblüme içirilmesine (Kyanisation) dahi denilmektedir. Süblümenin zararlaıı bu maddenin demir üzerine çok aşındırıcı bir tesir yapmasındadır ve bu sebeple içirme kabı olarak tahta tekneler ve-ya beton kaplar kullanılmaktadır. Bundan başka süblümenin ağaca az nüiuz etmesi ve zehirli bir madde olması da mahzurludur. Bu usul içirmelerde son on beş yirmi senedenberi süblüme yerine krom-lu arşen tuzu mahlûlleri kullanılmış, bunlardan pek iyi neticeler alınmış olup bunlar demir ve saire gibi maddelere karşı mutedil kalmakta ve tesir yapma-maktadırlar. Gats edilecek ağaç bir kabın içine ko-nur. Ağacın yüzüp satha çıkmaması için bu kapta icabeden tertibat vardır. Sonra kabın içine içirme mahlûlü verilir. Bu mahlûlün seviyesi ağaçların üs-tüne kadar çıkmalıdır.

İçirme ameliyesi soğuk veya sıcak mahlûl ile yapılabilir. Soğuk olarak içirilirse, ağacın nev'ine ve kalınlığına göre, ağaçlar 2-10 gün mahlûl içinde bı-rakılmalıdır. Kap tesisatı ısıtılabilecek bir surette ise havada iyice kurumuş olan ağaçlar en kısa bir müd-det zarfında ayni neticeyi verir. Kap, muhteviyat; I]e birlikte, ince borulardan sevkediıen teshin suyu veya buhar ile veya doğrudan doğruya altına ateş yakmak suretiyle 80-90 santigrada kadar ısıtılır ve birkaç saat bu hararette devam ettirilir. Bundan sonra soğuma esnasında ağaçlar mahlûl içinde bıra-kılır ve ancak soğuduktan sonra çıkarılır. Mahlûlü ısıtmaktan maksat ağaç içinde bulunan havanın bir kısmını defetmek ve böylece emprenye mahlûlünün ağacın içine daha kolay nüfuz etmesini temin eyle-mektir. Bu usulde mahlûlün ağacın içine nüfuz et-mesi mıkdarı muhteliftir, çünkü ağacın bünyesine

S ı v a m a u s u l u ile ağaçlara W o l m a n t u z u m a h l û l l e r i n i n tatbiki

çok tâbidir. Ağacın maktaındaki sene çizgileri ge-niş ise mahlûl daha kolay nüfuz eder, bu çizgiler dar ise daha güç nüfuz eder. Kuru ağaçlar emprenye e-dilecekse yüzde ( 2 - 4 ) nisbetinde bir mahlûl kulla-nılır. A ğ a ç yaş veya taze usareli ise yüzde ( 1 0 - 1 5 ) nisbetinde mahlûl kullanmak icabeder. Maksat imti-sas tazyiki ile tuz moleküllerinin ağaca geçebilme-lerini temin etmektir. Mahlûl ne kadar kuvvetli olur ve ağacın maktaı ne kadar küçük olursa ağacın emprenye mahlûlü içinde bırakılması müddeti o nis-bette kısa olabilir.

En "basit emprenye usulü olan sıvama veya şmngalama usujünü de zikredelim. Kuru ağaçlarda bu usul ile elde edilen muhafaza kabiliyeti pek ha-fiftir.

Ağaç yaş veya taze usarelj olursa bu usullerle ve kuvvetli mahlûl ile muamele yapmak ilâcı daha derine nüfuz etitrir, çünkü tuz molekülleri imtisas kanunlaıı mucibince ağacın içine yayılırlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

maddesi’ne Türkiye Denetim Standartları (TDS)’na ve diğer düzenleyici Kurul ve Kurumların düzenlemelerine uygunluğun sağlanması hususundaki gözden geçirmelerin

Bir iş sahibinin arzusu üzerine mimar tarafından hazırlanan proje mevkii tatbike konulmaz ise, o binanın inşası için miktarı tesbit edilen malzemenin ve bütün binanın

Direkler evin dere- cesine göre işlenmeden bırakıldığı gibi ayrı ayrı renklere d

Aşıklar, mertek- ler, kiremit altı tahtalarının değiştirilmesi ve bu- na zamimeten çatı bağlamalarının demir aksam ile raptı iktiza ederdi.. 9 — Pencere çerçeveleri

Cerre maruz teçhizatın örtülme uzunluğu, kut-... (Baş tarafı 173

Özel anıtlarımızı ve bize tarih- ten mal olan mimarlık ve diğer sa- nat eserlerini daha bilimli ve daha esaslı koruyabilmek için; bir çok kollarda çalışan ayrı ayrı

Öğrencilerimiz yaşadıkları aile ve akraba çevresinden yapacakları araştırma sonucunda öğrenecekleri Şarkışla ilçesine özgü yemeklerle ilgili çalışmaları okul

MATRA programlar kapsam ndaki “ KUR’un Kurumsal Yap n Güçlendirilmesi, Özürlüler için Geli mi Bir stihdam Stratejisi ve Mesleki Rehabilitasyon Projesi” nin faaliyet