• Sonuç bulunamadı

Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu. Temmuz 2016

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu. Temmuz 2016"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu

Temmuz 2016

(2)

Ekonomi

Haziran enflasyonu beklentilerin üzerinde aylık %0.47 gerçekleşti - (piyasa beklentisi %0.1 civarı, beklentimiz ise %0.3 idi). Yüksek gelen enflasyonda, gıda enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi rol oynadı. Böylece yıllık enflasyon önceki ayki %6.6’dan %7.6’ya yükseldi.

Dış ticaret açığı Mayıs ayında 5.0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık dış ticaret açığımız ise 59.5 milyar dolar civarından 57.5 milyar dolara geriledi. Cari açık ise Nisan ayında beklentilerin altında kalarak 3.0 milyar dolar oldu (beklenti 3.4 milyar dolar). Yıllık rakam da 28.6 milyar dolara geriledi.

2015 yılında Türkiye %4 büyüdü, son çeyrek büyümesi ise %5.7 oldu. 4Ç15’de %5.7’lik büyümenin 1.3 puanı dış talep, 5.1 puanı iç talepten kaynaklanırken, stokların 0.7 puan düşürücü etkisi var.

Finansal Piyasalar

ABD’de yayımlanan Haziran ayı istihdam verilerinin güçlü gelmesi, ABD ekonomisine ilişkin endişeleri azaltarak küresel risk algısını olumlu etkilerken, Fed’in küresel görünümün de etkisiyle yıl içinde faiz artırımına gitmeyeceği yönündeki beklentinin korunması riskli varlıklar açısından olumlu bir görünüm oluşturuyor. Bu şartların kısa vadede TL’ye nispeten olumlu yansıyacağı ve USD/TL kurunda önümüzdeki haftalarda nispeten yatay bir hareket görülebileceği beklentisindeyiz.

Brexit kararı sonrası global merkez bankalarından gelecek destekleyici adım beklentileri ve küresel büyüme endişelerinin devamı güvenli liman talebini güçlü tutmaya devam ediyor. Bu şartlar çerçevesinde tahvil piyasalarında ralli yaşanıyor. 2016 yılı için FED faiz artırımı sıfır ihtimale yakın fiyatlanmaya devam ediyor. Bu sebeple faizlerde tarihi düşük seviyelerin bir süre devam edeceği beklentilerinin olduğu ortamda rüzgarın bir süre daha gelişmekte olan ülkeler lehine esmesi olası.

Cazip bir nominal faiz seviyesi ve getiri farkı sunan Türk tahvillerinin bir süre daha talep görmesi mümkün. Ayrıca Temmuz ayında TCMB’nin faiz indirimine devam etmesini bekliyoruz.

Türk hisse senetlerinin, küresel koşulların destekleyici olması, dengeli ekonomik görünüm ve değerlemelerin bulunduğu cazip seviyelerin etkisiyle yılın ikinci yarısında alternatiflerine göre güçlü performans göstereceği beklentisindeyiz. Kısa vadede ise risk alma iştahına ABD’de açıklanan beklentilerin üzerindeki istihdam verilerine karşın FED’in Brexit, Avrupa bankaları ve Çin kaynaklı belirsizlikler nedeniyle faiz artırımını öteleyebileceği ve Japonya’da sonuçlanan seçimlerle birlikte yeni ekonomik teşvik paketlerinin gündeme gelebileceği beklentileri destek oluyor. Bununla birlikte Brexit kararı sonrası hızlı toparlanan hisse piyasalarında kısa vadede kar satışları görülebilirse de hisse piyasaları açısından destekleyici mevcut ortam içerisinde olası kar satışlarının genel görünümü değiştirmesini beklemiyoruz.

(3)

Enflasyon

 Haziran enflasyonu beklentilerin üzerinde aylık %0.47 gerçekleşti - (piyasa beklentisi %0.1 civarı ve bizim beklentimiz ise%0.3 idi). Beklentilerden daha yüksek gelen enflasyonda, gıda enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi rol oynuyor. Böylece yıllık enflasyon önceki ayki %6.6’dan %7.6’ya yükseliyor.

 Çekirdek Enflasyon (I) yıllık %8.8’den %8.7’e geriledi. Çekirdek mallardaki aşağı yönlü baskılar devam ederken, bazı hizmet kalemlerinde önceki aylara kıyasla iyileşme görüyoruz.

 Çekirdek enflasyondaki düşüşün devam etmesini bekliyoruz. Yıl sonuna kadar % 7.5’e doğru gerileyeceği öngörüyoruz.

 Gıda Fiyatları: Yılbaşında %12 olan yıllık gıda enflasyonu, istikrarlı düşerek Nisan’da %1.4’e gerilemişti. Haziran itibariyle yıllık enflasyonun Ramazan etkisiyle, %6.6’ya çıktığını görüyoruz (uzun yıllar ortalaması %9 civarında).

 Ancak, yine de gıda fiyatlarındaki düşüş trendinin devam etme olasılığı olduğunu öngörüyoruz. Yıl-sonu gıda enflasyonu beklentimiz olan %7.5’te aşağı yönlü risklerin devam ettiğini düşünüyoruz. Ancak, Rusya’ya gıda ihracatının seyri bu riskleri ortadan kaldırabilir.

Çekirdek Enflasyon: Çekirdek enflasyondaki iyileşmenin Haziran’da

duraklayabileceğini öngörüyorduk. Buradaki toparlanma yavaşlasa da hizmet enflasyonda yavaşlama sinyalleri gelmesi olumlu. Yıl sonuna kadar %7.5’e doğru gerileyeceği öngörüyoruz. Ayrıca, aşağı yönlü risklerin olduğunu düşünüyoruz.

Hizmet enflasyonu göstergelerindeki gevşeme ve global reel/nominal faizler üzerindeki baskılar ile beraber, TCMB’nin Temmuz ayında üst bantta (şu an

%9.00) 50 baz puan daha faiz indirime gideceğini yönündeki beklentimizi koruyoruz.

MAKROEKONOMİ

Enflasyon

-4 0 4 8 12 16

06.09 12.09 06.10 12.10 06.11 12.11 06.12 12.12 06.13 12.13 06.14 12.14 06.15 12.15 06.16

Enflasyon (yıllık, %)

TÜFE ÜFE

1.6 1.1

0.9 0.8 0.7 0.6 0.5 0.5 0.3 0.2 0.2 0.1

0.0 1.0 2.0

Gıda ve Alkolsüz İçecekler Konut, Su, Elektrik, Gaz vs.

Ulaştırma Mobilya, Ev Aletleri Lokanta ve Oteller Alkollü İçecekler & Tütün Giyim ve Ayakkabı Çeşitli Mal ve Hizmetler Sağlık Eğlence ve Kültür Eğitim Haberleşme

Enflasyon alt Kalemlerin katkısı (yıllık, puan)

(4)

Büyüme

 Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde, yıllık %4.8 büyüdü.

 İç talebin geçen yılın son çeyreğinden çok daha yüksek geldiğini görüyoruz ki bütün talep göstergeleri aynı dönemlerde daha zayıf bir performansa işaret ediyordu.

 Dış talep ise 4Ç15’de pozitif iken yılın ilk çeyreğinde negatife dönüyor.

 1Ç16’da %4.8 olan büyümenin 5.9 puanı iç talepten, 0.4 puanı stoklardan gelirken dış talep 1.5 puan düşürücü etki yapıyor.

 Reel ücret artışlarının (gelir etkisi) ekonomiyi destekleyen f aktör olmaya devam ettiğini görüyoruz. Temel hikaye ise aynı;

 Hanehalkı tüketimi sayesinde büyüyoruz.

 Yatırım taraf ı ise yine negatif.

 2015 son çeyrekte yıllık %1.7 olan artış yerini tekrar daralmaya bırakıyor.

 Özel sektör yatırımları yıllık %0.3 daralıyor.

 1Ç16’da iç talep %5.7 büyüyor

 Tüketim büyümesi yıllık %7.4, kamu %10.9, hanehalkı%6.9.

 Yatırımlar yıllık %0.1 daralıyor. Kamu %1.2 artarken, özel sektör

taraf ı % 0.3 daralıyor.

 Üretim tarafında 1Ç16’da tarım yıllık %2.7, sanayi %5.9, hizmet ise %5.1 büyüyor.

İnşaat kalemi de hızlanıyor; yıllık artış %6.6.

 Bu verinin ardından piyasada ortalama %3.5 olan 2016 yıllık GSYH artış beklentilerinin %4’lere revize edilmesi olası.

GSYH Büyümenin Kompozisyonu

GSYH Bileşenleri

(20) (16) (12) (8) (4) 0 4 8 12 16 20

2008Ç1 2008Ç2 2008Ç3 2008Ç4 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 2011Ç2 2011Ç3 2011Ç4 2012Ç1 2012Ç2 2012Ç3 2012Ç4 2013Ç1 2013Ç2 2013Ç3 2013Ç4 2014Ç1 2014Ç2 2014Ç3 2014Ç4 2015Ç1 2015Ç2 2015Ç3 2015Ç4 2016Ç1

Büyümenin Kompozisyonu (katkı cinsinden, puan)

iç talep dış talep stok değişim GSYH büyüme

GSYH Büyüme

katkı yıllık % katkı yıllık % katkı yıllık % katkı yıllık %

İç Talep 4.6 4.5% 3.8 3.7% 5.1 4.9% 5.9 5.7%

Tüketim 3.7 4.8% 3.0 3.9% 4.3 5.3% 5.9 7.4%

Kamu 0.7 6.7% 0.5 4.5% 1.1 8.1% 1.2 10.9%

Hanehalkı 3.0 4.5% 2.5 3.8% 3.2 4.7% 4.8 6.9%

Yatırımlar 0.9 3.6% 0.8 3.2% 0.9 3.5% 0.0 -0.1%

Kamu 0.3 7.6% 0.1 2.0% 0.5 9.9% 0.0 1.2%

Özel 0.5 2.7% 0.7 3.5% 0.3 1.7% -0.1 -0.3%

Stok Değişimi -0.3 - 0.0 - -0.7 0.0% 0.4 0.0%

Dış Talep -0.3 - -0.3 - 1.3 0.0% -1.5 0.0%

İhracat -0.2 -0.8% 0.8 3.0% 0.6 2.1% 0.6 2.4%

İthalat (-) 0.1 0.3% 1.1 4.0% -0.8 -2.6% 2.2 7.5%

GSYH 4.0 4.0% 3.5 3.5% 5.7 5.7% 4.8 4.8%

2015 2016E 4Q15 1Q16

(5)

Dış Denge

 Düşen enerji ithalatımız ve AB bölgesine yapılan ihracatın güçlü seyretmesi dış dengelerdeki toparlanmayı desteklemeye devam ediyor. Yakın ve Ortadoğu ülkelerine ihracatımızda toparlama sinyalleri var. Altın ihracatı da, Mayıs’ta dış ticaret dengesini destekleyen bir faktör. Ay içinde yapılan ihracatımız, geçen yıl aynı döneme kıyasla %26 geriledi.

 Dış ticaret açığı Mayıs ayında 5.0 milyar dolar gerçekleşti. Yıllık dış ticaret açığımız ise 59.5 milyar dolar civarından 57.5 milyar dolara geriledi.

 12 aylık kümüle ihracat yıllık %7 azalarak 141 milyar dolar olurken, ithalat yıllık % 14 daralarak 199 milyar dolar oluyor.

 Cari açık, Nisan ayında beklentilerin altında 3.0 milyar dolar oldu (beklenti 3.4 milyar dolar). Yıllık rakam da 28.6 milyar dolar oluyor (GSYH %4.0) . Şubat verisi 29.5 milyar dolardı, dolayısıyla iyileşme halen devam ediyor.

 2016 sonu için 27 milyar dolar olan cari açık beklentimizi 30 milyar dolara (GSYH % 4.2) yükseltiyoruz - turizmde yaşanan performans kaybından dolayı. Nisan’da 28.6 milyar açık veren cari dengenin, 28.4 milyar doları net enerji ithalatıyken, enerji dışı cari denge neredeyse açık vermiyor. Ancak altın ve enerji dışı cari açığın 3 milyar dolardan 4 milyar dolara çıktığını görüyoruz.

 Dış ticaret açığındaki daralma (yıllık bazda emtia fiyatlarındaki gerilemenin gecikmeli etkisi ile), cari dengedeki daralmanın ana sebebi.

 Ancak, hizmetler tarafından veriler olumsuz seyretmeye devam ediyor. En yakından takip ettiğimiz kalem bu yıl hizmetler dengesi (ve en önemli alt kalemi turizm dengesi) – Nisan ayında hizmetler dengesinde yıllık %33 daralma var. Birincil sebep, seyahat hizmetleri dengesinin yıllık bazda %27 daralması (yabancı turist sayısındaki düşüş kaynaklı).

MAKROEKONOMİ

Dış Ticaret Performansı (%, Yıllık)

Cari Denge (12 Aylık, Milyar Dolar)

-40 -20 0 20 40 60

06.10 10.10 02.11 06.11 10.11 02.12 06.12 10.12 02.13 06.13 10.13 02.14 06.14 10.14 02.15 06.15 10.15 02.16 06.16

Dış Ticaret Performansı (%, yıllık değişim)

İhracat İthalat

-90 -80 -70 -60 -50 -40 -30 -20 -10 0

04.07 10.07 04.08 10.08 04.09 10.09 04.10 10.10 04.11 10.11 04.12 10.12 04.13 10.13 04.14 10.14 04.15 10.15 04.16

Cari Denge (12 aylık, milyar dolar)

(6)

Bütçe

 Bütçede ilk beş aylık performans olumlu. Bütçe yaklaşık 9.1mlr TL fazla verirken, faiz dışı fazla da yaklaşık 33.3 milyar TL seviyesinde. Her iki rakam da geçen yılki performansa kıyasla iyi. Her ne kadar manşet rakamlar oldukça iyi gözükse de, alt detaylar bütçeye dair yorum yaparken bir miktar daha dikkat gerektiriyor.

 Manşet rakamlar ne kadar kuvvetli bir bütçe ortaya koysa da detaylar önemli.

 İlk beş ayda gelirlerdeki artış, vergi gelirlerinden ziyade özelleştirme kaynaklı: Özellikle vergi dışı gelir kaleminin oldukça yükselmesi bütçenin iyi

performansının nedeni. Özellikle kamu kuruluşları geliri (TCMB kur geliri) ve sermaye satışları (özelleştirme ve 4.5G lisans bedeli) geçtiğimiz seneye göre yüksek. Hazine nakit gerçekleşmelerine göre özelleştirme ve fon gelirleri yaklaşık 9 milyar TL.

 Vergi gelirlerindeki yavaş artış (%10 nominal büyüme) tüketim ve dolayısı ile genel ekonomik aktivitede yavaşlamaya işaret ediyor.

 Bütçe giderlerinin iyileşmesindeki en büyük sebep faiz giderlerinin azalması: İlk beş ayda faiz giderleri 2015’in ilk beş ayına kıyasla %14 azaldı. Faiz-dışı giderler ise bütçe için iyi bir resim ortaya koymuyor. Özellikle cari transferler ve sosyal güvenlik harcamalarının arttığını görüyoruz. Bu gelişmeler uzun vade için olumsuz.

Bütçe (milyar TL)

2015 2016 Değ. 2015 2016 Değ.

Giderler 40.1 45.9 14% 200.3 221.9 11%

Faiz Hariç Harcama 36.3 40.8 13% 172.3 197.7 15%

Personel Giderleri 10.1 12.6 24% 52.8 63.8 21%

Mal ve Hizmet 3.5 3.9 11% 14.4 17.8 24%

Cari Transferler 16.1 16.8 5% 73.9 88.7 20%

Faiz Harcamaları 3.8 5.0 31% 28.0 24.2 -14%

Gelirler 41.8 49.5 19% 197.9 230.9 17%

Genel Bütçe Gelirleri 40.2 47.7 19% 190.1 221.6 17%

Vergi Gelirleri 36.2 42.4 17% 164.4 183.4 12%

Vergi dışı Gelirler 4.0 5.4 35% 25.7 38.2 49%

Bütçe Dengesi 1.6 3.7 123% -2.4 9.1 475%

Faiz Dışı Denge 5.5 8.7 59% 25.6 33.3 30%

Mayıs Ocak-Mayıs

(7)

Tahvil-Bono Piyasası:

Brexit kararı sonrası global merkez bankalarından gelecek destekleyici adım beklentileri ve küresel büyüme endişelerinin devamı güvenli liman talebini güçlü tutmaya devam ediyor. 2016 yılı için FED faiz artırımı sıfır ihtimale yakın fiyatlanmaya devam ediyor. Tarihi düşük faizlerin bir süre devam edeceği beklentilerinin olduğu ortamda rüzgarın bir süre daha gelişmekte olan ülkeler lehine esmesi olası. Cazip bir nominal faiz seviyesi ve getiri farkı sunan Türk tahvillerinin bu ortamda talep görmesi mümkün. Tahvil piyasasında kısa vadede olumlu görüşümüzü koruyoruz. Mevcut küresel koşullar doğrultusunda TCMB’nin 19 Temmuz’da gerçekleşecek PPK’da faiz indirimine devam edeceğini, 5 yıldan kısa vadeli tahvil faizlerinin %8.00-%8.25 bölgesine doğru hareket edebileceğini öngörüyoruz. Ancak piyasalardaki oynaklığın etkisiyle zaman zaman kar satışı ve faizlerde sınırlı yükselişler görmemiz mümkün. Risk iştahı zayıf olan yatırımcılar için ise enflasyonda artış görüleceği beklentisiyle sabit faizli tahviller yerine değişken ya da enflasyona endeksli tahvillere yatırım yapılmasını öneriyoruz.

Eurobond Piyasası:

Brexit kararı sonrası 262 baz puana kadar yükselen Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi 219 baz puana kadar geriledi. Geçtiğimiz hafta ABD ve Almanya 10 yıllık tahvil faizleri tarihi düşük seviyelerini test etti. Brexit kararı sonrası global merkez bankalarından gelen ek genişleyici adımların atılabileceğine dair açıklamaların piyasalara iyimserlik getirdiğini görmekteyiz. Eksi ve tarihi düşük faiz ortamının bir süre daha devam edeceği ve getiri farkı sebebiyle Türkiye Eurobondlarının getiri arayışındaki yatırımcılar için cazip olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki kısa vadeli dönemde Türki risk priminde kalıcı bir yükseliş beklemezken, getiri farkının Türkiye Eurobondları lehine daralabileceği görüşündeyiz. Bu sebeple USD cinsi Eurobondlar alım yönünde değerlendirilebilir. EUR cinsi tahvillerde ise ECB’ye bağlı olarak faizlerin düşmeye devam edeceği beklentisiyle alım önerimizi ve özellikle 2021-2023 vadeler için olumlu görüşümüzü koruyoruz.

Döviz Piyasaları:

ABD’de yayımlanan Haziran ayı istihdam verilerinin güçlü gelmesi ABD ekonomisine ilişkin endişeleri azaltarak küresel risk algısını olumlu etkilerken, Fed’in küresel görünümün de etkisiyle yıl içinde faiz artırımına gitmeyeceği yönündeki beklentinin korunması riskli varlıklar açısından olumlu bir görünüm oluşturuyor. Bu şartların kısa vadede TL’ye nispeten olumlu yansıyacağı ve USD/TL kurunda önümüzdeki haftalarda nispeten yatay bir hareket görülebileceği beklentisindeyiz. Ancak güvercin Fed temasının önümüzdeki dönemde USD üzerinde oluşturacağı baskının sınırlı olacağı görüşündeyiz. EUR/USD paritesinin nispeten yatay hareket etmesini beklediğimiz Temmuz ayında Brexit konulu gelişmeler ve BoE’nin tepkisi GBP’de, Japonya’da yetkililerin hafta başında sinyalini verdiği genişleme paketinin kapsamı ise JPY’de yön belirleyici olacak.

PİYASALAR

(8)

Hisse Senedi Piyasası:

Küresel hisse piyasaları genelinde risk iştahında yaşanan dalgalanmalar, 2016 yılının ilk yarısında yurtiçi piyasaların yönünü belirlemeye devam etti. Türkiye piyasalarının görece performansı ise, yurt içi siyasi gelişmelerin ve temel ekonomik göstergelerin seyrine bağlı kaldı. "Mali Piyasalar Stratejisi - 2Y16" strateji raporumuzda da belirttiğimiz üzere yılın ikinci yarısında da benzer bir dinamiğin piyasalara hakim olacağı beklentisindeyiz. Türk hisse senetlerinin, küresel koşulların destekleyici olması, dengeli ekonomik görünüm ve değerlemelerin bulunduğu cazip seviyelerin etkisiyle yılın ikinci yarısında alternatiflerine göre güçlü performans göstereceği beklentisindeyiz. Kısa vadede ise risk alma iştahına ABD’de açıklanan beklentilerin üzerindeki istihdam verilerine karşın FED’in Brexit, Avrupa bankaları ve Çin kaynaklı belirsizlikler nedeniyle faiz artırımını öteleyebileceği ve Japonya’da sonuçlanan seçimlerle birlikte yeni ekonomik teşvik paketlerinin gündeme gelebileceği beklentileri destek oluyor. Bununla birlikte Brexit kararı sonrası hızlı toparlanan hisse piyasalarında kısa vadede kar satışları görülebilirse de hisse piyasaları açısından destekleyici mevcut ortam içerisinde olası kar satışlarının genel görünümü değiştirmesini beklemiyoruz. Bu paralelde BİST100 endeksinde 78,000-77,000 bölgesi destek olmak üzere sırasıyla 82,000-84,500 direnç bölgelerinin gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.

Altın:

Brexit sürprizi sonrasında küresel belirsizliklerin artması ve tahvil faizlerinin aşırı düşük seviyelere gerilemesi

yatırımcıları altına yönlendirmeye devam ediyor. Nitekim ABD’de altına dayalı borsa yatırım fonlarında tutulan altın miktarı da 2 bin tonun üzerine yükseldi. Altındaki yukarı yönlü hareketin mevcut seviyelerde ivme kaybedebileceğini düşünüyoruz. Ancak altın fiyatının US$ 1,335/ons seviyesinin üzerinde tutunması durumunda altın fiyatı açısından görünüm olumlu kalmaya devam edecektir.

Petrol:

Petrol fiyatlarında yıl başından itibaren gözlenen yükseliş eğilimi Haziran ayı ortalarından itibaren yerini hafif gerilemeye bıraktı. Petrolde US$ 50 seviyesinin üzerinde ABD’de kaya petrolü üretimi yapan bazı şirketlerin üretimi arttırma eğilimi izlediği görülürken, yakın vadeli petrol fiyatlarının görece daha uzun vadeli fiyatlara göre belirgin şekilde ucuz hale gelmesi petrol rafinerilerinin talebinin azalmakta olabileceğine işaret ediyor. Petrol fiyatlarında son haftalarda yaşanan hareketler ve küresel büyüme görünümü petrolde yılın ilk aylarında yaşanan sert yükselişin bir süreliğine yerini yatay bir bant hareketine bırakacağına işaret ediyor.

(9)

MAKROEKONOMİ VE PİYASA TAHMİNLERİ

2012 2013 2014 2015 2016 (T)

USD/TL 1,78 2,13 2,34 2,92 3,10

EUR/TL 2,35 2,93 2,83 3,17 3,47

EUR/USD 1,32 1,37 1,21 1,09 1,12

Gösterge Tahvil (%, bileşik) 6,20 10,10 8,00 10,86 9,75

Altın ($ / ons) 1.675 1.206 1.184 1.061 1.300

BIST100 (*12 aylık beklenti) 78.208 67.802 85.712 71.727 91.500

2012 2013 2014 2015 2016 (T)

Büyüme (reel, %) 2,20 4,00 2,90 4,00 3,50

Cari Denge (mlr USD) -46 -65 -45 -35 -30

Enflasyon (Tüfe, %) 6,20 7,40 8,17 8,80 7,80

Politika Faizi (%) 5,50 4,50 8,25 8,80 8,0

Bütçe Dengesi (%, /GSYH) -2,1 -1,2 -1,4 -1,2 -1,3

(10)

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca BoJ ve ECB’den beklenen parasal genişleme adımlarının da hisse piyasaları için pozitif olması beklenebilir Teknik anlamda kısa vadede 74,000-75,000 direnç bölgesini

Petrol fiyatlarının yıl genelinde ortalama Brent için tahminimiz olan 57 USD’ın altında kalması, CA tahminimiz üzerinde aşağı yönlü risk yaratabilir.. Ancak GSYH

Yaşanan  küresel  krizin  ardından  özellikle  gelişmiş  ülkelerin 

"birleşik elektrik üretim tesis", şebekeye aynı bağlantı noktasından bağlanan tamamı yenilenebilir olmak üzere birden fazla enerji kaynağından elektrik

 Dış ticaret açığı, beklentiler dahilinde Aralık ayında 6.2 milyara dolar oldu.. Son gelen dış ticaret rakamları, 2015’i yıllık 32 milyar dolar (GSYH 4.4%) cari

Bütçe geçen sene aynı dönemde 1.4 milyar TL açık verirken, faiz dışı fazla ise 3.5 milyar dolar gerçekleşmişti.. • Şubat’ta faiz dışı harcamalar yılık %2

• Son dönemde TL’de yaşanan yüksek değer kaybı ve MB’nin faizleri yaklaşık 400 baz puan artırmasının ardından, %2,5 olan 2014 büyüme beklentimizi %1.5’e

Ülke ekonomisini geliştirmek adına petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıt üretiminin teşvik edil- mesi sonucunda ABD’nin enerji alanında bir yıl gibi kısa bir