• Sonuç bulunamadı

Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu. Nisan 2015

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu. Nisan 2015"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Aylık Ekonomi ve Piyasalar Raporu

Nisan 2015

(2)

Nisan 2015 Ekonomi

Mart’ın sonuna doğru, Şubat ve Mart’ın ilk yarısı boyunca gözlemlenen Türkiye’nin de dahil olduğu yükselen piyasalardaki portföy çıkışları tersine döndü, risk algısı olumlu yönde değişti.

Enflasyon Mart ayında %0.9 olan beklentilerden yüksek, %1.2 geldi (1.2’lik enflasyonun 0.6 puanı gıdadan geliyor).

4Ç14’de Türkiye beklentilerin üzerinde %2.6 büyüdü. Böylece, 2014 yılında %2.9 büyüdük (beklentimiz %2.5 seviyesindeydi). 2014 yılında büyümenin kaynağı net ihracattır (dış talep katkısı 1.8 puan)

Dış ticaret açığı Şubat ayında 4.7 milyar dolar oldu. Bu rakamlarla beraber yıllık cari açığımızın Şubat ayında 42 milyar dolara gerileyeceğini hesaplıyoruz. 2015 sonu cari açık beklentimiz ise 35 milyar dolar.

Şubat’ta bütçe 2.3 milyar TL açık verirken, faiz dışı fazla 4.5 milyar TL oldu. Yıl sonu OVP hedeflerine erişilmesi konusunda bir sıkıntı görmüyoruz.

Finansal Piyasalar

TCMB’nin geçtiğimiz ay PPK toplantısında faizlerde değişikliğe gitmemesi yurt içi tahvil piyasası için olumlu bir gelişme olurken, tahvil faizleri geriledi. Fakat USD/TL kur seviyesiyle yakından ilişkili olan faiz seviyesi, kurdaki yukarı yönlü hareketlerden olumsuz etkilenmekte. 22 Nisan’daki TCMB PPK toplantısı öncesi faiz seviyelerinde önemli bir değişik beklemediğimiz ay içerisinde, olası bir faiz indirimine bağlı olarak kısa vadeli tahvil faizlerinde bir miktar düşüş görebiliriz. Ayrıca 28- 29 Nisan’daki ABD FOMC toplantısı ve faiz kararı da, genel faiz seviyelerinin belirlenmesinde etkili bir rol oynayacaktır. ABD faiz artışı takvimi için ipuçları alabileceğimiz bu toplantıyı yakından takip edeceğiz. FOMC sonrası faiz artışı için Haziran ayının işaret edilmesi faizler açısından negatif olabilecekken, tersi bir açıklamanın tahvil piyasası için olumlu olacağını ve faizlerin düşmesine yol açacağını düşünüyoruz.

ABD’de Mart ayında yapılan para politikası toplantısında faiz artırımı beklentilerinin kısmen ötelenmesi ile USD değer kaybetmiş, piyasa beklentilerinin altında açıklanan tarım dışı istihdam verisi diğer makro göstergelerdeki zayıflık ile de bu kayıplar hız kazanmış idi. Fakat ABD makro verilerindeki zayıflığın trend yaratmaktan uzak olduğunu ve FED’i mevcut faiz artırım sürecinden alıkoyacak etkide olmadığını düşünüyoruz. Bu gelişmelerle birlikte Nisan ayı içerisinde USD’deki değer kaybı eğiliminin momentum yitirmesini bekliyoruz. USD/TL’de ise Nisan ayı içerisinde, TCMB kararlarına ve küresel risk iştahına bağlı bir seyir izleneceğini düşünüyoruz.

Yılın ilk çeyreği geride kalırken, zayıf ABD verilerinin desteği ile gelişmekte olan hisse piyasalarının görece olumlu performans sergilediği görülüyor. Gelişmeler kısa vadede Türk hisse piyasası açısından da destekleyici. Nisan ayında BİST için global tarafta FED beklentilerini şekillendiren veri akışı, lokal tarafta ise yaklaşan genel seçime ilişkin haber akışı önem taşıyor olacak.

GENEL GÖRÜNÜM

(3)

Enflasyon

 Enflasyon Mart ayında aylık %0.9 olan beklentilerden yüksek, %1.2 geldi. (0.6 puanı gıdadan geliyor – gıda katkısı)

 Böylece, yıllık enflasyon ise %7.5’den %7.6’ya çıktı. Fakat çekirdek - I endeksi düşüyor.

Yıllık çekirdek enflasyon %7.7’den %7.1’e gerilemiş durumda. Enflasyon yüksek gelmesine rağmen çekirdeğin düşük gelmesi piyasada yüksek gelen manşet rakamı bertaraf eder nitelikte.

Enflasyonun yüksek gelmesindeki temel sebep gıda fiyatlarının halen çok yüksek olması; aylık artış %2.5 civarında, yıllık rakam ise halen %14. Bu rakamın ortalama %9-10 civarında olması gerekiyor.

 Yıllık gıda enflasyonunda görmeyi beklediğimiz düşüş halen gerçekleşmiyor. Yaz aylarına doğru rakamın uzun yıllar ortalamasına (%10’lar) doğru gerilemesini bekliyoruz. Bu beklentimiz gerçekleşmezse enflasyonda daha fazla düşüş görmemiz zor.

 Enflasyonu diğer artıran kalemler %1.42 ile otel lokanta (gıda kaynaklı). Ulaştırma ise aylık %0.9.

TCMB’den ne bekliyoruz? Dönem dönem TCMB’nin “para politikası kararında çekirdeğe bakarım, yıl sonunda manşeti hedeflerim” gibi yaklaşımı olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla TL stabil kalırsa 22 Nisan toplantısında 25 baz puanlık bir indirim görebiliriz. TCMB ilerleyen dönemde gıdanın da düşeceğini varsayıp, çekirdeğe daha fazla önem atfederek bir indirime gidebilir.

Enflasyonda yıl sonu beklentimiz ise %7.

MAKROEKONOMİ

Enflasyon

-4 0 4 8 12 16

03.09 06.09 09.09 12.09 03.10 06.10 09.10 12.10 03.11 06.11 09.11 12.11 03.12 06.12 09.12 12.12 03.13 06.13 09.13 12.13 03.14 06.14 09.14 12.14 03.15

Enflasyon (yıllık, %)

TÜFE Yİ-ÜFE

3.4 0.2

0.4 1.3 0.5 0.2 -0.2

0.2 0.2 0.2

0.9 0.4

-1.0 0.0 1.0 2.0 3.0 4.0

Gıda-Alkolsüz Alkollü İç-Tüt Giyim-Ayakkabı Konut-Kira Ev Eşyası Sağlık Ulaştırma Haberleşme Eğlence-Kültür Eğitim Otel-Lokanta Diğer

Enflasyon alt Kalemlerin katkısı (yıllık, puan)

(4)

Nisan 2015 Büyüme

4Ç14’de Türkiye beklentilerin üzerinde yıllık bazda %2.6 büyüdü.

Büyümeyi yukarı taşıyan etken ise stoklardı. Stok katkısı 1.4 puan. İç talep katkısı ise 1.6 puan. Dış talebin 0.4 puan azaltıcı etkisi var. Dolayısıyla manşet rakama bakıp Türkiye son çeyrekte beklentilerden daha iyi büyüdü demek hatalı olur.

 2014 son çeyrekte yıllık reel büyümeler; tüketim yıllık %2.2 büyürken, yatırımlar % 1 daralmış. Yatırımlardaki zayıflamanın kaynağı bu sefer kamu. Kamu yatırımları yıllık %7.3 daralırken, özel sektör %1 büyümüş.

Son çeyrek verisiyle beraber, 2014 yılında Türkiye %2.9 büyümüş oldu (beklentimiz %2.5 seviyesindeydi).

 2013 yılında 823 milyar dolar olan Türkiye ekonomisi 2014 yılında 800 milyar dolara geriledi (1.750 trl TL).

2014 yılında büyümenin kaynağı net ihracattır. Dış talep katkısı 1.8 puan, iç talep katkısı ise sadece 1.1 puan. Dolayısıyla Türkiye 2014 yılında net ihracattan, daha basit tabirle cari açığın azalıyor olmasından kaynaklanan bir büyüme gerçekleştirdi.

2014 tamamında tüketim yıllık %1.8 artarken, yatırımlar %1.3 daralmış. 2014 tamamında da kamu yatırımlarının daraldığını görüyoruz, yaklaşık %9. Özel sektör yatırımları ise %0.5 büyüyor.

Üretim tarafına bakarsak 2014’ün tamamında tarım yıllık %1.9 daralırken, sanayi %3.5, hizmetler ise yine %4 büyüdü.

2014 büyüme verisinin açıklanmasının ardından, 2015 büyüme beklentimizi de %4’ten %3.5’e revize ettik.

 2015 yılında iç talepten 3 puan katkı beklerken bunu 2.5’e düşürüyoruz. Dış Talebin katkısını ise 0’dan 1 puana çıkmasını beklerken, stok değişim katkısının 1 puandan 0’a inmesini öngörüyoruz.

MAKROEKONOMİ

GSYH Büyümenin Kompozisyonu

İç Talep Bileşenleri

-15 -10 -5 0 5 10 15 20

2008Ç1 2008Ç2 2008Ç3 2008Ç4 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 2011Ç2 2011Ç3 2011Ç4 2012Ç1 2012Ç2 2012Ç3 2012Ç4 2013Ç1 2013Ç2 2013Ç3 2013Ç4 2014Ç1 2014Ç2 2014Ç3 2014Ç4

İç Talep Bileşenleri (katkı cinsinden, yatırım +harcamalar)

kamu özel sektör (20)

(16) (12) (8) (4) 0 4 8 12 16 20

2008Ç1 2008Ç2 2008Ç3 2008Ç4 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 2011Ç2 2011Ç3 2011Ç4 2012Ç1 2012Ç2 2012Ç3 2012Ç4 2013Ç1 2013Ç2 2013Ç3 2013Ç4 2014Ç1 2014Ç2 2014Ç3 2014Ç4

Büyümenin Kompozisyonu (katkı cinsinden, puan)

iç talep dış talep stok değişim GSYH büyüme

-15 -10 -5 0 5 10 15 20

2008Ç1 2008Ç2 2008Ç3 2008Ç4 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 2011Ç2 2011Ç3 2011Ç4 2012Ç1 2012Ç2 2012Ç3 2012Ç4 2013Ç1 2013Ç2 2013Ç3 2013Ç4 2014Ç1 2014Ç2 2014Ç3 2014Ç4

İç Talep Bileşenleri (katkı cinsinden, yatırım +harcamalar)

kamu özel sektör (20)

(16) (12) (8) (4) 0 4 8 12 16 20

2008Ç1 2008Ç2 2008Ç3 2008Ç4 2009Ç1 2009Ç2 2009Ç3 2009Ç4 2010Ç1 2010Ç2 2010Ç3 2010Ç4 2011Ç1 2011Ç2 2011Ç3 2011Ç4 2012Ç1 2012Ç2 2012Ç3 2012Ç4 2013Ç1 2013Ç2 2013Ç3 2013Ç4 2014Ç1 2014Ç2 2014Ç3 2014Ç4

Büyümenin Kompozisyonu (katkı cinsinden, puan)

iç talep dış talep stok değişim GSYH büyüme

(5)

Nisan 2015 Dış Denge

 Dış ticaret açığı Şubat ayında 4.7 milyar dolar oldu. Bu rakamlarla beraber yıllık cari açığımızın Şubat ayında 42 milyar dolara gerileyeceğini hesaplıyoruz. 2014 sonu 45.8 milyar dolar idi. 2015 sonu cari açık beklentimiz 35 milyar dolar.

 İhracat geçen yıla kısayla %6 daralarak 12.3 milyar dolar olurken, ithalat yıllık %7 düşerek 16.9 milyar dolar oldu.

 Altın ihracatı yüksek – 1.9 milyar dolar. (geçen yıl aynı dönem 1.1 milyar dolar).

 Bu durumda, altın dışı ihracat geçen yıla kıyasla %13 geriliyor. Altın dışı ithalat ise

%7 azalıyor.

 İthalatta düşen ana kalemler ise 1) Petrol ve türevleri, 2) petrol, plastik ve mamulleri.

 İhracatımızda en zayıflayan bölgeler Afrika ülkeleri (yaklaşık %30 daralma yıllık) ve Asya ülkeleri (yaklaşık %10 daralma yıllık). İhracatın %50’si Avrupa Bölgesine, burada da %4 daralma var.

 2015 Cari açık kompozisyonu: 30 milyar dolar net enerji ithalatı - 5 milyar dolar enerji dışı açık

 Cari açık, Ocak’ta 2 milyar dolar ile beklentilerin altında (2.7 milyar dolar) gerçekleşti.

 Enerji kaynaklı cari açığımız yıllık 48 milyar dolar, enerji dışında ise 5 milyar dolara yakın fazla veriyoruz.

 Finansman tarafında Ocak ayı genelde sermaye akımlarının güçlü olduğu bir aydı.

 Yine o dönem TCMB döviz rezervlerinde 4 milyar dolara yakın artış da görüyoruz.

 Hatırlayacak olursak yıla iyi başlamıştık ve bono hisseye olan girişler güçlü idi.

Daha sonra 27 Ocak Enflasyon Raporu ve ardından yükselen tansiyonla beraber sermaye çıkışları oldu.

Dolayısıyla, Ocak ayına ait sermaye girişlerine ilişkin detayların teknik açıdan çok fazla önemi yok.

MAKROEKONOMİ

Dış Ticaret Performansı (%, Yıllık)

Cari Denge (12 Aylık, Milyar Dolar)

-20 -10 0 10 20 30 40 50

02.10 05.10 08.10 11.10 02.11 05.11 08.11 11.11 02.12 05.12 08.12 11.12 02.13 05.13 08.13 11.13 02.14 05.14 08.14 11.14 02.15

Dış Ticaret Performansı (artış, yıllık)

İhracat İthalat D

-90 -80 -70 -60 -50 -40 -30 -20 -10 0

02.07 05.07 08.07 11.07 02.08 05.08 08.08 11.08 02.09 05.09 08.09 11.09 02.10 05.10 08.10 11.10 02.11 05.11 08.11 11.11 02.12 05.12 08.12 11.12 02.13 05.13 08.13 11.13 02.14 05.14 08.14 11.14 02.15

Cari Denge (12 aylık, milyar dolar)

-10 0 10 20 30 40 50

Dış Ticaret Performansı (artış, yıllık)

İhracat İthalat D

-90 -80 -70 -60 -50 -40 -30 -20 -10 0

02.07 05.07 08.07 11.07 02.08 05.08 08.08 11.08 02.09 05.09 08.09 11.09 02.10 05.10 08.10 11.10 02.11 05.11 08.11 11.11 02.12 05.12 08.12 11.12 02.13 05.13 08.13 11.13 02.14 05.14 08.14 11.14 02.15

Cari Denge (12 aylık, milyar dolar)

(6)

Nisan 2015 Bütçe

 Şubat’ta bütçe 2.3 milyar TL açık verirken, faiz dışı fazla 4.5 milyar TL oldu.

 Şubat ayı detaylara baktığımızda ise; Bütçe gelirleri yıllık %17 artıyor.

Vergi gelirlerinin ise gene aynı yıllık %17 arttığını görüyoruz.

 Ocak ayı detaylara baktığımızda ise; Bütçe gelirleri yıllık %6 artıyor. Vergi gelirlerinin ise yıllık %7 arttığını görüyoruz. Bütçe giderleri yıllık sadece %1 oranında artarken, faiz hariç giderlerde buna paralel %1 yükselme söz konusu.

 Şubat ayında bütçeye dair 3 önemli gelişme var; 1) Dahilde alınan katma değer vergisi yıllık bazda hiç artmazken, reel bazda daralıyor - ekonominin oldukça yavaşladığına dair sinyal veriyor, 2) itfaların yoğunlaştığı bu ayda faiz harcamaları önceki seneye göre misliyle artıyor. 3) sermaye harcamaları, gayrimenkul yatırımlarıyla yıllık %170’e yakın yükseliyor.

 İlk 2 aylık döneme baktığımızda, bütçe 1.4 milyar TL fazla verirken, faiz dışı fazla 13.3 milyar TL oldu. Bu dönemde harcamalardaki yıllık 15% artışa karşılık, gelirlerdeki yıllık artış %11 civarında.

 Yıl sonu OVP hedeflerine erişilmesi konusunda bir sıkıntı görmüyoruz: 2015 yılında bütçe açığının GSYH’nin %1.1’ü (21 milyar TL) ve faiz dışı fazlanın da GSYH’nin %1,7’i (33 milyar TL) olması bekleniyor.

MAKROEKONOMİ

Bütçe (Milyar, TL)

Bütçe (milyar TL)

2014 2015 Değ. 2014 2015 Değ.

Harcamalar 32.8 42.5 30% 68.8 78.9 15%

Faiz Hariç Harcama 29.4 35.6 21% 60.4 66.9 11%

Personel Giderleri 8.9 9.8 9% 20.5 22.5 10%

Mal ve Hizmet 2.3 2.7 19% 3.6 4.1 15%

Cari Transferler 14.1 16.1 14% 27.4 28.8 5%

Faiz Harcamaları 3.3 6.9 107% 8.3 11.9 43%

Gelirler 34.4 40.2 17% 72.3 80.3 11%

Genel Bütçe Gelirleri 32.7 38.3 17% 69.6 77.1 11%

Vergi Gelirleri 29.5 34.6 17% 62.2 69.5 12%

Vergi dışı Gelirler 3.2 3.7 14% 7.4 7.6 3%

Bütçe Dengesi 1.7 -2.4 -241% 3.6 1.4 -61%

Faiz Dışı Denge 5.0 4.5 -9% 11.9 13.3 12%

Şubat Ocak-Şubat

(7)

Tahvil-Bono Piyasası:

Mart ayında tahvil piyasasında faizler dalgalı bir seyir izledi. TCMB para politikası kurulu toplantısında faizlerde değişikliğine gidilmedi. Piyasanın olumlu olarak algıladığı kararlarla, gösterge tahvil %8.77 bileşikten % 8.50 seviyesine, 10 yıllık tahvil ise %8.50 bileşikten %8.30 seviyesine kadar geriledi. Bu gelişmelerin ardından, USD/TL kur seviyesinin tekrar 2,60’ın üzerine yükselmesi faizleri ay başındaki seviyelerine getirdi. Nisan ayı başında açıklanan Türkiye enflasyon verisi faizler üzerinde sınırlı yükselişlere neden olsa da, ABD’de beklentilerin altında kalan tarım dışı istihdam verisi sonrası faizler tekrar geriledi. Yurtiçi tahvil piyasasında faiz seviyeleri USD/TL kur seviyesi ile yakından ilişkili oluşmaya devam ediyor. Kur seviyesinin gevşemesi tahvil piyasası için olumlu olurken, tersi bir hareket piyasa üzerinde satış baskısı yaratıyor.

22 Nisan TMCB PPK toplantısına kadarki süreçte, genel faiz seviyelerinde önemli bir değişiklik beklemezken, toplantı ile gelebilecek faiz indiriminin kısa vadeli tahviller açısından olumlu olacağını düşünüyoruz.

Eurobond Piyasası:

Mart ayı boyunca yükselişini sürdüren Eurobond fiyatlarında, yurt içi tahvil piyasasında olduğu gibi USD/TL kur seviyesinin 2.60’ın üzerine yükselmesi ile ay sonuna doğru kısmı satışlar yaşandı. Nisan ayı başında açıklanan tarım dışı istihdam verisi ile ise tekrar toparlanma sürecine giren Eurobond fiyatlarının yükselişi için 200 baz puanın altına düşmekte zorlanan Türkiye 5 yıllık CDS’i engel teşkil ediyor. Bu gelişmelerle birlikte, USD cinsi Eurobondlarda tekrar alım yapmak için Türkiye 5 yıllık CDS seviyesini takip ediyoruz. CDS’in 200 baz puanın altına gerilemesi durumunda uzun vadeli USD cinsi Eurobondlarda alım tarafında olacağız. Görece daha düşük riskli olan ve mevduata göre avantajlı seyreden 2025 vadeli USD cinsi tahvili ise alım için uygun buluyoruz.

Döviz Piyasaları:

Mart ayı para politikası toplantısında bir değişikliğe gitmeyen TCMB ile birlikte, makro görünümde enflasyon rakamlarında da artış yaşandığını görüyoruz. Mevcut enflasyon görünümünde, TCMB’nin yeni faiz indirimleri konusunda daha tedbirli olabileceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan Ortadoğu’da, Yemen kaynaklı gerginliğin TL üzerinde de kısmen olumsuz etkisinin olduğu görülüyor. Nisan ayı içerisinde, TCMB’nin politika hamlesinin ve küresel risk iştahına bağlı bir seyir izleneceğini düşünüyoruz. Ancak TL’de güçlü ya da kalıcı bir değerlenme süreci beklemiyoruz.

Mart boyunca alınan zayıf ABD verileri, küresel ölçekte USD satışlarının rasyonelini pekiştirmiş olurken, zayıf gelen verilerin FED’i mevcut faiz artırım sürecinden alıkoyacak etkide olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle bir süre sonra USD’de yine değerlenme bekliyoruz.

PİYASALAR

(8)

Nisan 2015

Hisse Senedi Piyasası:

Hisse piyasalarında ilk çeyrek geride kalırken, Mart ayının ikinci yarısında zayıf ABD verileri ile birlikte gelişmekte olan piyasalarda görece güçlü bir eğilim görüldü. Mart ayının son haftasındaki zayıf verileri takip ederek, Nisan ayının hemen başında açıklanan ABD istihdam verilerindeki zayıflığın etkisiyle gelişmekte olan hisse piyasalarındaki toparlanmada BRIC ülkeleri ön planda yer alıyor. Son zayıf verilerle FED’e yönelik faiz artırım beklentilerinin Haziran ayından uzaklaşması sonrasında bu beklentileri tersine çevirebilecek FED açıklamaları piyasalar açısından ilk kritik risk faktörü olacaktır. İlk aşamada 8 Nisan günü açıklanacak FED toplantı tutanakları iyimser fiyatlamanın ne derece doğru gerçekleştiği anlamında iyi bir sağlama olabilir. Güçlü ABD dolarının şirket karlılıklarını olumsuz etkilediği beklentisiyle baskı altındaki Wall Street endeksleri açısından bu bozulmanın çerçevesi netleşecektir. Kısa vadeli alçalan trendini kıran endekste genel görünüm güçleniyor. Bu aşamada 83,000-83,700 direnç bölgesi yükselişin devamı açısından önemli olacaktır. Endekste 82,000 kısa vadeli ilk destek iken 80,000 ana destek ve kısa vadeli pozisyonlar için stop-loss seviyesi olarak izlenmelidir. Endeksin 83,700 direncini aşması durumunda 85,000-87,000 bölgesi hedeflenebileceğinden 80,000-81,000 destek bölgesi izlenmek üzere pozisyonlar korunabilir.

Altın:

Geçtiğimiz ay boyunca hem Yunanistan’a dair korunan belirsizlikler hem de Ortadoğu’da artan stres altın fiyatlarını kısa vadeli olarak desteklemiş idi. Diğer taraftan, ABD verilerindeki bozulma ve FED’in ihtiyatlı tavrının ABD tahvil getirilerinde düşüşe yol açtığını görüyoruz. Mart ayı boyunca, fon varlıklarında kısmen çözülme görmüştük. Ayrıca vadeli piyasa oyuncularının da pozisyon azalttıklarına şahit olmuştuk. Pozisyonlanma tarafındaki zayıf seyre rağmen artan Çin fiziki talebinin fiyatlardaki düşüşü dengelediğini söylemek mümkün. Altın fiyatlarındaki aşağı yönlü risklerin kısa vadeli görünümde azaldığını düşünüyoruz. Nisan ayı içerisinde sınırlı pozitif bir seyir izlemeyi bekliyoruz.

Petrol:

P5+1 ile İran arasında Lozan’da devam eden nükleer müzakereler geçtiğimiz hafta anlaşma ile sonlandı. İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin bir çoğunu kontrol altına alan anlaşmada, UAEA gözlemcileri süreci kontrol edecek.

Gözlemciler aynı zamanda İran’ın nükleer programını destekleyen lojistik yollarını da denetleyebilecek. UAEA’nın gözlemlerinde nükleer faaliyetlerin istenilen seviyede gittiği doğrulanmasının ardından da, ABD ve AB nükleer program ilişkili yaptırımları askıya alacak. Gelişmelerin petrol fiyatlarında kısa vadede bir baskı yaratmasını beklemiyoruz.

PİYASALAR

(9)

MAKROEKONOMİ VE PİYASA TAHMİNLERİ

2012 2013 2014 2015 (T)

USD/TL 1,78 2,13 2,34 2,67

EUR/TL 2,3534 2,93 2,83 2,72

EUR/USD 1,3194 1,37 1,21 1,02

Gösterge Tahvil (%, bileşik) 6,20% 10,1% 8,0% 8,0%

Altın ($ / ons) 1.675 1.206 1.184 1.200

BIST100 (*12 aylık beklenti) 78.208 67.802 85.712 100.000

2012 2013 2014 2015(T)

Büyüme (reel, %) 2,20% 4,00% 2,90% 3,50%

Cari Denge (mlr USD) -46,90 -65,00 -45,00 (T) -35,00

Enflasyon (Tüfe, %) 6,20% 7,4% 8,17% 7,00%

Politika Faizi (%) 5,50% 4,50% 8,25% 7,00%

Bütçe Dengesi (%, /GSYH) -2,10% -1,20% -1,40% -0,7%

(10)

Nisan 2015

Referanslar

Benzer Belgeler

Döviz Piyasaları: ABD’de yayımlanan Haziran ayı istihdam verilerinin güçlü gelmesi ABD ekonomisine ilişkin endişeleri azaltarak küresel risk algısını olumlu etkilerken,

2015 yılını %34’lük kayıp ile gelişmekte olan piyasalara göre %17’lik daha kötü performans ile tamamlayan Türk hisseleri ise gerek son FED toplantısından bu yana

Edirne İli’ni temsilen alınan 30 adet asit toprağın mevcut bitki besin elementleri düzeylerinin araştırıldığı bir çalışmada, toprak ların% 94’ünün organik

ABD’de bütçe konusunda Demokrat ve Cumhuriyetçilerin anlaşması Aralık ayında tahvil alımlarında kısıntı olma olasılığını yükseltirken gelişmekte olan ülke

Gerileyen petrol fiyatları Türk hisse piyasası açısından destekleyici olmayı sürdürürken, beklentilerin altında gelen Aralık ayı enflasyon verisiyle TCMB’ye

Avrupa Birliği ülke grubunu sırasıyla; Orta Doğu Ülkeleri, Amerika Ülkeleri, Asya ve Okyanusya Ülkeleri, Diğer Avrupa Ülkeleri, Serbest Bölgeler, Afrika Ülkeleri Eski Doğu

 Cari açık Mart ayında 4.4 milyar dolar olan beklentilerden daha yüksek, 5 milyar dolara yakın gerçekleşti.. Veride geriye doğru yukarı yönlü revizyon var –

Ancak Şubat ayının ikinci yarısında bu kaygıların azalması, yükselmeye başlayan petrol fiyatları, küresel merkez bankalarının genişleyici adımlar atmaya devam