Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011, Sayı: 11
Yurtdışı Gelişmeler
Yurtiçi Gelişmeler
Finansal Göstergeler
Haftalık Görünüm
Japonya’daki Deprem ve Ekonomik Etkileri
* Büyümeye katkısı beklentilerin aksine olumlu , fakat bütçeye dikkat...
* Finansal piyasalara etkisi de Japonya’yla sınırlı kalacak…
* Özet ve Sonuç
Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel
Ercan Ergüzel Berke Gümüş
Yurtdışı Gelişmeler
DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
* Japonya’daki doğal felaketler, Yen’i yükseltti. Japonya’daki 8.9 ölçekli depremden sonra Japonya Merkez Banka- sı’nın (BoJ) 14 Mart’taki toplantısında politika faizleri %3.5-4 arasında tutarken, Ekim 2010’da başlatılan varlık alım ve likidite destek programının büyüklüğünün 5 trilyon Yen (61 milyar $) arttırarak 40 trilyon yene (488 milyar $) çıkardı.
* G7 Ülkeleri, Yen’e müdahale kararı aldı. Yen’e BoJ, Avrupa Merkez Bankası (ECB), Kanada Merkez Bankası, Ame- rikan Merkez Bankası (FED) müdahalede bulundu. Müdahale sonrası ikinci dünya savaşından sonra en yüksek seviye- leri gören Yen’de artış sınırlandı.
* AB Maliye Bakanları, Brüksel’de bir araya geldi. Avrupa Birliği (AB) maliye bakanları, Euro Bölgesi’nin ekonomik sıkıntı içindeki ülkelerine yardım edecek kurtarma fonunun olanaklarını genişletme konusunda uzlaştılar. 24-25 Mart’ta yapılacak zirvede liderlerin 2013’e kadar kurtarma fonunun kapasitesini 500 milyar $’a çıkarması bekleniyor.
* IMF, Yunanistan’a kurtarma paketinden 4.1 milyar € ödenmesini onayladı. IMF, Yunanistan’a AB+IMF kurtarma programı kapsamında 4.1 milyar €’luk ödeme yapılmasını kararlaştırırken, yetkililerden de sıkı ekonomik reformlarda ilerleme kaydetmelerini istedi.
* ABD Merkez Bankası (FED), gösterge faizi %0-0.25 aralığında tuttu. Ekonominin daha güçlü büyümesi ve işsizli- ğin düşürülmesine yardımcı olmak amacıyla 600 milyar $ büyüklüğündeki tahvil alım programının Haziran ayı sonuna kadar sürdürüleceğini teyit etti. Ekonomik toparlanmanın ivmelenmeye başladığını belirterek enerji fiyatlarındaki artış- tan kaynaklanan enflasyonun kısa süreli olacağı öngörüldü.
* Çin Merkez Bankası, bankaların zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan arttırarak %20’ye yükseltti. Böylece zorunlu karşılıklarda enflasyonu düşürmek için bu yıl üçüncü defa Kasım’dan bu yana 6.defa artış yapıldı. Çin Merkez Bankası bu yolla aşırı ısınmış ekonomiyi bankalar üzerinden soğutmaya çalışıyor. Buna ek olarak bu yolla artan enflas- yonun da önüne geçilmeye çalışılıyor.
* Euro Bölgesi’nde enflasyon Şubat’ta yıllık bazda nihai %2.4; çekirdek enflasyon %1.1 yükseldi. Şubat ayı enf- lasyonu ECB’nin enflasyon limiti olan %2’nin üzerinde açıklanarak faiz artırım ihtimalini canlı tuttu.
* Portekiz, tahvil ihalesinde 1 milyar € borçlandı. Portekiz’in 12 aylık tahvil ortalama getirisi hafta sonunda Avrupa kurtarma fonunun büyütülmesi üzerinde varılan
mutabakata rağmen %4.3’e yükseldi. İhaleden he- men önce kredi derecelendirme kuruluşu Mo- ody’s’in Portekiz’in kredi notunu 2 basamak indire- rek A3’e düşürmesinin bu faiz artışında etkisi oldu- ğu anlaşılıyor. İspanya ise 18 ve 12 aylık tahvil ihalesiyle 5.5 milyar € borçlandı. 18 aylık tahvil iha- lesinde ortalama getiriler yükseldi. Belirsizlikle ar- tan maliyetlerin EFSF fonunun 24-25 Mart 2011’de kesin bir sonuca varılmasıyla düşmesi bekleniyor.
* S&P, Bahreyn’in kredi notunu indirdi. S&P, Bahreyn’in kredi notunu iki kademe indirerek “A-
“dan “BBB”ye çekti, kredi notunu negatif izlemede tuttu. Fitch de benzer bir not indirimine Bahreyn’in kredi notunu BBB’ye düşürdü ve siyasi riskin art-
ması durumunda yeni not indirimlerinin gündeme geleceğini belirtti.
0 200 400 600 800 1000 1200
Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11
PIIGS CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)
TR, BB+ Ita, AA-
Por, A+ Spa, AA+
Yun, BB+ Ire., BBB+
Yurtiçi Gelişmeler
DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
Şubat Verileri Bütçenin Olumlu Performansının Devam Ettiğini Gösteriyor…
* Şubat’ta bütçe dengesi 1 milyar TL, faiz dışı denge ise 7.2 milyar TL fazla verdi.
* 12 aylık kümülatif değerler açısından baktığımızda faiz dışı harcamalar % 14,gelirler ise %19 arttı. Gelir artışındaki güçlü seyirde özellikle vergi gelirlerinin pozitif katkısı büyük.
* Vergi gelirleri içinde Şubat’ta ithalde alınan KDV’ni %49 artış olması dış tica- ret dengesi açısından olumsuz trendin Şubat’ta da devam ettiğine işaret edi- yor.
* Giderler tarafında en öneli destek faiz giderlerinden geliyor. Şubat’ta bir önceki yılın aynı dönemine göre %35 artmış olsa da 12 aylık kümülatif performans açısından faiz giderleri %5 azalmış durumda.
* Giderler tarafında 12 aylık performanslar açısından en çok artan gider kalemlerinin SGK devlet primleri, serma- ye giderleri ve sermaye transferleri olduğu görülüyor.
* Orta vadeli hedeflerde 2011 sonu için %2.8 bütçe açı- ğı / GSYİH hedefi var. Şubat’ta 12 aylık bütçe açığını tahmini GSYİH’e oranladığımızda %2.9’a ulaşıyoruz. Bu anlamda mevcut gidişat açısından yıl sonu hedeflerinin biraz üzerinde gidildiği söylenebilir.
* Diğer taraftan Haziran’daki genel seçimlerin ardından bütçenin daha da sıkılaştırılacağı hesaba katıldığında yıl sonu hedefine rahatlıkla ulaşılacağı söyleyebiliriz.
Şubat 10 Şubat 11 Nominal Şubat 10 Şubat 11 Nominal Şubat 10 Şubat 11 Nominal
Aylık Aylık Değişim (%) Yıl. Bugüne Yıl. Bugüne Değişim (%) 12 Aylık 12 Aylık Değişim (%)
Harcamalar 22 24 6% 45 46 3% 268 295 10%
Faiz Dışı 18 17 -2% 34 36 5% 217 247 14%
Personel Giderleri 5 6 17% 11 13 16% 57 64 12%
Mal&Hizm. Alımları 1 2 30% 2 3 27% 29 29 1%
Cari Transferler 10 8 -19% 18 17 -5% 94 101 8%
Sermaye Giderleri 0 0 89% 0 0 92% 20 26 32%
Faiz 5 6 35% 11 10 -6% 50 48 -5%
Gelirler 20 25 23% 40 48 22% 220 263 19%
Vergi Gelirleri 16 21 31% 33 41 22% 178 218 22%
Gelir Vergisi 2 3 32% 6 7 15% 38 41 9%
KDV 1 2 103% 4 6 43% 22 28 30%
ÖTV 4 4 2% 8 9 10% 46 58 27%
İthalde KDV 2 3 49% 5 6 20% 28 37 32%
Bütçe Dengesi -2 1 -5 2 -47 -32 -32%
Faiz Dışı Denge 2 7 210% 5 12 127% 3 15 417%
Merkezi Yönetim Bütçesi
8.7 15.4
-10 0 10 20 30 40 50
Aralık 06 Aralık 07 Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10
Faiz Dışı Denge (milyar TL, 12Ay Kümülatif)
-27 -21
-5 -3
-11 -13
-34
-26 -21
-8.8%
-5.2%
-1.1%
-0.6%
-1.6%
-1.8%
-5.5%
-3.6%
-10%
-8%
-6%
-4%
-2%
0%
-40 -30 -20 -10 0
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 Feb-11 Bütçe Dengesi (Milyar $)
% GSYİH
Bütçe Dengesi
Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
Haft a lı k v e A ylı k G e tiri P a ra P iy a s a la rı e nedi P iy a s a la rı
Risk iştahının azaldığı hafta olmasına karşın Euro’daki yükseliş dikkat çekiciydi.
Japonya’daki depremin faizler üzerinde etkisi olmadı...
-1.5 -1.5
-0.8
1.6 0.3 0.1 -0.1
0.3
-2 -1 0 1 2
ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$
$/TRY Altın Emtia End.
DIBS End.
5 Günlük Değ (%, $ Bazında)
-4.3 -2.7 -4.6
3.2 0.0
2.2 5.8 -0.1
-8 -4 0 4 8
ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$
$/TRY Altın Emtia End.
DIBS End.
1 Aylık Değ (%, $ Bazında)
-1.5 -1.2 -2.8
-1.8 -2.7 -4.2 -10.2
-1.5 -1.1
0.8 0.3 -0.6
1.1 0.4 0.2 -0.9
-4.3 -4.0 -8.6
-5.9 -8.1 -10.0 -15.1
-2.7 -4.9
-1.3 2.3 -2.3
2.9 -0.6 -3.2
0.2
ABD-S&P ABD-DJ Indus EU-DJ Stoxx 50 UK-FTSE 100 Fr-Cac40 Ger-Dax Jp-Nikkei225 MSCI Emerging Meks-Bolsa Br-Bovespa Pol-WIG Cz-Prague Rus-Micex Mac-Bux Tr-Imkb100 Çin-Shangai
1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)
Hisse Senedi Endeksleri Değişim (%)
100 150 200
MSCI GOÜ Endeksi MSCI IMKB Endeksi
Hisse Senedi Endeksleri (Eylül 2008=100) 0.77
0.30 0 0.25
0.4 0.8 1.2 1.6 2 2.4
Aralık 08 Haziran 09 Aralık 09 Haziran 10 Aralık 10 3 Aylık USD Libor
1 Aylık USD Libor 12 Aylık USD Libor
USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)
0,30 0,2 1,12
0 1 2 3
Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10
USD JPY EUR 3 Aylık Libor Faizi (%)
Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
Tahv il P iy a s a la rı
Gösterge tahvil getirisi olumlu bütçe görünümüne paralel gerilemeye devam ediyor...
Dö viz P iy a s a la rı E mtia P iy a s a la rı
TL diğer GOÜ’lere paralel hareket etmeye başladı...
8.55
5 10 15 20 25
Eylül 08 Haziran 09 Mart 10 Aralık 10
Politika Faizi (Bileşik) Benchmark Tahvil Faizi (Bileşik)
O/N Karşılığı: 6.25%
Politika Faizi ve Gösterge Tahvil Getirisi
50 100 150 200 250 300 350 400
Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11
GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)
TR, BB+ Hun, BBB- Rus, BBB Bra, BBB-
1.6 0.5
0.9 0.3 -0.2 -1.6
1.4 0.3
1.2 -1.2
-0.5
3.2 -0.5
2.5 0.0
-1.3
2.1 2.0 -0.4
3.3 -0.2
-0.7
-2 0 2 4
EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL
1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%) USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)
70 80 90 100 110 120 130
Aralık 08 Ağustos 09 Nisan 10 Aralık 10
GOÜ Para Birimleri (Aralık 2008=100)
TRY HUF CZK
BRL KRW ZAR
DeğerleniyorDeğer Kaybediyor
-0.1 -0.4 -0.9
1.7 -4.3
5.8 12.3 2.5
-2.5 -10.0
-10 -6 -2 2 6 10 14
Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım
Emtia Endekslerinde Değişim (%) 1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)
50 70 90 110 130 150
Ocak 08 Ocak 09 Ocak 10 Ocak 11
Petrol Fiyatları (Brent Ham, $)
Haftalık Görünüm
DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
Japonya’daki Deprem ve Ekonomik Etkileri
Bir hafta önce Cuma günü Japonya'dan tarihinin en şiddetli deprem haberlerinden geldi. İlk gelen haberler 9 şiddetindeki depremin çok limitli hasara ve can kaybına neden olduğu yönündeydi. Fakat hafta sonu dünya medyasına yansıyan ha- berlerle beraber işin rengi baştan sona değişmeye başladı. Bugün itibarıyla depremin üzerinden bir hafta geçmiş olması- na karşın yaklaşık 10 bin kişinin akıbetine ilişkin net bir bilginin ortada olmayışı yaşanan felaketin boyutlarını anlatmaya yeterli. Yakın tarihinde büyük depremler yaşamış bir ülke olarak depremin insani boyutlarının son derece farkındayız.
Fakat bu raporun konusu gereği aşağıdaki yorumlarımızı ekonomik ve finansal boyutlarla sınırlı tutacağız.
Büyümeye beklentilerin aksine olumlu katkısı olacak, fakat bütçeye dikkat...
Farklı yatırım bankaları tarafından yapılan hesaplamalar yaşanan depremin maliyetinin 180-200 milyar $ düzeyinde ol- duğunu gösteriyor. Ekonomik maliyetin büyüklüğünü gösterme açısından bu rakam Türkiye’nin 700 milyar GSYİH’sının yaklaşık üçte biri. 1999 Kocaeli Depreminin Türkiye’ye maliyetinin ise 10 katı büyüklüğünde. Diğer taraftan deprem ma- liyetlerini ülkelerin ekonomik büyüklüğüne oranladığımızda Kocaeli Depreminin Türkiye’nin o tarihteki GSYİH’sına oranı yaklaşık %9 iken Japon depreminin oranı %4’ün altında kalıyor. Bu açıdan baktığımızda yaşanan deprem Japonya’nın ekonomik performansını dramatik anlamda etkilememesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Buna ek olarak Japonya tasarrufun oldukça yüksek fakat yatırımın oldukça limitli olduğu bir ülke. Bu beraberinde düşük büyüme oranlarını getiriyor. 1980-90 arasında ortalama %4.5 büyüyen Japon ekonomisi, 1990 sonrasında ortalama sa- dece %0.9 büyüyebildi. Buna paralel 1990’ların başlarında global GSYİH’in neredeyse %20’sini üreten Japonya bugün itibarıyla sadece 8’lik kısmını üretebiliyor. Bu anlamda deprem ve tsunami ile yaşanan yıkım, son 20 yıldır ekonomisini canlandırmak için her yolu deneyen Japonya’nın arzuladığı büyüme oranları yakalamasına yardımcı bile olabilir. Benzer bir etkiyi 1995’te Kobe depreminden sonra da görmüştük ve depremi takip eden yıl ekonomik büyüme %4’lü seviyelerine yaklaşmıştı. Bu beklentiyi doğrular biçimde piyasaların Japonya’nın 2012 büyüme beklentisini depremin hemen ardından
%1.83’ten %1.92’ye yükselttiğini izledik (2011 büyüme beklentisinde ise bir değişiklik yapılmadı).
Diğer taraftan yapılan hesaplamalar önümüzdeki 5 yıl boyunca deprem maliyetlerinin Japonya’da bütçe açığı / GSYİH oranını yılda ortalama %0.4 arttıracağını gösteriyor. Hali hazırda son iki senedir global kriz nedeni ile %7’nin üzerinde bütçe açığı veren ve bu sene de %8’in üzerinde açık vermesi beklenen Japon ekonomisinde depremin borçlanma sınır- larını zorlayacağı açık. Çünkü bugün itibarıyla zaten %204’lük Kamu borcu / GSYİH oranı ile dünyanın en borçlu geliş- miş ülkesi konumundaki Japonya’yı bu oranı artan bütçe açıklarına bağlı olarak daha da arttırması son bir yıl içinde AB’de çokça örneklerini gördüğümüz cinsten kamu borç problemlerine sebep olabilir. Diğer taraftan AB ülkelerinden farklı olarak Japonya’nın toplam kamu borcunun %95’inin iç kaynaklı olması Japonya’yı rahatlatan en önemli etken.
Finansal piyasalara etkisi de Japonya’yla sınırlı kalacak…
Depremin ilk duyulduğu gün global piyasalar buna neredeyse hiç tepki vermedi ve global hisse senedi endeksi (MSCI Global Endeks) %0.1 değer kazandı. Fakat resim bu hafta hızla değişti ve endeks ilk 3 günde %4’ün üzerinde değer kaybetti. Bozulan risk algısının arkasında en önemli neden olarak depremde ziyade Fukushima Nükleer Enerji santralin- deki sorunlar öne çıkıyor. Fukushima Japonya’daki sayıları 50’yi geçen nükleer enerji santrallerinden sadece bir tanesi.
Japonya ülkenin elektriğinin yaklaşık 4’te birini nükleer enerjiden karşılıyor ve dünya üzerinde en büyük nükleer enerji gücü bazında ABD ve Fransa’nın ardından üçüncü ülke. Mevcut nükleer serpinti riski hem bu santralin 1970’li yılların teknolojisine dayanmasından hem de Japonya’nın bu ölçüde büyük bir depremi ve buna bağlı tsunamiyi hesaba katma- masından kaynaklanıyor. Konu çok teknik olmakla beraber analizler genelde Fukushima’daki en olumsuz sonuçta dahi
Haftalık Görünüm
DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
Finansal piyasalarda daha kalıcı etkiler doğal olarak Japonya’nın lokal finansal varlıklarına ilişkin oldu. Yen depremin ardından $’a karşı %5’in üzerinde değer kazandı ve $/Yen paritesi 78’li seviyelere gerileyerek 2. Dünya Savaşı’dan sonraki en düşük değerine inmiş oldu. Farklı bir ülkede benzer bir deprem olsa para biriminin tam tersi yönde hareket etmesi gerekirken Japonya’da farklı bir hareket görmemiz aslında hiç de sürpriz değildi. Çünkü Japon sigorta şirketleri devasa deprem sigorta tazminatlarını (farklı tahminlere göre 10 ile 60 milyar $ arasındaki) ödemek zorunda kalacaklar ve bu amaçla yüklü miktarda yurtdışı yatırımlarında tuttukları finansal varlıklarını Yen’e çevirerek ülkeye sokacaklar. Bu- na ek olarak Japon Hükümeti yukarıda anlatıldığı üzere artan bütçe açıklarını borçlanarak kapatacak, bu amaçla da yur- tiçine önemli miktarda Yen’e çevrilmiş varlığın girmesi bekleniyor. Bu beklentilerle “carry trade”de (Türkçe okunuşu keri tıreyd…örneğin düşük faizli Yen borçlanıp Brezilya Real’i gibi yüksek faizli para birimlerine yatırım yapmak) yüksek po- zisyonu bulunan Japon yatırımcılarının da pozisyonlarını son günlerde hızla bozmaya başladıkları ve tekrardan Yen al- maya başladıkları görülüyor. Tüm bu gelişmelere bakan Japon Hükümeti ihracatçıları zor durumda bırakmamak amacıy- la depremden tam bir hafta sonra Yen’e müdahale etti. Buna ek olarak G7 ülkeleri de Yen’deki değerlenmeye karşı ortak hareket edeceklerini açıkladılar. Bu koordineli hareket sonrasında Yen’in hızla değer kaybederek depremden önceki se- viyelerine yaklaştığını izledik. Fakat 1995 Kobe depreminden sonraki 6 aylık süreç zarfında Yen’in $’a karşı %15’in üze- rinde değerlendiğini hatırlatmak isteriz. Bu anlamda yapay müdahalelerin gücü limitli olabilir.
Hisse senedi tarafında da Nikei Endeksi depremin ardından %17’nin üzerinde değer kaybettiren sonra biraz toparlaya- rak kayıplarının bir kısmını yerine koydu. Çünkü analizler net bir şekilde 200 milyar $’lık deprem zararına karşın borsa endeksinin depremin arından 600 milyar $’ın üzerinde değer kaybetmiş olduğunu gösteriyordu. Mevcut nükleer risk problemi ortadan kalktıktan sonra yeniden yapılanmanın da etkisinin Nikei endeksi üzerindeki olumlu etkileri görülebilir.
Özet ve Sonuç:
1- Japonya dünyanın üçüncü büyük ekonomisi ve global üretim tedarik zincirinde önemli bir oyuncu. Örneğin bilgisayar hard disklerinin %30’u bu ülkede üretiliyor. Deprem nedeni ile glo-
bal şirketlerin üretimde problemler yaşayabilecekleri düşünülse de ilk gelen açıklamalar bu anlamda şimdilik önemli bir problem olmadığını gösteriyor. Bu anlamda depremin global ekonomi üzerinde belirgin bir etkisi olmayacağı görülüyor.
2- Bu doğrultuda global ekonominin resesyona gitmesi ihtimaline kar- şın depremin hemen ardından hızla gerileyen emtia endeksleri riskin boyutlarının anlaşılması ile beraber hızla toparladı. Belki tarım endek- si ve petrol fiyatlarını bu trendin dışında tutabiliriz. Tarım endeksi za- ten son bir yıldır çok hızlı yükseliyordu. Spekülatif yatırımcıların bu tarzda belirsizlik ortamlarında pozisyonlarından çıkabileceği bekleni- yordu. Petrol tarafında ise Ortadoğu gerginliğinin azalmasına paralel gerilemeye devam ediyor.
3- Büyümekte zorlanan Japon ekonomisi orta vadede depremden aldığı destekle daha hızlı büyüyecek.
4- Japonya depremin yaralarını sarmak için, zaten ekstra açılmış olan bütçesini daha da zorlayacak, buna bağlı olarak halihazırda çok yük- selmiş kamu borcu daha da artacak.
5- Finansal piyasaların mevcut olumsuz tepkisi nükleer santraldaki risklerin nereye varabileceğinin bilinmemesinden kaynaklanıyor. Geç- miş tecrübeler ve konunun uzmanlarının açıklamaları Fukushima’nın Çernobil’den çok farklı olduğunu ve risklerin Çernobil’deki düzeyinin
-0.1 -0.4 -0.9
1.7 -4.3
5.8 12.3 2.5
-2.5 -10.0
-10 -6 -2 2 6 10 14
Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım
Emtia Endekslerinde Değişim (%) 1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)
50 70 90 110 130 150
Ocak 08 Ocak 09 Ocak 10 Ocak 11
Petrol Fiyatları (Brent Ham, $)
Haftalık Görünüm
DenizBank Ekonomi Bülteni
21 Mart 2011
6- Her ne kadar eski bir teknolojiden kaynaklanıyor olsa da (Fukushima 1970’li yılların teknolojisi ile yapılmış bir nükleer santral) yaşanan kriz budan sonra birçok ülkenin nükleer enerji konusuna oldukça şüpheli yaklaşmasına sebep olacak.
Zaten çok gündemde olan yenilebilir enerji (güneş, rüzgar vs. kaynaklardan enerji elde edilmesi) daha da popüler hale gelecek.
7- Değerlenen Yen’e müdahale G7 desteğiyle beraber geldi. Benzer bir koordineli para birimi müdahalesi en son 2000 yılında hızla değer kazanan Euro’ya karşı gerçekleştirilmişti. Fakat daha önceki Kobe depremi düşüldüğünde etkisi sınır- lı olabilir.
8- Son olarak bu yılın manşetlerini gözden geçirdiğimizde Avusturya’daki sel felaketi, Kuzey Afrika’daki darbeler, Orta- doğu’daki iç savaş ve son olarak Japonya’daki deprem ve buna bağlı nükleer risklerin ortaya çıkmasına karşın global hisse senedi endeksi 2010 sonuna göre yatay. Çünkü piyasaların uzun vadeli olumlu seyri açısından önemli olduğunu düşündüğümüz 3 temel etmenin pozitif katkısı sürüyor: i- likidite bol, ii- faizler tarihi düşük seviyelerinde ve iii- ekono- mik toparlanma.