• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 20 Haziran 2011, Sayı: 22. Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 20 Haziran 2011, Sayı: 22. Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011, Sayı: 22

Yurtdışı Gelişmeler

Yurtiçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Haftalık Görünüm

Yunanistan: Yine, Yeniden...

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Berke Gümüş Doğukan Ulusoy

(2)

Yurtdışı Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

 Euro Bölgesi’nin büyük tehdidi Yunanistan’ın temerrüde düşmesi. Yunanistan’daki borç krizinin yayılma ihtimali bölgenin finansal istikrarına yönelik en büyük risk unsuru olarak algılanıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yunanis- tan’ın borcunu yeniden yapılandırılması seçeneğine karşı durma nedenini olası bir temerrüdün Avrupa’daki bankaları zor durumda bırakacak olması olarak açıkladı.

 S&P, Yunanistan’ın kredi notunu üç kademe indirdi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Yunanis- tan’ın notunu üç kademe aşağı çekerek B’den CCC’ye indirdi. Görünümü de ileride yapılabilecek not indirimleri nede- niyle negatife çevirdi. Kuruluşun verdiği not ülkenin tarihte aldığı en düşük not.

 Yunanistan krizi, kabineyi değiştirdi. Ülkeyi ciddi şekilde etkileyen borç krizi ülkeyi düzlüğe çıkarmak için gerekli yardımı talep edebilmek için Başbakan Papandreu’yu yeni kabine kurmaya itti. Maliye Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlı- ğı’na yeni isimler atandı.

 Yunanistan tüm bu olumsuzluklara karşın borçlanabildi. Yunanistan altı ay vadeli bono ihracıyla 1.6 milyar Euro borçlandı. Ortalama getiri %5’e yaklaştı. S&P tarafından kredi notu CCC’ye indirilen Yunanistan’ın bono ihracında ortalama getiri limitli oranda artarak daha önceki %4.9 düzeyinden %5’e yükselmiş oldu.

 ABD’de ikinci resesyon görülebilir. S&P Case Shiller Endeksi’nin hazırlayıcılarından Robert Shiller, ABD’nin yeni- den resesyona girmesi ihtimalinin olduğunu ve FED’in tahvil alım programlarının ekonomiyi toparlamaya yeterli olma- dığını vurguladı.

 ABD’de İşsizlik Maaşı Başvuruları beklentilerin altında. ABD’de İşsizlik Maaşı Başvuruları 11 Haziran’da sona eren haftada piyasa beklentisi olan 420K’nın altında 414K olarak açıklandı.

 ABD’de Mayıs ayı Yeni Konut İnşaatları ve Ruhsatları beklentilerin üzerinde. ABD’de Mayıs’ta Yeni Konut İnşaat- ları 560K, ruhsat sayısı da piyasa beklentisi olan 558K’nın üzerinde 612K olarak açıklandı.

 ABD’de enflasyon beklentilerin üzerinde arttı. Yıllık bazda Mayısta ABD’de Tüketici Fiyatları Endeksi ise piyasa beklentisi olan %3.4’ün üzerinde %3.6 arttı. Çekirdek TÜFE ise yıllık bazda piyasa beklentisi olan %1.4’in üzerinde % 1.5 arttı.

 Çin’in enflasyonu 34 ayın zirvesinde. Çin Merkez Bankası’nın aldığı sıkılaştırma önlemlerine rağmen Çin’de Mayıs ayı enflasyonu hız kesmeyerek %5.5 ile 34 ayın zirvesine tırmandı. Öte yandan sanayi üretimi de geçtiğimiz ay %13.3 ile piyasa beklentisi olan %13.1’in üzerinde gerçekleşti. Artan enflasyon karşısında Çin Merkez Bankası 20 Hazi- ran’dan itibaren geçerli olmak üzere zorunlu karşılık oranlarını 50 baz puan arttırdı.

 Portekiz 3 ve 6 ay vadeyle toplam 1 milyar Euro borçlandı. 3 aylık ihalede oluşan ortalama getiri %5’den %4.9’a geriledi. 6 aylık bono ihracında ise ortalama getiri Nisan sonundaki % 5.5 düzeyinden % 5’e geriledi.

 Hindistan Merkez Bankası politika faizini 25 baz puan artırarak %7.5’e yükseltti. Enflasyon önlemleri kapsamında Hindistan Merkez Bankası gösterge faizi %7.5’e yükseltti. artırmış oldu.

 Japonya Merkez Bankası (BoJ) politika faizini %0-0.1 aralığında bıraktı. Ülke ekonomisiyle ilgili değerlendirilmesi- ni biraz daha iyileştiren BoJ 2011/12 mali yılının ikinci yarısında ılımlı toparlanmanın başlamasını beklediğini belirtti.

Öte yandan (BoJ) ekonomiyi destekleme adına KOBİ’leri desteklemek için 6 milyar $’lık bir fon oluşturdu.

(3)

Yurtiçi Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

Cari Açık Henüz Hız Kesmedi

 Nisan cari açığı bek- lentilere paralel 7.7 milyar $ olarak açık- landı. Böylece yıllık bazda cari açık raka- mı Mart’ta 60 milyar

$’dan Nisan’da 64 milyar $’a ulaştı ve bir rekor daha kırmış oldu.

 Nisan’da aylık bazda

artışın %76 ile ilk 4 aylık ve son 12 aylık kümülatif artış oranlarının altında kalmış olması artış trendinin azalmasına ilişkin ilk sinyallerden biri olabilir. Fakat devamını önümüzdeki aylarda da görmemiz gerekiyor.

 Finansman tarafından portföy yatırımları ve krediler yılın ilk 4 ayında 14.9 ve 13.0 milyar $ ile güçlü destek sağladı.

Portföy girişlerinin alt detaylarına baktığımızda ilk 4 ayda girişlerin tamamı tahvil alımları. Tahvil alımlarının %90’a yakın bir kısmı kamu tahvilleri.

 Krediler tarafında ise özel sektörün ve özellikle bankaların yurtdışı borçlanmaları güçlü seyrine devam ediyor. Reel sektör borç çevirme oranı (12 Aylık) Şubat’ta %94’tan %97’ye çıkarken, bankalar %138’de yatay.

Mayıs Verileri Bütçedeki Olumlu Performansının Devam Ettiğini Gösteriyor…

 Mayıs’ta bütçe dengesi 2.8 milyar TL, faiz dışı denge ise 6.9 milyar TL fazla verdi.

 12 aylık kümülatif değerler açısından baktığımızda faiz dışı harcamalar %15, gelirler ise %17 arttı. Gelir artışındaki güçlü seyirde özellikle vergi gelirlerinin pozitif katkısı büyük.

 Vergi gelirleri içinde Mayıs’ta ithalde alınan KDV’ni

%60 artmış olması dış ticaret dengesi açısından olumsuz trendin Mayıs ayında da devam edeceği- ne ettiğine işaret ediyor. Buna ek olarak ithalde alınan KDV ana gelir kalemleri arasında en çok artışla dikkat çeken başlık. İthalatı azaltıcı tedbirler işe yaramaya başlarsa özellikle bu kalemde yavaş- lama göreceğiz.

 Giderler tarafında en önemli destek faiz giderlerin- den geliyor. Mayıs’ta bir önceki yılın aynı dönemi- ne göre %88 artmış olsa da 12 aylık kümülatif per- formans açısından faiz giderleri %12 azalmış du- rumda.

 Mayıs sonu itibarı ile 30 milyar TL’lik 12 aylık kümülatif bütçe açığı rakamı, 34 milyar TL olan yıl sonu hedefinin rahat- lıkla yakalanacağını gösteriyor.

Milyon dolar 2010 2011 % 2010 2011 % 2010 2011 %

Nisan Nisan Artış Oca-Nis Oca-Nis Artış Son 12 Ay Son 12 Ay Artış CARİ İŞLEMLER HESABI -4,369 -7,680 76% -14,398 -29,642 106% -25,158 -63,668 153%

Dış Ticaret Dengesi -4,093 -7,687 88% -12,926 -28,313 119% -35,084 -71,733 104%

Hizmetler Dengesi 234 553 136% 1,093 1,618 48% 15,833 14,941 -6%

Gelir Dengesi -585 -619 6% -2,904 -3,453 19% -7,990 -8,372 5%

Cari Transferler 75 73 -3% 339 506 49% 2,083 1,496 -28%

SERMAYE VE FİN. HES. 6,833 7,904 16% 15,378 26,356 71% 25,513 53,371 109%

Doğrudan Yatırımlar 410 565 38% 1,515 3,616 139% 5,212 9,392 80%

Portföy Yatırımları 4,639 5,433 17% 7,195 14,868 107% 9,658 23,799 146%

Diğer Yatırımlar 5,985 3,120 -48% 11,760 13,008 11% 20,160 35,687 77%

Rezerv Varlıklar -4,201 -1,214 -71% -5,092 -5,136 1% -9,273 -12,853 39%

NET HATA NOKSAN -2,464 -224 -91% -980 3,286 -435% -355 10,297 -3001%

5 10 15 20 25

1 2 3 4

Haziran 08 Haziran 09 Haziran 10

İthalde Alınan KDV İthalat

İhtalat ve İthalde Alınan KDV (Milyar TL)

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

Haft a k v e A ylı k G e tiri P a ra P iy a s a la H. S e nedi P iy a s a la

MSCI TR ($ bazında hisse senedi endeksi) benchmarklara göre daha fazla değer kaybetti.

Euro libor faizi (3 Ay) AB’de artan risk algısına paralel yükseliyor.

Birkaç istisna dışında hisse senedi endeksleri haftalık bazda geriledi...

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

0.25 0.2 1.45

0 1 2 3

Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10

USD JPY EUR

3 Aylık Libor Faizi (%)

0.73

0.25 0 0.19

0.4 0.8 1.2 1.6 2 2.4

Aralık 08 Temmuz 09 Şubat 10 Ağustos 10 Mart 11 3 Aylık USD Libor

1 Aylık USD Libor 12 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

Tahv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi %9’lu seviyelerin üzerine çıktı.

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

GOÜ para birimlerinde gerileme sürüyor.

Risk iştahındaki bozulma ve ABD Dolar’ındaki yükselmeye paralel emtia endeksleri geriliyor.

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

-3.8 -5.4

-1.5 -2.4 -6.2

0.4 -0.1

2.8 0.7 -0.6

-8 -4 0 4

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

113

50 70 90 110 130 150

Ocak 08 Ocak 09 Ocak 10 Ocak 11

Petrol Fiyatları (Brent Ham, $)

(6)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

Yunanistan: Yine, Yeniden...

Son 1.5 yıllık süreç içerisinde Yunanistan ve AB krizi ile ilgili birçok makale yazdık. Daha krizin ilk günlerinde Yunanistan probleminin radikal önlemlerle çözülmediği müddetçe AB’nin başına dert olmaya devam edeceğini belirttik. Hem AB hem de Yunanistan’dan kaynaklanan problemler nedeni ile, doğru adımlar son 1.5 yıllık süre zarfında bir türlü atılamadı; atı- lan birkaç doğru adım da geç kalındığı için istenilen etkiyi yaratmadı. Her ne kadar Yunanistan’la ilgili yorum yazmaktan yorulmuş olsak da global ekonomik ve finansal gündemin ilk sırasında Yunanistan’ın olduğu her hafta mecburen bu ko- nuyu irdeledik. Bu hafta da Yunanistan merkezli AB problemleri tüm finansal ve ekonomik gündemin merkezinde, fakat ciddi bir bilgi kirliliği var. Bu ortamda konuyu net bir şekilde anlamak ve bir yol haritası çıkarmak oldukça önemli.

Son iki haftalık süreçte yaşanan problemler (aslında son 1.5 yıllık sürecin hikayesi de bundan farklı değildi) Yunanistan ve AB merkezli politik problemlerin aşılamamasından kaynaklandı. Papandreou Hükümeti Meclis’ten 78 milyar $’lık ön- lem paketini geçirmeye çalışacak. Bunun 50 milyar $’lık kısmı daha önceden belirlenmişti. 28 milyar $’lık yeni bölümü ise AB ve IMF’in bastırmasıyla 2012-2015 yılları arasını kapsayacak ek özelleştirme ve masraf kısma konularını içeriyor.

Muhalefet bu pakete destek vermeyeceğini açıkladı. Bu durumda hükümetin kendi milletvekillerinden fire vermeden bu- nu Meclis’ten geçirmesi gerekiyor ki bu kolay olmayabilir. Yunanistan ancak bunu yaparsa geçen yılki 110 milyar €’luk AB/IMF yardımının 12 milyar €’luk dilimi serbest bırakılacak. Diyelim ki Yunanistan ek önlemler için Meclis’ten onay aldı ve yeni yardım dilimini aldı. Fakat artık neredeyse herkes bu paranın Yunanistan’ı ancak 2-3 hafta daha idare edebilece- ğinden emin. Sonrası için AB bazında alınacak kararlar belirleyici olacak ki bu da problemin ikinci ve en önemli kutbunu oluşturuyor. Önümüzdeki birkaç günlük süreçte önce Merkel-Sarkozy, ardından daha geniş katılımlı toplantılar görece- ğiz. Almanya Yunanistan’ın borçlarının vadesinin mevcut yatırımcılarla anlaşılarak uzatılmasını isterken, Fransa ve Av- rupa Merkez Bankası’nın (ECB) başını çektiği bir grup buna kesinlikle karşı çıkıyorlar. Bunun yerine Yunanistan’dan da- ha fazla bütçe önlemi almasını isteyip IMF’in de devreye gireceği bir mekanizma ile yüzdürülmeye devam etmesinin AB’nin geleceği açısından da daha faydalı olacağını

söylüyorlar. Son birkaç ayda ortaya çıkan bu iki ku- tuplu görüntü bize AB içinde bir liderlik sorunu oldu- ğunu, AB’nin neredeyse birbirine taban tabana zıt düşünen bir koalisyon hükümeti tarafından yönetildi- ği izlenimini veriyor.

Buraya kadar yaşananlar aslında bilinmedik bir hika- ye değil, daha önce de farklı şekilde tezahürlerine oldukça alışkınız. Fakat, bu sefer diğerlerinden farklı olarak borç probleminin tekrardan İspanya’yı da içi- ne almaya başladığını görüyoruz. Son bir aylık süre- de İspanya’nın 5 yıllık CDS primi (iflasa karşı sigorta primi) 75 baz puan yükselerek 300’ün üzerine çıktı.

Buna paralel hafta içinde yapılan kamu borçlanma ihalelerinde İspanya hem faiz hem de miktar olarak olumsuz bir görüntü ortaya koydu. Bununla kalmadı,

İrlanda ve Portekiz’in CDS primleri tarihi yüksek seviye olan 800’ün üzerine sıçradı. Yunanistan CDS primi için de özel bir parantez açmak lazım. Bugün itibarı ile Yunanistan CDS’i 2073’e çıkmış durumda. Benzetme yanlış olmaz ise 50 bin TL’lik bir araba için yıllık 10 bin TL’nin üzerinde kasko bedeli ödemeye eşdeğer. İrlanda Ekonomi Bakanı şayet ECB iti- raz etmez ise daha önce kamulaştırılmış olan iki bankanın (Anglo Irish ve Irish Nationwide) özel sektöre olan tahvil borç- larının ödenmeyebileceğini açıkladı. Özetle, AB’nin karar almaz görüntüsü nedeni ile konu Yunanistan’ı aştı, İrlanda ve Portekiz de ciddi risk altında. Hatta artık kendini bu problemlerden soyutlamış olan İspanya ile ilgili algılar da değişmeye başladı, ki bu en tehlikeli gelişme. Zira daha önceki raporlarımızda belirttiğimiz üzere problemler İspanya ve İtalya gibi ülkelere sıçramadıkça sorunların aşılmasının mümkün olduğunu, çünkü bu ülkelerin AB içinde büyüklük olarak çok ufak bir kısmı teşkil ettiğini açıklamıştık. Örneğin Yunan ekonomisi AB’nin sadece %2.5’u büyüklüğünde (Türkiye’nin ise % 40’ı kadar). Fakat İspanya ve hatta yine PIIGS’ler içinde gösterilen İtalya çok büyük; bu iki ülke AB ekonomik büyüklüğü- nün sırası ile %9 ve %13’ünü teşkil ediyorlar. Yapılan analizler İspanya’ya Yunanistan benzeri bir kurtarma paketi ver- mek için 450 milyar €’ya ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Yunanistan’a 110 milyar €’luk bir paket bulmakta zorlanan AB’nin böyle devasa boyuttaki bir yardım paketini organize etmesinin neredeyse imkansız olduğunu düşünüyoruz.

0 500 1000 1500 2000

Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10

PIIGS CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)

TR, BB+ Ita, AA- Por, BBB- Spa, AA+

Yun, B+ Ire., BBB+

(7)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

20 Haziran 2011

Yunanistan krizinin “bulaşma” riski ülkeler dışındaki kurumları da tehdit ediyor. Son gelişmeler üzerine yandaki grafiklerde görülebi- leceği üzere AB bankaları, AB şirketleri ve hatta ABD finans ku- rumları ile ilgili göstergeler hızla bozulmaya başladı. Bulaşmanın hangi mekanizma üzerinden global piyasaları tehdit ettiğini şu ba- sit örnekle gösterebiliriz: AB bankalarının aktiflerinde tuttuğu Yu- nanistan, İrlanda ve Portekiz kamu tahvillerinin tutarı 270 milyar €.

Buna İspanya’yı da eklersek bakiye 760 milyar €’ya çıkıyor. AB bankalarının 2007’de etkisini hissettirmeye başlayan global krizin başlangıcından bugüne yazdıkları toplam zararın 700 milyar € olduğu düşünülürse bankalar üzerinde ne denli derin bir etki bıra- kabileceği daha net anlaşılabilir. Global fonların aktiflerinin %44’ü ise AB banka tahvillerinde. AB bankalarında ortaya çıkabilecek bir problem doğrudan bu fonların önemli oranda zarar yazmasına ve global finansal piyasalardaki faaliyetlerini sınırlayarak risksiz finan- sal varlıklara geçirmelerine neden olabilir. Bu bulaşma etki zinciri- ni uzatabiliriz...

Yukarıda anlatılan olumsuz süreç paralelinde son günlerde Yuna- nistan ve AB ile ilgili yorumlarda ibrenin ciddi anlamda olumsuza döndüğünü izliyoruz. Yunanistan’ın içinde bulunduğu süreci önemli finans kurumları tarafından tıpkı Lehman Brothers’ın ifla- sından önceki sürece benzeten değerlendirmeler geldi. FED’in bir önceki başkanı Greenspan Yunanistan’ın iflas etmeme olasılığının artık çok çok düşük olduğunu açıkladı. Kredi derecelendirme kuru- luşu S&P Yunanistan’ı kredi notu verdiği tüm kuruluşlar içinde en düşük kredi notu olan CCC’ye (iflas derecesinin bir not üzeri) in- dirdi. Tüm bunlara paralel global finansal piyasalar aşağı yönlü trendini sürdürüyor. Yandaki grafikten görüleceği üzere global his- se senedi endeksi Mayıs başından bugüne %8.5 aşağıda. Geçen yıl Yunanistan problemleri ilk kez gündeme geldiğinde çok benzer bir trendle %17’lik bir düşüş yaşamıştı. Sorulması gereken bugün- lerde yaşadığımız olumsuz trendin nerede sonlanacağı. Yukarıda açıkladığımız üzere AB’nin temelde karar veremediği nokta yeni- den yapılandırma mı olacak yoksa ek destek paketiyle Yunanistan yüzdürülmeye mi çalışacak. Yeniden yapılandırma uzun vadeli bir çözüm ortaya koyacağı için piyasalar (ve Euro) açısından kesinlik- le çok olumlu olacaktır. Ek destek paketi ise bizce problemin çö- zümünü daha uzun bir tarihe erteleyeceği için piyasalardaki olum- suz gidişatı durdurmakla beraber sürekli bir risk faktörü olarak et- kisini devam ettirecektir. Bu iki ana senaryo dışında bir riske dikkat etmek gerekiyor. O da problemlerin İspanya’yı da içine alacak şekilde büyümesi. İspanya’nın düşük borçluluk oranı (Borç/

GSYIH: %63), 2011’de pozitif büyümeye geçmiş ekonomisi (2011 ilk çeyrek: %0.8) , toparlanan konut sektörü ve dış dengesi (cari açık / GSYİH 2007’de %10’dan bugün itibarı ile %5’in altına gerile- di) ve en önemlisi güçlü bankacılık sektörü (halen küçülmeye de- vam eden gelişmiş ülke bankalarına karşın halka açık İspanyol bankaların aktif büyüklüğü 2007 yılına göre %19 yukarıda ve yatı- rımları Latin Amerika gibi riskin görece olarak daha az ve büyüme- nin daha yüksek olduğu bölgelerde yapıyorlar) sayesinde ekono-

mik dinamikler açısından Yunanistan benzeri bir probleme yakalanma riskini çok daha düşük gördüğümüzü belirtmek isteriz.

300 400 500 600 700 800 900 1000 1100 1200

50 75 100 125 150 175 200 225

Aralık 08 Temmuz 09 Ocak 10 Ağustos 10 Şubat 11 Yüksek Ratingli Firmalar

Düşük Ratingli Firmalar AB Şirketlerinin Risk Endeksi (CDS Endeksi)

-90 -60 -30 0 30 60 90 120

Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10

AB Bankalarının Riski Endeksi (Banka Riski-Şirket Riski)

(bps)

100 120 140 160 180

Şubat 11 Nisan 11 Haziran 11

Citi BofA Goldman

(bps) CDS Spreadleri (5 Yıl)

1000 1100 1200 1300 1400

Ocak 10 Mayıs 10 Eylül 10 Ocak 11 Mayıs 11

MSCI Global Hisse Senedi Endeksi

-17%

-8.5%

Referanslar

Benzer Belgeler

 Dış Ticaret Dengesi Ocak ayında 6.3 milyar $ olan piyasa beklentilerinin üzerinde 7 milyar $’lık bir açık verdi.. Ocak ayı verileri incelendiğinde açığın bir

Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa’nın en büyük ekonomilerinin çey- reklik bazda sıfıra yakın büyüme gerçekleştirmelerinin ardından Euro Bölgesi’nin en büyük

8- Son olarak bu yılın manşetlerini gözden geçirdiğimizde Avusturya’daki sel felaketi, Kuzey Afrika’daki darbeler, Orta- doğu’daki iç savaş ve son olarak Japonya’daki

Özellikle enerji ve emtia tarafında zengin olan bu bölgede daha kapitalist, daha dışa açık bir yönetim tesis edilir ve global piyasalara daha fazla petrol ve enerji arzı

(Bankalar artan maliyetleri kredi faizlerine 1-2 puan olarak yansıtsaydı istenilen sonuç alınır mıydı sorusu önemli. 2 sene önce %20’li seviyelerde borçlanan hane

Bu gelişmelerden ilki 5 Haziran’da genel seçime gidecek olan Portekiz’in görevdeki geçici hükümetinin 78 milyar Euro’luk kurtarma paketi için Avrupa Birliği (AB)

Benzer şekilde kar marjlarının görece olarak daha yüksek olduğu bireysel kredilerde (kredi kartı hariç) yıllıklandırılmış artış oranı %40. Diğer taraftan yandaki

Yunanistan aldığı önlemlere ek olarak 50 milyar Euro gibi devasa bir özelleştirme taahhüttü ile birlikte aldığı yardıma ilişkin faiz maliyetlerini indirebilirken,