• Sonuç bulunamadı

Ekonomi Bülteni. 27 Şubat 2012, Sayı: 9. Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Ekonomi Bülteni. 27 Şubat 2012, Sayı: 9. Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012, Sayı: 9

Yurtdışı Gelişmeler

Yurtiçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Haftalık Görünüm

Bankacılık Sektörünün İki Temel Problemi

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Doğukan Ulusoy

(2)

Yurtdışı Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

Yunanistan’ın kurtarma paketi onaylandı. Uzun süredir sürüncemede kalan Yunanistan’a ilişkin 130 milyar €’luk kurtarma fonu 20 Şubat’ta gerçekleşen Eurogroup toplantısında onaylandı. Toplantıda Yunanistan’ın borcunu azaltmaya yönelik bir dizi önlem alındı. Toplantı sonunda, kurtarma paketinin yanı sıra özel sektör kreditörlerinin

“gönüllü” saç tıraşı oranı %53.5 olarak belirlendi ve yeniden yapılandırılan tahvillerin kupon faizlerinin daha da dü- şürülmesi kararlaştırıldı. Yapılan kesintinin ve faizlerin düşürülmesinin ülkenin borç yükünü 107 milyon € azaltması bekleniyor. Toplantıda ayrıca ECB’nin sürece katkı yapması da kararlaştırıldı. ECB’nin 2010-11 yılında ikincil piya- sadan aldığı (45-50 milyar € olduğu tahmin edilen) tahvillerden elde edeceği karlardan vazgeçeceği açıklandı. Euro Bölgesi ülkelerinin merkez bankaları da ellerinde bulunan 12 milyar €’luk tahvillerden elde edecekleri karları alma- yacaklarını açıkladı. Bunun yanında ilk kurtarma paketinin 53 milyar €’luk bölümünden alınacak faizlerde de bir in- dirime daha gidilmesi kararlaştırıldı. Anlaşma çerçevesinde daha önce tartışmalara neden olan bazı şartlar da ka- bul edilmiş oldu. Bunlar kurtarma paketiyle beraber Yunanistan’ın şartları yerine getirdiğine ilişkin kontrol mekaniz- ması olarak ülkede daimi bir ekibin yer alması, Yunanistan’ın en az 3 aylık ödemelerinin bulunacağı geçici hesap uygulaması ve Yunanistan’ın anayasasında değişiklik yaparak borç ödemelerini hükümet harcamalarında birinci sıraya yerleştirmesi olarak yer aldı.

AB’de resesyon endişeleri arttı. Euro Bölgesi Satın Alma Müdürleri Endeksleri (PMI) beklentileri karşılayamadı ve daralmayı işaret etti. Büyümenin en önemli öncü göstergelerinden olan endeksin Ocak ayında sınırlı da olsa bir genişlemeyi işaret etmesinin ardından Şubat ayında 49.7 değerini alarak tekrar daralmayı işaret etmesi, bölge için büyümeye yönelik endişeleri arttırdı.

AB büyüme hedeflerini aşağı doğru revize etti. AB Komisyonu dün yayınladığı raporda daha önce Euro Bölgesi için açıkladığı %0.5 olan büyüme hedefini aşağı yönlü revize ederek %0.3’luk daralma beklediğini duyurdu. Rapor- da Euro Bölgesi dışındaki ülkelerinde aralarında olduğu 27 AB ülkesinin ise 2012 yılında %0 büyüceğini öngörül- dü. Rapora göre en ciddi daralma %4.4 ile Yunanistan’da yaşanacak iken, Portekiz’in %3.3, İtalya’nın %1.3, İspan- ya’nın ise %1 küçüleceği tahmin edildi. Euro Bölgesi’nin en büyük iki ekonomisi Almanya ve Fransa’nın ise büyü- me tahminleri %0.2 oranında düşürülerek sırasıyla %0.6 ve %0.4 olarak tahmin edildi.

Almanya’da IFO beklenti endeksi beklentilerin üzerinde. Almanya da açıklanan IFO beklenti Endeksi 102 olan piyasa beklentilerin üzerinde 102.3 olarak gerçekleşti ve son yedi ayın en yüksek seviyelerine ulaştı.

ABD’de İşsizlik Maaşı Başvuruları 4 yılın en düşük seviyelerinde. 18 şubat itibariyle ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları verisi bir önceki haftaya göre aynı kalarak 355 bin olan piyasa beklentisinin altında 351 bin olarak ger- çekleşti ve 4 yılın en düşük en düşük seviyelerine gerilemiş oldu.

ABD’de 2. el konut satışları %4.3 arttı. ABD’de Ocak ayında 2. El Konut Satışları %4.3’luk artış ile 4.57 milyon olarak gerçekleşti. Beklentinin hafif altında gerçekleşen satışlar Aralık ayında 4.38 milyon olarak gerçekleşmişti.

Çin Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarını düşürdü. Çin Merkez Bankası (PBOC) aldığı karar ile 24 Şu- bat’tan itibaren geçerli olmak üzere, likiditeyi arttırarak ekonomiyi desteklemek adına zorunlu karşılıklarda 50 baz puanlık bir indirime gittiğini belirtti. İndirimden sonra büyük bankaların karşılık oranlarının yaklaşık olarak %20.5’e gerileyecek. Çin’de zorunlu karşılıkların bu yıl içinde 2-3 puan daha gerilemesi bekleniyor.

Çin’den bir yavaşlama sinyali daha geldi. Dünya’nın en büyük ikinci ekonomisi Çin’den ekonomik aktivitenin ya- vaşlayacağına dair bir sinyal daha geldi. Satın Alma Müdürleri Endeksi (PMI) Şubat ayında Ocak ayına göre yük- selmesine rağmen bu ayda 49.7 olarak gerçekleşerek sınırlı bir daralmayı işaret etti. 50’nin altının daralmayı işaret ettiği endeks Ocak ayında 48.8 olarak gerçekleşmişti.

İran, İngiltere ve Fransa’ya petrol ihracatını durdurdu. Petrol bakanlığından yapılan açıklamaya göre İngiliz ve Fransız petrol şirketlerine ham petrol ve petrol ürünleri satılmayacağı duyuruldu. Gelişmelerin ardından Brent petrol 125$ seviyesinin üzerine çıktı.

(3)

Yurtiçi Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

TCMB PPK Kararları, Ocak 2011

21 Şubat’ta yapılan toplantıda alınan kararlar ve yorumlar şu şekilde oldu,

 MB haftalık repo faiz oranını %5.75 düzeyinde sabit tutuldu.

 Merkez Bankası Ekim ayında gerçekleştirdiği toplantının ardından gecelik borç verme faizinin üst bandını % 9’dan %12.5’e yükseltmesinden sonra, Şubat ayında ilk defa bu oranda 1 puanlık bir daralmaya giderek bu ora- nı %11.5’e indirildi. MB’nin borç alma ve borç verme faiz aralığı olan faiz koridoru %5-11.5 aralığına çekilmiş oldu.

 Koridorda yapılan daralmaya paralel Piyasa Yapıcı (PY) bankalarında gecelik borçlanma faizi %12 seviyesin- den %11’e düşürüldü.

 Cuma günleri gerçekleşen 1 ay vadeli (28 gün) repo ihalelerinin üst sınırı 24 milyar TL’ye çıkartıldı. Böylece her bir ihaleye ilişkin üst sınır 6 milyar TL’ye yükseldi. (Önceki: 4 milyar TL)

 MB yılın ikinci PPK toplantısın ardından açıkladığı karar metninde MB Aralık ayı kararında da iç ve dış talepteki dengelenmenin devam ettiğini tekrar vurgulanırken, net ihracatın büyümeye katkısına değinildi cari işlemler açı- ğındaki düzelmenin ise daha da belirginleştiği ifade edildi.

 Enflasyon tarafında ise Şubat ayından itibaren çekirdek enflasyon göstergelerinde aşağı yönlü bir eğilimin görü- leceği belirtildi.

 Faiz koridorunun üst sınırındaki genişlemenin ise küresel ölçekte parasal genişlemeye ilişkin kararların göz önüne alındığı belirtildi.

 Bu ay da faiz koridorunun sağladığı esneklik açısından gerekliliğine dikkat çekilirken, geçen ay yayınlanan ka- rardan farklı olarak “sıkılaştırıcı para politikasının bir süre daha sürmesinin gerekliliği” yerine “temkinli duruşun bir müddet daha sürdürülmesi gerekliliği” ifadesi kullanılarak sıkı para politikasına ilişkin dilin biraz daha yumu- şadığı görüldü.

Kapasite Kullanım Oranı, Şubat 2012

 Merkez Bankası tarafından yılın ikinci ayına ilişkin İmalat Kapasite Kullanım Oranı (KKO) açıklandı. KKO Şubat ayında %72.9 oldu ve bir önceki aya göre 1.8 puanlık bir azalışı işaret etti. Oran Ocak ayında da 0.8 puanlık bir gerilemeyi işaret etmişti. Geçen yılın aynı dönemine göre ise %0.1’lık bir gerileme gerçekleşti.

Mevsim etkilerinden arındırılmış kapasite oranı ise bir önceki aya göre 1 puan gerileyerek %75.8 olarak ger- çekleşti. Mevsimlikten arındırılmış veri Ocak ayında son 11 ayın en yüksek seviyelerine çıkmışken, Şubat ayında ilk defa bir yavaşlama sinyali vermiş oldu.

 Sektör bazında KKO’ları incelediğimizde 2011 yılında

kötü performans sergileyen medya sektörlerinin olumsuz performansı 2012’nin ilk iki ayında da devam etti. Şu- bat ayında ayrıca makine ve ekipmanlardaki artışın devam etmesi dikkat çekiyor.

 Mal gruplarına göre incelediğimizde ise “Ara Malları”nın %76 ile ilk sıradaki yerini koruduğu görülürken, Gıda ve İçecekler grubu ise %69 ile en düşük KKO’ya sahip mal grubu olmaya devam etti.

55 60 65 70 75 80 85

Şubat 08 Şubat 09 Şubat 10 Şubat 11 Şubat 12 (%)

Kapasite Kullanım Oranı, (ağırlıklı ortalama)

72.9

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

Haft a k v e A ylı k G e tiri

Risk iştahındaki artış bu hafta durakladı...

P a ra P iy a s a la H. S e nedi P iy a s a la

USD libor faizleri uzun süreli gerilemenin ardından geçen hafta yatay seyretti...

IMKB haftalık bazda en çok gerileyen endeks oldu...

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

1.5 -0.3 -2.8

2.0 -1.6

3.2 3.1 0.6

-3 -2 -1 0 1 2 3 4

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

DIBS End.

5 Günlük Değ (%, $ Bazında)

3.7 6.2

8.1 2.9

1.6

6.8 7.0 2.8

0 3 6 9

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

TL-Basket Altın Emtia End.

DIBS End.

1 Aylık Değ (%, $ Bazında)

1.07

0.49 0 0.24

0.4 0.8 1.2 1.6 2 2.4

Aralık 08 Ağustos 09 Mart 10 Ekim 10 Haziran 11 Ocak 12 3 Aylık USD Libor

1 Aylık USD Libor 12 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

0.49 0.20 0.92

0 1 2 3

Aralık 08 Ocak 10 Ocak 11 Ocak 12

USD JPY EUR

3 Aylık Libor Faizi (%)

50 100 150 200

Eylül 08 Temmuz 09 Mayıs 10 Mart 11 Ocak 12 MSCI IMKB Endeksi

MSCI GOÜ Endeksi

Hisse Senedi Endeksleri (Eylül 2008=100)

2.1 0.1 -1.3

-0.6 0.0

1.8 2.5 2.4 2.1 -0.4

0.2

2.9 1.3 -3.6

3.1 0.2

4.3 6.5 5.5 4.2 2.2

2.8

-4 0 4 8

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%) USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

Tahv il P iy a s a la

Bu olumsuz verilere kaşın hafta ortasında %9’a kadar gerileyen tahvil getirisi %9.2’ye çıktı.

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

Para birimi tarafında da Türkiye diğer GOÜ’lerden negatif ayrıştı.

Tüm olumsuz resme karşın emtia endeksleri hızla yükseldi ve VIX endeksi 17 civarında yatay...

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

0 2 4 6 8 10 12 14

Ocak 11 Nisan 11 Temmuz 11 Ekim 11 Ocak 12 Gecelik Borç Alma ve Borç

Verme Faiz Koridoru MB Haftalık Repo Faizi

Gösterge Tahvil Faiz Oranı

MB Haftalık Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi

Politika Faiz Oranları (%)

2.1 -0.1 -1.2

-0.5 0.0

1.9 2.4 2.4 2.1 -0.5

0.2

2.9 1.2 -3.5

3.2 0.2

4.4 6.5 5.4 4.2 2.1

2.8

-4 0 4 8

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%) USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

90

100

110

120

130

140

Kasım 10 Şubat 11 Mayıs 11 Ağustos 11 Kasım 11 Şubat 12

GOÜ Para Birimleri ($'a Karşı)

TL GOÜ Ortalaması

DeğerleniyorDeğer Kaybediyor

Temel Endişe: Cari Açık Temel Endişe:

Enflasyon

3.1 4.5 3.8 1.5 1.4

7.0 9.4 6.8 -0.1

1.0

-2 2 6 10

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

0 300 600 900

Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10 Aralık 11 TR, BB+ Poland, A- Rus, BBB Bra, BBB GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)

10 15 20 25 30 35 40 45 50

Ocak 10 Temmuz 10 Ocak 11 Temmuz 11 Ocak 12

VIX Endeksi

(6)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

Bankacılık Sektörünün İki Temel Problemi

Bankacılık sektörünün Aralık ayına ilişkin aylık verileri yayınlandı ve böylece sektörün 2011 performansı ortaya çıktı.

Buna göre, 2011’in en önemli iki gelişmesi kredi artış hızındaki yavaşlama ve karlılığının önemli oranda gerilemesi oldu.

Kur etkisinden arındırılmış oranlar açısından yıllık kredi artışı 2011 sonunda %23’e indi. Tek başına bu orana bakıldığın- da gayet yüksek bir hedef gibi görünse de, hem önceki yıllarla karşılaştırıldığında hem de BDDK haftalık verilerinden 2012’nin ilk 1.5 ayına ilişkin verilerin Kredi artış hızındaki yavaşlamanın 2012’de daha da ivmelendiğini göstermesi ile birlikte, bu yılın sektör açısından en temel problemlerinden biri bu olacak gibi görünüyor. Kredilerin yavaşlamasının ne- denlerine baktığımızda 6 sebep öne çıkıyor:

1- Ekonomik aktivite yavaşlıyor. Her ne kadar ilk çeyrek öncü verileri beklenen rakamların üzerinde bir performans gösterse de ekonomik aktivitedeki yavaşlama çok net bir şekilde görülüyor. Şubat ayına ilişkin dün açıklanan kapasite kullanım verilerinin son iki yılın en düşük düzeyinde gelmesi bunun en belirgin göstergesi. Ekonomik aktivitenin yavaşla- dığı ortamda şirketlerin yatırım, bireylerin ise tüketim için kredi iştahı doğal olarak azalıyor.

2- Önlemler etkisini gösteriyor. Geçen yıl TCMB ve BDDK’nın aldığı önleyici tedbirler etkisini özellikle yılın son çeyre- ğinden itibaren göstermeye başladı. Buna paralel kredi faizleri yükseldi.

Kredi faizlerindeki yükselişe paralel tüm kredi alt segmentlerinde ya- vaşlama oldu.

3- Bu yavaşlama özellikle bireysel kredilerde belirgin. Merkez Ban- kasının munzam kararlarına ek olarak BDDK tarafından bireysel kredi- lere ilişkin genel karşılık oranlarının yükseltilmesi bunda etkili oldu. Son yıllarda %20-%70 arası bir bantta hareket eden bireysel kredi artış trendi geçen yılın son çeyreğinden itibaren önce %20’nin altına indi, bu senenin ilk 1.5 aylık döneminde ise sürekli gerileyerek %3’lü seviyelere kadar geriledi. Son yıllarda kredilerdeki büyümenin lokomotifi olan bi- reysel kredilerindeki yavaşlamanın bundan sonraki dönemdeki seyri kredi artış hızını belirleyecek en önemli etken olacak.

4- Kamu bankaları hız kesti. Geçen yıllarda sektörün kredi artışına önemli orana katkı veren kamu bankaları da geçen yılın yaz aylarından itibaren önemli oranda frene bastı. Bugün itibarıyla hali hazırda kredi artış oranına kamu dışı bankalara kıyasla daha fazla destek veriyor olsalar da geçen yılın ilk yarısındaki performanslarının ancak yarısı düzeyindeler.

5- Kredi riski yükseldi. Sorunlu kredilerin ekonominin yavaşlamasına paralel artacağı endişeleriyle bankalar da kredi kararlarını daha fazla ince eleyip sık dokumaya başladılar.

6- Mevduat tarafında belirgin bir yavaşlama var. Mevduat artış hızı tarihi düşük seviyelerinde. Bu da bankaları kredi artışında daha temkinli olmaya yönlendiren bir başka etken. Bunda özellikle yeni düzenlemele- re paralel reel mevduat getirisinin düşmüş olması, nominal anlamda da (son aylarda biraz yükselmiş olsa da) tek haneli seviyelere gelmiş mev- duat faizleri, yeni regülasyonların (munzam karşılıklarda artış) mevduat maliyetini yükseltmesi nedeni ile mevduat getirileri üzerinde aşağı yön- lü baskı oluşturması gibi etkenler öne çıkıyor. Tüm bunlara ek olarak daha önce %20 civarı mevduat faizlerinin olduğu ortamda mevduat hacmi sadece bu etkiyle beraber çok kaba bir hesapla yıllık bazda oto-

matik olarak %20 civarı artıyordu. Şimdi faiz oranının %10 seviyelerine gerilemesi ile beraber buradan yıllık artışa gele- cek katkı yarı yarıya azaldı. (Aynı etki yabancı para cinsinden mevduatlarda da var)

0%

20%

40%

60%

80%

Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağus Eyl Ek Kas Ara 2006-2010 2010 2011 2012

Tüketici Kredileri

(4 Haftalık Hareketli Ortalama, Yıllıklandırılmış Artış)

20%

25%

30%

35%

40%

45%

Aralık 10 Mart 11 Haziran 11 Eylül 11 Aralık 11

Kamu Kamu Dışı

Kredi Artışı

(%, Yıllık, Kur Etkisinden Arındırılmış)

6%

8%

10%

12%

14%

16%

18%

Ocak 09 Aralık 09 Kasım 10 Ekim 11

Mevduat Faizi Enflasyon Beklentisi

Reel Mevduat Faizi

(Son Veri: Aralık)

%3.4

(7)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

27 Şubat 2012

7- Toptan fonlama da hız kesti. Sadece mevduat artışı değil bankaların kaynaklarının ikinci önemli kalemi yurtdışından fonlamada da son 6 aylık seyre baktığımızda yatay bir trend söz konusu. Bu anlamda kaynak temin etmekte eskiye kı- yasla zorlanan bankalar kredi tarafında o kadar rahat büyüyemiyorlar.

Bankalar karlılıktaki azalmayı hacimlerdeki artışla telafi edebilirdi, fakat geçen yıl uygulamaya konulan %20-25’lik kredi hedefi nede- ni ile bunu yapamadılar. İkinci yol net faiz marjını yükseltmekti. Bu- nu ya kredi faizlerini arttırarak ya da mevduat faizlerini düşürerek yapabilirlerdi. Fakat yukarıda anlatılan kredi ve mevduat dinamikle- ri nedeni ile bu da çok mümkün olmadı. Geriye maliyet yönetimi (verimlilik artışı) ve faiz dışı gelirler kaldı. Bu ikisinde beklenenin üzerinde bir performans gösterilince sektörün karındaki azalış % 10’la sınırlı kaldı (Senenin ortalarında 2011 için karlılıkta %15-20 arası gerileme bekleniyordu).

Bu sene için otoriteler geçen yılki gibi maksimum %20-25 kredi büyümesi gibi bir hedef koymadı, fakat mevcut 1.5 aylık trend za- ten 2012’yi %20’nin altında bir artışla kapacağımızı gösteriyor. Bu anlamda geçen yıl olduğu gibi bankalar hacimlerdeki artıştan yine yararlanamayacak. Faiz marjında da mevcut gidişat uyarınca önemli bir değişiklik olacak gibi görünmüyor. Bankalar yine faiz dışı gelirlere ve verimlilik artışlarına yönelecek. Maliyet / Faaliyet Gelir- leri oranı anlamında Türk Bankalarının alacak biraz daha yolu var.

Türk bankaları için %47 olan oran global gelişmekte olan ülke ban- kaları için (piyasa değeri 3 milyar $ üzerinde olanlar hesaplamaya dahil edilmiştir) %45.9 düzeyinde. Son olarak şayet kredi artış hızı Merkez Bankası’nın beklentisi olan %15’li seviyelerin dahi altına inme sinyalleri vermeye başlarsa MB %10.5’lu seviyelere çıkmış olan munzam karşılık oranlarını indirmeye başlayabilir. Bu da önü- müzdeki yıl bankacılık sisteminin karlılığını destekleyecek bir baş- ka unsur olabilir. Özetle, mevcut global ve yerel ekonomik dinamik-

ler, düşünüldüğünde geçen yılın %10 düşen karlılığından sonra 2012’de düşük baz etkisi ile bankaların karlılıkları artar yaklaşımına sahip olmak çok doğru değil. Buna ek olarak kaynak tarafı (mevduat ve toptan fonlama) önceki yıllara kı- yasla daha önemli hale gelecek.

-5%

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

40%

Ocak 08 Mayıs 09 Eylül 10 Ocak 12

Kredi Mevduat

Kredi ve Mevduat Yıllık Artış - Kur Etkisinden Arındırılmış

-20%

-10%

0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

Ocak 08 Ocak 09 Ocak 10 Ocak 11

Karlılıktaki Değişim (%, Yıllık, 12 Ay Kümülatif)

Referanslar

Benzer Belgeler

Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa’nın en büyük ekonomilerinin çey- reklik bazda sıfıra yakın büyüme gerçekleştirmelerinin ardından Euro Bölgesi’nin en büyük

8- Son olarak bu yılın manşetlerini gözden geçirdiğimizde Avusturya’daki sel felaketi, Kuzey Afrika’daki darbeler, Orta- doğu’daki iç savaş ve son olarak Japonya’daki

Buna paralel hafta içinde yapılan kamu borçlanma ihalelerinde İspanya hem faiz hem de miktar olarak olumsuz bir görüntü ortaya koydu..

Özellikle enerji ve emtia tarafında zengin olan bu bölgede daha kapitalist, daha dışa açık bir yönetim tesis edilir ve global piyasalara daha fazla petrol ve enerji arzı

(Bankalar artan maliyetleri kredi faizlerine 1-2 puan olarak yansıtsaydı istenilen sonuç alınır mıydı sorusu önemli. 2 sene önce %20’li seviyelerde borçlanan hane

Bu gelişmelerden ilki 5 Haziran’da genel seçime gidecek olan Portekiz’in görevdeki geçici hükümetinin 78 milyar Euro’luk kurtarma paketi için Avrupa Birliği (AB)

Benzer şekilde kar marjlarının görece olarak daha yüksek olduğu bireysel kredilerde (kredi kartı hariç) yıllıklandırılmış artış oranı %40. Diğer taraftan yandaki

Yunanistan aldığı önlemlere ek olarak 50 milyar Euro gibi devasa bir özelleştirme taahhüttü ile birlikte aldığı yardıma ilişkin faiz maliyetlerini indirebilirken,