• Sonuç bulunamadı

Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm. * Özet ve Sonuç. Makro Ekonomi & Strateji

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Yurtdışı Gelişmeler. Yurtiçi Gelişmeler. Finansal Göstergeler. Haftalık Görünüm. * Özet ve Sonuç. Makro Ekonomi & Strateji"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011, Sayı: 15

Yurtdışı Gelişmeler

Yurtiçi Gelişmeler

Finansal Göstergeler

Haftalık Görünüm

Kredi Artış Hızı İlk Çeyrekte Hız Kesmedi…

* Özet ve Sonuç

Makro Ekonomi & Strateji Yüksek Cari Açığın Çaresi...

* Ekonomiyi Kim Neden Fonluyor ? * Cari Açık Nasıl Sürdürülebilir ?

Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel

Ercan Ergüzel Berke Gümüş

(2)

Yurtdışı Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

BRICS ülkeleri geniş tabanlı rezerv para istiyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri Çin’in Sanya kentindeki bir günlük zirvede son finansal krizin $’ın en önemli aktör olduğu mevcut para sistemindeki eksiklikleri açığa çıkardığını belirterek istikrar için geniş tabanlı uluslararası rezerv para birimi çağrısında bulundu. Zirve sonrasında yayımlanan raporda ABD’nin yüksek bütçe ve dış ticaret açığı nedeniyle $’ın uzun dönemli gidişatından endişe duyulduğu bildirildi. BRIC liderleri IMF tarafından oluşturulan uluslararası bir öde- me ve rezerv aracı olan $, € ve Yen’den oluşan SDR’nin (Special Drawing Right – Özel Çekme Hattı) küresel rolü- ne ilişkin tartışmaları olumlu karşılıyorlar.

Çin’in döviz rezervi 3 trilyon $’ı geçti. Geçen yıla kıyasla Çin’in döviz rezervleri Mart ayı sonu itibariyle geçen yıla kıyasla %24 artarak 3 trilyon $’a yükseldi. Çin’in döviz rezervlerindeki artış Merkez Bankası’nın Yuan’ı esnek bıra- kacağını taahhüt etmesine karşın hala piyasalara müdahale ettiğini gösteriyor. Dünyada Çin’den sonra en büyük döviz rezervleri 1 trilyon $’la Japonya’nın elinde bulunuyor.

Çin’de büyüme 1. çeyrekte gücünü korudu. Çin ekonomisi ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %9.7 büyüdü. Enflasyon ise 32 ayın zirvesine ulaşarak Mart’ta %5.4’e yükseldi. Çin MB’nın aldığı önlemlere rağmen eko- nominin çift haneli rakamlara yakın büyümesi ve enflasyonun yüksek seyri bundan sonra alınacak sıkılaştırma ön- lemlerinin öncekilere nazaran daha sert olmasına yol açabilir.

Çin devlet varlık fonu (CIC) İspanyol bankalarına yatırım yapmayı planlıyor. Net bir rakamın henüz belli olma- dığı yatırımın borç krizi içerisinde olan İspanya’yı rahatlatması bekleniyor. Hatırlanacağı üzere Çin Başbakanı Jia- bao da İspanya tahvili almayı sürdüreceklerini açıklamıştı.

Hindistan Merkez Bankası, politika faizini 25 baz puan yükselterek %6.75’e çıkarttı. Artan enflasyonist baskı- lar Hindistan Merkez Bankası’nı faizleri yükseltmeye yöneltti.

ABD Başkanı Obama, bütçe açığını 12 yılda daraltmayı planlıyor. Obama, sağlık ve savunma harcamalarını azaltıp bazı vergileri artırmak yoluyla bütçe açığını 12 yılda 4 trilyon $’dan fazla düşürmeyi amaçlayan planı açıkla- dı. Cumhuriyetçiler bütçe açıklarının vergi artışı yoluyla kapatılması nedeniyle plana karşı çıkıyorlar.

ABD’de işsizlik maaşı başvuruları arttı. 9 Nisan itibariyle açıklanan işsizlik maaşı başvuruları 27 bin artarak 412 bin oldu. Bilindiği üzere ABD’de işsizlik oranı geçen ay %8.8 ile iki yılın en düşük seviyesine inmişti. Japonya’daki deprem ve tsunaminin özellikle otomotiv sektöründe parça sıkıntısı yaratmasının ABD’deki otomotiv fabrikalarını da etkilemesi yüzünden işsizlik maaşı başvuruları gelecek haftalarda daha fazla artabilir.

ABD’de tüketici fiyatları Mart’ta %0.5 ile beklentiler seviyesinde artış kaydetti. Böylece yıllık artış %2.7%’ye çıktı. Kasım 2010’da %1’in biraz üzerinde olan enflasyonun sonrasında hızla yükselerek Mart sonu itibarı ile %2.7 çıkmış olması önümüzdeki dönemlerde ABD’de de faiz artışlarını gündeme getirebilir.

İrlanda Merkez Bankası, ülke ekonomisinin bu yıl %0.9 büyüme kaydedeceği öngörüsünde bulundu. Açıkla- nan raporda işsizliğin İrlanda için ciddi bir sorun olmayı sürdüreceği belirtildi. Öte yandan IMF açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda İrlanda’nın 2011 büyüme öngörüsünü %0.9’dan %0.5’e düşürdü. Aşağı yönlü revi- zelerin ardından Moody’s İrlanda’nın kredi notunu “Baa1”den “Baa3’e indirdi. Kuruluş İrlanda’nın kredi notu görünü- münü ise negatifte bıraktı. Raporda ülke ekonomisinin bu yıl çok fazla büyümesinin mümkün olmadığının görülmesi ve büyümeyi teşvik için özel kredi ihtiyacı nedeniyle düşürüldüğünü belirtti.

ECB Üyesi Smaghi, Yunanistan’ın borcunun yapılandırılmasının olumsuz sonuçları olacağını açıkladı. Yu-

(3)

Yurtiçi Gelişmeler

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Cari Açıktaki Artış Şubat’ta da Hız Kesmedi...

 Şubat cari açığı 6.3 milyar $ olan beklentilere karşın 6.1 milyar $ olarak açıklandı. Böylece yıllık bazda cari açık rakamı 54.8 milyar $’a ulaştı.

 Finansman tarafından portföy yatırımları ve krediler yılın ilk iki ayında 3.8 milyar $ ile güçlü destek sağladı.

Alt detaylarına baktığımızda Ocak’ta hisse senetlerin- den çıkış olurken kamu tahvillerine alış geldiği anlaşılı- yor.

 Özel sektörün ve özellikle bankaların yurtdışı borçlan- maları güçlü seyrine devam ediyor. Reel sektör borç çevirme oranı (12 Aylık) Şubat’ta %79’tan %82’ye çı- karken, bankalar için aynı oran %121’den %126’ya çık- tı.

 Doğrudan yatırımlardaki olumsuz seyir Şubat’ta da de- vam etti. İlk iki ayda bir önceki yılın ilk iki ayına göre doğrudan yatırımlar %74 azaldı.

 Geçen aylara kıyasla Net Hata Noksan (H/N) kaleminin yüksek seyri devam ediyor. İlk iki ayda kaynağı belirsiz 5.1 milyar $’lık giriş oldu. Bunun bir kısmı TL’nin Ocak ve Şubat’ta değer kaybetmesi ile birlikte yastık altındaki dövizlerin bozulmasından geliyor olabilir (ters döviz ika- mesi). Geçen yılın tamamında net H/N 4 milyar $’dı.

 Merkez Bankası (MB) son yaptığı açıklamalarda 2011 ilk çeyreğinde cari açığın düşük baz etkisi nedeni ile artma- ya devam edeceğinin altını çizmişti. Bu anlamda Şubat ödemeler dengesi verilerinin MB’nın politikalarında (politika faizi ve munzam oranı) çok belirleyici olacağını söyleyemeyiz.

Milyon dolar 2010 2011 % 2010 2011 % 2010 2011 %

Şubat Şubat Artış Oca-Sub Oca-Sub Artış Son 12 Ay Son 12 Ay Artış CARİ İŞLEMLER HESABI -2,703 -6,127 127% -5,758 -12,073 110% -19,277 -54,843 184%

Dış Ticaret Dengesi -2,362 -5,937 151% -5,166 -11,847 129% -30,022 -62,997 110%

Hizmetler Dengesi 201 229 14% 477 515 8% 16,351 14,308 -12%

Gelir Dengesi -626 -514 -18% -1,243 -1,092 -12% -7,750 -7,668 -1%

Cari Transferler 84 95 13% 174 351 102% 2,144 1,514 -29%

SERMAYE VE FİN. HES. 2,475 3,251 31% 3,754 6,961 85% 15,703 46,774 198%

Doğrudan Yatırımlar 426 372 -13% 827 215 -74% 5,939 6,682 13%

Portföy Yatırımları -2,205 1,547 - -290 3,786 - 2,646 20,202 663%

Diğer Yatırımlar 2,537 1,291 -49% 2,244 3,782 69% 6,080 37,075 510%

Rezerv Varlıklar 1,717 41 -98% 973 -822 - 1,042 -14,604 -

NET HATA NOKSAN 228 2,876 1161% 2,004 5,112 155% 3,574 8,069 126%

82 126

0 50 100 150 200 250

Eylül 08 Mart 09 Eylül 09 Mart 10 Eylül 10

Reel Sektör Bankalar

Borç Çevirme Oranı (%, 12 Ay Kümülatif)

-19

-55 -36

-60 -50 -40 -30 -20 -10 0 10 20

1997 1999 2001 2003 2005 2007 2009 2011 Cari Denge

Enerji Dışı Cari Denge Enerji Dengesi

Cari Denge (Milyar USD)

(4)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Haft a k v e A ylı k G e tiri P a ra P iy a s a la e nedi P iy a s a la

Finansal varlık fiyatları bir aylık olumlu performansın ardından geçen hafta biraz geriledi.

Japonya depremi, Ortadoğu gerginliği ve AB’nin problemlerine karşın libor faizleri kontrol altında.

0.78

0.29 0.23 0

0.4 0.8 1.2 1.6 2 2.4

Aralık 08 Haziran 09 Aralık 09 Haziran 10 Aralık 10 3 Aylık USD Libor

1 Aylık USD Libor 12 Aylık USD Libor

USD Libor 1 ay, 3 ay ve 12 ay (%)

0,3 0,2 1,23

0 1 2 3

Aralık 08 Aralık 09 Aralık 10

USD JPY EUR 3 Aylık Libor Faizi (%)

-1.4 -2.0

-0.3 -0.5 -0.4 -3.3

-4 -2 0

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

$/TRY Altın Emtia End.

DIBS End.

5 Günlük Değ (%, $ Bazında)

2.5

8.2 5.3 3.0

4.1 5.7

9.2 0.9

0 5 10

ABD-S&P MSCI EM MSCI TR EURO/$

$/TRY Altın Emtia End.

DIBS End.

1 Aylık Değ (%, $ Bazında)

-2.5 -1.3 -2.5

-0.6 -1.8 -2.0 -1.1 -4.2

-0.2 -2.7 -4.0

-1.5 0.1 0.7

4.5 5.0 4.7

7.9 11.5 8.2 2.9 -1.1

5.1 2.5

4.8 8.2 6.2 5.3

EU-DJ Stoxx 50UK-FTSE 100 Fr-Cac40 Ger-Dax Jp-Nikkei225 MSCI Emerging Meks-Bolsa Br-Bovespa Pol-WIG Cz-Prague Rus-Micex Mac-Bux Tr-Imkb100 Çin-Shangai

1 Aylık Değ (%)

Hisse Senedi Endeksleri Değişim (%)

100 150 200

MSCI GOÜ Endeksi MSCI IMKB Endeksi

Hisse Senedi Endeksleri (Eylül 2008=100)

(5)

Finansal Göstergeler DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Tahv il P iy a s a la

Gösterge tahvil getirisi geçen hafta yatay seyretti.

viz P iy a s a la E mtia P iy a s a la

TL’nin performansı diğer GOÜ’lere paralel...

Petrol fiyatları 120$’ın üzerinde tutunmaya devam ediyor.

Not: Tüm veriler rapor tarihinde saat 12:00 itibarı ile güncellenmiştir.

8.65

5 10 15 20 25

Ocak 00 Haziran 09 Mart 10 Aralık 10

Politika Faizi (Bileşik) Benchmark Tahvil Faizi (Bileşik)

O/N Karşılığı: 6.45%

Politika Faizi ve Gösterge Tahvil Getirisi

50 100 150 200 250 300 350 400

Ocak 10 Nisan 10 Temmuz 10 Ekim 10 Ocak 11 Nisan 11

GOÜ CDS'leri ve Ratingler (5 Yıl; Fitch, LT FX)

TR, BB+ Hun, BBB- Rus, BBB Bra, BBB

-0.5 -0.3

1.9 -0.4 -0.6 -3.6

-1.7 -0.2

0.3 -0.1 -0.7

3.0 1.6 -2.9

4.1 4.1 1.1

5.6 5.4 3.6 2.2

5.4

-4 -2 0 2 4 6

EURO GBP JPY TRY KRW ZAR HUF PLN CZK MXN BRL

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

USD'ye Karşı Değişim (%, Pozitif Değerler= $'a karşı değerleniyor)

70.0 80.0 90.0 100.0 110.0 120.0 130.0

Ocak 09 Eylül 09 Nisan 10 Aralık 10

GOÜ Para Birimleri (Aralık 2008=100)

TRY HUF CZK

BRL KRW ZAR

DeğerleniyorDeğer Kaybediyor

2 2

2.0 -2.5 1

9.2 6.2 5.5 2.4 2.1

-4.0 0.0 4.0 8.0

Top. Endeks Enerji Değ. Maden Tem. Maden Tarım

Emtia Endekslerinde Değişim (%)

1 Aylık Değ (%) 5 Günlük Değ (%)

122

50 70 90 110 130 150

Ocak 08 Ocak 09 Ocak 10 Ocak 11

Petrol Fiyatları (Brent Ham, $)

(6)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Kredi Artış Hızı İlk Çeyrekte Hız Kesmedi

Son dönemde yurtiçi gelişmelerin ana gündem maddesi artan cari açık problemi karşısında Merkez Bankası’nın (MB) ortaya koydu- ğu yeni politika altyapısı ve bu yeni politika yaklaşımının bankacı- lık sektörü ve ekonomi üzerindeki etkileri. Bu haftaki raporun Yur- tiçi Gelişmeler kısmından da görülebileceği üzere Şubat sonu iti- barı ile henüz cari açıkta bir trend değişikliği görmedik. Eylül 2010’da başlayan munzam artışları ile beraber bankacılık sektö- rünün nasıl etkilendiğini şu ana başlıklar altında inceleyebiliriz:

1- Krediler istenilen oranda hız kesmedi: İlk 3 aylık bankacılık verileri Mart sonu itibarı ile yıllıklandırılmış (= ilk 3 aylık perfor- mans yılın geri kalan kısmında da devam eder) kredi artış hızının (bankacılık sektörü kredileri hariç tutulan rakamlar üzerinden) % 29 olduğunu gösteriyor. Otoritelerin arzu ettiği gayri resmi hedefin

%20-25 aralığı olduğu hesaba katıldığında artış hızının istenilen seviyelerin üzerinde olduğu görülüyor. Bazı analizlerde geçen yıl sonu artış hızının %34 olduğu, bu nedenle mevcut seviyelerin bir yavaşlamaya işaret ettiği yorumları mevcut. Fakat geçen 2010’da- ki yüksek artışın önemli bir kısmının kriz yılı olan 2009’daki düşük baz etkisinden kaynaklandığı unutulmamalı.

2- Çünkü bankalar artan maliyetleri kredi faizlerine limitli oranda yansıttı: Yaptığımız hesaplamalar (Nisan-2011’den itiba- ren geçerli olacak son munzam artışı hariç tutulduğunda) maliyet artışının 70 baz puan civarında olduğunu gösteriyor. En temel iki kredi faiz oranı olan ticari ve konut kredi yıllık faiz oranlarını ince- lediğimizde 23 Eylül 2010’da arttırılmaya başlanan munzam karşı- lık oranları ve TL munzam karşılıklara faiz ödenmesine son veril- mesi uygulamasının ardından kredi faiz oranlarının amaçlandığı üzere artmadığını görüyoruz.

3- Bankalar artan mevduat maliyetlerini kredilere yansıtma- yınca net faiz marjları daralmaya başladı: Bu yılın ilk iki ayına ilişkin sektörün gelir tablosu yayınlandı. Net faiz gelirleri bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık %12 geriledi (gerilemede men- kul değerlerden alınan faizlerdeki azalma da etkiliydi). Önümüzde- ki aylarda munzam kararlarının etkilerini daha fazla hissettirmesi ile beraber net faiz gelirlerindeki gerilemenin süreceği anlaşılıyor.

4- Buna paralel bankalar azalan net faiz marjını yükseltebil- mek için TL mevduat faizlerini indiriyorlar: Kredi-mevduat faiz oranları arasında Aralık 2010’da %1.9’a kadar gerilemiş olan marj, mevduat faizlerindeki gerilemeye paralel Ocak’ta %2.6’ya, Şubat’ta ise %2.9’a yükseldi.

47% 51% 58%

41%

28% 31%

7%

34% 29%

0%

20%

40%

60%

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011T

Kredi Artış Hızı (Yıllık)

8 9 10 11

06.08.10 06.10.10 06.12.10 06.02.11

konut ticari

Kredi Faiz Oranları (%)

Munzam Arttırımı Başlangıcı

6%

10%

14%

18%

Ocak 09 Temmuz 09 Ocak 10 Temmuz 10 Ocak 11

Kredi ve Mevduat Faiz Oranı

Kredi Faiz Oranı

Mevduat Faiz Oranı

%2.9

12%

14%

16%

Mevduat Faizi

Enflasyon Beklentisi

Reel Mevduat Faizi

(7)

Haftalık Görünüm

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

6- Mevduatların yavaşlamasına paralel YP kaynakta destek yurtdışı borçlanmadan; TL tarafında ise repodan ge- liyor: 2011’in ilk iki ayında bankaların yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi %5; kısa vadeli kredi ise %3 yükseldi. TL kaynak tarafında destek ise ağırlıklı olarak bankaların repo fonlamasından geliyor. Daha önce 40-50 milyar düzeylerin- deki repo ile fonlanan menkul değerler hacmi son bir ayda 60-70 milyar TL düzeylerine çıkmış durumda.

Özet ve Sonuç:

 Munzam artışları, kredileri henüz istenilen seviyede yavaşlatmadı. Çünkü kredilerdeki yüksek rekabet bankaların maliyetleri kredilere yansıtmasını önledi. (Bankalar artan maliyetleri kredi faizlerine 1-2 puan olarak yansıtsaydı istenilen sonuç alınır mıydı sorusu önemli. 2 sene önce %20’li seviyelerde borçlanan hane halkı ve şirketler şimdi kredi faizleri %10’dan %12’ye çıktı diye ne derecede kredi taleplerini keserler ayrı bir raporun konusu. Ama bura- da özenle vurgulamak gerekir ki kredi talebinde ödenebilirlik faiz maliyetinden çok daha belirgin bir rol oynuyor.

Ödenebilirlik ise son yıllarda kredi vadelerinin uzamasına paralel ciddi anlamda artmaya başladı. Mortgage kredi- lerinin vadesinin son yıllardaki artış seyri buna güzel bir örnek)

 Fakat marjların daralması bankaları daha çok TL mevduat faizlerini azaltmaya yöneltti. Azalan TL mevduat faizleri mevduat talebinin azalmasında rol oynadı.

 Bankalar yavaş giden mevduatları yurtdışı fonlama/bono kaynakları ve repo fonlaması ile ikame ettiler.

 Azalan reel mevduat faizleri (ki bunun sadece MB’nin yeni politika altyapısı ile ilişkili olduğunu söylemek mümkün değil, Türkiye’de kriz sonrasında genel anlamda gerileyen reel faizler de bu sürece önemli ölçüde destek verdi) tüketimin tasarrufa ağır basma riskini ortaya çıkarabilir. İlk 3 ayın performansına göre yıllıklandırılmış ihtiyaç kredi- leri artışının %43 olduğunu vurgulamak gerekiyor.

(8)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Yüksek Cari Açığın Çaresi...

Şubat ayında gelen 6 milyar $’lık açıkla birlikte cari denge açığı yılın ilk ayında 12 milyar $’a son 12 ayda ise 55 milyar

$’a yükseldi. Özellikle şubat ayındaki yüksek; geçen yılki Şubat ayı açığının neredeyse 3 katı. Bunun ardında çok açık ve net olarak Şubat ayında ithalatın geçen yılın çok üzerine çıkmış olması var (%50 veya 5.5 milyar $). Bunda da son dönemde iyice artan enerji ve emtia fiyatlarının rolü var. Cari denge açığının artmasının asıl sebebi ekonomideki talep fazlası ise önlem almaya çalışmak mantıklı ama sebep ithalat haddi yerine fiyatının artması ise buna önlem almaya ça- lışmak tartışılacak bir konu. Bunu engellemek ekonominin büyüme hızını potansiyelinin altına çekmek demek.

Ekonomiyi Kim Neden Fonluyor ?

Türkiye’de TL tasarruflar şirketlerin yatırım yapmak için ihtiyaç duydukları uzun vadeleri sunamıyorsa doğal olarak şirket- ler yurtdışından daha makul maliyette ve uzun vadede döviz

borçlanarak yatırımlarını gerçekleştirmek zorunda kalıyorlar.

Türkiye karlı ve uzun vadede katma değeri yüksek yatırım im- kanları sunduğu için yurtdışındaki kreditörler Türkiye’ye finans- man sağlamak istiyorlar. Yatırımcılar karşılarında yatırım dere- cesini hak etmiş bir ekonomi görüyorlar (yandaki grafik). Türki- ye'nin CDS (kamu iflas sigorta) primi yatırım derecesindeki ekonomiler seviyesinde. Ve bu sigortayı yapanlar masaya ra- ting şirketlerinin yerine masaya para koymuş durumdalar (yani risk almadan ahkam kesen bir konumda değiller). Bu nedenle son 6 yılda ekonomiye yılda ortalama 42 milyar $ yabancı ser- maye girişi oldu. 2009 kriz döneminde bunun altına inilirken 2010’da üzerine çıkıldı. Bu yılda geçen yıla benzer düzeyde bir döviz girişi olacağa benziyor.

Döviz girişi elbette sadece ekonominin yararına olacak diye bir şart yok. Yatırımlar için gelen finansmanın yanında spekülatif anlamda TL’nin hala göreceli yüksek faizinden veya ekonomi- nin uzun vadeli büyüme hızından faydalanmak üzere hisse senedi veya şirket satın alımları için de gelmesi gayet doğal.

Ekonomi doğru yatırımlar yaptığı sürece zaten bu tür sermaye girişleri de gelmeye devam edecek (sadece kurumlar ve yatı- rımlar değişir, portföylerini birbirlerine devrederek devam eder- ler). En önemli olan bu tür hareketler sırasında ekonomide (banka, şirket, hanehalkı ve devlet olmak üzere) bilançoların tahrip olmaması ve ekonomik aktivitenin bundan zarar görme- mesi. Yurtdışı kreditörler finansmanı direkt veya bankalar üze- rinden sağladıkları sürece de Türkiye ekonomisi yatırım yap-

maya ve bunun muhasebe karşılığı olan cari denge açığını büyütmeye devam edecek.

Cari Açık Nasıl Sürdürülebilir ?

Türkiye’de otorite cari açık istemiyorsa veya düşük bir cari açık istiyorsa makro politika setini değiştirip gereğini yapabi- 0

400 800 1,200

0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

CDS Spreadleri ve Ratingler

BB+ BBB- BBB BBB+ A- A A+ AA- AA AA+ AAA

46 39

50 40

14 64

9 19 20 16 13

6 7

0

-23

-33 -38 -42

-14

-49 -12

-60 -40 -20 0 20 40 60 80

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011/2 Sermaye Dengesi Doğruda Yatırım Cari Denge

Ödemeler Dengesi (Milyar $)

(9)

Makro Ekonomi & Strateji

DenizBank Ekonomi Bülteni

18 Nisan 2011

Ama iç talebe dayalı bir modelde (ki ekonomideki özel sektör borçluluğu düşük olduğu için iç talep artışının uzun süre hızlı seyretmesi gayet mümkün) cari denge açığının da sürdürülebilir hale gelmesi ve bunun için çalışılması gerekiyor.

Ekonomik literatürde bunun şartları da belli:

1. Cari açık finansmanı karşılığında yapılan yatırımların katma değer yaratması (mümkünse döviz geliri yaratan, dünyada talep edilen üretime yönelik olması),

2. Finansmanın ana kanalı bankacılık sistemi ise sistemin sağlıklı olması (finansmanı doğru bir risk yönetimiyle mümkün olduğu ka dar uzun vadeli finansmanla reel sektöre aktarması ve elbette bu nun şeffaf bir şekilde görülebiliyor olması, pisliklerin bugün AB’de yapıldığı gibi halı altına süpürülmemesi),

3. Finansal sistemin bu süreçte yapılacak hataları (yanlış yatırım kararlarını ve karşılığında oluşacak batık kredileri) hazmedebile cek sermaye gücünde olması.

Halen Türkiye’de bu şartlar mevcut. O yüzden de cari denge açığı sürdü- rülebilir konumda. Ve zaten yine o yüzden yurtdışı kreditörler hem de risk farkındalığının üst düzeyde olduğu bir dönemde finansman aktarmaya devam ediyorlar.

Bu bağlamda geleceğe yönelik dikkat edilmesi gereken finansal sistemin sağlığı. Banka sermaye gücünün en önemli belirleyicisi karlılık (çünkü karlılık sermayeye eklenip güçlendiriyor). Türkiye bankacılık sisteminin karlılığı uluslararası normlarda kabul edilebilecek düzeylerde devam et- tikçe sorun yok. Dikkat edilecek zaman cari denge açığının bu karlılığın devam etmediği durumda hala yükseliyor olduğu zaman.

-4%

-2%

0%

2%

4%

6%

8%

10%

12%

14%

İhracat %0.9

Yatırım %6.0 Tüketim %4.7

Yatırım %2.5 2010 Büyüme = %8.9

34 40 42

65 57

75 88

17 24 29

47 41

56 68

29%

24%

22%

19% 18%

21% 19%

0%

5%

10%

15%

20%

25%

30%

35%

0 20 40 60 80 100

2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010

Sermaye Serbest Sermaye Sermaye Yeterlilik Oranı

Bankacılık Sermaye Gücü (Milyar $)

Referanslar

Benzer Belgeler

Fransa, İtalya, İspanya gibi Avrupa’nın en büyük ekonomilerinin çey- reklik bazda sıfıra yakın büyüme gerçekleştirmelerinin ardından Euro Bölgesi’nin en büyük

8- Son olarak bu yılın manşetlerini gözden geçirdiğimizde Avusturya’daki sel felaketi, Kuzey Afrika’daki darbeler, Orta- doğu’daki iç savaş ve son olarak Japonya’daki

Buna paralel hafta içinde yapılan kamu borçlanma ihalelerinde İspanya hem faiz hem de miktar olarak olumsuz bir görüntü ortaya koydu..

Özellikle enerji ve emtia tarafında zengin olan bu bölgede daha kapitalist, daha dışa açık bir yönetim tesis edilir ve global piyasalara daha fazla petrol ve enerji arzı

Bu gelişmelerden ilki 5 Haziran’da genel seçime gidecek olan Portekiz’in görevdeki geçici hükümetinin 78 milyar Euro’luk kurtarma paketi için Avrupa Birliği (AB)

Benzer şekilde kar marjlarının görece olarak daha yüksek olduğu bireysel kredilerde (kredi kartı hariç) yıllıklandırılmış artış oranı %40. Diğer taraftan yandaki

Yunanistan aldığı önlemlere ek olarak 50 milyar Euro gibi devasa bir özelleştirme taahhüttü ile birlikte aldığı yardıma ilişkin faiz maliyetlerini indirebilirken,

11 şubat itibariyle ABD haftalık işsizlik maaşı baş- vuruları verisi bir önceki haftaya göre 13 bin kişilik bir düşüş göstererek 365 bin olan piyasa beklentisinin altında